Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/489 E. 2022/369 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/489 Esas
KARAR NO : 2022/369
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/09/2019
KARAR TARİHİ : 13/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 24/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; 03/09/2016 tarihinde … yakınlarında meydana gelen trafik kazasında plakası tespit edilemeyen bir aracın müvekkili…’a çarpıp kaçması sonucunda müvekilinin ağır yaralandığını, müvekkilinin birden fazla ameliyat geçirmiş olmasına rağmen tam bir iyileşmenin söz konusu olmadığını, … Hastanesi Sağlık Kurulunun 08/09/2017 tarihli raporuna göre müvekkilinin %10 oranında sürekli maluliyeti bulunduğunu, ancak gerçek maluliyet oranın daha fazla olduğunu ve tespiti gerektiğini müvekkilinin tedavi süresinde bakıma muhtaç olduğunu, geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri zararı mevcut olduğunu, davanın ikamesinden önce davalı … na başvurulduğunu, müvekkiline … nolu hasar dosyasından maluliyet oranı %4 ve kusur oranı %70 esas alınarak 5.368.00 TL ödeme yapıldığını, ancak maluliyet ve kusur oranlarının hakkaniyete aykırı olduğunu, davaya konu kazaya sebebiyet veren araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu beyanla müvekkilinin trafik kazasından kaynaklanan bedensel zararları sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belirlenecek maddi tazminat miktarına ileride arttırmak kayıt ve koşulu ile şimdilik sürekli iş göremezlik, işgücü kaybı tazminatı olarak 100, 00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olarak 100,00 TL bakıcı gideri olarak 100,00 TL olmak üzere 300,00 TL maddi tazminatın, davalıya başvuru tarihi olan 18/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 16/10/2019 dava dilekçesine karşı cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın ek tazminat talebinin karşılanmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin kurumun talebi doğrultusunda davacının belirtilen maluliyetine yönelik medikal danışmanlık firmasından görüş alındığını, raporda bildirilen özürlülük oranının %4 olması gerektiğinin bildirildiğini, davacı tarafından %4 maluliyet oranı kabul edilmiş olup, bu oran üzerinden muvafakatname imzalandığını, kaza ile ilgili kusur durumlarını gösterir rapor bulunmadığından müvekkili kurumun talebi doğrultusunda 02/02/2017 tarihli uzman bilirkişi raporu düzenlendiğini raporda davacının kazının meydana gelmesinde %70 kusurlu bulunduğunu, yapılan değerlendirmelerde maluliyet oranına karşılık tazminattan kusur indirimi yapılarak 19/12/2017 tarihinde 5.386,00 TL tazminatın davacıya ödendiğini, davacının başka hak ve alacağı bulunmadığını ve davacının müvekkili kurumun ibra etmiş olması nedeniyle işbu davanın açılmasının hukuken geçerli olmadığını, davacı vekili tarafından 13/11/2018 günü Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulduğunu, davacı tarafından maluliyet rapor temin edilmediğinden başvurunun reddine karar verildiğini, müvekkili kurum tarafından davacıya ödenen tazminatı uzman aktüere hesaplatarak ödediğini, karşı tarafça imzalanan ibranamenin hukuken geçerli olduğunu, karşı tarafından işbu dava ile müvekkili kurumundan ek tazminat talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin çocuklara ilşikin geçici iş göremezlik tazminatından ve bakıcı giderlerinden sorumlu olmadığını, bakıcı gideri talebinin SGK’ya yöneltmesi gerektiğini,…’un kaza tarihinde 8 yaşında bir çocuk olduğunu, çocuğun bakımında ve gözetilmesinde anne ve babasının sorumlu olduğunu, başvuranın aile hukukundan doğan bakım, gözetim, eğitim ve destek olma yükümlülüğünü yerine getirmediklerini, davacının …ndan tazminat talep edebilmesi için öncelikle yayanın kusurunun olup olmadığının tespiti gerektiğini, tazminata hükmedilmesi halinde yapılan ödemenin güncellenmesi ve hesaplanan tazminattan düşülmesi gerektiğini, SGK’nın ödemiş olduğu tazminat var ise tespit edilerek ödenecek tazminattan düşülmesini, … nın temerrüde düşmediğini beyanla davanın reddine, yargılama masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafın üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekilinin 12/11/2019 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalı taraf, müvekkilin maluliyet oranını tespiti bakımından medikal danışmanlık firmasından görüş alındığını, söz konusu medikal danışmanlık firmasının, dosyada mevcut … Hastanesi tarafından düzenlenen, 08/09/2017 tarihli sağlık kurulu raporunda tespit edilen %10 maluliyet oranını yüksek bulunduğunu ve olması gereken maluliyet oranını %4 olarak tespit ettiğini, hesaplamaya bu oranın esas alındığını, müvekkil tarafından da bu orana muvafakat edildiğini belirtildiğini, davalı taraf, dosyada mevcut makbuz ve ibraname gereğince müvekkilinin davalı tarafı ibra etmiş olması sebebiyle başkaca hak ve alacağının kalmadığını, imzalanan ibranamenin hukuken geçerli olduğunu ve bu sebeple de ek tazminat talep edilemeyeceğini iddia ettiğini, ancak yargıtay’ın emsal teşkil eden kararlarına göre imzalanan ibraname makbuz hükmünde olduğunu, davalı taraf, müvekkiline ödenen tazminatın uzman aktüere hesaplatılarak ödendiğini, tazminat hesabının doğruluğunun şüphesiz olduğunu iddia ettiğini, ancak davalı tarafın bahsettiği aktüer raporu taraflarına tebliğ edilmediğini, bu nedenle de itiraz haklarını kullanamadıklarını, davalı taraf, geçici iş göremezlik tazminatının, …ndan karşılanacak zararlar arasında yer almadığını, dolayısıyla geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, yine bakıcı gideri talebinden sorumlu olmadığını, zira tedavi gideri teminatı kapsamında olan giderlerin artık SGK tarafından karşılandığını iddia ettiğini, ancak bu iddiaların yasal bir dayanağının olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının …ndan karşılanacak zararlar arasında sayılmaması bu alacak kaleminden sorumlu olunmadığı anlamına gelmemektedir, kaldı ki … hakkında düzenlenen hükümlerde …nın geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığına dair bir hüküm de bulunmadığını, davalı tarafın, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri taleplerinden sorumlu olmadığına ilişkin iddialarının hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını, gerek yasal düzenlemeler gerek Yargıtay’ın emsal kararları gereğince davalı … söz konusu alacak kalemlerinden sorumlu olduğunu, davalı taraf, müvekkil çocuğun yaralanmasına neden olan trafik kazasında müvekkilin anne ve babasını sorumlu tuttuğunu, çocuğun bakım, gözetim, eğitim ve destek olma yükümlülüğünü yerine getirmediklerini, davaya konu kazanın trafik kazası kapsamında olmadığını iddia ettiğini, ancak bu iddialara itibar edilemeyeceğini, davalı taraf, kusur değerlendirmesi yapılması durumunda ödemeye dayanak olan bilirkişi raporunun dikkate alınması gerektiğini belirtmiş olduğunu, ancak söz konusu bilirkişi raporunun hangi kriterler esas alınarak hangi delillere dayanılarak hazırlandığı belli olmadığını, zira müvekkile çarpan aracın sürücüsü olay yerinden kaçtığı için kusur dağılımı yapılamadığını, bu husus kaza tespit tutanağında da belirtilmiş olduğunu, ancak araç sürücüsünün çarpıp kaçması sebebiyle %100 kusurlu olduğunu, davalı tarafça yapılan kusur dağılımı usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı taraf, alacağa işletilecek faizin …na Yapılan başvuru tarihinden itibaren yürütülmesi gerektiğini belirtmiş olduğunu, davalı ile bu hususta bir ihtilafın olmadığını belirterek davalının cevaplarını kabul etmediklerini ve davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER:
-Adli Trafik Uzmanı … tarafından hazırlanan 12/07/2021 tarihli bilirkişi raporu,
-… Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nin 07/07/2020 ve 03/12/2021 tarihli kusur raporları,
-… Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 25/06/2020 tarihli maluliyet raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, 03/09/2016 tarihli trafik kazası sonucunda meydana gelen maddi tazminat talebine ilişkindir.
Dosya kapsamında yer alan … Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 25/06/2020 tarihli raporunda: “..Kişinin yaralanmasının 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında; Kişinin özür oranının %5 ve sürekli olduğu, 03/09/2016 tarihinden itibaren kişinin iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği… ” belirtilmiştir.
Dosyada tarafların kusur oranlarını belirleme üzere mahkememizce resen görevlendirilen Adli Trafik Uzmanı bilirkişi … tarafından hazırlanan 12/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle: “…Olayın meydana geldiği tarihte 8 yaşlarında olan yaya… ve/ veya bakmakla sorumlu olduğu kişinin %100 oranında kusurlu olduğu, Plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç sürücüsünün kusurunun olmadığı…” belirtilmiş olup, davacı tarafın itirazı üzerine … Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nin … tarihli raporunda da: “..Sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen vasıta sürücüsünün kusursuz olduğu, Davacı yaya… ’un davranış faktörlerinin sonuç üzerine %100 (yüzde yüz) oranında müessir olduğu…”yönünde kanaat bildirilmiş, işbu ATK raporu ile davacının tazminat talebi yönünden %100 kusurlu olduğu anlaşıldığından alınan ATK raporu mahkememizce verilen kararda dikkate alınmış ve davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gerekli 80,70TL karar harcından peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-HMK madde 333 uyarınca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan bakiyesinin karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına
5-Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereği hesap ve takdir olunan 300,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 13/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır