Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/522 E. 2020/448 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/522
KARAR NO : 2020/448

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2019
KARAR TARİHİ : 01/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili 25/09/2019 dava dilekçesinde, müvekkili banka, dava dışı…A.Ş. ile akdedilen 27.03.2017 tarihli 1.000.000-TL bedelli, 03.04.2017 tarihli 100.000-TL bedelli ve 02.03.2018 tarihli 2.000.000-TL Genel Kredi Sözleşmeleri ile anılan şirkete kredi tahsis edildiğini ve kullandırıldığını, davalı borçlu … söz konusu kredi sözleşmelerini; müteselsil kefil sıfatıyla ve asıl borçlunun müvekkili banka’ya olan doğmuş ve doğacak her türlü borcunu temin etmek üzere imzaladığından, borcun ödenmesinden sorumlu olduğunu, asıl borçlu firmanın vadesinde kredilerinin ödememesi üzerine kredi hesapları kat edildiği, hesabın kat edildiğine dair ihtarnamenin borçlulara tebliğ edildiğini, ihtarnameye rağmen müvekkili banka’nın alacağı ödenmediğinden yasal yollara başvurulmak zorunda kalındığını, kredi sözleşmesinin dava dışı borçlusu … A.Ş. hakkında konkordato kesin mühleti verilmiş olduğundan müteselsil kefiller … ile dava dışı …aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, genel haciz yoluyla icra takibinde ödeme emri borçlulara tebliğ edilmiş, müteselsil kefil borçlular vekilleri aracılığı ile takibe, borca, faize ve yetkiye itiraz edildiğini, dava dışı müteselsil kefil…’in itirazı süresinde olmadığından reddedildiğini, takibin bu borçlu yönünden devamına karar verildiği, davalı …’in itirazı üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulduğunu, arabuluculuk toplantısından anlaşma sağlanamadığını belirterek İstanbul … İcra Müdürlüğüne yapılan itirazın iptali ile takip tarihi itibarıyla 55.122,15-TL olan müvekkili banka alacağının takip talebindeki şartlarla tahsili için takibin devamını, hükmedilen rakamın %20 sinden az olmamak kaydıyla davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin, davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 04/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, yetki itirazlarının olduğunu, görev itirazlarının olduğunu, dayanak icra takibinin geçersiz bir icra takibi olduğunu, dava konusu sözleşmelerin BK md 583’e uygun olmadığından geçerli olmadığını, davacı tarafın müvekkiline hangi krediden sorumlu olduğunu, sorumluluk miktarını ve kefalet tarihini belirtmediğini, dava konusu olayda geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunmadığını, kefalet sözleşmesinde eş rızasının dava şartı olduğunu, eş rızası olmaksızın gerçekleşen kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacı tarafın faiz isteminin fahiş olduğunu, davacı tarafın icra inkar tazminatı isteminin sözleşmesel ve yasal bir dayanağının olmadığını, gabin niteliğindeki faiz isteminin hukuka aykırı olduğunu belirterek zamanaşımı, yetki görev, dava şartı usuli itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddini, davanın esastan reddini, davacı tarafın icra inkar tazminatı isteminin reddini, %20 sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatından sorunlu tutulmasını, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık ve Deliller
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası sistemden incelenmiş, yapılan incelemede İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, dosyamız davalısının borçlu olduğu, dava değerlerinin aynı olduğu, davalı vekili tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bankacı bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 17/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının beş adet çek için talep ettiği ve davalının bankaca önerilecek bir şubesinde faiz getirmeyen bir hesapta 10.150-TL depo etmesin talebinin çeklerin tamamının iptali nedeniyle bankaca her biri için 2030TL ödeme yükümlülüğü olmaması nedeniyle davacının red edilmesi gerektiği, davalının itirazının geçerli olduğu,…,…nolu çeklerin keşide edilmemesi veya keşide edildi ise henüz bankaya ibraz edilmemesi nedeniyle davalının itirazının iptalinin geçersiz olduğu, davacının karşılığı olmayan on altı çekten on beş çek için talep ettiği çek başına 2030TL ödeme yükümlülüğü ile toplam ön beş çek için talep ettiği 30.450-TL depo edilmesi talebinin geçersiz olduğu, davacının on altı çekten bir adet çek için talep ettiği ödeme yükümlülüğü çekin keşide edilmesi varsayımıyla çek altındaki imzalar geçersiz ve yasal olmayıp bankanın hem karşılıksız hem de yasal olmayıp sorumluluğunun bulunmadığı, davacının davalıdan ödemesini talep ettiği kredi kartı ana parası ve gecikmiş faizi olan ihtarname öncesi 4.339,02-TL sinin davalının kredi kartı sözleşmesinde kefil olarak imzasının bulunması ve 10.000-TL ye kefil olduğunu kabul etmesi nedeniyle davalının davacıya ödemesi, … tarafından imzalanan ihtarnamede belirtilen iskonto kredi borcu ana para gecikmiş faizleri ve BMSV toplamı olan toplam 48.784,94-TL sini davacıya ödenmesi, davacının davalı kefil …’e alacağını ödemesi ile ilgili kat ihtarnamesi gönderdiği tarih ile icra takip başlangıcı tarihi arasındaki süre için iskonto kredisi ve kredi kartı için tahakkuk eden temerrüt faizi ve BMSV ile ilgili meydana gelen 1.998,19-TL sinin davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiği mütalaa edilmiştir.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Huzurdaki dava hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacı banka ile davalı arasındaki kredi kartı ve kredi sözleşmesi kapsamında davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olup olmadığı, davacı taraf alacaklı ise bu alacağın miktarının ne olduğu, alacağın takip tarihi itibari ile likit olup olmadığı, icra inkar tazminatı şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davalı taraf sunduğu 30/09/2020 tarihli dilekçesinde davacı ile uzlaştıklarını uzlaşma kapsamında davanın konusuz kaldığını ifade etmiştir. Davacı vekili sunduğu 30/09/2020 tarihli dilekçesinde davalının icra takibine yaptığı itirazdan feragat ettiğini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, tarafların yargılama gideri ile vekalet ücreti talebi olmadığını ifade etmiştir.
Davanın konusu, dava ile elde edilmeye çalışılan sonuçtur ve yargılamanın en önemli kavramlarından birisidir. Yargılama dava konusu çerçevesinde yürütülür. Yargılamaya dair tüm kurallar davanın konusu baz alınarak değerlendirilir. Dolayısı ile davanın konusu davanın merkezinde yer almaktadır. Davanın konusuz kalması dava ile elde edilmeye çalışılan sonucun haricen gerçekleşmesi ya da gerçekleşmesinin imkansız hale gelmesi hallerinde gündeme gelebilir. Davanın konusuz kalması halinde mevcut davanın devam ettirilmesinde menfaat kalmayacaktır.
İtirazın iptalinde dava konusu, icra takibine yapılan itirazın haksız olup olmadığıdır. Geçerliliğini devam ettiren bir itiraz bulunmuyor ise, itirazın iptali davasında hukuki menfaat bulunmamaktadır. Öte yandan dava ile elde edilmeye çalışılan menfaat dava dışı bir yol ile elde edilmiş ise itirazın iptali davasını devam ettirmekte hukuki menfaat bulunmamaktadır
Davacının dilekçesinden dava konusu alacağın ödendiği anlaşılmakla, iş bu dava ile amaçlanan sonucun dava dışında gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Hal böyle iken hakkında karar verilecek bir alacak kalmamıştır. Tüm bu nedenlerle davanın konusuz kalması nedeniyle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuş, talep olmadığından vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM:
1-Tarafların Sulh olması nedeniyle, davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla, dava konusu hakkında bir KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 54,40-TL ret harcının peşin alınan 665.74-TL harçtan mahsubu ile artan 611,34-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı ve davalı tarafın yargılama ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı ve davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi 01/10/2020

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır