Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/675 E. 2021/458 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/675
KARAR NO : 2021/458
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/12/2018
KARAR TARİHİ : 17/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri küçük çocuklar … ve …’in anneleri ve destekleri …’in içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın 31/08/2011 tarihinde yaptığı tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini, müteveffa destek …’in vefatından sonra geride destekten yoksun kalan olarak yalnızca müvekkilleri küçük çocukların kaldığını, küçük çocukların, müteveffadan başka geride desteklerinin olmadığını, trafik kazasında vefat eden desteğin çocukları ve esas itibariyle destekten yoksun kalan 3. kişi sıfatıyla dava ikame eden müvekkillerinin uğradığı destekten yoksun kalma zararlarının tamamının tazmininden ve müvekkillerine ödenmesinden desteğin vefatına sebebiyet veren araca trafik sigortası yapan davalı şirketin usul ve yasalar gereğince sorumlu olduğunu, bu nedenlerle, haklı ve yasal davanın kabulü ile, müteveffanın küçük çocukları olan ve esas itibariyle destekten yoksun kalan 3. kişiler olan müvekkilleri için 2.000,00 TL’şer (belirsiz alacak) destekten yoksun kalma zararının davalı … şirketinin kısmi ödeme yaparak kazadan, zarardan ve zarar tazmin talebinden haberdar olarak temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkillerine ödenmesine, mahkeme masrafları ile mahkeme vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkili mahkemede açılmadığını, kaza yerinin Snop, müvekkili şirketin adresinin ise İstanbul olduğunu, bu nedenle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, Karayolları Trafik Kanunun 111. maddesi uyarınca 2 yıllık süreye uyulmadığından hak düşürücü nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, bu nedenlerle, yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine karar verilmesi ile dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine, esasa geçilmesi halinde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat istemine ilişkindir.
Dosya, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nden 2018/… esas ve 2019/… karar sayılı yetkili olmadığından usulden red kararı sonucu tevzi işlemine tabi tutularak mahkememizin yukarıdaki esas sayısına kayıtlanmıştır.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden müteveffa … ile davacılara ait sosyal ve ekonomik durum tespiti için hazırlanan rapor ile … Sosyal Güvenlik Müdürlüğü’nden …’in SGK kaydı dosyamız arasına alınmıştır.
…. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin 2012/… Esas, 2012/… Karar sayılı dosyasının bir sureti Uyap sistemi üzerinden getirilmiştir.
Davaya konu ve davacıların murisi …’ in vefatı sonucunu doğuran kazaya ilişkin hasar dosyası davalı … şirketince dosyamıza sunulmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti bakımından dosya Makine Mühendisi … ile hesap uzmanı … ‘a tevdii edilmiş olup resen görevlendirilen bilirkişilerce 08/06/2020 tarihli raporunda özetle; “…… plaka numaralı otomobilin sürücüsü / maliki / dava dışı …’in dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğunu, … plaka numaralı otomobilin ön yolcu koltuğunda oturan müteveffa …’in dava konusu maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesinde kusursuz olduğunu, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede davacılara yapılan ödemenin yetersiz olduğunun tespit edildiğini, davacı …’in nihai ve gerçek maddi zararının 23.912,43 TL olduğunu, davacı …’in nihai ve gerçek maddi zararının 19.993,99 TL olduğunu, temerrüt başlangıcının 06/06/2012 kısmi ödeme tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğunu…” mütalaa etmiştir.
Taraflar beyan ve itirazları doğrultusunda mahkememizin 18/03/2021 tarihli celse 3 numaralı ara kararı ile dosyanın daha önce rapor tanzim eden bilirkişilere tevdii ile ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler 26/02/2021 tarihli ek raporunda özetle; “…… plaka numaralı otomobilin sürücüsü / maliki / dava dışı …’in dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğunu, … plaka numaralı otomobilin ön yolcu koltuğunda oturan müteveffa …’in dava konusu maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesinde kusursuz olduğunu, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede davacılara yapılan ödemenin yetersiz olduğunun tespit edildiğini, davacı …’in nihai ve gerçek maddi zararının 27.448,84 TL olduğunu, davacı …’in nihai ve gerçek maddi zararının 22.516,29 TL olduğunu, temerrüt başlangıcının 06/06/2012 kısmi ödeme tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğunu, kök raporda hesaplanan maddi zarar tutarları ile iş bu ek raporda hesaplanan maddi zarar tutarları arasındaki farkın iş bu ek raporda 2021 yılındaki asgari ücretlerin de nazara alınmasından kaynaklandığını…” mütalaa etmiştir.
Davcılar vekili 08/03/2021 tarihli dilekçesi ile beden artırım talebinde bulunmuş, eksik harcı ikmal itmiş, bedel artırım dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 31.08.2011 tarihinde …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile tek taraflı gerçekleştirdiği trafik kazasında davacıların annesi …’ in vefat ettiği hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacıların …’in vefatı sonucu desteğinden yoksun kalıp kalmadıkları ile hesaplanacak destekten yoksun kalma tazminatından davalının sorumluluğu bulunup bulunmadığı, davalı … şirketinin yapmış olduğu ödeme sonucu düzenlenen ibraname uyarınca sorumluluğunun sona erip ermediği noktalarındadır. Davacıların, trafik kazasında vefat eden …’ in çocukları olduğu, annelerinin desteğinden yoksun kaldıkları ve bundan kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecekleri sabittir. Davacıların …’ in desteğinden yoksun kalıp kalmadığı, kalmış ise tazminatın miktarı, sigorta şirketi tarafından davadan önce yapılan ödemenin açıkça yetersiz olup olmadığı hususlarının tespiti için bilirkişi incelemesi yoluna gidilmiş, buna göre taraf itirazlarından sonra alınan ve hesap hatasının düzeltildiği ek rapor mahkememizce de yasa yolu denetimine ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir. Davacılar vekili her ne kadar davalı … tarafından yapılan ödemenin …’ e yapıldığı, bu nedenle tazminat hesabından düşülmemesi gerektiği iddiasında bulunmuş ise de dava dışı …’ in davacıların velisi sıfatı ile hareket ettiği ve ödemenin davacılar adına yapıldığının anlaşılması karşısında bu itirazı yerinde görülmemiştir. Davalı, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığı itirazında bulunmuştur. Bilirkişi raporu ile davalı … şirketince davadan önce yapılan ödeminin açıkça yetersiz olduğu, yerleşik Yargıtay uygulaması uyarınca açık nispetsizlik uyarınca yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu dikkate alınarak davalının itirazına itibar edilmemiştir. Davalı … şirketi tarafından davadan önce kısmi ödeme yapıldığından temerrüt tarihi olarak bu tarih esas alınmıştır. Buna göre davanın kısmen kabulü ile davacı … için 22.516,29 TL; … için ise 27.448,84 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan kısmi ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davadan önce yapılan ödeminin mahsubundan sonra kalan bakiye poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalıdan alınarak adı geçen davacılara verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile; Davacı … için 22.516,29 ₺; … için ise 27.448,84 ₺ olmak üzere yekün 49.965,13 ₺ destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 06/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan (poliçe limiti olan 155.912,00 ₺ sınırlı olmak kaydı ile – ödemeden sonra bakiye kalan) alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 3.413,11 TL harçtan alınan 35,90 TL peşin harç ve 283,71 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 319,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.093,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı ve 283,71 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 355,51 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 819,00 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 2.419,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 1.455,06 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 7.295,47 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 4.965,07 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.17/06/2021

Katip …

Hakim …