Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/52 E. 2021/564 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/52 Esas
KARAR NO : 2021/564
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2019
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili 04.09.2019 tarihli dava ditekçesinde özetle ; müvekkili ile davalı şirket arasında hazır beton sözleşmesinin imzalanmış olduğunu, müvekkilinin yapmış olduğu hizmet ve beton dökümü karşılığı davalıya fatura tanzim ve teslim ettiğini, faturalara dayanak sevk irsaliyelerinin mevcut olduğunu, davalı tarafın müvekkiline ilgili faturalar ve cari hesaba karşılık ödeme olarak … seri nolu 15.11.2018 keşide tarihli 55.000,00 TL tutarlı çek verdiğini, çek tutarının düşüldükten sonra kalan borcun 36.139,66 TL olduğunu, Davalı tarafın borcu ödememesi nedeniyle icra takibi başlattıldığını, borçlu tarafından borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, borçlu şirketin müvekkiline fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere toplam 91.139,66 TL borçlu olduğunu belirterek davanın kabulünü, takibin devamını, borçlu aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin borçlu şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 27/09/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekkili şirket arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, davacı tarafından uyuşmazlığın konusu müvekili şirket yetkilisine ait olmayan imza ve kaşe ile müvekkili şirketin borçlandırılmaya çalışıldığını, usulsüz yollar ile müvekkili şirket üzerinden davacının kazanç elde etme amacını taşıdığını, çekteki imzanın müvekkili şirkete ait olmaması sebebi ile icra mahkemesinde imzaya itiraz davası açıldığını, icra dosyasına konu çek için açılan imzaya itiraz davasında imza ve kaşenin gözle görülebilecek derecede farklı olması sebebiyle icra mahkemesince icra takibini tedbiren durdurulduğunu belirterek davanın reddini, icra takibi miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatın hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık ve Deliller
Huzurdaki dava hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık … İcra Müdürlüğü’nün 2018/ … Esas sayılı dosyasında başlatılan genel haciz yolu ile takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı, davacının davalı şirketten alacaklı olup olmadığı, taraflar arasında ticari ilişki ya da cari hesap ilişkisi bulunup bulunmadığı, dosyaya mübrez belgelerde yer alan kaşe ve imzaların gerçek olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası fiziken mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede … İcra müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alan tüzel kişinin dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Huzurdaki dosyamızın delillerini, icra dosyası, davalı kurumun SGK işveren kaydı, … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… Es sayılı dosyası, … Belediye Başkanlığı’nın yazısı, Mahkememizin 2019/… Es sayılı dosyası, davalının BS kayıtları, Davalının Ticaret Sicil kayıtları, Davacının BS kayıtları ve davacı tanıklarının beyanları oluşturmaktadır.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … … marifetiyle hazırlanan 05/12/2019 tarihli bilirkişi ön raporunda özetle; “davacı tarafından satılan mal karşılığında oluşan Cari hesaba dayali alacağın, davacının mahkemeye sunmuş olduğu ticari defter kayıtlarında 36.139,66 TL olarak yer aldığını, davaya konu olan faturalara ait mevcut bir iş akdinin bulunduğu ve bu iş akdinde bulunan kaşe ve imzaya davalı tarafça itirazda bulunulduğunu, davalının kayıtlarında borcun yer almadığını” beyan etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş davacı taraf sunduğu 07/07/2020 tarihli dilekçe ile huzurdaki uyuşmazlığın betonun verilip verilmediğinin tespiti ile çözümleneceğini, teslim tutanaklarında yer alan şahısların tanık olarak dinlenmesi gerektiğini ifade etmiştir. Davalı tarafça rapora herhangi bir beyan ve itiraz sunulmamıştır.
Mahkememizce 3 numaralı celsede davacı tanıklarının dinlenmesine, davalı şirketin ticaret sicil ve SGK kayıtlarının istenmesine karar verilmiş ve takip eden 4 numaralı 02/10/2020 tarihli celsede davacının tanıkları dinlenmiştir. Şöyle ki davacı tanıklarından … yeminli beyanında özetle … beton isimli firmada çalıştığını, çalıştığı firmanın davacı şirkete beton sattığını, beton pompa operatörü olduğunu, … otomotiv isimli şirkete 2 yıl önce beton teslimatı yaptıklarını, beton teslim edilen yerin … otomotiv olduğunun irsaliyede yazılı isimden hatırladığını, … otomotiv yazılı bir tabela veya başka bir levha bulunmadığını, farklı kişilerin beton teslim ettiğini, bütün betonu kendisinin dökmediğini, Sadece kendisinin 300 veya 400 metro küp beton döktüğünü, betonu teslim ettiği kişinin ismini hatırlamadığını, adresin … sapağından … tabelası görülen yerden sola dönüp ileride bir rampadan aşağı indikleri mahalle arasında bir yer olduğunu, karşısında bir site olduğunu. … adresinde olduğunu ifade etmiştir.
… yeminli beyanında özetle o dönemde mikser şoförü olarak … isimli şirkette çalıştığını, … otomotiv isimli şirkete yaklaşık 2 sene önce beton teslim eden mikser şoförlerinden birisi olduğunu,. … isimli firmanın kendilerinden beton alıp, … isimli firmaya döktürdüğünü, gittiğimiz yerin … olduğu irsaliyelerden bildiğini, … döktükleri yerin … olduğunu, … sapağından sola dönünce yolun solunda olduğunu, orada betonu … firmasının çalışanları aldığını, oraya tam miktarını hatırlamamak ile birlikte çok fazla beton döktük. Ne kadar sürede döktüklerini hatırladığını ifade etmiştir.
… yeminli beyanında özetle Beton pompa operatörü olarak … … isimli firmada çalıştığını, yaklaşık bir buçuk, iki yıl süre önce … isimli firmaya transmikser ve beton pompası ile beton döktüklerini, metrajını hatırlamadığını, havuz betonu ve istinat perdesi için beton döktükleri için birkaç defa gittiklerini. gittiğimiz yerin … olduğunu irsaliyelerden bildiğini, beton döktüğümüz yerin Ulusta olduğunu ifade etmiştir.
Tanık beyanları alındıktan sonra dosya kök raporunu hazırlaması amacıyla ön raporu hazırlayan mali müşavir bilirkişi … ‘e tevdi edilmiş, bilirkişi 26/07/2021 tarihli kök raporunda özetle; “davacı tarafından satılan mal karşılığında oluşan Cari hesaba dayalı alacağın; davacının mahkemeye sunmuş olduğu ticari defter kayıtlarında 36.139,66 TL olarak yer aldığını, davaya konu olan faturalara ait teslimin 3.kişilere teslim konusunu içerdiğini, teslimin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda … Belediye ve … belediye Başkanlığı tarafından elde edilen müzekkere cevaplarında bahsi geçen mahalde beton dökümü işlemine tabi olarak mahalde fiziki değişimlerin bulunduğunu ve bu hususta yıkım kararlarının bulunmasının dava içeriği ve tanık beyanları ile uyumlu olduğunu” mütalaa etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş davacı taraf sunduğu 01/09/2021 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça rapora herhangi bir beyan ve itiraz sunulmamıştır.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, davalının icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesi, davalı kurumun SGK işveren kaydı, … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… Es sayılı dosyası, … Belediye Başkanlığı’nın yazısı, Mahkememizin 2019/… Es sayılı dosyası, davalının BS kayıtları, Davalının Ticaret Sicil kayıtları, Davacının BS kayıtları ve davacı tanıklarının beyanları, tarafların ticari defterleri hep birlikte değerlendirildiğinde, mahkememizce çözümlenmesi gereken birden fazla ihtilafın olduğu görülmektedir. Davacı davalıya beton sattığını ancak davalı tarafça kendisine ödeme yapılmadığını iddia ederken davalı taraf, taraflar arasındaki ticari ilişkinin var olmadığını, sözleşmedeki ve icra mahkemesindeki çekteki imzanın kendilerine ait olmadığını, teslim fişlerindeki imzalarında şirket çalışanlarına ait olmadığını ileri sürmektedir. Bu durumda öncelikli olarak taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı hususu incelenmeli daha sonra malın teslim edilip edilmediği belirlenmelidir.
TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır. Defter tutma yükümlülüğü Kanunun 64. maddesinde ayrıca düzenlenerek her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Her iki tarafın da tacir olması nedeni ile taraf vekillerinin hazır bulunduğu ön inceleme celsesinde tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına, tarafların inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini incelemeye esas olmak üzere HMK 222 gereği sunmasına, bu süre içerisinde gereği yerine getirilmediği takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının taraflara ihtarına karar verilmiştir.
Bilirkişi marifetiyle defter ve vergi kayıtları incelettirilmiştir. Davacı taraf davacıya sattığını iddia ettiği betona dair faturayı kendi ticari defterlerine kaydetmiş ve vergi dairesine bildirmiştir. Ancak davalı tarafın ticari defterlerinde ve beyannamelerinde bu husus yer almamaktadır.
Bu durumda yalnızca davacı ticari kayıtlarında yer alan bu alacağa ilişkin malın teslim edildiğinin ispat yükü davacıya düşer. Davacı taraf malın teslimi hususunu imzalı irsaliyeler ve tanık beyanları ile ispat etmek istemiş, davalı taraf ise irsaliyelerdeki imzaları inkar ederek teslimin tanık ile ispat edilemeyeceğini savunmuştur. Burada tartışılması gereken husus malın teslim edildiği hususunun tanıkla ispat edilip edilemeyeceğidir. Öncelikle belirtmek gerekir ki davacı taraf yalnızca malın teslimine dair yalnızca tanık deliline dayanmamakta aynı zamanda teslim irsaliyelerini de sunmaktadır. Ancak malı teslim alıp irsaliyelerde teslim alan kişinin gerçekten davalı şirketin sigortalı çalışanı olup olmadığını denetlemek davacının sorumluluğunda değildir. Mahkememizce tanık beyanları, dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler referans alınarak davalı tarafça imzaların inkar edilmesi üzerine dava konusu betonu teslim alan kişilerin gerçekten de davalı personeli olup olmadığını denetlemek amacı ile değerlendirilmiştir.
Aynı davalıya yönelik mahkememizin 2019/… Es sayılı dosyasında ikame edilen itirazın iptali dosyasında, davalının aynı şekilde imza ve teslimi inkar ettiği, mahkememizce bilirkişi raporu alındığı, raporda “İBB Başkanlığı … İmar Müdürlüğü’nün 05/03/2020 tarihli yazısı ekinde yer alan Yapı Tatil Tutanakları incelendiğinde, 3 nolu yapı tatil tutanağında; 10m x 21m ebatlarında ve 2m derinliğinde açıldığı belirtilen çukurda aynı ebatlarda havuz yapıldığının belirtilmiş olduğu, 4 nolu yapı tatil tutanağında; plan dış ölçüleri 11m x 17,5m ebatlarında ve 1,5m derinliğinde havuz yapıldığı ve havuza bitişik şekilde çukur açılarak zemine beton döküldüğünün belirtilmiş olduğu, dolayısıyla; yapı tatil tutanakları ve dosya kapsamında yer alan fotoğraflar döz önüne alındığında dava konusu inşaatın kısmen yapıldığının mütalaa edildiği” görülmüştür.
Beşiktaş Belediyesince mahkememiz müzekkeresine cevaben gönderilen belgelerde davalıya taşınmazda yapıya sonradan betonarme eklentiler yapıldığının, parsel içerisinde çay bahçesi, spor tesisi, kafe yapılarak imara aykırı davranıldığının, imara aykırı yapının yıkıldığının, taşınmaz sahibinin … ve … olduğunun bildirildiği görülmüştür. Dosyamıza sunulan vekaletname ve sözleşmelerden de davalı şirket yetkilisinin adının … … olduğu anlaşılmaktadır.
Dosyadaki tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafça davalı tarafa betonun teslim edilmiş olduğu, teslim edilen betonun davalıya ait taşınmaza ve davalı nam ve hesabına hareket eden şahıslara teslim edildiğinin gerek … Belediyesi yazıları gerekse tanık anlatımlarından anlaşılmakla davalı tarafça inkar edilen sözleşmelerdei imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığına dair araştırmaya ihtiyaç duyulmamıştır. Neticeten her ne kadar davalı tarafça ticari defterlere kaydedilmemiş iseler de yukarıda belirtildiği üzere teslim edildikleri mahkememizce kabul olunan beton emtiasına istinaden tanzim edilen faturalardan dolayı davacının davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmış, davacı tarafın ticari defterleri ile bağdaşmayan davalı ticari defterlerine itibar edilmemiş, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
1-Davanın KABULÜ ile; …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Es sayılı takibine vaki itirazın İPTALİNE; takibin kaldığı yerden DEVAMINA
2- Davalının itirazında haksız ve alacağın likit olması nedeniyle hükmedilen bedel baz alınarak takdiren %20 üzerinden hesaplanan 7.227,93 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.468,70TL harçtan peşin alınan 617,18-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.851,52TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 617,18-TL peşin harç, 750-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 165,70-TL olmak üzere toplam 1.577,28-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 5.420,95-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
7-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İlişkin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/09/2021

Katip … Hakim …
E-imzalıdır E-imzalıdır