Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/557 E. 2021/333 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/557 Esas
KARAR NO : 2021/333
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2018
KARAR TARİHİ : 12/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 01/02/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … … ile yine dava dışı … arasındaki 01/11/2013 tarihli iş yeri devir sözleşmesine istinaden taşınmazın maliki davalıya tanzim edilmek üzere ıralı 36 adet bonoya kefil sıfatı ile imza attığını, vadesinde ödenmeyen 5 adet bononun davalı tarafından işlem konulduğunu dava dışı taraflar, müvekkili ve davalı arasında 12/06/2017 tarihli sözleşme ile borcun yenilendiğini, müvekkilin sözleşmeye tanık sıfatı ile katıldığını, bu durumda sözleşmede belirtildiğini, ancak imzasının üstüne tanık-kefil ibaresinin yazıldığını, bu sözleşme gereğince 36adet bononun müvekkiline 04/07/2017 tarihinde teslim edildiğine dair tutanak düzenlendiğini ancak davalının 5 adet bononun icra dairesinde olduğunu ileri sürerek 31 adet bonoyu fiili olarak teslim ettiğini, davalı vekili tarafından taraflar arasında yapılan yenileme sözleşmesi hiçe sayılarak müvekkili hakkında başlatılan icra takibi sonucunda müvekkiline ait … plakalı araca yakalama emri çıkartıldığını, yakalamanın kaldırılması için 4.500,00 TL ödeme yapıldığını belirterek yakalamanın tedbiren durdurularak takibin iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin dava dilekçesine karşı cevap dilekçesinde özetle; Davacı,01/12/2013 başlangıç tarihli İşletme devir sözleşmesi başlıklı sözleşmeden sonra imzalanan ve bu sözleşmenin yerine geçen 12/06/2017 tarihli Alt Kiracılık sözleşmesi adlı sözleşmeden de sorumlu olduğunu, davacının 12/06/2017 tarihli bu sözleşmenin altında tanık-kefil sıfatıyla imzasının bulunduğunu, 01/12/2013 tarihli sözleşmeye konu senetlerden dolayı kefalet borçlusu olmadığını, aynı zamanda dava dışı Borçlu … … ile yine dava dışı … arasındaki 01/12/2013 tarihli işyeri devir sözleşmesinin de kefildir, bu kefaleti uyarınca dava dışı alt kiracı … … ‘in tüm borçlarından sorumlu olduğunu, 12/06/2017 tarihli sözleşme gereği ödenmesi davacı tarafından üstlenilmiş icra dosyası borcu ödendiğinden bonolar kendilerine iade edileceğini, icra dosyası borcu, diğer icra borçlusu tarafından ödenmediğini, müvekkile davacı veya diğer dosya borçlusu tarafından yapılmış elden bir ödemenin de olmadığını ve bu nedenle mükkerer ödemenin de bulunmadığını, dolayısıyla müvekkilin fazladan tahsil ettiği bir para alacağı olmadığından davacının istirdadını gerektiren bir ödemesinin de olmadığını, davacının ödediği 19.786,00 TL ile sözleşmede kararlaştırılan ödeme miktarı olan 16.500,00 TL arasındaki fark ise davacının yükümlü olduğu 2016/… E. Sayılı icra dosya masraflarından kaynaklandığını, belirterek davacı kefil olarak imzaladığı sözleşmelerden kaynaklanan borunu ödediğini, haksız ve dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 10/04/2019 tarihli beyan dilekçesini özetle; Her ne kadar davalı yan davayı e-devlet portalından haricen öğrendiğini iddia ettiğini ancak 11/03/2019 tarihinde muhataba bizzat teslim edildiğini, ayrıca davacı vekilince sunulan cevap dilekçesi süresinde olmadığını, bu nedenle davalı tarafça sunulan dilekçe ile savunmanın genişletilmesine muvafakatimiz bulunmadığını, 12/06/2017 tarihli sözleşme ile 2016/… esas sayılı takibe konu alacak yenilenmiş ve bu nedenle de takibe konu alacak/borcun sona erdiğini ve bu sözleşme nedeniyle müvekkilin davalıya karşı bir sorumluluğu bulunup bulunmadığının huzurdaki davanın esasına etkisinin olmadığını talep etmiştir.
Davalı vekilinin 29/04/2019 tarihli cevaba cevap dilekçesini özetle; Davacının 01/12/2013 tarihli iş yeri devir sözleşmesindeki kefil sıfatında olduğunu, bu nedenle dava dışı … …’e ait tüm borçlarından dolayı sorumlu olduğunu, müvekkilinin alacağının tahsili için davacının aracı üzerine haciz işlemi uygulandığını, takipteki senetler hariç bedeli ödenen senetlerin davacıya iade edildiğini, müvekkilinin mağdur olduğunu, kendisine ait iş yerinin dahi haksız olarak kullanılmaya devam edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-…. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyası
-…. İcra Müdürlüğünün 2016/… (icra dosyası) Esas sayılı dosyası
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davacının …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasına ödediği 19.786,00TL2nin iadesine ilişkindir.
Davaya konu ….İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; Alacaklısının … olduğu, borçlusunun … … ve … olduğu, takip konusu alacak miktarının 18.626,71TL, takibin ilamsız icra yoluyla takip olduğu, borçlu … tarafından icra dosyasına 19.786,03Tl ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
….İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/… Esas – 2018/1066 Karar sayılı kararında: “…borçlu hakkında yapılan takiplerin kesinleşmesinden sonra 12/06/2017 tarihinde tarafların düzenledikleri protokol başlıklı belgede borcun sözleşme tarihinden sonraki bir tarihte ödenmesi konusunda anlaştıkları, sözleşmenin takip dosyalarına ilişkin olduğu görülmektedir. Alacaklı vekili tarafından da cevap dilekçesinde sözleşmeye karşı çıkılmamış, sözleşme koşullarına uyulmadığı belirtilmiştir. Bu durumda alacaklılar tarafından borçlulara İİK’nun 71.maddesi uyarınca mehil verilmesi söz konusu olup…” gerekçesiyle ….İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı dosyasıyla yapılan takibin ertelenmesine karar verildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve dava konusu 12/06/2017 tarihli yenileme sözleşmesi incelendiğinde; davalıya karşı borçlu olduğunun sabit olduğu, bu sözleşme ile 2013 yılına ait sözleşmeden doğan borçların itfa edilmediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30TL harçtan peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 23,40TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereği hesap ve takdir olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır