Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/637 E. 2021/229 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/637 Esas
KARAR NO : 2021/229
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2019
KARAR TARİHİ : 12/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 30/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı arasında öğrenci taşıma servis hizmet sözleşmesi akdedildiğini, müvekkil şirket 26/10/2018 tarihinde davalı adına 10.000,00 TL miktarlı sözleşmeye istinaden ceza bedeli faturası kesildiğini, davalı ise bu faturaya ilişkin borcunu ödemediğini, müvekkil şirket ise alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, ancak davalı tarafından, başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, akabinde arubuluculuk uyuşmazlık çözüm yoluna başvurulduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmelerinin sonucunda da anlaşamadıklarını belirterek, davalının haksız itirazı nedeniyle alacağın tahsili geciktiğinden, davalı/borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazimatı ödenmesini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ekli usulüne uygun davetiye gönderilmiş, davalı yasal süresi içerisinde mahkememize cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER:
-…. İcra dairesinin 2018/… Esas sayılı dosyası.
-2019/5005 başvuru numaralı arabuluculuk son tutanak aslı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, takip talebine itirazın iptaline ilişkindir. İİK m.67’de “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; Alacaklısının … A.Ş olduğu, borçlusunun … olduğu, takip konusu alacak miktarının 10.000,00TL, takibin ilamsız icra yoluyla takip olduğu, borçlunun 05/12/2018 tarihinde İcra Müdürlüğü’ne itiraz dilekçesini sunmuş olduğu ve takibin İİK m.66 gereğince durdurulduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” şeklindedir.
Aynı kanunun 4. Maddesi “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;… öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” demek sureti ile ticari dava kavramını açıklamıştır.
… BAM … HD’nin 2020/… Esas – 2020/… Karar sayılı ilamında: “… 5362 sayılı yasadaki düzenleme ile esnaf ve tacir ayrımında başka ölçütlere yer verilmiş olup kamyonculuk, otomobilcilik ve şoförlük yapanların da ekonomik sermayesi, kazancının tacir sanayici niteliğini aşmaması ve vergilendirme gibi ölçütler çerçevesinde değerlendirilmesi gerekecektir. 507 sayılı yasa döneminde esnaf sayılan kamyoncu, taksici, dolmuşçu gibi kişilerin de bu yeni ölçütler çerçevesinde esnaf sayılmama ihtimali ortaya çıkmaktadır. Ekonomik faaliyetini daha çok bedeni çalışmasına dayandıran düşük gelirli taksi ve minibüs işletmesi sahiplerinin esnaf olarak değerlendirilmesinin daha doğru olacağını belirtmek gerekir. İzah edilen nedenlerle; eldeki davada genel mahkemeler görevli olmakla…” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle somut olaya bakıldığında; … Ticaret Odasına yazılan müzekkere cevabında, davalının tacir kaydının bulunmadığı duruşmada davalı vekili tarafından bu kaydın teyit edildiği, anlaşılmakla; uyuşmazlık konusu olayın TTK md.4’te düzenlenen mutlak ticari dava türlerinden olmadığı gibi, her iki tarafın tacir olduğu nispi ticari dava da sayılamayacağından, bu nedenle HMK md 2 gereği genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesi yargılamada görevli olduğundan, görev konusu kamu düzeninden dava şartı ve mahkemece re’sen her aşamada gözetilmesi gereken husus olmakla, HMK md 114/1-c ve 115/2 uyarınca aşağıdaki şekilde görev yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır