Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/646 E. 2021/359 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/646 Esas
KARAR NO : 2021/359

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2019
KARAR TARİHİ : 21/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı ….’nın …’da bulunan çimento fabrikası zemin iyileştirilmesi işi yapımı için, şirket yetkilileri tarafından o tarihte …’da iş yaptığı bilinen ve makineleri de …’da olan davalı … Ve … A.Ş. ile iletişime geçildiğini, bu firmanın seçilmesinin öncelikli nedeninin ise makinelerin Türkiye’den …’a getirtilmesi masrafına gerek olmaması zira makinelerin …’da mevcut bulunması olduğunu, davalı ile yapılan görüşmeler neticesinde; davalının 18.09.2017 tarihli mailinde de görüleceği üzere halihazırda …’da 3 adet kazık makinelerinin mevcut olduğunu ve mevcut işlerinin 1 ay içerisinde tamamlanacağını ancak kendileri ile sözleşme imzası sonrasında işe başlanabileceğini belirttiğini, ancak yapılacak işin boyutu göz önüne alındığında sözleşme imzasından önce saha keşfi gerekmesi nedeni ile karşı tarafa durumun iletilerek 14.11.2017 tarihinde davalı tarafın saha keşfine davet edildiğini, henüz keşif yapılmadan bir an önce işe başlanabilmesi adına taslak sözleşme metninin davalı şirkete iletildiğini ve taraflar üzerinde bazı değişiklikler yaptığını, Sözleşmenin keşif öncesi o tarihteki son halinin 01.12.2017 tarihinde davalı şirket yetkilisi tarafından imzalanarak müvekkiline gönderildiğini, henüz keşif yapılmamış olduğundan müvekkili tarafından sözleşme imzasının keşif sonrasına bırakıldığını, 07.12.2017 tarihinde davalı şirketin çalışanlarının davacı şirket sahasında keşfe gelip, saha görüş raporunu sunulduğunu, akabinde 13.12.2017 tarihinde müvekkili şirket yetkilileri tarafından davalı yana mail atılarak makine ve ekiplerinin sahaya ne zaman geleceğinin ve işe ne zaman başlanacağının bildirilmesi istendiğini, davalı tarafından 15.12.2017 tarihinde verilen cevap ile avansın kendilerine gönderilmesini müteakip bir hafta içerisinde işe başlanacağının bildirildiğini, keşif sonrası yapılan tespitler ve yine müvekkili şirket teknik ekibinin yaptığı incelemeler sonucunda kazık sayısında revizyona gidilmesi gerekliliği görüldüğünü, projedeki kazık sayısının değişmesi gerektiğine karar verildiğini ve bu durumun derhal davalı şirkete iletilerek revize kazık sayısına bağlı olarak sözleşmenin son halinin kendilerine tekrar gönderileceği belirtildiğini, yine mailde görüldüğü üzere davalı şirket saha ekibinin de müvekkili şirket şantiye alanına geleceği tarihin Ocak ayının ikinci haftası olarak iletildiğini, Ocak ayının sonunda davalı şirket yetkilisi tarafından; sözleşmedeki kazık sayısının revize edilmesinden kaynaklı birim fiyat teklifinin yeniden iletildiğini ve sözleşme revizesinin müvekkili şirkete iletildiğini, müvekkili şirket tarafından sözleşmenin kendilerine gönderilmesini müteakip derhal davalı tarafa avans gönderilmesi için banka hesap bilgilerinni talep edildiğini, ayrıca mobilizasyon ve saha hazırlığı için kendilerinden haber beklendiğini de ilettiğini, davalı tarafından 02.02.2018 tarihinde banka hesap bilgileri müvekkili şirkete iletildiğini ancak mobilizasyon ve saha hazırlığı ile ilgili herhangi bir yazılı dönüş olmadığını, 16.02.2018 tarihinde 95.000 USD avans ödemesinin müvekkili şirket … A.Ş. tarafından davalı yana gönderildiğini, 20.02.2018 tarihli e-mailler ile de davalı yana tekrar ne zaman iş için hazır olacaklarının sorulduğunu, zira davalı tarafından işe başlangıç tarihi verilmediği müddetçe müvekkili tarafından gerekli hazırlıkların (adam/vardiya ayarlama, …müsaitliği ayarlama vb) ve planlama yapılamayacağını, davalı tarafça gönderilen 21.02.2018 tarihli e-mailde personellerinin Türkiye’de izinde olduğu ve hafta başında …’a gidecek personellerin vize işlemleri için isim ve pasaportlarının müvekkile gönderileceğinin belirtildiğini, yine de tam olarak işe başlama tarihinin bildirilmediğini, 02.03.2018 tarihli e-mail ile müvekkili şirket tarafından bir kez daha işe ne zaman başlanacağı hususunda davalı yandan bilgi talep edildiğini, bu maile de yazılı dönüş olmadığını, 28.03.2018 tarihinde bir kez daha makinelerin ne durumda olduğu ve iş planının hazırlanıp hazırlanmadığının sorulduğunu, sonrasında davalının şirket yetkilisi ile yapılan telefon görüşmesi neticesinde müvekkili şirket şantiye alanına makine transferinin 12 Nisan’da gerçekleştirileceğinin kararlaştırıldığını, davacı şirket tarafından kararlaştırılan işe başlama tarihine ilişkin davalı şirkete mail atılarak özellikle bu tarihin baz alınarak gerekli personel ayarlamasınının yapması gerektiğinin hatırlatıldığını, Şubat ayından beri işe başlanması için defalarca işe davet edilen davalının Nisan ortasına dek yine işe başlama tarihi bile veremediğini, belirtilen tarih geldiğinde de makinelerin transferinin gerçekleştirilmediğini, Mayıs ayına gelindiğinde ise sözleşme uyarınca makinelerin transferinin davalının kendi yükümlülüğü olmasına rağmen bu yükümlülüğünü de yerine getiremeyeceğini bildiren davalının, makinelerin transferininin davacı tarafından yapılmasının istendiğini, 15.05.2018 tarihinde müvekkili şirket tarafından davalıya mail atılarak bir kez daha iş başlangıç planı talep edilerek makinelerin transfer tarihine göre mobilizasyon için gerekli izinlerinin alınması gerektiğinin iletildiğini, ayrıca makine transfer işinin de müvekkili tarafından yapılmasının istenmesinden dolayı buna ilişkin protokol imzalanması gerektiği bildirildiğini, 29.05.2018 tarihine gelindiğinde davalının yükümlülüğündeki makine transferi işine yönelik davalı yan tarafından ek protokol revizesi gönderildiğini, müvekkili tarafından bir kez daha davalı yana yardımcı olunmak istendiğini ve 31.05.2018 tarihinde taşınacak araç ve ekipmanın evrakının davalıdan talep edidiğini ancak 02.06.2018 tarihinde bile gerekli evrakların müvekkiline iletilmediğini, yine 04.06.2018 tarihinde müvekkili şirket yetkililerinin acil olarak beklenen belgelerin ve bilgilerin halen gönderilmediğini davalıya mail yolu ile ilettiğini, işe aylarca başlamayan, defalarca gönderilen işe davet maillerine dönüş yapmayan, belirttiği tarihte işe başlamayan, kendi yükümlülüğünde olan bir işi(makine transferini) yapmaktan kaçınan, işe bir an önce başlanması için yardımcı olmaya çalışan davacı müvekkiline bilgileri ve belgeleri durumun acil olduğu belirtilmesine rağmen iletmeyen davalının edimini ifa etmekte temerrüde düştüğünü, bu tarihe gelindiğinde müvekkili tarafından karşı tarafa işi yapabileceğine dair duyulan güvenin azaldığını, ayrıca makinelerinin de arızalandığının duyulduğunu, bu nedenle müvekkili tarafından makine transferine yardımcı olunmaktan vazgeçilerek ek protokolün imzalanmadığını, davalının makinelerinin bulunduğu ve sözleşmesinin feshine kadar iş yaptığı …firması şantiyesinde… Projesinden kaynaklı ek iş aldığını müvekkiline ilettiğini, aradan aylar geçtikten sonra davalının 17.10.2018 tarihinde müvekkili şirkete mail atarak … İnşaat ile birlikte çalıştıkları … Projesinde