Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/625 E. 2020/604 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/625
KARAR NO : 2020/604
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/09/2019
KARAR TARİHİ : 26/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketten 156.977,07-TL cari hesap alacakları olduğunu, söz konusu alacaklarının ödenmemesi nedeniyle icra takibine geçtiklerini, davalı – borçlunun takibe itirazı nedeniyle huzurdaki itirazın iptali davasını açtıklarını, her ne kadar davalı Kormas’ın adresi … / Kocaeli olsa da gerek icra daireleri gerekse de mahkeme açısından davacı alacaklının adresinin bağlı olduğu İstanbul İcra Müdürlüğü ve Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, alacak açısından ise alacaklarının 11.04.2019 tarihli 132.060,50-TL.lik ve 01.05.2019 tarihli 133.281,75-TL’lik faturalardan kaynaklandığı ve bunların bir kısmı ödendiği için bakiye 156.977,07-TL alacaklarının kaldığını, faturaların e-fatura olarak kesildiğini ve davalının kayıtlı e-mail adresine tebliğ edildiğini, davalının faturalara itiraz etmediğini, faturalara ilişkin davalı ile mutabakatları olduğunu, BA-BS formları ile gerekli bildirimlerin yapıldığını, davalı tarafından KDV beyannamesinde gösterildiğini, bu nedenle alacaklarına hükmedilmesi gerektiğini ve davalı-borçlu kötü niyetli olduğu için %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kötü niyetli olarak ve bile bile gizli ayıplı /eksik iş mal ve alıcının iğfali niteliği taşıyan mal satışı yaptığı için, uğradıkları ve uğrayacakları bir kısım zararlar henüz belli olmadığı için bu hususta davacı aleyhine her türlü talep dava ve şikayet hakları ile fazlaya ilişkin hakları saklı tuttuklarını, davacının yetkisiz icra dairesinde takip yaptığı ve yetkisiz mahkemede dava açtığı için, yetki itirazlarının kabul edilerek, hem icra takibinin hem de davanın yetkili Gebze İcra Daireleri ile Gebze Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, yetki itirazlarının kabul edilmemesi halinde ise davacının haksız ve mesnetsiz davasının ve icra inkar tazminatı talebinin reddini, davacı kötü niyetli olarak ve bile bile gizli ayıplı /eksik iş mal ve alıcının iğfali niteliği taşıyan mal satışı yaptığı için, davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyetli takip tazminatına hükmedilerek müvekkiline verilmesini, yargılama gideri ile ücreti vekaletin davacı firmaya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK.m67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’ nün 2019/… E. Sayılı dosyası celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … Tic. Ltd. Şti. tarafından, borçlu … aleyhine 156.977,07 TL asıl alacak üzerinden belirtilen tutara takip tarihi olan 03.07.2019 tarihinden itibaren … maddesi gereğince yıllık yüzde 21,25 ticari temerrüt faizi işletilmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, takip öncesi işlemiş faiz talebinin bulunmadığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlışılmıştır.
Davalı yanca her ne kadar icra müdürlüğü ile mahkememiz yetkisine itiraz edilmiş ise de davalının taraflar arasındaki ticari ilişkiyi inkar etmemesi, mal alım satımı ve fatura ilişkisini ikrarı dikkate alınarak 6098 Sayılı TBK’ nın 89 ve HMK’ nın 10. Madde hükümlerinin İİK’nın 50. Madde yollamasıyla birlikte değerlendirildiğinde itirazın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Fatura ve icra takip tarihi de dikkat alındığında davalının zaman aşımı itirazı da yerinde değildir.
Tarafların uyuşmazlık konusu dönemi kapsar BA/BS kayıtlarının celbi için … Vergi Dairesi Müdürlüğü ile … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmış ve anılan kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
Taraf delilleri toplanmış ve davacı, fatura ve ticari defter deliline dayanmış olmakla, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, alacak olup olmadığının tespiti açısından taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen mali müşavir … tarafından hazırlanan 22/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda “…Davacı tarafın 2018-2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, davalı tarafın 2018-2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, davacı şirketin dosya muhteviyatına sunduğu takibe konu 2 adet faturanın olduğunu, faturaların davacı ve davalı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiğini, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği dosya muhteviyatına sunduğunu, 11.04.2019 tarihli, … fatura numaralı e-faturanın, ödenecek tutar kısmında 143.945,94 TL tutarının açıklama kısmında “zamak külçe” ve “alüminyum külçe” yazdığını, birim fiyatı, miktar ve biriminin belirtildiğini, imza karşılığında teslim edilmediğini ve teslim alınmadığını, faturanın üzerinde irsaliye tarihi olarak 11.04.2019 tarihinin, irsaliye numarası olarak … irsaliye numarasının yazıldığını, 11.04.2019 tarihli … seri ve sıra numaralı sevk irsaliyesinin, teslim alan kısmında … yazdığını ve imzalandığını, 01.05.2019 tarihli, … fatura numaralı e-faturanın, ödenecek tutar kısmında 145.277,11 TL tutarının, açıklama kısmında “zamak külçe” ve “alüminyum külçe” yazdığını, birim fiyatı, miktar ve biriminin belirtildiğini, imza karşılığında teslim edilmediğini ve teslim alınmadığını, faturanın üzerinde irsaliye tarihi olarak 01.05.2019 tarihinin, irsaliye numarası olarak … irsaliye numarasının yazıldığını, 01.05.2019 tarihli … seri ve sıra numaralı sevk irsaliyesinin, fiili sevk tarihinin 02.05.2019 olduğunu, teslim alan kısmında … yazdığını ve imzalandığını, faturalara davalı tarafın itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak yada belgeye rastlanılmadığını, “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21- (2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda hulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” ifadesinin yer aldığını, tarafların 2019 yılı BS-BA formalarına konu beyanlarının belge adet ve tutar üzerinden farklılığının olmadığını, takibe konu olan 2 adet faturanın taraflarca BS-BA formları beyan edildiğini, ilaveten dosya muhteviyatına davacı tarafında sunulan davalı tarafın kaşesi ile imzalanan 2019 nisan ve mayıs ayı BS-BA form mutabakatlarında, taraflar arasında uyuşmazlığın olmadığını, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde; 2018 yılı: davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 06.08.2018 tarihli 51.774,62 TL (B) tutarlı satış faturası kayıt işlemi ile başladığını, 31.12.2018 tarihinde 69.643,15 TL davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olduğunu, dosya muhteviyatına davacı tarafında sunulan davalı tarafın kaşesi ile imzalanan 08.02.2019 tarihli mutabakat mektubunda, davacı şirketin 31.12.2018 itibariyle davalı şirketten 69.643,15 TL alacaklı olduğunun görüldüğünü, 2019 yılı: 01.01.2019 tarihli açılış fişi kayıt işlemi ile 69.643,15 TL alacağın 2018 yılından devir ettiğini, 21.06.2019 tarihi itibariyle davacı şirketin 156.977,07 TL davalı şirketten alacaklı olduğunu, 31.12.2019 tarihinde davacı şirketin davalı şirketten 156.977,07 TL alacaklı olduğunu, davalı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde; 2018 yılı: davacı taraf ile cari hesap ilişkisinin 06.08.2018 tarihli 51.774,62 TL (A) tutarlı kayıt işlemi ile başladığını, 31.12.2018 tarihinde 69.643,15 TL davalı şirketin davacı şirkete borçlu olduğunu, 2019 yılı: 01.01.2019 tarihli açılış kayıt işlemi ile 69.643,15 TL borcun 2018 yılından devir ettiğini, 21.06.2019 tarihi itibariyle davalı şirketin 156.977,07 TL davacı şirkete borçlu olduğunu, 31.12.2019 tarihinde davalı şirketin 156.977,07 TL davacı şirkete borçlu olduğunu, davacı ve davalı arasında ürün alım ve satımına dayalı bir ticari ilişki olduğunu, davalı tarafın gizli ayıp ve eksik iş mal olduğu iddiaları ile sunduğu delillerin değerlendirmesinin uzmanlık alanım olmadığını, bu husustaki takdirin sayın mahkemenin takdirine bırakıldığını, her iki tarafın ticari defter ve kayıtları ile sabit davacı tarafın davalı taraftan 21.06.2019 tarihinden itibaren 156.977,07 TL alacaklı olduğunu, ticari defter ve kayıtlara göre davacı tarafın takip tarihi itibariyle 156.977,07 TL alacaklı olduğunu, takip tarihinden itibaren yıllık % 21,25 oranında ticari temerrüt faiz talebinin Mahkememizin takdirine bırakıldığı sonuç ve kanaatine varıldığını…” mütaala edilmiştir.
Davalı bilirkişi raporuna karşı 12.10.2020 tarihli dilekçesinde özetle; davacının kendisine gönderdiği ürünlerin gizli ayıplı olduğunu, ayrıca ürünlerin analiz sertifikalarının da ürün ile birlikte gönderilmesi gerekmesine karşın gönderilmediğini, ayıp gizli ayıp olduğundan ve sonradan ortaya çıktığından faturaların ticari defterlere işlenmesinin son derece doğal olduğunu, bu hususların bilirkişi tarafından incelenmemesi nedeniyle yeniden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari alım satım ilişkisi mevcut olduğu, davacının gönderdiği emtia karşılığında davalıya fatura tanzim ettiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporu ile tarafların ticari defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu ve takip konusu kadar davalının davacıya borçlu olduğu belirlenmiştir. Vergi dairesine sunulan BA/BS kayıtları da taraf defterleri ve bilirkişi raporu ile örtüşmektedir. Ayrıca davalı, fatura konusu ürünlerin sevk irsaliyesinde imzası yer alanın kendi çalışanı olmadığı ve ürünleri teslim almadığı savunmasında da bulunmamıştır. Aksine ürünleri teslim aldığını ancak ürünlerin ayıplı olduğunu ve sertifikalarının ürünler ile birlikte gönderilmediği iddiasında bulunmuştur. Buna karşın bilirkişi raporunda da yer verildiği şekilde taraflar arasında 667.686,00 TL lik mal alım satımı olmasın karşın bu süre zarfında davalı yanca davacıya ürünlerin iade edildiğine ilişkin fatura ve benzeri evrak dosyaya sunulmadığı gibi faturalara itiraz edilmemiş ya da ihtarname keşide edilmemiştir. Taraflar arasındaki mail yazışmalarında da davalının ürünlerin sertifikalarının ürün ile birlikte gönderilmesine yönelik talebinden başka davacıya ayıp ile ilgili bir bildirimde bulunduğuna ilişkin bir kayda rastlanmamıştır. Sipariş formunda, analiz raporu olmayan ürünler teslim alınmaz ibaresine karşın davalı her seferinde ürünleri almaya devam etmiş, analiz raporlarını kabil etmediğine ya da hatalı olduğuna ilişkin itirazda bulunmamıştır. Ayrıca davalının buna ilişkin zarar iddiasına yönelik harcı yatırılarak açılmış karşı davası da bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davalının ayıp ve zarar iddiasına ilişkin beyanlarına itibar edilmemiş ve bu yönde araştırma yapılmamıştır. Buna göre davacı tarafça davalıya fatura konusu ürünlerin teslim edildiği ancak davalı yanca ürünlerin bedellerinin davacıya ödenmediği anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir. Ayrıca İK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin 156.977,07 TL üzerinden bu alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak sureti ile devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20 si nispetinde hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatının reddine,
4-Alınması gereken 10.723,10 TL harçtan peşin alınan 1.895,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.827,21 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 1.895,89 TL peşin harç, 800 TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 71,50 TL olmak üzere toplam 2.811,79 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 18.862,82 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
8-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verilen, verilen karar açıkça okundu anlatıldı.26/11/2020

Katip …

Hakim …