Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/615 E. 2021/392 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/615
KARAR NO : 2021/392
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/09/2019
KARAR TARİHİ : 27/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plaka sayılı araç davalı sigortalısına ait … plaka sayılı aracın çarpması sonucu hasarlandığını, davalı aracın ZMSS poliçesi düzenleyen sigortası olduğunu, sigorta poliçe numarasının … olduğunu, davalı sigortalı aracı 21.08 2017 tarihinde araç sürücüsü … tarafından park halindeki müvekkili sigortalısının aracına çarpmak sureti ile hasar meydana getirdiğini, kazada duran araca çarpan davalı sigortalı araç sürücüsü tamamen kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracında kazanın meydana getirdiği hasar bedelinin toplam 2.333,62 Euro olduğunu, zarara uğrayanın zararı kendi ülkesinde giderme hakkı olduğunu, meydana gelen zararı müvekkilinin davalı sigortaya ödenmesi için başvuruda bulunduğunu, ancak sigorta şirketinin müvekkiline 21.10.2018 tarihinde 264,45 Euro ödediğini, 2.069,17 Euro eksik kaldığını, zararın davalının sigorta limitleri dahilinde olduğunu, davacının zararını döviz cinsinden gidermiş olmakla yine tahsil tarihindeki Türk Lirası karşılığı olarak talep etme hakkı olduğunu, müvekkilinin kazadan kaynaklı hasarının bakiyesi olan 2.069,17 Euro alacağın, temerrüt tarihinden itibaren bankaların dövize uyguladığı en yüksek faiz oranından davalıdan tahsil tarihindeki kur karşılığının ödenmesi için … İcra Müdürlüğünün 2019/… E sayılı icra dosyasından takip yaptığını, temerrüt tarihi itibariyle 61,60 Euro faiz eklediğini, icra dosyasına vaki itiraz üzerine zorunlu dava şartı olarak arabulucuya müracaat edildiğini, ancak arabuluculuk görüşmeleri olumsuz sonuçlandığını, müvekkilinin alacağını almak ve icra dosyasına vaki itirazın iptali ve takibin devamı için iş bu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, sonuç olarak açıklanan nedenlerle; …. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı icra dosyasına vaki itirazın iptalini, takibin devamını, 2.069,17 Euro asıl alacağa temerrüt tarihinden itibaren bankaların dövize uyguladığı en yüksek faiz oranından davalıdan tahsil tarihindeki Türk Lirası karşılığının tahsilinin hüküm altına alınmasını, masraf ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından Zorunlu Karayolu Mali Sorumluluk Sigortası (KZMSS) ile sigortalanan … plakalı aracın 21.08.2017 tarihinde işletilmesi sırasında oluşan kazada davacıya ait … plakalı araçta hasar meydana geldiğini, davacı tarafın kaza nedeniyle araçta oluştuğunu düşündüğü hasar bedeli için müvekkili şirkete herhangi bir başvuruda bulunmadan, kendi imkanlarıyla bir inceleme yaptırdığını, bu incelemede kaza nedeniyle davacıya ait … plakalı araçta; 2.333,62 € hasar oluştuğu belirtildiğini, davacının bu rapora dayanarak müvekkili şirket aleyhinde … Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, müvekkili şirketin icra takibine itiraz ettiğini ve davacının itirazın iptali için huzurdaki davayı açtığını, davacı icra takibinde tazminata kaza tarihinden itibaren faiz işlemesi talep edildiğini, ancak müvekkili şirketin temerrüdünün başlangıcı KTK’nın 98. ve 99. maddesine göre belirleneceğinden davacının bu talebi hukuka aykırı olduğunu, davacının temerrüt faizi olarak temerrüt tarihinden itibaren bankaların dövize uyguladığı en yüksek faiz oranından uygulanmasını talep ettiğini, ancak Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre temerrüt faizi yasal faiz olması gerektiğini, sonuç olarak açıklanan nedenlerle; davanın reddini, alacaklı takipte kötüniyetli olduğundan davacı alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekâleten talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; haksız eylemden kaynaklanan zararın davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi istemine ilişikindir.
… İcra Müdürlüğü’ne ait 2019/… esas sayılı dosyası celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … tarafından, borçlu … Sigorta A.Ş. aleyhine 2.069,17 Euro asıl alacak, 61,60 Euro işlemiş faiz olmak üzere yekün 2.130,77 Euro üzerinden asıl alacağa takip tarihi olan 06/08/2019 tarihinden itibaren yıllık %3,25 oranında( Euro- bankalarca değişen oranda) faiz işletilmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu tarafından itiraz edildiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı har ne kadar zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de davacı yanca zamanaşamı süresi içinde davalı hakkında icra takibi yolu ile alacağın tahsili yoluna gidildiğinden ve icra takibi 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’ nun 154. Maddesinde zamanaşımını kesen hallerden sayıldığından davalının bu itirazına itibar edilmemiştir.
Davalı tüzel kişiliği değişmiş olduğundan kararın infazında tereddüt hasıl olmaması için davalı tüzel kişiliğinin güncel haline kararda yer verilmiştir.
… Sigorta A.Ş. ile Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nden poliçe ve hasar dosyası ile ilgili evraklar celp edilmiş olup, … Sigorta A.Ş.’den hasar dosyası olmadığına ilişkin cevap yazısı dosyamız arasına alınmıştır.
Dava konusu kazaya ilişkin olarak tarafların kusur durumları, davacının gerçek zararının tespiti hususlarında mahkememizin 02/07/2020 tarihli celse ara kararı gereğince dosyanın makine mühendisi bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, resen görevlendirilen makine mühendisi bilirkişi …’ın 28/08/2020 tarihli raporunda özetle; “…Dava konusu park halindeki aracın olayda etkenliğinin – kusurunun bulunmadığını, davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü dava dışı … ‘nin %100 oranında kusurlu olduğunu, … plaka sayılı aracın davalı … nezdinde 06/06/2017 – 06/06/2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … poliçe nolu Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi bulunduğunu, dava konusu … plaka sayılı … – … Marka / Tip 2005 model araçta meydana gelen toplam hasar tutarının yurt dışı tamir ve rayiç bedelleri dikkate alındığında serbest piyasa koşullarında kaza tarihi itibariyle KDV dahil 2.33,62 Euro olabileceğini, dava dilekçesinde 21/10/2018 tarihinde 264,45 Euro ödeme yapıldığının belirtildiği dikkate alındığında kalan bakiyenin (2.333,62 Euro – 264,45 Euro) = 2.069,17 Euro olduğunu, kalan bakiyenin farklı tarihlerde TL olarak hesaplandığını…” mütalaa edilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazı doğrultusunda mahkememizin 16/11/2020 tarihli celse ara kararı gereğince dosyanın ek rapor tanzim etmek üzere tekrar aynı bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, resen görevlendirilen makine mühendisi bilirkişi …’ın 22/03/2021 tarihli ek raporunda özetle; “…Dava konusu park halindeki aracın olayda etkenliğinin – kusurunun bulunmadığını, davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü dava dışı … ‘nin %100 oranında kusurlu olduğunu, dava konusu … plaka sayılı … – … Marka / Tip 2005 model araçta meydana gelen toplam hasar tutarının yurt dışı tamir ve rayiç bedelleri dikkate alındığında serbest piyasa koşullarında kaza tarihi itibariyle KDV dahil 2.33,62 Euro olabileceğini, dava dilekçesinde 21/10/2018 tarihinde 264,45 Euro ödeme yapıldığının belirtildiği dikkate alındığında kalan bakiyenin (2.333,62 Euro – 264,45 Euro) = 2.069,17 Euro olduğunu, kalan bakiyenin farklı tarihlerde TL olarak hesaplandığını, faiz hesaplamasının uzmanlık alanı dışında olduğunu,…” mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının işleteni olduğu araç ile davalıya sigortalı aracın trafik kazasına karıştığı ve bu kaza sonucu davacı adın kayıtlı … plakalı aracın hasarlandığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kaza sonrası davalı yanca davacı tarafa yapılan ödeme sonrası davacının davalıdan bakiye zararının bulunup bulunmadığı ve bunun tahsili için başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın iptalinin gerekip gerekmediği noktasındadır. Açıklanan uyuşmazlıkların tespiti ve halli için alınan bilirkişi raporu ile davacıya kayıtlı aracın vuku bulan trafik kazasında kusursuz olduğu, davalıya sigortalı aracın ise tam kusurlu olduğu belirlenmiş olup mahkememizce de park halindeki davacı aracına çarpmak sureti ile kazanın oluşumuna sebebiyet veren davalıya sigortalı aracın tam kusurlu olduğu anlaşılmış, rapor bu yönüyle hadiseye uygun kabul edilmiştir. Davacı aracında gerçekleşen hasar bedeline ilişkin yapılan hesaplama, aracın yurt dışı ikinci el değeri ile tamir masrafı kıyaslandığında aracın tamirinin ekonomik olacağı, buna göre araçta meydana gelen ve onarımı talep edilen tutar ile davalının ödediği tutarın mahsubu şeklinde yapılan hesaplama mahkememizce de Yargıtay uygulamasında aranan hesaplama tekniğine ve yasa yolu denetimine elverişli olduğu anlaşılmış ve hükme esas alınmıştır. Davacıya kayıtlı araca zarar veren aracın kaza tarihi itibariyle davalıya sigortalı olduğu ve poliçe limiti kapsamında( 33.000,00 TL) davalının sorumluluğunun bulunduğu açıktır. Davalı dava tarihinden önce yapmış olduğu ve davacı kabulünde de bulunan 264,00 Euro luk ödemeye karşın halen bilirkişi raporunda tespit edilen ve davacının icra takibinde talep ettiği miktar kadar zarardan sorumludur. Davacı icra takibinden önce ihtarname keşide ederek davalıyı temerrüde düşürdüğünden takip öncesi işlemiş faiz talebinde de haklıdır. Alacağın yabancı para olarak talep edilmesi karşısında faiz talebi de yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmiş, ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Davalı, davacının kötü niyetini ortaya koyamadığından davalıyı tazminat talebi kabul edilmemiştir. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı toplamının %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; Davalının … İcra müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline; takibin takip talebindeki şartlar ile aynen devamına,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 899,40 TL harçtan peşin alınan 158,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 740,77 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 158,63 TL peşin harç, 800 TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 117,10 TL olmak üzere toplam 1.120,13 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dava açılmadan evvel Hazineden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.27/05/2021

Katip …

Hakim …