Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/526 E. 2021/77 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/526 Esas
KARAR NO : 2021/77
DAVA : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2019
KARAR TARİHİ : 02/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı borçlu … San. Ve Tic. Ltd. Şti nin imzasına binaen borçul sıfatıyla imzalanan 14/10/2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden müvekkilinin dava dışı şirkete kredili mevduat hesabı ticari ihtiyaç kredis ve diğer kredileri kullandırdığını, ve çek defteri tahsis ettiğini, davalının 300.000TL ile sınırlı olmak üzere kefil olduğunu, davalının 14/10/2015 tarihinde imzaladığı ve 10 süre ile sorumlu olduğunu, aynı zamanda asil borçluya daha sonradan kullandırlıacak krdelierden de sormul olacağını taahhüt ettiğini, dava dışı borçluya usulüne uygun olarak ihtarnamelerin keşide edildiğini, hasabın katı ile verilen süre içerisinde borcun ödenmemesi üzerine asıl borçlu ve kefiller aleyhine ilamsız takiplerin başlatıldığını, ancak borca ve faize itiraz edildiğini, dava şartı olan arabulucuğa başvurulduğunu anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle ihtiyati haciz talep ettiklerini ve itirazların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;öncelikle verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin şirket hissesinni tamamını devrettiğini, 30/03/2016 tarihinde müdürlüğünün ve imza yetkisinin sona erdiğini, dava şartı olan arabulucuğa … İcra Müdürlüğünün 2019/… ve 2019/… Esas sayılı dosyaları için başvurulmadığını, bu nedenle usuleden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın karşılıksız çıkan çek yapraklarından kaynaklı tarafınca ödenen asgari tutarların tahsilen yönelik olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını,sözleşmede açıkca böyle bir hükmün yer almadığını, kefaletin verildiği anda borcun belirli ya da belirlenebilir olması gerektiği kefalet sözleşmelerindei belirlilik ilkesi uyarınca kefil olunan açısından belirli yani ferdileştirimi bir borcun varlığının arandığını kafilin yalnızca kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki ile bağlı olduğunu, çek kanunu uyarınca ödemesi gereken asgari miktarlarla ilgili olarak depo talebinden sorumlu olabilmesi için kredi sözlemesinde bu yönde bir hüküm bulunması gerektiğini, bu nedenlerle ihtiyati haczin kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık ve Deliller
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyaları mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede
… İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyası,
… İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyası,
… İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyası,
… İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyası
… İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyası,
… İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyası,
… İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyası,
… İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyası
… İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyası,
… İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyası
…. İcra Müdürlüğünün 2019/29191 Esas sayılı takip dosyası
…. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takip dosyası
ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alan kişinin dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı ve dava değerlerinin aynı olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde her bir dosyada yapılan takipte borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce resen görevlendirilen bankacı bilirkişi … marifetiyle hazırlanan .0412.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu şirket arasında GKS sözleşmelerinin akdedildiğini, bu sözleşmeyi davalı kefilin de müteselsilen kefil sıfatıyla imzamış olduklarını, sözleşme kapsamında kullandırılan ticari nitelikli kredi borçlarının öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle davacı bankanın davalı aleyhinde takip ve dava hakkının bulunduğunu, davalının sözlemede gösterilen kefaletinin limitinin 300.000 TL olduğunu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarının 193.933,06 TL sinin kefalet limitlerinden daha düşük seviyede olması nedeniyle davalı kefilin hesaplanan borçtan kefalet limityle sınırlı olarak müteselsilen sorumlu sayılabileceklerinin düşünüleceğini,” mütalaa etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş davacı tarafça 17/12/2020 tarihli dilekçeyle, davalı tarafça 18/12/2020 tarihli dilekçeyle rapora itiraz edilmiştir.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Huzurdaki dava hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacı banka ile dava dışı şirket arasındaki kredi sözleşmesi kapsamında davacı tarafın kefil sıfatıyla davalı taraftan alacaklı olup olmadığı, davacı taraf alacaklı ise bu alacağın miktarının ne olduğu, alacağın takip tarihi itibari ile likit olup olmadığı, icra inkar tazminatı şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir. TTK’nın 5/A maddesi gereği arabuluculuk dava şartı olarak düzenlendiğinden her bir dosya yönünden arabuluculuk incelemesi yapılmış, … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takip dosyası ile …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takip dosyası yönünden dava şartı bulunmadığı tespit edildiğinden bu dosyalar yönünden davanın tefriki ile başka bir esasa kaydına kalan dosyalar üzerinden yargılamanın devamına karar verilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, takip dosyası, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, mahkememize sunulan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile dava dışı şirket arasında kredi sözleşmesi imzalandığı, davalının bu sözleşmeye 300.000,00 TL limitle kefil olduğu, dava dışı şirkete davacı bankaca bu sözleşmeye istinaden kredi verildiği, davalı ile dava dışı şirketin kredileri ödemedikleri, bu nedenle davacının asıl borçlulardan alacaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Anılan borçların ödenmemesi nedeniyle davacı tarafça borçlulara … Noterliği’nin 03/01/2019 tarihli … numaralı ihtarnamenin; gönderildiği, ihtarnamede hesabın kat edildiği hususu ile belirtilen sürelerde ödeme yapılmasının ihtar edildiği, borçlu şirkete tebligatın 09/01/2019 tarihinde ulaşmış sayıldığı, borçlu kefile tebligatın sözleşmede belirtilen adres dışında bir adrese gönderildiği görülmektedir. Ne var ki davalı taraflarca herhangi bir ödeme yapılmadığı banka kayıtlarından anlaşıldığı gibi, davalı taraflarca buna ilişkin bir ödeme belgesi de sunulmamıştır.
Her ne kadar davacı tarafça davalıya yapılan tebligatın geçerli sayıldığı ifade edilmiş ve bu yönden rapora itiraz edilmiş ise de Hesabın kapatıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 7. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde müteselsil kefaletin varlığı halinde kefil ve kefillere, taahhüt ve ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizinin yürütülemeyeceği düzenlenmiştir. Bu hükme göre kefilin/kefillerin, asıl borçlunun (kredi müşterisinin) temerrüde düşmesi nedeniyle işleyecek temerrüt faizinden sorumlu olabilmesi için alacaklının kefile, asıl borçlunun borcunu yerine getirmekte temerrüde düştüğünü belirten bir ihbarda bulunması gerekmektedir. Aksi halde kefil/kefiller kredi müşterisinin sorumlu olduğu temerrüt faizinden sorumlu tutulamaz. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/4167, 2019/2686)
Son tahlilde davalıların sözleşmeye aykırı davrandığı ve kat ihtarına rağmen borçlarını ödemediği anlaşılmakla; davanın dosya kapsamına uygun ve denetlenebilir olduğu değerlendirilen bilirkişi raporunda belirtilen alacak miktarları üzerinden kabulüne, itiraz haksız ve davacı tarafça tazmin edilen alacak likit olduğundan bu alacak toplamı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, davalının
A. … İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının 28.453,06 TL asıl alacak, 956,87 TL kat öncesi işlemiş faiz ve 6,76 TL BSMV, 85,36 TL temerrüt faizi ve 4,27 TL BSMV olmak üzere toplam 29.506,32 TL yönünden iptaline, takibin bu suretle devamına,
B. …. İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının 79.500,00 TL asıl alacak, 3.587,41 TL kat öncesi işlemiş faiz ve 2.98 TL BSMV, 321,18 TL temerrüt faizi ve 16,06 TL BSMV olmak üzere toplam 83,427,63 TL yönünden iptaline, takibin bu suretle devamına,
C. …. İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının 53.500,00 TL asıl alacak, 4.775,26 TL kat öncesi işlemiş faiz ve 3,14 TL BSMV, 294,25 TL temerrüt faizi ve 14,71 TL BSMV olmak üzere toplam 58.587,36 TL yönünden iptaline, takibin bu suretle devamına,
D. …. İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının 8.120,00 TL asıl alacak, 23,68 TL kat öncesi işlemiş faiz ve 1,18 TL BSMV, 29,77 TL temerrüt faizi ve 1,49 TL BSMV olmak üzere toplam 8.176,12 TL yönünden iptaline, kabul edilen asıl alacağa tahsil tarihine değin %49,50 TL faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
E. …. İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının 4.060,00 TL asıl alacak, 17,76 TL kat öncesi işlemiş faiz ve 0,89 TL BSMV, 11,17 TL temerrüt faizi ve 0,56 TL BSMV olmak üzere toplam 4.090,38 TL yönünden iptaline, kabul edilen asıl alacağa tahsil tarihine değin %49,50 TL faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
F. …. İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının 4.060,00 TL asıl alacak, 17,76 TL kat öncesi işlemiş faiz ve 0,89 TL BSMV, 3,72 TL temerrüt faizi ve 0,19 TL BSMV olmak üzere toplam 4.082,56 TL yönünden iptaline, kabul edilen asıl alacağa tahsil tarihine değin %49,50 TL faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
G. …. İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının 4.060,00 TL asıl alacak, 7,44 TL temerrüt faizi ve 0,37 TL BSMV olmak üzere toplam 4.067,81 TL yönünden iptaline, kabul edilen asıl alacağa tahsil tarihine değin %49,50 TL faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
H. …. İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının 4.060,00 TL asıl alacak, 3,72 TL temerrüt faizi ve 0,19 TL BSMV olmak üzere toplam 4.063,91 TL yönünden iptaline, kabul edilen asıl alacağa tahsil tarihine değin %49,50 TL faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
I. …. İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının 4.060,00 TL asıl alacak, 3,72 TL temerrüt faizi ve 0,19 TL BSMV olmak üzere toplam 4.063,91 TL yönünden iptaline, kabul edilen asıl alacağa tahsil tarihine değin %49,50 TL faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
J. …. İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının 4.060,00 TL asıl alacak, 14,89 TL temerrüt faizi ve 0,74 TL BSMV olmak üzere toplam 4.075,63 TL yönünden iptaline, kabul edilen asıl alacağa tahsil tarihine değin %49,50 TL faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Davalının itirazında haksız ve alacağın likit olması nedeniyle kabul edilen toplam alacak miktarı üzerinden takdiren %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3- Fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
4-Alınması gereken 13.944,91-TL harçtan peşin alınan 2.573,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.371,21-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 2.618,10 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 700,00 TL bilirkişi ücreti, 98,00 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 798,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 764,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı lehine hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 22.739,91 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı lehine hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin kabul red oranına göre 1.264,51-TL sinin davalıdan, 55,49- TL sinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
10-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/02/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.