Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/527 E. 2020/311 K. 13.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/527
KARAR NO: 2020/311

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/09/2019
KARAR TARİHİ:13/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, Müvekkili şirket … Şti. İle davalı … Ltd. Şti. arasında mal alım satımından kaynaklı ticari bir ilişki mevcut olup, iş bu sözleşme gereği tarafların ticari ilişkilerinin başladığını ve karşılıklı edimlerini ifa yükümlülükleri doğduğunu, müvekkili şirket üzerine düşen tüm edimleri layıkıyla yerine getirmesine karşılık davalı şirket tarafından ödemeye ilişkin üzerine düşen ifa yükümlülüğü yerine getirilmediğini ve yapılan işlere ilişkin kesilen faturaların ve davalı tarafa yapılan ödemeler sonucu bakiye borcun müvekkili şirket tarafından tutulan cari hesapta da görüleceği üzere 12.173,98 TL’ye ulaştığını, akabinde taraflarınca …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile cari hesaba dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun kötü niyetli olarak ve sadece icra takibini durdurmak ve sürüncemede bırakmak gayesiyle hukuki mesnetten yoksun olarak söz konusu icra takibine yasal süresi içerisinde itiraz ettiğini ve icra takibi durdurulduğunu, borçlunun vaki itirazı üzerine uyuşmazlığın çözümüne dair sonraki aşamanın “itirazın iptali” davası olması ve ilgili davanın ticari uyuşmazlık niteliğine haiz olması sebebiyle, 7155 sayılı kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi gereği dava şartı olan “Arabuluculuk” başvurusu gerçekleştirildiğini ancak arabuluculuk nezaretinde gerçekleştirilen görüşmeler neticesinde borçlu ile anlaşma sağlanamadığını ve 19.09.2019 tarihli “Arabuluculuk Son Tutanağı” düzenlendiğini, açıklanan gerekçeler mucibince iş bu itirazın iptali davasını ikame etme zarureti hasıl olduğunu, sonuç olarak açıklanan sebeplerle; davanın kabulünü, davalı borçlunun … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline ve takibin faiziyle birlikte devamını, icra takibine konu alacağın faizi ile birlikte tahsilini, borçlunun %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, Müvekkili şirket ile davacı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkil şirketin …’e herhangi bir borcunun bulunmadığını, …’in, müvekkili şirkete teslim etmesi gereken malları teslim etmediğini, bu nedenle müvekkili şirketçe kendilerine herhangi bir ödeme yapılmadığını, ancak …’in, kendi üzerine düşen ifa yükümlülüğünü yerine getirmişcesine söz konusu mallara ilişkin bedeli cari hesaba alacak olarak kaydettiğini, müvekkili şirkete ait ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde …’e herhangi bir borcunun bulunmadığının açık bir şekilde ortaya konulacağını, müvekkili şirket aleyhine başlatılan icra takibinde, var olduğu iddia edilen alacağın, alacağa işleyecek yıllık %19,50 faiz ile ödenmesi talep edildiğini, davacı tarafça talep edilen faiz oranı, kanunda belirtilen ticari temerrüt faiz oranı olduğunu, sonuç olarak açıklanan sebeplerle; müvekkili şirket aleyhine ikame edilen haksız davanın reddi ile … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile yürütülen takibin iptalini, müvekkili şirkete başlatılan takip kötü niyetli olduğundan, alacaklı tarafın alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki ticari nitelikteki mal alım satımına dayalı olarak davacı tarafça davalı adına tanzim edilen ve ödenmeyen fatura alacağına istinaden davalı hakkında …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklısı … Tic. Ltd. Şti. tarafından, borçlu… Ltd. Şti. aleyhine 12.173,98-TL asıl alacağını 16/07/2019 tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %19,50 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile 16/07/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların uyuşmazlık konusu dönemi kapsar BA/BS kayıtlarının celbi için … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmış ve anılan kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
Taraf delilleri toplanmış ve davacı ve davalı, fatura ve ticari defter deliline dayanmış olmakla, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, alacak olup olmadığının tespiti açısından taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiş olup, davalı taraf ön inceleme duruşmasında hazır olduğu halde belirlenen inceleme gününde defter ibrazında bulunmamış, defterlerini ibraz etmemesine ilişkin haklı veya geçerli bir mazeret de ileri sürmemiş ve defter ibrazından kaçınmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi Yıldız Yeksan, 06/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalının inceleme gün ve saatinde kayıtlarını ibraz etmediğini, yerinde inceleme talebinde de bulunmadığını, buna karşın Beşiktaş Vergi DairesiMüdürlüğü’ nden celp edilen BA kayıtlarının incelenmesinden davalının 15 sıra no ile davacı … Şti.’ den 6 adet fatura karşılığı KDV siz tutarı 8.818,00 TL lik alım yaptığına dair bildirimde bulunduğu ve davacı BS Beyan bildirimleri ile karşılıklı aynı olduğu, davacı şirketin 2019 yılında e defter uygulamasına göre yevmiye defteri ve defter-i kebir beratlarının, Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem sistemine süresinde yüklendiği, muhasebe tekniği açısından ilgili hesapların birbirini doğruladığını ve defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, envanter defterinin noter açılış tasdikinin TTK Md. 64.ye göre yaptırıldığını, davacı tarafından düzenlenen faturaların açık ve irsaliyeli faturalar olduğunu, davacı vekili tarafından 24/10/2019 tarihinde asıllarının mahkememize teslim edildiği, tespit edilen ilgili faturaların teslim alan bölümlerinin bazılarında isim imza, bazılarında imza olduğunu, davalının inceleme günü ve sonrası inceleme talebinde bulunmamasından dolayı sadece davacı kayıtlarına göre yapılan incelemeye göre 31/10/2019 tarii itibari ile davacının, davalı şirketten 12.173,98 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, nihai takdir ve kararın Mahkememize ait olduğunu belirtmiştir.
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir ancak sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Davalı rapora karşı itirazlarında; kendi kayıtları incelenmeksizin rapor tanzim edildiği iddiasında bulunmuş ise de; ön inceleme duruşmasında ticari defterlerin incelenmesi için inceleme gün ve saatinin belirlendiği, davalı vekilinin duruşmada hazır olduğu, duruşma zaptının 7 numaralı ara kararından da anlaşılacağı üzere taraflara defter ibraz etmemenin sonuçlarının açıkça izah edildiği ve gerekli yasal ihtarın yapıldığı, buna rağmen davalının defterlerini inceleme gününde hazır etmediği ve buna ilişkin kabul edilebilir bir mazeret de ileri sürmediğinden bu yönden yapılan itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalı, uyuşmazlığın dayanağı faturaya konu ürünlerin kendisine teslim edildiğinin davacı yanca ispatının zorunlu olduğu bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.
Davalı, davacı tarafından düzenlenerek kendisine gönderilen fatura içeriğine itiraz etmemiş, buna ilişkin bir iddiada da bulunmamış, bu hususta dosyamıza yazılı bir belge sunmamıştır.
Tensip zaptı uyarınca dosyamıza kazandırılan davacı ve davalı BA/BS kayıtlarının incelenmesinde, bilirkişi raporunda da değinildiği üzere davacı ve davalının kayıtlarının birbirini doğruladığı ve davacı tarafından davalıya düzenlenen faturanın davalı yanca vergi dairesine beyan edildiği belirlenmiştir.
“…Davacı tarafın ticari defter ve kayıtların alacağın varlığı hususunda tek başına ispata yeterli değil ise de; davalının bağlı bulunduğu … Vergi Dairesinin cevabi yazısına göre, takibe konu faturanın davalı tarafça beyan edildiği dikkate alındığında bu husus teslime karine teşkil ettiğinden aksi yöndeki iddiayı ispat yükü davalı taraftadır. Davalı taraf, ticari defterlerini ibraz etmemiş, keza istinafa konu iddiası yönünden yargılama aşamasında taraflar arasında süre gelen ticari ilişkideki fatura örneklerini yahut ödeme belgelerini de ibraz etmemiştir. Dosyada mevcut SMM bilirkişi raporunda, salt davacı tarafın ticari defterleri incelenmiş olup takip tarihi itibariyle davacının alacak iddiası yerinde görülmekle davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353-1-b-1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir…” (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ nin 30.01.2020 tarih 2017/3832 E., 2020/227 Karar sayılı kararı)
Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından fatura konusu ürünlerin davalıya teslim edilmesine rağmen, davalının fatura bedellerini ödemediği, davacının fatura alacağı için icra takibi başlattığı, davaya konu fatura alacağının davalı tarafından ödenmediği, davacının düzenlediği icra takibi ve dava konusu faturaların BA/BA formlarından anlaşıldığı üzere davalının ticari defterlerine işlenerek vergi dairesine bildirdiği, ayrıca faturaların bir kısmının teslim alan kısmının imzalı bir kısmının ise isim ile birlikte imzalı olduğu, davalının mazeretsiz olarak ticari defterlerini sunmaktan kaçındığı hususları birlikte değerlendirildiğinde fatura konusu ürünlerin teslim edildiğinin kabulünün gerektiği, yukarıda değinilen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere bunun aksinin davalı tarafça ispatının gerektiği, davalı yanca alacağın ödendiğine ilişkin yazılı belge de sunulmadığı görülmekle davacının davasında ve tarafların tacir, işin de ticari iş olması hasebiyle ticari faiz talebinde haklı olduğu anlaşılmış ve davanın kabulüne karar verilmiştir. İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR:
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
A-Davalının … İcra Müdürlüğü’ne … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlar ile aynen devamına,
B-Hükmolunan alacağın %20 si nispetinde hesaplanan 2.434,79 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 831,60-TL harçtan peşin alınan 147,04-TL harcın mahsubu ile bakiye 684,56-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 147,04-TL peşin harç, 800-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 65,70-TL olmak üzere toplam 1.057,14-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verilen, verilen karar açıkça okundu anlatıldı.13/07/2020

Katip …

Hakim …