kazık işlerinin 10 güne kadar biteceğini, müvekkilinden alacağı bilgiye göre makineleri Türkiye’ye çekeceğini bildirdiğini ve müvekkillerinden dönüş talep ettiğini, mevcutta iş yaptığı şantiyedeki işi bitecek olan davalı yanın makinelerinin bir gün dahi müvekkili şirket şantiye alanına gelmediği ve davalının başka işler yaptığı ve hatta 2018 yılı Ekim ayı sonuna dek işe başlamasının mümkün olmadığını açıkça beyan ettiğinin bu maille de sabit olduğunu, bu nedenle davalı yana 31.10.2018 tarihinde gönderilen mail ile … işini bitirdikten sonra kendileri için bekleme yapılmaksızın makineleri istedikleri yere taşıyabilecekleri ve taşıma konusunda da sorumluluğun kendilerinde olduğunun iletildiğini, davacı tarafından haklı olarak sözleşmeden dönüldüğünü, sözleşmeden dönüldükten sonra davalı yan tarafından 07.11.2018 tarihinde müvekkiline bir yazı gönderilerek, “01.02.2018 tarihinde taraflar arasında sözleşmenin imzalandığı, 13.06.2018 tarihine dek müvekkil tarafından yer teslimi yapılamamış olması nedeni ile makinelerinin …’da yer teslimini beklediğini, 13.06.2018 tarihinden itibaren Kamerun’da bulunan …A.Ş.’nin … Stadyum Kompleksi inşaatında fore kazık işini yaptıklarını, 17.10.2018 tarihinde …işlerinin 10 gün içinde biteceğini belirterek söz konusu iş programının sorulduğu, davacıdan gelen 31.10.2018 tarihli cevap kapsamında makine ve ekipmanların bu ay içerisinde Türkiye’ye nakledileceğinin bildirildiği, ayrıca uygun süre içinde önceden haber verilmesi ve mobilizasyon bedellerinin ödenmesi kaydıyla makinelerin yeniden …’a sevk edilebileceği belirtildiği”ni, halbuki müvekkilleri için makinelerin sözleşme imzası tarihinden 13.06.2018 tarihine dek…’da müvekkilin yer teslimi yapması için bekledildiği iddisının abesle iştigal olduğunu, maillerden de görüleceği üzere davalının peşinde koşan ve işe başlanması için defalarca işe davet edenin davacı olduğunu, kendisine ait makinelerin transferi işini yerine getiremeyeceğini açıkça beyan eden, müvekkilinden makineleri taşımasını isteyen, bu konuda elinden geldiğinde yardımcı olmaya çalışan müvekkilinin talep ettiği belgeleri dahi müvekkiline süresinde iletemeyen, defalarca işe davet maili atılan fakat bir türlü işe başlayamayan davalının bu yazısı ile kendisi lehine delil tanzim etmeye çalıştığını, davalının 07.11.2018 tarihli yazısı ile makinelerin hiçbir zaman müvekkili şirket şantiyesinde beklemediğini kısaca hiçbir zaman işe başlamadığını dolaylı olarak kabul ettiğini, ayrıca 13.06.2018 tarihinden itibaren başka bir işin yapımı ile meşgul olduğunu ve makinelerin 07.11.2018 tarihinde dahi halen bu firmanın şantiye alanında olduğunu/…’e çalıştığını da açıkça ikrar ettiğini, zaten 2017 yılından itibaren … firmasında kazık çakma işini yapmaya devam ettiklerinin de bilindiğini, müvekkili şirket …. işe başlanılması için gerekli tüm gayreti gösterdiğini ve asli edim yükümlülüğü olan avans bedelini göndermişse de davalı şirket tarafından işe makul sürede başlanamadığını, Şubat ayında ödenen avansa ve yapılan tüm işe davetlere karşılık Kasım ayında halen başka firmadaki işlerden bahseden davalının tutumunun kabul edilebilir olmadığını, bu tarihten sonra defalarca yazılı ve sözlü olarak avans bedeli iadesi talep edilmişse de net bir gelişme olmadığını, bunun üzerine 15.01.2019 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası kapsamında avans bedeli olan 95.000 USD’nin iadesi amacı ile davalı aleyhine ilamsız icra takibine girişildiğini ancak davalının bu takibe karşı haksız olarak borca ve yetkiye itiraz edilerek takibin durmasına neden olduğunu, dava şartı olduğundan önce arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, yapılan haksız itirazın iptal edilerek takibin devamına, 95.000 USD avans bedelinin takip tarihinden itibaren işlemiş/işleyecek mevduat faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmede Son Hükümler başlıklı 15. kısmında “Taraflar arasında oluşabilecek her türlü anlaşmazlıkların çözümü için, öncelikle karşılıklı mutabakat yoluyla anlaşmaya çalışılacak olup, anlaşma sağlanamadığı takdirde T.C. İstanbul Adliyesi mahkemeleri ve icra daireleri yetkili kılınmıştır” demekle tarafların yetki sözleşmesi yaptığını, her ne kadar müvekkili tarafından sözleşme imza edilmemiş ise de davalı yanın sözleşmeyi imzalayıp kaşeleyerek müvekkiline gönderdiği göz önüne alındığında yetkiye yönelik kabulü olduğunu, davacı … Pazarlama A.Ş. tarafından yine davacı ….’nın ….’da bulunan çimento fabrikasının zemininin iyileştirilmesi işinin yapılması için 95.000,00USD avans bedelini davalı şirkete 16.02.2018 tarihinde gönderdiğini, avans bedeli ödemesinden 8 ay sonrasında dahi halen işe başlamamış olan davalı yanın sözleşmeden kaynaklı edimlerini ifa etmeyeceği anlaşıldığı gibi işten kaynaklanan fayda da bu sürede ortadan kalktığını, müvekkil tarafından haklı olarak sözleşmeden dönülmüş olup davalı şirketin işin başlatılması için ne bir çalışması ne de bir harcaması olmamışken ve makineler müvekkili şirket fabrika adresinde bir gün dahi bulunmamışken ve beklememişken avans bedelinin neden iade edilmediğini anlamanın mümkün olmadığını, davalı şirketin asli edimi olan işe başlamadığından avansın iadesi gerektiğini beyanla, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; Taraflar arasında, sözleşme kapsamında gerçekleştirilen yazışmalar dikkate alındığında müvekkilinin, davacının sözleşmeden dönmesine sebebiyet verecek herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacının sözleşmeden haksız şekilde döndüğünü ve taraflar arasındaki sözleşmenin 9.2. maddesi gereğince davacı tarafından gönderilen iş avansının bekleme bedeli müvekkil tarafından alınabileceğinin tespit edileceğini, davacı …. ile müvekkili, davacının … kentinde bulunan çimento fabrikasının zemin iyileştirmesi için foraj işlemlerinin müvekkili tarafından gerçekleştirilmesi amacıyla 24.08.2017 tarihinde görüşmelere başladığını, müvekkilinin ise bu tarihlerde üç adet … iş makinesi …’da bulunduğunu, amaç dâhilinde 2017 Eylül ayında sözleşme öncesi görüşmelere başlandığını, … kazık işlemlerinin yapılacağı fabrika ….’ya ait olup, …’nın … yasalarına göre kurulu …Pazarlama A.Ş.’nin …’daki şirketi olduğunu, bu kapsamda müvekkili şirketin, davacı … A.Ş.’nin Proje ve Yatırımlar Direktörü … ve yine davacı … A.Ş.’nin Genel Müdürü … ile iletişim içerisinde olduğunu, 21.09.2017 tarihli e-postada da davacı şirket yetkililerinin,…kazık işlemleriyle ilgili olarak henüz …yerel ortakları ile görüşme içerisinde olduklarını müvekkiline bildirdiğini ve müvekkili şirket yöneticisi …’ten sözleşme taslağı beklediklerini ilettiğini, bunun üzerine müvekkili şirket genel müdürü … tarafından aynı gün içerisinde, mail ile 21.09.2017 tarihinde, davacı şirkete sözleşme taslağı iletildiğini, davacı tarafından müvekkiline 14.11.2017 tarihinde geri dönüş yapılarak, sözleşmeyle ilgili kesin geri dönüşlerine kadar müvekkilden saha incelemesi yapmasını mail ile teklif ettklerini, arada yapılan görüşmeler neticesinde sözleşme taslağı üzerinde taraflarca karşılıklı olarak birtakım revizeler yapılarak, Ø80cm çapında L=22m – 25m arasında değişen boylarda toplam 4.103m fore kazık üzerinden 30.11.2017 tarihli sözleşmenin müvekkilince imzalanarak karşı tarafa iletildiğini, bu esnada, sözleşmenin ifasından önce sahanın… kazık işlemlerine hazır olup olmadığının keşfi için müvekkili şirket Proje Müdürü …’ın, …. Bölge Müdürü …ile birlikte saha tespitini gerçekleştirdiğini, 08.12.2017 tarihinde saha ile ilgili yapılması gerekenlerin davacı şirkete bildirildiğini, Davacı şirket yetkilisinin de saha ile ilgili hazırlıklar hakkında geri dönüş yapacağını ilettiğini ve makinelerin ne zaman hazır edilebileceğini müvekkiline sorduğunu, müvekkilnin 15.12.2017 tarihli e-postasıyla makinelerin sevkiyata hazır olduğunu, iş avansı ödemesinin yapılması halinde bir hafta içerisinde iş makinelerini sahaya mobilize edebileceklerini davacıya bildirdiğini, davacı şirketin de aynı gün tarihli e-postası ile konu ile ilgili geri dönüş yapacaklarını müvekkiline ilettiğini, 19.12.2017 tarihinde ise davacı tarafından kazık sayılarında değişme olabileceği ve buna göre sözleşmeyi revize edebilecekleri müvekkiline ilettiğini, davacı tarafından revize edilen kazık sayıları müvekkiline iletildikten sonra müvekkilinin, yeni kazık sayısına göre güncellenen sözleşmeyi hazırlayıp, Ø80cm çapında L=20 boyunda toplam 1.694m fore kazık üzerinden 01.02.2018 tarihinde sözleşmeyi imzalayarak davacı tarafa ilettiğini, Sözleşmenin gönderilmesinin ardından banka hesap bilgilerinin de davacıya bildirildiğini, davacının 16.02.2018 tarihinde 95.000 USD tutarında iş avansını müvekkili şirkete gönderdiğini, böylelikle davacı taraf iş avansı ödemesini yaparak müvekkilince 01.02.2018 tarihinde imzalanarak gönderilen sözleşmeyi kabul ettiğini, sözleşme konusu iş kapsamında öncelikle yapılması gerekenin zemini güçlendirilecek sahanın foraj işlemine hazırlanması olduğunu, iş avansının 16.02.2018 tarihinde gönderilmesini müteakiben de müvekkili şirketin, sahanın hazırlanması için personellerini …’a göndereceğini davacı şirkete 21.02.2018 tarihinde bildirdiğini, 16.03.2018 tarihli e-posta ile …’da bulunan sahaya personel gönderileceğinin davacı şirkete bildirilerek, sözleşme gereğince personelin saha alanına transferi için davacı şirketten destek talep edildiğini, davacı şirket yetkilisi …’in ise 28.03.2018 tarihinde müvekkili şirkete makinelerin ne durumda olduğunu, iş planının hazırlanıp hazırlanmadığını sorduğunu, diğer yetkili …’ın ise e-postan “Dün görüştüğümüz üzere kazık makinelerinin sahaya taşınması için … gerekli prosedürlere bakıyorlar; bu konuya ilişkin size en geç yarın geri dönüş yapacağız” şeklinde beyanda bulunduğunu, buradan da anlaşılacağı üzere sahanın hazırlanması, fore kazık makinelerinin sahaya transferi konusunda tarafların iletişim içerisinde olup müvekkilinin, davacı tarafın talimatlarını beklediğini, sözleşmenin 5.4. maddesi gereğince sahaya yaklaşım yollarının düzenlenmesinin davacının sorumluluğunda olduğunu, taraflar arasındaki projenin, anahtar teslim bir iş olarak sadece müvekkili şirket üzerinde bırakılmadığını, karşı taraftan birtakım hazırlıkların gerçekleştirilmesinin beklendiğini, taraflar arasındaki görüşmeler neticesinde, makinelerin sevkiyat tarihinin davacı tarafından 12.04.2018 tarihi olarak belirlendiğini, sözleşme gereğince makinelerin taşıma masrafı müvekkile ait olsa da taraflar sonradan müvekkilin hak edişlerinden kesilmek üzere taşıma masraflarının davacı tarafından karşılanmasını kararlaştırdıklarını, ayrıca iş makinelerinin taşınabilmesi için resmi mercilerden izin alınması gerektiğinden Kamerun’da yerleşik olan davacı …. tarafından gerekli izinlerin alınmasının beklendiğini, ancak 12.04.2018 tarihi olduğunda davacı şirketçe makinelerin sevkiyatına ilişkin hiçbir işlem yapılmadığından makinelerin sevkiyatının gerçekleştirilemediğini, sözleşme görüşmelerinin başladığı günden itibaren bu tarihe kadar müvekkiline ait olan ve bu iş için hazırda bekletilen üç adet hidrolik… kazık makinesi …’da bekletilmeye devam edildiğini, taraflar arasında sözlü yapılan sevkiyat görüşmeleri sonucunda bizzat davacı şirket yetkilisi tarafından sevkiyatın 12.04.2018 tarihinde yapılacağı ve buna ilişkin müvekkilin hazır olması gerektiği yazılı olarak bildirildiğini, ancak 12.04.2018 tarihinde davacı şirketçe sevkiyata dair herhangi bir işlem yapılmadığını, sevkiyatının gerçekleşmemesi müvekkilinden kaynaklanıyor olsaydı davacı şirketin müvekkiline karşı yazılı bildirim veya uyarıda bulunması gerektiğini, sevkiyatın neden gerçekleştirilmediğini sormadan 15.05.2018 tarihinde kendileri işe başlamak istediklerini dile getirdiklerini, 15.05.2018 tarihi itibarıyla iş makinelerinin davacı tarafından taşınmasının yeni olarak gündeme gelmediğini, taşımaya ilişkin resmi izinler davacı …. tarafından alınacağı için sorumluluk ve riskler için bir protokol imzalanması teklif edildiğini, 23.05.2018 tarihinde, davacı şirket bünyesinde yapılan iç yazışmalarda, müvekkili şirket yetkilisi … ile toplantı yapıldığı ve taşıma için gerekli izinlerin alınması hususunda irtibat hâlinde olunması gerektiğine yer verildiğini, taraflar arasında yapılan görüşmeler neticesinde 28.05.2018 tarihinde davacı şirket tarafından sözleşmeye ek yapılacak protokolün müvekkili şirkete iletildiğini, müvekkilinin de 29.05.2018 tarihinde derhal protokole ilişkin görüşlerini davacı şirkete gönderdiğini, taraflar arasında mutabık kalınan ek protokol sonrasında müvekkili şirket tarafından taşınacak makina ve ekipmanların nakliye izinleri ve nakliye sigortasının yapılabilmesi için davacı tarafça belge talep edilmesi hâlinde bu belgelerin hazırlanıp gönderilebileceğinin davacı tarafa iletildiğini, davacının, 31.05.2018, 02.04.2018 ve 04.06.2018 tarihli e-postalarıyla bu belgeleri acil olarak beklediklerini ve bir türlü müvekkilinin bu belgeleri göndermediğini iddia etse de, davacı tarafından 04.06.2018 tarihli e-postası ile müvekkilinin 30.05.2018 tarihli e-postası arasında sadece 5 gün bulunduğunu, yazışmalar incelediğinde görülecektir ki davacı şirketin kendisinin işin ifası için hazır hale gelmediğinin görüleceğini, davacı tarafından gönderilen e-postalarda hiçbir zaman davacının işe başlama konusunda gecikme yaşandığını dile getirmediğini, süreç içerisinde taraflar arasında karşılıklı iş planlaması yapıldığını, dava dilekçesinde tamamen gerçeklikten uzak iddialarda bulunulduğunu, sadece belirli e-posta yazışmalarına yer verildiğini ve e-postalarda yer alan yazışmalarının seçilen belirli kısımlarının dava dilekçesi anlatımında yer aldığını, zira davacı şirketin 19.06.2018 tarihli kendi iç yazışmalarında, müvekkili şirket yetkilisi …’in makinelerin kullanıma hazır olduğunu bildirdiği ve kendi bünyelerinde buna ilişkin gerekli hazırlıkların yapılması gerektiği belirtildiğini, yine davacı tarafın 23.07.2018 tarihli kendi iç yazışmalarında davacının yükümlülüğünde bulunan taşıma yollarının hazırlanması işinin yeni tamamlandığı ve işe başlamak için doğru zamanda olduğunu ifade ettikleri, buradan da anlaşılacağı üzere davacı taraf işin ifasına henüz hazır olmadığından bir türlü işin ifasına başlanılamadığını ve müvekkilinin iş makinelerinin sözleşme görüşmelerinin başladığı tarihten itibaren bu iş için boşta beklediğini, fore kazık iş makinelerinin boşta beklemesinden ötürü müvekkilinin iş ve kâr kaybı olduğunu, ayrıca bu proje için görevlendirdiği mühendis, formen, operatör, kaynak ustası ve yardımcı işçilere ücret ödemesi yapıldığını, müvekkilinin bu kayıplarından dolayı, davacı … bilgilendirerek işbu dava harici…İnşaat A.Ş. ile aralarında yapılan ek protokol sonucunda 13.06.2018 tarihinden itibaren iş makinelerini bu firmanın işi için kullanmaya başladığını, ancak 23.07.2018 tarihinde davacı şirketin işe başlamanın uygun olacağını bildirdiğini, davacı şirket yetkilisi sözleşme konu fabrikanın devredilebileceği, bu nedenle fabrikayı satın almaya gelenlerin inşaat halini görmemeleri için fabrikanın zemin güçlendirilmesi işinden vazgeçilebileceğini de bildirdiğini, 31.10.2018 tarihli e-postasında da konuya ilişkin net bir gelişme yaşanmadığını, iş makinelerinin boşuna beklememesi adına makinelerin istenilen yere taşınabileceğini müvekkiline ilettiğini, bu e-postadan anlaşılacağı üzere davacı tarafın zemin iyileştirmesi işindan vazgeçtiğini ve sözleşmeden fiilen döndüğünü, e-posta yazışmalarına göre davacı şirketin bir türlü saha teslimi gerçekleştirememesi, zemin güçlendirme işinin yapılması konusunda kesin bir kararlılık sağlanamamasından ötürü müvekkili şirketin iş makinelerinin boşta beklediğini, işe başlanılamamasının tek nedeni, davacı tarafından saha ile ilgili yapılması gereken işlemlerin yapılmaması ve zemin güçlendirme işi ile ilgili olarak davacı tarafça net bir karara varılamaması olduğunu, sözleşmenin 9.2. Maddesinde, malzeme temini ve yer hazırlanması vb. nedenlerle işveren tarafından taşerona iş verilememesi ve ay içerisinde bu durumun resmi tatiller haricinde 3 günü geçmesi halinde bekleme bedeli olarak işveren tarafından günlük 2.500 USD’nin taşeron’a ödenecenin kararlaştırıldığını, iş makinelerinın davacı tarafın proje hakkında nihai karar verememesi ve başlangıcı yapamaması nedeniyle sözleşme görüşmelerinden 13.06.2017 tarihine kadar boşta beklediğini, 01.02.2018 tarihi esas alınsa bile 13.06.2018 tarihine kadar müvekkili şirketin iş makinelerinin 132 gün boşta beklediğini, davacı tarafça müvekkiline ödenmesi gereken bekleme bedelinin 330.000 USD’yi bulduğunu, bir iş makinesinin yurt dışında kiralama bedelinin aylık 30.000-40.000 USD olduğunu, ödenen 95.000 USD tutarındaki iş avansı bedeli de toplam beklenilen süreye ilişkin miktarın çok daha altında olup müvekkilinin, davacıdan fazlaca bir talepte bulunmadığını, alınan iş avansı bedelinin bekleme bedeline mahsup edilmiş olduğundan, davacının bir alacağı bulunmadığını, davacının kötü niyetle takibe geçtiğinden icra takibindeki toplam alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesi gerektiğini beyanla, davanın reddine, davacılar tarafından takibin iptaline, davacıların icra takibindeki toplam alacağın %20’sinden az olmamak kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların sunduğu elektronik iletiler, sözleşme örnekleri, ödeme kayıtları, bilgi ve belgeler dosyamız arasına alınmış incelenmiştir.
İcra dosyası celbedilip incelenmiştir.
Davalının iş yaptığı …şirketinden makinaların boşta kaldığı zamana ve çalışmasına ilişkin belgeler, arıza raporları, ilgili kayıtları celb edilip incelenmiştir.
Dosyamız bilirkişiye verilmiş, sunulan rapora itiraz üzerine ek rapor alınmıştır.
Davalının imzalayıp davacıya gönderdiği ve davacının da kabul ettiği sözleşmenin 15.4. Maddesinde İstanbul icra müdürlükleri ve mahkemeleri yetili kılındığından davalının yetki itirazın HMK’nın 17. Maddesi uyarınca red edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında öncesinde sözlü ve elektronik yazışmalar ile yapılan fore kazık işi konusunda davalı tarafça imzalanıp davacıya gönderilen 30/11/2017 ve daha sonra yenileme ile 01/02/2018 tarihli sözleşme kapsamında davacı tarafça 16/02/2018 tarihinde davalıya yapılan 95.000,00USD ödemenin, davalının kusuru nedeniyle iş yapılmadığı gerekçesiyle iadesi istemli başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Bilirkişi heyet raporunda, taraflar arasındaki mailer irdelenmiş, davacının yeri hazırlayıp davalıya yer teslimi sonrası makinelerin sevkiyatının yapılması gerektiği ancak davacının 23/07/2019 tarihine kadar yer teslimini yapamadığı, davalıya ait üç adet makinenin bu 01/02/2018 tarihinden 13/06/2018 tarihine kadar boşta kaldığı, bu süre boyunca sözleşmenin 9.2. maddesine göre günlük makine başına 2.500USD hesabıyla 330.000 USD edeceği, işin yapılamamasının davacının kusurundan kaynaklandığı bildirilmiş, mahkememizce incelenen mailler ve kayıtlardan bilirkişinin bu tespiti yerinde görülerek itibar edilmiştir.
Her ne kadar … şirketinden gelen puantaj belgeleri, arıza belgeleri ve diğer kayıtlar ile … şirketinin sunduğu açıklaması sonrası ek rapor sunan mali müşavir bilirkişi görüşünü değiştirerek makinelerin … şirketinde kaldığı, davacının işi nedeniyle boşta kalmadığı bildirilmiş ise de, makinelerin 01/02/2018 ila 13/06/2018 tarihleri arasında boşta beklediğinin sabit olduğu, makinelerin zaman zaman arıza yaptığı görülmekte ise de, en az iki makinenin tam kapasiteyle çalışmaya hazır olduğu, davalı ile … şirketi arasında yapılan protokol uyarınca bu süre içerisinde makinelerin davacıya ait işte çalıştırılmaya hazır olduğu, dolayısıyla sözleşmenin 9.2. Maddesinin uygulanması gerektiği anlaşılmış, mali müşavirin yanlış yorumlamaya dayalı görüşüne itibar edilmemiştir. Kaldı ki davacının, bekleme süresi boyunca sözleşmenin icrasına veya feshine dair sözleşmenin 11. Maddesi uyarınca davalıya TTK’nın 18/3. Maddesine uygun bir ihtar da göndermemiştir.
Maillerin incelenmesinde, davacının ısrarla yer teslimi yapmadan davalıya makinelerin sevk tarihini sorduğu, davacılının da yer teslimi ve idari izinlerin alınması halinde sevk işleminin yapılabileceği, davacının yer teslimi yapmayarak makineleri istenen yere sevk edilebileceğini ancak 31/10/2018 tarihinde davacıya bildirdiği görülmüştür.
Sözleşmenin 9.2. Maddesi uyarınca davalının boşta geçen süre içerisinde günlük 2.500USD ücrete hak kazanacağı sabittir. Bu süre, sözleşmenin imzalanmasından itibaren 3 gün sonra başlamaktadır. Bu tarihler net olup, davacının sözleşmeyi aldıktan ve avans ödemesini yaptıktan sonra başlamaktadır.
Davacı taraf avans ödemesini yaptığı 16/02/2018 tarihinden itibaren sözleşme yürürlüğü girmiş, üç gün sonu olan19/02/2018 tarihinden itibaren de boşta kalan makineler nedeniyle davalı bekleme ücretine hak kazanmıştır. Bu tarihten itibaren makinelerin … şirketinde tekrar çalışmaya başladığı tarih olan 13/06/2018 tarihine kadar günlük 2.500USD hesaplandığında, davacının yaptığı 95.000 USD avanstan çok daha fazlası edecektir. Yapılan ödeme 28 günlük beklemeye karşılık gelmektedir. Bu durumda davalının mahsup talebi yerinde görülmektedir.
Yukarıda yapılan açıklama ve değerlendirme ile, dava ve takibe konu ödemenin sözleşme uyarınca davalı tarafça bekleme ücretine sayıldığı ve bu işlemin sözleşmeye uygun olduğu anlaşılmakla, davanın haklı olmadığı ve reddi gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının sübuta ermediğinden REDDİNE,
2-Davacı tarafın kötü niyeti sabit görülmediğinden kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-alınması gerekli harç 59,30TL olup, peşin alınan 6.343,20TL’den mahsubu ile artan 6.283,90 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 43.310,38TL vekalet ücretinin davacılardan müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,

İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
21/04/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır