Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/620 E. 2021/62 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/620
KARAR NO : 2021/62

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2019
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili 30/09/2019 tarihli dava dilekçesinde, müvekkilinin yaklaşık 3 yıl önce… Bankası … Şubesine gittiğinde, kendisine kimlik bilgilerinin bir kısmının (TC Kimlik numarasının) Sivas’ta yaşayan 1979 doğumlu bir kişinin kayıtlarına işlendiğinin, bu hatanın düzeltileceğinin, gerekli yazışmaların yapılacağının söylendiği, 3 gün geçtikten sonra müvekkiline banka personelleri tarafından bu düzeltmenin yapıldığının söylendiği, daha sonra müvekkilinin maaşına haciz geldiğini, gelen haciz neticesinde müvekkilinin …Bankasına giderek problemin çözülmesini istediğini, müvekkilinin yaptığı araştırmada Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına ulaşıldığını, bu dosyanın davalı firmaya devredildiğinin öğrenildiğini, müvekkilinin bireysel çabası sırasında Mayıs 2018-Mayıs 2019 döneminde peyderpey, toplam 21.319,39-TL bedelin müvekkilin maaşından ve kıdem tazminatından kesildiğini, müvekkilinin ilgili dosyada halen de borçlu gözüktüğünü, müvekkili ile krediyi kullanan kişi aynı kişi olmadığını, kimlik bilgileri farklı olduğunu belirterek 21.319,39 TL bedelin her ay için icra dosyası tarafından tahsili tarihinden itibaren reeskont faiziyle beraber davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesi yönünde istirdat kararı verilmesini, müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitini, Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından başkaca icra işlemi yapılmamak üzere ihtiyat-ı tedbir kararı verilmesini, icra dosyasında ki takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminatın dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle beraber davalıdan alınmasına ve müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 04/11/2019 tarihli cevap dilekçesinde, müvekkili … A.Ş.’nin 17/03/2017 tarihli karar ile … A.Ş. ile “… A.Ş.” hükmi çatısı altında birleştiğini, müvekkili şirketin davacı/borçludan alacaklı olduğunu, borçlu aleyhinde icra takibi başlatıldığını, Davacı/borçlu tarafından işbu icra takibine itiraz edilmediğini ve takibin kesinleştiğini, muaccel hale gelmiş bulunan dosyadan borçlunun çalıştığı iş yerine maaş haczi gönderilmesinde ve kesintiler yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığını, huzurdaki davada istirdadın koşullarının oluşmadığını, davacının istirdat talebinin reddi gerektiğini, temlik eden bankanın üzerine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca temlik eden şirketin defter ve kayıtlarının kesin delil teşkil ettiğini, davacı ile temlik eden banka arasında imzalanan sözleşmede temlik eden banka defter ve kayıtları, dava konusu alacağın dayandığı kesin delil niteliğinde olduğunu belirterek davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Huzurdaki dava menfi tespit ve istirdat davasıdır. Uyuşmazlık davacı ile davalı … şirketinin alacak devraldığı banka arasında kredi sözleşmesi akdedilip edilmediği, akdedildiği iddia edilen kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak borçlu olup olmadığı, aynı kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak faiz borcu bulunup bulunmadığı, yapılan ödemelerin haksız olup olmadığı, istirdat şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davanın menfi tespit/istirdat davası olması sebebi ile öncelikle dava konusu icra dosyası uyap sistemi üzerinden mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, dosyamız davacısının borçlu, dosyamız davalısının anılan dosyada alacaklı olduğu, takibin … Yönetim Şirketi tarafından başlatıldığı,… Yönetim AŞ’nin daha sonra …Yönetim Şirketi tarafından devralındığı, iki şirketin böylece birleştiği ve … şirketinin sona erdiği görülmüştür.
Mahkememizce temlik eden bankaya müzekkere yazılarak dava konusu sözleşme ve ekstre istenmiş temlik eden banka tarafından 21/10/2019 tarihinde sözleşme örneği gönderilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bankacı bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 17/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı …’ın dosyada mübrez nüfus cüzdanı kimlik bilgileri (baba adı -doğum tarihi- doğum yeri- kimlik belge numarası / veriliş tarihi) ile dava dışı temlik eden banka sisteminde kayıtlı kimlik bilgilerinin uyuşmadığı, dava dosyasında mübrez ve takibe konu alacağın dayanağını oluşturan … başvuru numaralı bankacılık hizmetleri sözleşmesi ile kredi kartları üyelik sözleşmesinde … adına atfen atılı imza ile dava dilekçesi ekinde bulunan T.C. İstanbul … Noterliğinin 03/06/2019 tarih ve … yevmiye numaralı kaydı ile tasdikli vekaletname örneğinde bulunan … (Işık) adına atfen atılı imzanın da farklı olduğu, Kadıköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı ve Beyoğlu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyaları incelendiği takdirde T.C. Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğü’nün 09/11/2016 tarih ve…esas sayılı icra dosyası kapsamında davalı … şirketinin alacak miktarı ile davacının anılan icra dosyasına yaptığı tespit edilen 21.319,39-TL tutarındaki kısmi ödemenin mahsubu sonucu davacının dava tarihi itibariyle davalı yana borcu bulunup bulunmadığına ilişkin net bir hesaplama borç/alacak tespiti yapılabileceği mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş usulüne uygun tebligata rağmen taraflarca rapora karşı herhangi bir itiraz ve beyan sunulmamıştır.
Davacı vekilinin, banka tarafından bir karışıklık yapılmış olabileceği, dosyada bulunan kredi kartının davacı tarafından kullanılmadığı, sözleşmede bulunan bilgilerin ve imzanın davacıya ait olmadığına yönelik iddialarının incelenebilmesi amacıyla davacının imza örneklerinin mahkeme kalemi kanalıyla alınmasına karar verilmiş ve 20/11/2020 tarihinde bu imzalar tamamlanmıştır.
Öte yandan mahkememizce davacının dava dışı temlik eden banka nezdinde herhangi bir sözleşmesi olup olmadığı sorulmuş, banka tarafından verilen 27/11/2020 tarihli cevap ekinde bankacılık aracılık sözleşmesi sunulmuştur.
Huzurdaki dava dosyasında … adına düzenlenmiş iki adet sözleşme bulunmaktadır. Bunlardan ilki kredi kartı üyelik sözleşmesi diğeri ise banka aracılık sözleşmesidir. Bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere dava konusu, iki adet kredi kartından kaynaklanan alacaktır. Dosyaya mübrez iki adet sözleşme bulunmakta olup bu sözleşmelerden kredi kartı üyelik sözleşmesinde bulunan imza ile bankacılık sözleşmesinde bulunan imza birbirlerinden tamamen farklıdır. Gözle görülür bir biçimde farklı olan bu sözleşmelerin aynı el ürünü olmadığı açık olduğundan bu hususta ayrıca inceleme yapılmasına gerek duyulmamıştır. Her iki sözleşme de … adına tanzim edilmiş ise de imzaların farklı olması nedeniyle her iki sözleşmenin aynı kişi tarafından tanzim edilmediği anlaşılmıştır.
Öte yandan banka sisteminde bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde davacı tarafın bilgileri ile temlik eden banka nezdindeki bilgilerin birbirleri ile uyumlu olmadığı anlaşılmıştır. Şöyle ki banka sisteminde kayıtlı …’ın Baba Adı Şevki doğum Yeri İstanbul doğum tarihi 1976 iken huzurdaki davanın davacısı …’ın,1984 Eminönü doğumlu olduğu , baba adının Şevket olduğu görülmektedir.
Hal böyle iken huzurdaki davada ispat yükü kendisinde olan davalının, dava konusu kredi kartlarının davacı tarafından kullanıldığını ispat yükü altında olmasına rağmen bu yükü yerine getirmediği, huzurdaki dosyadan banka sistemlerinde davacının bilgileri ile aynı ismi taşıyan başka birisine ait bilgilerin karıştığı, kredi kartı üyelik sözleşmesinde bulunan imzanın huzurdaki davanın davacısından alınan imzalar ile herhangi bir benzerliğinin bulunmadığı görülmüş, davalı taraflarca farklı bir kişiye ait bir borca istinaden davacıya takip başlattığı değerlendirilmiştir.
Değerlendirilmesi gereken bir husus da hak düşürücü süreye ilişkindir. İİK72. Maddesinde belirtilen hak düşürücü süre dosyanın infazen ortadan kaldırılması ile başlar. Huzurdaki dosyaya konu icra dosyası dosya derdest olup halihazırda işlem yapılabilir durumdadır. Bu durumda hak düşürücü sürenin başlamadığı açıktır. (Dava, menfi tespit ve istirdat davası olup davanın esastan ispatlanamadığı saptandıktan sonra İİK’nun 72. maddesinde gösterilen bir yıllık hak düşürücü süre nedeniyle dava reddedilmiştir. Ancak, bu maddede gösterilen bir yıllık hak düşürücü süre icra dosyasının infazen ortadan kaldırıldığı tarihten başlar. Somut olayda icra dosyası infazen ortadan kaldırılmadığından süre başlamamıştır. Ne var ki mahkemece işin esası da incelenmiş, davanın esas yönünden de reddi gerektiği saptanmıştır. Bu itibarla sonucu doğru olan karara yönelik davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir… Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/4849 Karar No: 2020/5967)
Son tahlilde davacıdan tahsil edilen bedelin istirdatına, davacının anılan dosyadan borçlu olmadığına, borç bulunmadığından yasal bir dayanağı bulunmayan takibin iptaline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş, Davalı tarafın açık bir köyüniyetle takibe giriştiği dosya kapsamından anlaşılmamakla kötüniyet tazminatına dair talebin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-DAVANIN KABULÜ ile
A. İstirdat talepleri yönünden
926,00 TL’nin 13/06/2018 tarihinden
1.235,00 TL’nin 04/07/2018 tarihinden
875,00 TL’nin 03/08/2018 tarihinden
930,00 TL’nin 05/09/2018 tarihinden
1.036,00TL’nin 09/10/2018 tarihinden
1.230,00 TL’nin 12/11/2018 tarihinden
757,00 TL’nin 11/12/2018 tarihinden
2.871,00 TL’nin 08/01/2019 tarihinden
1.999,00 TL’nin 12/02/2019 tarihinden
1.503,,00 TL’nin 07/03/2019 tarihinden
988,00 TL’nin 03/04/2019 tarihinden
1.862,00 TL’nin 08/05/2019 tarihinden
5.107,39 TL’nin 10/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Davacının Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına konu borç nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,
3- Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının iptaline,
4-Yasal şartlar oluşmadığından davacı lehine kötü niyet tazminatı takdirine yer olmadığına,
5-Alınması gereken 1.546,71-TL harçtan peşin alınan 386,68-TL harcın mahsubu ile artan 1.160,03- TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 386,68-TL peşin harç, 590,00-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 80,90-TL olmak üzere toplam 1.101,98-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9-Hazineden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1320,00 TL davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verilen, verilen karar açıkça okundu anlatıldı.
26/01/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır