Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/667 E. 2020/618 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1093 Esas
KARAR NO : 2020/647 Karar

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2019
KARAR TARİHİ : 10/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf müvekkili ile ticari iş kapsamında fatura alacağına ilişkin müvekkili aleyhine İstanbul .. Asliye Ticaret Mahkemesi …D.iş sayılı dosyasıyla ihtiyati haciz kararı aldığını, ihtiyati haciz kararından sonra davalı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibinden sonra müvekkili şirketin banka hesaplarına haciz konulduğunu, müvekkilinin icra tehdidi altında ihtiyati haciz aşamasında dosya borcunun tamamını ödemek zorunda kaldığını, davalı taraf müvekkili firmayı temerrüde düşürmeden takipten önceki faizi ( 11.381,83 – TL ) müvekkilden icra tehdidi altında haksız bir şekilde aldığını, takip dayanağı belgede ödemenin hangi tarihte yapılacağı konusunda vadeyi içerir bir kayıt bulunmadığını, bu sebeplerden davanın kabülüne, müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı takipten önceki faizin şimdilik 1.000,00-TL’nin, ödeme tarihinde tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte istirdatına karar verilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; Yapılan tebligatların usulüne uygun olmadığını, söz konusu faturaların alacaklı müvekkili şirket ile e-mail’ler mutabık olunduğunu, karşılıklı ticari defterlere de işlendiğini, fatura bedellerinin alacaklı müvekkili şirketin hesabına ödenmediğini, alacaklı müvekkili şirketinin 151.423,56-TL alacağını bedellerin de 3 gün içinde müvekkili şirketi hesabına ödenmesini, ödenmediği taktirde temerrüt faizi ile birlikte ödenmesini, ödenmediği taktirde aleyhlerine icra takibi ve alacak davası açacaklarını bildirdiğini, sonrasında davacı taraf bu ihtarlarına Beşiktaş …Noterliği 02/09/2019 tarihli… yevmiye nolu ihtarı ile cevap vererek müvekkili şirkete yapacağı ödemeleri aksattığını, Ekim 2019 ayı itibariyle başlayarak 6 eşit taksitte ödemek istediğini belirttiğini, borcu olduğunu kabul ettiğini ve faiz konusunda da bir itraz da bulunmadığını, tüm bu uyarılara rağmen her hangi bir ödeme alamayan müvekkili şirket icra ve haciz işlemlerine başladığını ve hayatın olağan akışına uygun şekilde işlem yaparak alacağını tahsil ettiğini, bu nedenlerle, müvekkili hakkında açılmış bulunan işbu istirdat davasının reddine karar verilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacının aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde, icra baskısı ve tehdidi altında yapmış olduğu ödemenin faize ilişkin kısmının temerrüde düşürülmediğinden istirdatına karar verilmesi istemine ilişkindir.
İstanbul… İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, alacaklısının dosyamız davalısı, borçulusunun dosyamız davacısı olduğu, dosyamız davacısı hakkında ödenmeyen fatura alacağı nedeniyle icra takibi başlatıldığı, davacıya ait iş yerinde haciz işlemi uygulandığı ve davacının dosya borcunu icra müdürlüğü dosyasına ödediği belirlenmiştir.
Mahkememizce verilen 09/03/2020 tarihli celse ara kararı uyarınca davalı tarafça icra takibinden önce davacının temerrüde düşürülüp düşürülmediği, icra dosyasında ödenen faizin miktarı ve diğer taraf iddiaları doğrultusunda rapor tanzim etmek üzere dosyanın nitelikli hesap uzmanı bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, resen görevlendirilen nitelikli hesap uzmanı …marifetiyle hazırlanan 10/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapmış olduğu inceleme sonucunda, yukarıda detaylı olarak arz ve izah edilen hususlar doğrultusunda, dava konusu somut olayda; yerleşik Yargıtay içtihatlarında da görüleceği üzere; Kural olarak TBK 117/gereği; muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse bugünün geçmesiyle” temerrüdün başlayacağı kabul edilebileceği, somut olayda, her ne kadar davalı icra takibinde alacaklı tarafından takip öncesi faiz talep etmiş ise de, taraflar arasında yapılan herhangi bir sözleşme ve bu sözleşmeye bağlı vade dava dosyasında bulunan mübrez belgelerden belirlenmediği gibi tebliğ şerhine havi ihtarname bulunmadığından takip öncesinde alacak muaccel olmadığından faiz talebinin yerinde olmadığı değerlendirilmiş olup takdirin Mahkemeye ait olduğu, 11.09.2019 ödeme tarihinden 22.10.2019 dava tarihine kadar değişen oranlarda avans faiz işletildiğinde; davacının ödemiş olduğu 11.381,83-TL işlemiş faiz tutarının 251,10-TL işlemiş avans faizi ile birlikte toplam 11.632,93-TL olarak dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi İle birlikte talep edilebileceği hesaplanmış olup, hukuki münakaşasının Mahkemenin takdirlerinde olduğu, ancak Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların makamının münhasır takdiri içinde kaldığı…” mütalaa edilmiştir.
Davacı, 10.381,83 TL üzerinden eksik harcı ikmal ederek davasını 11.381,83 TL ye artırmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalının davacı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyası ile ödenmeyen fatura alacağına istinaden icra takibi başlattığı, davacının icra dosya borcunu asıl alacak ve faizi ile birlikte dosya borcunun ödendiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının icra takibinden önce temerrüde düşürülüp düşürülmediği, icra takibinde davacıdan takip öncesi işlemiş faiz talep edilip edilemeyeceği, bunun miktarı ile davalıdan istirdatına ilişkindir. Dosya kapsamındaki bilirkişi raporu, icra ve mahkememiz dosyası ile sabit olduğu üzere davacının takipten önce temmürüde düşürüldüğü davalı yanca ispat olunamamştır. Davalının başlattığı icra takibi fatura alacağına ilişkindir. Yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibinde takip öncesi faiz talebi için borçlunun usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmüş olması gerekmektedir. Tanzim edilerek borçluya gönderilen faturaların borçlu tarafça ticari defterlerine işlenmesi temerrüt olgusunun varlığı için yeterli görülmemektedir. Vadenin taraflarca önceden kararlaştırılmış ya da buna ilişkin borçluya usulüne uygun ihtarname gönderilmesi gerekmektedir. Davalı bilirkişi raporuna itirazlarında TTK 1530/7 gereği davacıya temerrüt ihtarı gönderilmesine gerek olmadığı savunmasında bulunmuş ise de anılan yasal düzenleme mal tedarik sözleşmelerine ilişkin olup taraflar arasındaki yahut her türlü faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibinde uygulanması mümkün değildir. Yargıtay uygulaması da bu yöndedir.( Yargıtay 19. H.D. 18/09/2018 tarih 2017/3266 E., 2018/4228 K. Sayılı kararı) Davalı süresinden ve dosya bilirkişiye verildikten sonra cevap dilekçesi sunmuştur. Süresinden sonra sunulan cevap dilekçesi ile delil bildirilmesi ve bunun hükme esas alınması mümkün değildir. Aksi halde dahi, davalının ibraz ettiği belgelerden iadeli taahhütlü posta belgesi ile davacıya ihtarname konulu belge gönderildiği bildirilmiş ise de posta alındısı üzerinde 29/08/2019 tarihinin bulunduğu ve ihtarname içeriğinde davacıya ödeme için 3 günlük süre verildiği ve 02/09/2019 tarihinde ise icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır. Takip öncesi işlemiş faiz, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar geçecek sürede istenebilecek olup somut olayda davacı 29/08/2019 tarihinden itibaren 3 günün sonunda(30-31 Ağustos 01 Eylül) borç ödenmemesi haline yani 02/09/2019 tarihinde( takip tarihi) temerrüde düşecektir. Yani yine temerrüt tarihinden takibinden takip tarihine kadar geçen süre olmadığından takip öncesi işlemiş faiz talep edilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Davalının şartları oluşmadığı halde icra takibinde davacıdan takip öncesi işlemiş faiz talep ederek bunu tahsil ettiği anlaşılmakla bu tutarın bedel artırım dilekçesinde talep edilen bedel ve faiz türü üzerinden davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile; davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasına yatırdığı 11.381,83 TL’nin istirdatı ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya veirlmesine,
2-Alınması gereken 709,18-TL harçtan peşin alınan 44,40-TL ile 178,00-TL bedel artırım harcı olmak üzere toplam 222,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 486,78-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 44,40-TL peşin harç, 178,00-TL ıslah harcı, 700,00-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 109,00-TL olmak üzere toplam 1.075,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabulucu ücreti olan 1.320,00 TL nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Kullanılmayan gider avansının ödeyen tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.10/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır