Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/535 E. 2021/424 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/535 Esas
KARAR NO : 2021/424
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2019
KARAR TARİHİ : 09/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile, davacı ile dava dışı şirket …A.Ş arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine davalılar …, … …, … ve dava dışı müteveffa … …’ın müteselsil kefil olarak imza attığını, bir kısım borçların ödenmemesi üzerine hesap kat ihtarı yapılarak …. Noterliğinin 05/07/2019 tarih ve … yevmiye ile tebliğ edildiğini, kefil …’ın mirasçısı sıfatıyla davalılar … ve …’ye de …. Noterliğinin 09/07/2019 tarih ve … yevmiye ihtar çekildiğini, buna rağmen ödenmemesi üzerine …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… D. İş sayılı ihtiyati haciz kararı alındığını, …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasında takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, arabuluculukta da anlaşma sağlanamadığını, itirazın haksız olduğunu beyanla, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde; Takip konusu alacağın dayanağı olan kredilerin tamamının … …’ın vefatının ardından kullandırıldığını, … …’ın 13 Mayıs 2016’da vefat etmiş olup, vefatı ile birlikte kefalet sözleşmesi sona erdiğini, … ve …’ın mirasçı sıfatı ile bir sorumluluğunun doğabilmesi için kefil olunan borcun 13 Mayıs 2016 öncesinde doğması gerektiğini, vefat eden kefilin mirasçılarının sorumluluğunun hukukça kabulünün mümkün olmadığını, davacının, Muris … …’ın vefatından haberdar olduğunu, vefatın ardından vefat eden Yönetim Kurulu üyesinin yerine geçen yönetim kurulu üyesi olan …’ın kefil olduğu 04.01.2017 tarihli yeni tarihli bir genel kredi sözleşmesi imzalandığını, kullanılan nakdi ve gayrinakdi kredilerin de bu sözleşmenin imzalandığı tarihten sonra doğduğunu, …’ın ve …’ın mirasçı olarak sorumluluğu olmadığını, Yargıtay Kararları doğrultusunda da … …’ın ölüm tarihine kadar çekilen kredilerde mirasçılarının sorumluluğu doğuyor iken ölümünden sonra tahsis edilen kredilerde mirasçılarının sorumluluğuna gidilemeyeceğini, … hakkında açılan davanın, borç konusu kredilerin murisin vefatından sonra doğmuş olması sebebi ile tümden reddini, …’ın kefil sıfatı ile varsa borçlu olduğu miktarın tespiti ile fazlasının reddine dair karar verilmesi gerektiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … vekili cevap dilekçesinde; …’ın, … A.Ş.’ nin 3 ortağından biri olduğunu, genel kredi sözleşmesi ile şirkete ticari kredi kullandırıldığını, genel kredi sözleşmesi incelendiğinde TBK m. 581, 582 ve 583 maddelerinin aradığı şartlarda bir kefalet ilişkisi kurulamadığını, TBK m.583′ de: ” Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” amir hükmü olduğunu, genel kredi sözleşmesinde TBK m. 583’ün amir hüküm olarak aradığı şekil şartlarından hiçbirinin bulunmadığını, müvekkilinin sorumlu olduğu azami borç miktarı, kefalet tarihi ve müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduğunu belirten kendi el yazısı ile verilmiş bir taahhüdü bulunmadığını, kefaletin yok hükmünde olup, bundan dolayı davanın reddini talep ettiğini, aksi düşünülecek olsa bile, kredi sözleşmesinin asıl borçlusu olan şirketin borcu ifa edip etmediği kesinleşmeden kefil aleyhine dava açılmasının hukuki dayanağı olmadığını, TTK m. 7/son cümlesinde yer alan” Ancak kefil ve kefillere taahhüt ve ödemelerin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez” amir hükmünden hareketle davalı kefil aleyhine geriye dönük işlemiş ve işleyecek temerrüt faizleri ve faiz oranlarının talep edilemeyeceğini, itirazın iptali davasındaki taleplerin tümünün zamanaşımına uğradığından reddini istediğini, kefilin asıl borçlu şirket adına teminat bedellerini depo etme zorunluluğu bulunmadığını, alacağının likit olmaması ve yargılamaya muhtaç olması dikkate alınmaksızın müvekkili aleyhinde icra takibi başlatılmış olmasının kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddine ve davacının tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … … vekili cevap dilekçesinde; Müvekkilim tarafından davacı bankanın kat ihtarnamesine cevaben T.C. … Noterliği’nin 16.07.2019 tarih … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi keşide edilerek talebini red ettiğini, icra müdürlüğünün yetkisiz olduğunu ve İstanbul Anadolu İcra müdürlüğünün yetkili olduğuna dair de itiraz ettiğini, yetki itirazına karşı bir dava açılmadığını, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu ve yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının asıl borçlu şirketten kalan nakit riskinin 12.462.559,53 TL, gayrinakit riskinin 446.415,90-TL olduğunu beyan ettiğini, ihtarname, takip talebi ve dava dilekçesindeki talepler arasında yaklaşık 4.000.000,00-TL fark bulunduğunu, bununda itirazın haklılığını ortaya koyduğunu, asıl borçlu tarafından davacıya verilmiş kıymetli evraklar ve ipotek bulunduğunu, bunların borcu karşıladığını, ilamsız takip yapılamayacağını, davacı tarafın hesapladığı ana para miktarı müphem olduğu gibi işlemiş faiz, uygulanan cari ve temerrüt faiz oranlarının da haksız ve hukuki dayanaktan yoksun, Türk Borçlar Kanunu`nun emredici hükümlerine aykırı olduğunu, hesap kat ihtarnamesine karşı mutabık olmadığını kabul etmediğini noter marifetiyle bildiren müvekkili hakkında temerrüd faizi uygulanmasının da yasaya aykırı olduğunu, alacağın likid olmadığı, yargılamayı gerektirdiği, mer’i teminat mektubu bedellerine, çek yapraklarına ilişkin teminat bedelinin depo edilmesi talebinde bulunmasında hukuki dayanak olmadığını, müvekkilinin çek yapraklarına ilişkin depo etme sorumluluğu olmadığından bu talebi de kabul etmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davacı tarafça ihtiyati haciz için yapılan başvurunun …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… D. İş sayılı dosyasında kabul edildiği anlaşılmış, dosyamız arasına alınmıştır.
İcra dosya aslı ve davacı tarafça sunulan kredi sözleşmesi ve kefaletlerin asılları ile hesap özetleri dosyamız arasına alınmış, incelenmiştir.
Mahkememizce ön inceleme duruşmasında, Davalılar … ve … vekiline sözleşmedeki yazı ve imzaya yönelik açık bir inkarları bulunmadığı anlaşılmakla bu konuda açık bir inkarlarının olup olmadığını bildirmesi konusunda 1 haftalık kesin süre verilmesine, inkarda bulunulduğunda gerekli ara kararların oluşturulmasına dair karar verilmiş ancak bildirilmemiştir.
Davalı …’ın açık bir imza inkarı bulunmadığından resen imza incelemesi yapılmamıştır.
İcra takibine ve mahkememize yönelik davalının yetki itirazı, taraflar arasındaki sözleşmenin 13.4. Maddesi ile İstanbul İcra müdürlüğü ve mahkemesi yetkili kılındığından red edilmiştir.
Davalıların imza incelemesine esas belgelerin toplanması için müzekkereler yazılmış, gelenler kasaya alınmıştır.
Takip talebinin, 15.050.973,99 TL nakdi, 446.415,90TL gayri nakdi olmak üzere 15.497.389,90TL üzerinden yapıldığı, davalı … yönünden tazmin edilen teminat mektubu asıl alacağı ve faizi toplamı 1.465.450,80TL üzerinden takip yapıldığı ve asıl alacağın 1.450.000,00TL’ye %46,80 oranında faiz istendiği, diğer davalılar yönünden 13.464.607,92TL asıl olmak üzere 13.725.688,50TL ticari kredi alacağı, 1.325.458,03 TL asıl olmak üzere 1.325.285,49 TL kredi kartı alacağı olmak üzere 15.050.973,99TL nakdi alacak ile 28 adet çek teminatı 56.840,00TL, 4 adet teminat mektubu bedeli 200.037,00TL ve 4 adet doğrudan borçlandırma teminatı 189.538,90TL olmak üzere 446.514,90TL gayri nakdi alacak talebinde bulunulduğu, çek teminatlarına %28,80 oranında, diğer risk ve kredilere % 46,80 oranında faiz istendiği anlaşılmıştır.
İncelenen dava dilekçesinden, Davalılar …, … … ve … yönünden 13.725.688,50TL nakdi alacak ile 1.325.285,49TL gayri nakdi alacak toplamı 15.050.973,99TL para alacağı ile 28 adet çek teminatı 56.840,00TL, 4 adet meri teminat mektubu teminatı 200.037,00TL ile doğrudan borçlandırma riski teminatı 189.538,90TL üzerinden takip yapıldığı, davalı … yönünden ise 1.465.450,82 TL tazmin olan teminat mektubu bedeli ve ferileri üzerinden takip yapıldığı, davalıların süresinde borca ve … … tarafından ayrıca yetkiye itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların sunduğu bilgi ve belgeler dosyamız arasına alınarak dosya bilirkişiye verilip rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporuna itiraz üzerine ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi ek raporu yeterli görülmüş ve ek rapora itirazlar mahkememizce red edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
DavalılarNail, … ve … … ile davalı … ve … murisi …”ın müteselsil kefil olduğu, kefaletin yasal unsurları içerdiği ve geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Rapora yönelik itirazlar mahkememizce yerinde görülmemiş ve bilirkişi tarafından kök ve ek rapor ile belirtilen miktarlar dosya kapsamına uygun bulunarak rapor hükme esas alınmıştır.
Teminat mektuplarına ilişkin belgeler dosyamız arasına celbedilip incelenmiştir.
Alınan kök raporda, …, … ve … …’ın 15.050.973,99 TL nakdi, 396.549,93 TL gayri nakdi olmak üzere 15.447.523,90TL sorumluluğunun bulunduğu, …’nin ise kefil …’ın mirasçısı olarak 1.461.193,00TL sorumluluğu bulunduğu, bu miktarların kefalet kapsamında kaldığı bildirilmiştir.
Alınan ek raporda da aynı görüş bildirilmiş, gayri nakdi alacakların içerisinde 139.672,93 TL doğrudan borçlandırma hesabı riski, 56.840,00TL 28 adet çek riski, 200.037,00TL 4 adet teminat mektubu riski olduğu açıklanmıştır.
Takip tarihinden sonra, dava tarihinden önce davacının 2.588.414,46TL tahsilat yaptığı görülmüştür.
Davacının, yaptığı tahsilat nedeniyle mahsup yaparak 12.462.559,53 TL nakdi, 446.415,90TL gayri nakdi olmak üzere toplam 12.908.975,43 TL üzerinden dava açtığı anlışılmıştır.
Yapılan ödemenin düşük faizli olan kredi kartı borcundan ve ferilerden mahsup edilmesi sonrası ticari kredi alacağından 12.462.559,53 TL asıl alacağın kaldığı, talebin de bu yönde olduğu anlaşılmıştır. Böylece, davacının davalılar …, … ve … … yönünden tamamen haklı olduğu ve davasının kabulü gerektiği anlaşılmaktadır.
Davalı … yönünden ise, bilirkişinin 4.257,82 TL daha az faiz hesapladığı, hesabın faiz oranı ve temerrüt tarihine göre yerinde olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi raporu, dosya kapsamı ve icra dosyasından anlaşıldığı üzere davacı tarafın rapor ile tespit edilen alacaklarının olduğu, davalıların borca ilişkin kefaletinin bulunduğu ve geçerli olduğu, davalı …’nin sadece müteveffa … … mirasçısı olarak sorumlu olduğu, … ise hem kendi kefilliği nedeniyle hem de murisi …’a mirasçı olarak sorumlu olduğu, hem de bilirkişi tarafından tespit edilen miktarlar üzerinden davacının talebinin haklı olduğu, davalı tarafın itirazının yersiz olduğu, davanın belirtilen bu miktarlar yönünden kabulüne, davalı … yönünden geri kalan kısma ilişkin istemin ise reddine, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerektiği vicdani kanat hasıl olmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Davacının davasının KISMEN KABUL ve KISMEN REDDİ ile, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile,
A.1) Davalılar …, … ve … …’ın …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazlarının nakdi alacaklar yönünden daha önce yapmış olan 2.588.414,46TL ödeme hariç olmak üzere 12.462.559,53TL yönünden İPTALİNE, bu miktar üzerinden takibin devamına ve yıllık %46,80 faiz uygulanmasına,
2-Gayrinakdi alacaklar yönünden talebin KISMEN KABULÜ ile, 396.549,93TL teminat bedellerinin davacı banka nezdinde açılacak vadesiz bir hesapta depo edilmek üzere bu davalılardan müteselsilen tahsiline veya teminat konusu belgelerin iadesine, nakde dönüşmesi halinde dönüştüğü tarihten itibaren yıllık %46,80 oranında faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, geri kalan 49.865,97TL gayrinakdi alacağa ilişkin talebin REDDİNE,
B. Davalı … yönünden itirazın 1.461.193,00TL yönünden İPTALİ ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, asıl alacak olan 1.450.000,00TL’ye yıllık %46,80 oranında takipten itibaren faiz uygulanmasına, geri kalan 4.257,82TL yönünden davanın REDDİNE,
C. Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan takdiren %20 üzerinden hesaplanan 2.571.821,89TL icra inkar tazminatının tamamının davalılar …, … ve … …’dan, bu miktarın 292.298,68TL’sinin davalı …’den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava değeri olan 12.859.109,46 TL üzerinden hesaplanan 878.405,76‭ TL alınması gereken harçtan, peşin alınan 155.909,03 TL’nin mahsubu ile bakiye ‭ 722.496,73TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak hazineye verilmesine, davalı …’nin bunun sadece 74.860,46 TL kısmından sorumlu tutulmasına,
4-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00TL’nın davanın açılmasına sebebiyet verilen davalılardan müteselsilen alınarak hazineye ödenmesine,
5-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 217.216,09 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı …’nin bunun sadece 83.941,76 TL kısmından sorumlu tutulmasına,
6-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 2.290,80 TL yargılama giderinin tüm davalılardanmüteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça peşin ödenen 155.909,03 TL harcın tamamından davalılar …, … ve … …’ın, bunun 24.953,48TL’sından davalı …’nin sorumlu tutulmak suretiyle davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-…. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… D. İş sayılı dosyasında ihtiyati haciz dolayısıyla davacının sarfettiği 123,90 TL giderin ve 606,00TL vekalet ücreti toplamı 729,90 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
10- Red edilen kısmın üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan davalı …’ye verilmesine,
İlişkin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/06/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır