Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/613 E. 2020/626 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/613 Esas
KARAR NO : 2020/626 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/09/2019
KARAR TARİHİ : 03/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket “ … “ logosu ile yurt içi ve yurt dışı paket ve kargo taşımacılığı işi iştigal ettiğini, müvekkili şirket, ile davalı şirket arasında 23.11.2016 tarihli” Yurt İçi Taşıma Ve Cari Hesap Sözleşmesi” akdedildiğini, müvekkili şirket, işbu taşıma sözleşmesine tevfikan davalı borçlu şirkete ait yurt içi gönderileri taşıdığını, hak kazandığı taşıma ücretini tanzim ettiği taşıma ücreti faturaları ile tahakkuk ettirdiğini, davalı borçlu şirketi, biriken taşıma ücretine mahsuben çeşitli tarihlerde müvekkili şirket banka hesabına havaleler etmek suretiyle ödemeler yaptığını, 14/11/2018 tarihi itibarı ile biriken bakiye 34.041,12-TL tutarındaki taşıma ücreti davalı borçlu şirketçe ödenmediğini, bakiye 34.041,12-TL tutarındaki taşıma ücretinin (3) İş günü içinde ödenmesi aksi takdirde icra takibine girişileceği-dava açılacağını, bakiye taşıma ücretinin ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine icra takibine girişildiğini, davalı borçlu şirket vekili 09.01.2019 tarihli dilekçesi ile icra takibine, borca ve tekmil ferilerine itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, davalı borçlu şirkete ait yurt içi gönderilerin müvekkili şirket tarafından taşındığını, müvekkili şirketin tanzim ettiği 2019 yılı eylül ayı dahil aylık faturalar bedelinin 5.000,00-TL’den daha yüksek olduğunu, bu nedenlerle yargılama neticesinde icra takip tarihi itibarı ile müvekkili şirketin, davalı borçlu şirketten icra takibine konu edildiği gibi 34.041,12-TL tutarında bakiye taşıma ücreti alacağının bulunduğunun sübut bulacağını, davalı borçlu şirketin icra takibine vaki itirazının haksız ve usulsüz olduğunu, davalı borçlu şirketin icra takibine vaki itirazının iptaline, icra takibinin devamına, icra takibine konu edilen alacak faturaya dayalı likit taşıma ücreti alacağı olmakla ve davalı yanın icra takibine vaki itirazının haksız olmakla da davalı yanın % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi uyarınca davacının bakiye cari hesap alacağına istinaden başlattığı icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın İİK67 ve devamı maddeleri gereğince iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklısı … tarafından, borçlu …A.Ş. aleyhine 34.041,12-TL asıl alacak üzerinde 04/01/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların uyuşmazlık konusu dönemi kapsar BA/BS kayıtlarının celbi için … Dairesi ve …Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılmış ve 2017-2018 yıllarına ait BA/BS anılan kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce taraflar arasında faturalaşmaya ve taşıma sözleşmesine göre davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, 06/07/2020 tarihli celse ara kararı gereğince dosyanın tevdi edildiği resen görevlendirilen Mali müşavir .., Gümrük Müşaviri …, Nitelikli hesap uzmanı … Kaleli marifetiyle hazırlanan 20/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…davacı tarafın 2017-2018-2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı tarafın 07.09.2020 tarihli defter inceleme günü gelmediği, ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmadığı, yerinde inceleme talebinin olmadığı, bu sebeple ticari defter ve kayıtları üzerinden inceleme yapılamadığı, davacı şirketin dosya muhteviyatına sunduğu takibe konu cari hesaba ilişkin 21 adet faturanın olduğu, davacı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, davalı tarafın defterlerine işlenip işlenmediğinin tespit edilemediği, taraflar arasında 2018-2019 yılları BS VE BA FORMLARI beyanları adet ve tutarları bakımından uyuşmazlık olmadığı, davacı tarafın ticari defterleri ve dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresine göre, 02.01.2019 ve 03.01.2019 tarihlerinde 34.041,12-TL davalıdan alacaklı olduğu, tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin Mahkemenin takdirlerine ait olduğu,…” mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; bir örneği dosya kapsamında bulunan taşma sözleşmesi yine taraflar arasındaki ticari kayıtlar çerçevesinde davacı ile davalı arasında taşıma faaliyetine dayanan bir ticari ilişki olduğu sabittir. Uyuşmazlık bu kapsamda davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ve var ise bunun miktarı noktalarındadır. Mahkememizce taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalı davaya cevap vermediği gibi defterlerini de inceleme günü ibraz etmemiştir. Mahkememiz ara kararında defter ibraz etmemenin yasal sonuçları usulüne uygun şekilde ihtar edilmiş, bu ara karar davalıya tebliğ edilmiştir. Buna karşın ticari defterlerini sunmayan davalı karşısında davacı defterlerine itibar edilmiştir. Ticari defterlerine göre davacı icra takibinde talep edilen kadar davalıdan alacaklıdır. Yine tarafların BA/BS kayıtlarının incelenmesinden ilgili kayıtların birbirini doğruladığı ve herhangi bir farklılık olmadığı belirlenmiştir.
“…Davacı tarafın ticari defter ve kayıtların alacağın varlığı hususunda tek başına ispata yeterli değil ise de; davalının bağlı bulunduğu …Dairesinin cevabi yazısına göre, takibe konu faturanın davalı tarafça beyan edildiği dikkate alındığında bu husus teslime karine teşkil ettiğinden aksi yöndeki iddiayı ispat yükü davalı taraftadır. Davalı taraf, ticari defterlerini ibraz etmemiş, keza istinafa konu iddiası yönünden yargılama aşamasında taraflar arasında süre gelen ticari ilişkideki fatura örneklerini yahut ödeme belgelerini de ibraz etmemiştir. Dosyada mevcut SMM bilirkişi raporunda, salt davacı tarafın ticari defterleri incelenmiş olup takip tarihi itibariyle davacının alacak iddiası yerinde görülmekle davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353-1-b-1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir…” (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ nin 30.01.2020 tarih 2017/3832 E., 2020/227 Karar sayılı kararı)
Mahkememizce de benimsenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı uyarınca davacı ticari defterleri ve BA/BS kayıtları birlikte değerlendirildiğinde davacının icra takibinde ve bilirkişi raporunda belirtilen tutarda davalıdan alacaklı olduğu kabul edilmiştir. Davalı yanca aksi yönde bir ödeme belgesi veya başkaca kayıt dosyaya ibraz edilmemiştir. Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması gerekmektedir. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile; davalının İstanbul … İcra Müd. …Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlar ile aynen devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nisptetinde hesaplanan 6.808,22 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.325,34-TL harçtan peşin alınan 411,13-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.914,21-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 411,13-TL peşin harç, 2.400,00-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 153,00-TL olmak üzere toplam 3.008,53-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 5.106,17-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabulucu ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.03/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır