Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/585 E. 2019/183 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/585
KARAR NO: 2019/183

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 27/09/2019
KARAR TARİHİ: 11/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı… Petrol ile müvekkili arasında 31.05.2018 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi imzlandığını, iş bu sözleşmenin hukuka aykırı şekilde süresinden önce ve tek taraflı şekilde davalı tarafça feshedildiğini, davalı tarafın feshinin haklı bir nedene dayandırma gayreti ile müvekkili şirketi eksik akaryakıt alımı, otomasyon sistemine aykırı faaliyetlerde bulunma, EPDK ya verilerin sağlıksız olarak raporlandığı vb iddialarda bulunduğunu ve sözleşmeyi feshettiğini müvekkili şirkete bildirdiğini, davalı tarafça fesih sonrası müvekkili şirkete gönderilen 23/07/2019 tarihli 74.019,22 TL bedelli cezai şart bedeli olarak düzenlenen fatura, …Noterliği’nin 25/07/2019 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile iade edilmiş olup, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E sayılı cezai şart ve kar mahrumiyeti talepli davanın derdest olduğunu, müvekkiline yönelik mevzuata aykırı hareket ithamıyla başlayan fesih sürecinde istasyonu almak isteyen davacı mevzuatı gerekçe göstermiş ise de; 7164 Sayılı Kanun – Maden Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile akaryakıt sektörüne ihtar müessesi getirildiğini, Kanun değişikliği ve EPDK tarafından alınan kurul kararı nazara alınmadan Müvekkile herhangi bir ihtar dahi gönderilmeden akaryakıt istasyonun tahliyesinin talep edilmiş olması, (davalının ihtarı içeriğindedir) makul süre dahi aranmaksızın mevzuata aykırılık gerekçe gösterilerek fesih iradesinin yansıltılması hukuka aykırı olup kabul edilemez olduğunu, müvekkilinin erken feshedilen sözleşme gereği hem cari hesaptan kaynaklı alacağı, 100.000 TL teminat bedeli, hem de maddi manevi tazminat alacağı bulunduğunu, davalı ile yapılan arabuluculuk görüşmesinden anlaşamamazlık sonucu alınmış olup iş bu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, açıklanan nedenlerle haklı davanın kabulü ile, sözleşmenin haksız ve süresinden önce feshedildiğinin tespiti ile 100.000 TL teminatın müvekkiline iadesini, maddi ve manevi zararın tazmini adına fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak, bilirkişi incelemesinden sonra arttırılmak kaydıyla şimdilik 100 TL maddi tazminat, 5000 TL manevi tazminata hükmedilmesini, sonuç olarak açıklanan nedenlerle; haklı davanın kabulü ile, sözleşmenin haksız ve süresinden önce feshedildiğinin tespitini, 100.000 TL teminatın müvekkiline iadesine, maddi ve manevi zararın tazmini adına fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak, bilirkişi incelemesinden sonra arttırılmak kaydıyla şimdilik 100 TL maddi tazminat, 5000 TL manevi tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dava; taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat davasıdır.
Mahkememizce İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davanın taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi ve protokol gereği talep edilen ceza-i şart ile kar mahrumiyetine dayalı alacak davası olduğu, davanın derdest olduğu, davacısının … A.Ş.; davalısının … Şti. olduğu görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166. maddesinde “Aynı yargı çevresinde yer alan, aynı düzey ve sıfattaki Hukuk Mahkemelerinde açılmış davalar aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı 2. davanın açıldığı mahkemede verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar.” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda yukarıda incelenen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sırasında kayıtlı davada ve mahkememizde görülen davada uyuşmazlığın aynı bayilik sözleşmesi ve protokole dayalı olarak açıldığı, ilk açılan davada cezai şart alacağı ile kar mahrumiyeti alacağı talep edilmekte iken eldeki davada ise aynı sözleşme ve protokole dayalı olarak sözleşmenin haksız olarak fesih edilmesi nedeni ile teminat olarak verilen bedelin iadesi ve uğranılan zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat isteminin yer aldığı, tarafların taleplerinin aynı sözleşme ve hukuki ilişkiye dayandığı, biri hakkında verilecek olan hükmün diğerini de etkileyeceği, bu sebeple davalar arasında hukukî ve fiilî bağlantı bulunduğu, bu durumda her iki davanın birlikte görülmesinin usul ekonomisine uygun olduğu anlaşılmakla HMK’nın 166. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.

K A R A R : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememiz dosyası ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası arasında şahsi, fiili ve hukuki irtibat bulunması nedeniyle her iki dava dosyasının HMK 166. Maddesi uyarınca BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
Dair; dosya üzerinden, HMK’nın 168. maddesi uyarınca esas hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …
¸