Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/491 E. 2020/663 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/491 Esas
KARAR NO : 2020/663 Karar
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/09/2019
KARAR TARİHİ : 17/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre … nun işletme hakkı sahibi; davalı ise, işletme hakkı müvekkil şirkette bulunan köprü ve otoyolları kullanmış bulunan tüzel kişi olduğunu, davalı; …, … plakalı araçları ile 04.10.2016-07.09.2017 tarihleri arasında ücret ödemeksizin, işletme hakkı müvekkil şirkette olan … an ihalli geçişler gerçekleştirdiğini, icra takip dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, davalı ise, müvekkili şirkete böyle bir borcu olmadığı ve geçişlerini geçiş öncesi ve geçiş sonrası çeşitli ödeme şekilleri ile ödediği gerekçeleriyle icra takibine itiraz ettiğini, davalının geçiş öncesi ve sonrası çeşitli ödeme şekilleriyle geçiş ücretini ödediği yönündeki beyanının mesnetsiz olduğunu, bu nedenlerle, davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptaline, İcra takibinin geçiş ücreti ve gecikme cezası olmak üzere toplam 11.192,45-TL asıl alacak ile bu alacağa takip tarihinden önce işlemiş faiz (793,80 -TL) ve KDV (142,88-TL) yönünden takip talebinde gösterilen şartlarla devamına, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkilimize ödenmesine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, peşin olarak ödenen yargılama giderleri ve harçlarla tespit edilecek avukatlık vekâlet ücretinin davalı borçludan tahsili ile müvekkilimize verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan davalı şirkete ait araçların ihlalli geçişleri nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezası bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın İİK67 maddesi uyarınca iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … A.Ş. tarafından, borçlu … aleyhine 24.753,85 TL asıl alacak, 1.755,61 TL Faiz, 316,01 TL KDV olmak üzere yekün 26.825,47 TL üzerinden icra takip tarihi olan 18/11/2017 tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9,75 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile 13/02/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı, davalının ihlali geçiş yaptığını gösterir görüntü kayıtlarını mahkememiz dosyasına sunmuştur. Mahkememizin 09/10/2019 tarihli tensip zaptı uyarınca … ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları celp edilmiş, söz konusu araçların ihlalli geçiş yaptığı bildirilen tarihte davalı adına kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Taraf delilleri toplanmış, davacı iddiası gibi davalıya ait araçların davacı işletmesindeki köprü ve otoyollardan ihlalli geçiş yapıp yapmadığı, geçiş ücretlerinin ödenip ödenmediği, icra takibinde talep edilen asıl alacak ve ferilerinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı hususlarında rapor tanzim etmek üzere bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen mali müşavir … tarafından hazırlanan 29/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda “……, … plakalı araçların uyuşmazlık döneminde davacının üzerine olduğunu, plakaları belirli araçların 04/10/2016-07/09/2017 tarihleri arasında 2.250,35-TL geçiş ücreti ödemeksizin köprü ve otoyol geçişi yaptığı araçlarda bulunan HGS’lerin bu geçişlere provizyon vermediği, bu geçişlerle ilgili davacı tarafından dosyaya sunulan CD’de davalı araçlarının ihlallerinin de belli olduğu, bu ihlaller neticesinde 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat Kanunu’nun 30. Maddesine göre; (2.250,35-TL geçiş ücreti* 4) = 9.001,40-TL, 4 kat idari para cezasına çarptırılması gerektiği, bu tutarın geçiş ücretleri ile birlikte 11.251,75-TL olduğu, borçlu temerrüdünü düzenleyen Türk Borçlar Kanunu’nun 117. Maddesi uyarınca ” Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer” bu bağlamda ilgili hüküm uyarınca muaccel ve ifası mümkün olan bir borcun, ifayı kabule hazır bir alacağın varlığına rağmen zamanında ifa edilmemesi ve kural olarak alacaklının ihtarıyla borçlu ihtarın olmadığı bu durumda temerrüt faizinin davacı tarafından istenemeyeceği, Ayrıca davacının kamu kurum ve kuruluşu olmadığı AATUHK nun hükümlerine tabi olmadığı, davalı tarafından; …. İcra Dairesi, 2017/… Esas sayılı ödeme emrine edilen itirazın 11.251,75-TL üzerinden iptal edilmesi gerektiği, sonucuna ulaşıldığı,…” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili 31/01/2020 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarında özetle; bilirkişi raporunun asıl alacağa yönelik kısmına bir itirazlarının olmadığını ancak faiz ve KDV hesabı yapılmamasının hatalı olduğunu ve nihai karar mahkememize ait olmak üzere faiz ve KDV hesabı yapılmak üzere dosyanın ek rapor alınmak üzere bilirkişiye tevdiine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin talebi üzerine ek rapor alınmasına karar verilmiş ve kök rapor tanzim eden bilirkişiden faiz ve KDV hesabını içerir ek rapor alınmıştır.
Daha önce görevlendirilen mali müşavir … tarafından hazırlanan 09/09/2020 tarihli Bilirkişi Ek raporunda “……, … plakalı araçların uyuşmazlık döneminde davacının üzerine olduğunu, plakaları belirli araçların 04/10/2016-07/09/2017 tarihleri arasında 2.250,35-TL geçiş ücreti ödemeksizin köprü ve otoyol geçişi yaptığı araçlarda bulunan HGS’lerin bu geçişlere provizyon vermediği, bu geçişlerle ilgili davacı tarafından dosyaya sunulan CD’de davalı araçlarının ihlallerinin de belli olduğu, bu ihlaller neticesinde 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat Kanunu’nun 30. Maddesine göre; (2.250,35-TL geçiş ücreti* 4) = 9.001,40-TL, 4 kat idari para cezasına çarptırılması gerektiği, bu tutarın geçiş ücretleri ile birlikte 11.251,75-TL olduğu, 11.251,75* 266 Gün* %9,75/ 365 Gün= 799,49-TL faiz tahakkuk edeceği, 799,49%18 KDV 143,91= 943,40-TL KDV dahil faiz tutarının olduğu, davalı tarafından; …. İcra Dairesi, 2017/… Esas sayılı ödeme emrine edilen itirazın 11.251,75-TL asıl alacak 799,49-TL faiz 143,91-TL faiz üzerinden hesaplanacak KDV ile birlikte toplam 12.195,15-TL üzerinden iptal edilmesi gerektiği,…” mütalaa etmiştir.
Davalı, usulüne uygun tebliğe rağmen bilirkişi raporuna karşı yazılı olarak beyanda bulunmamıştır.
Davacı vekili bu defa 21/09/2020 tarihli dilekçesi ile asıl alacak yönünden kök, faiz ve KDV hesabı yönünden ise ek bilirkişi raporu gibi karar verilmesini talep etmiştir.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30. maddesinin 5. fıkrası ile Görevli Şirkete, geçiş ücreti ile geçiş ücretine tahakkuk eden ceza tutarını genel hükümlere göre tahsil etme hak ve yetkisi verilmiştir.6001 sayılı Kanun’un 30.maddesinin 5. fıkrası, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 25.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 16.05.2018 tarihli ve 7144 Sayılı Kanun (“Torba Kanun”)’un 18. maddesi ile değiştirilmiş olup, 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanun’a eklenen Geçici Madde 3 ile de söz konusu değişikliğin uygulama usulü belirlenmiştir. Kısaca 7144 sayılı Torba Kanun ile, Torba Kanun’un yürürlük tarihi olan 25.05.2018 tarihi itibari ile ve sadece tahsil edilmemiş ceza tutarları hakkında uygulanmak üzere, geçiş ücretinin geçiş tarihinden itibaren 15 (onbeş) gün içerisinde ödenmemesi halinde tahakkuk eden geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki ceza; 4 katı olarak değiştirilmiş ve hazine payı uygulaması ortadan kaldırılmıştır. Bu doğrultuda, Torba Kanun’un 19. Maddesi ile 6001 Sayılı Kanun’a eklenen geçici maddede yer alan “tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında” ibaresi nedeniyle; işbu dava konusu ihlalli geçişe ait geçiş ücreti ve ceza tutarının Torba Kanun’un yürürlük tarihi itibari ile henüz tahsil edilmemiş olduğu anlaşıldığından, icra takibine konu alacak üzerinde revizyon yapılmış takip tarihi itibariyle geçiş ücretinin 10 katı olan ceza tutarı 4 katına indirilmesi gerekmektedir.
Davalı, adına tescilli araçların, yukarıda detayı verilen geçiş ücretlerini ödediğine ilişkin banka veya PTT den alınmış OGS – HGS ödeme dekontu sunmamış, ödemenin yapıldığı ispat edilememiştir. Ayrıca davalı, ihlal yapıldığı iddia edilen tarihlerde müvekkili şirkete ait aracın ihlalli geçiş bildiriminde yer alan gişelerde olmadıklarına ilişkin bir itirazının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından sunulan ihlalli geçiş görüntü ve belgelerinden, davalıya ait araçların davalı işletmesindeki otoyol ve gişelerden geçmiş olduğu sabittir. Davacı sistemlerinden geçişlere ilişkin ücretin tahsil edilmediği, davalı tarafından söz konusu ücretin 15 günlük yasal süre içerisinde ödendiğine ilişkin herhangi bir delil sunulmadığından, davalının icra takibine yaptığı itirazın haksız olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle davacının talebi gibi davanın kabulü ile davalının icra müdürlüğü dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali cihetine gidilmiştir.
Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile; Davalının …. İcra Müd. 2017/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 11.192,45 TL asıl alacak, 793,80 Tl takip öncesi işlemiş faiz, 142,88 TL KDV olmak üzere yekün 12.129,13 TL üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9,75 faiz uygulanmak sureti ile devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 828,54 TL harçtan peşin alınan 73,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 755,53 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 73,01 TL peşin harç, 800 TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 203,50 TL olmak üzere toplam 1.120,91 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.17/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır