Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/484 E. 2020/307 K. 10.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/484 Esas
KARAR NO:2020/307

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :23/09/2019
KARAR TARİHİ:10/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile icra dosyasındaki borçlu şirketler arasında ticari ilişki kurulduğunu, faturalardan kaynaklanan cari hesap ekstresi tahsil edilemeyince müvekkilinin adına daha önce …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, borçluların yetkiye faize ve borca kötü niyetle itiraz ettiklerini, takip dosyası yetkisizlikle ….İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, ödeme emrine 06.12.2017 tarihinde sadece borçlu davalı şirketin icra takibinde yetkiye, faize ve borca kötü niyetle itiraz ettiğini, yetkisizlik nedeni ile …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine 02.08.2018 tarihinde faize ve borca kötü niyetle itiraz ettiğini, davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itiraz dilekçesinin de taraflarına tebliğ edilmediğini, arabuluculuk başvurusunda davalı tarafın 18.09.2019 tarihli arabuluculuk davetine katılmadığını ve hiçbir beyanda bulunmadığını, … ünvanlı şirketin tamamen davalı şirketin bünyesinde faaliyet gösteren …’da kurulan bir inşaat şirketi olduğunu, davalı şirket yetkilisi …’ın talebi üzerine aslında davalı şirkete satılan davalı şirkete gönderilen elemanların gidiş geliş biletlerinin faturalarının dava dışı takip borçlusu … ünvanlı şirkete fatura edildiğini, takip konusu cari hesap ve faturaların ödenmesi konusunda davalı şirketin yetkililerine telefon mail ile borcu kabul ettiğini, kendilerinin ödeme takvimi sunduklarının, müvekkilinin muhasebe kayıtlarında takip tarihi 25.019,11 TL borçlu olduğunu, bu nedenlerle borçlu davalının icra takibine haksız ve kötü niyetli itirazının iptalini, %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini dava ve talep edilmiştir.
Davalı vekiline usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğ edilmesine rağmen herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
B.Uyuşmazlık ve Deliller
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, dosyamız davalısının borçlulardan biri olduğu, dava değerlerinin aynı olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce resen görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle ticari defterler üzerinde teknik inceleme yaptırılmış, hazırlanan 10.06.2020 tarihli raporunda bilirkişi özetle; “Davacı tarafça sunulan yasal defterlerin incelendiğini, 05.03.2015 takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının 25.019,11 TL olduğunu, davalı tarafın yasal süre içerisinde defter ve belgeleri ibraz etmediğini, davalı tarafın TBK 117. Uyarınca 05.03.2015 takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu nazara alındığında takip tarihi öncesinde işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığını, 05.03.2015 tarihli 26.971,29 TL lik takip miktarı ile karşılaştırıldığında 1.952,18 TL lik fazlalığın olduğunu, işlemiş faiz talebinden kaynaklandığını, bu itibarla takibin 25.019,11 TL üzerinden devamı ile davalının mütemerrit olduğu nazara alınarak takip tarihinden itibaren davacının talebi doğrultusunda temerrüt faizinin uygun olacağını, talep edilen %20 kötü niyet tazminatını mahkemenin takdirinde olduğunu,” mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ancak rapora karşı süresinde itiraz sunulmamıştır.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Huzurdaki dava itirazın iptali davasıdır. Dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacı tarafın davalı taraftan bu aralarındaki ilişki nedeni ile alacaklı olup olmadığı, davacı taraf alacaklı ise bu alacağın miktarının ne olduğu, alacağın takip tarihi itibari ile likit olup olmadığı, icra inkar tazminatı şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, davacının dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, davalının gerek icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesi hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığına dair bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı itiraz dilekçesinde ilişkinin bulunmadığına dair bir savunma ileri sürmemekte, itiraz dilekçesinde yalnızca borcunun bulunmadığına dair itirazda bulunmaktadır.
TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de bu Kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır. Defter tutma yükümlülüğü Kanunun 64. maddesinde ayrıca düzenlenerek her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Her iki tarafında tacir olması nedeni ile 20/12/2019 tarihli celsede tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına, hazır bulunmayan davalıya ticari defter inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini incelemeye esas olmak üzere HMK 222 gereği sunmak üzere iki haftalık kesin süre verilmesine, bu süre içerisinde gereği yerine getirilmediği takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının davalıya İHTARINA, ihtar yerine geçmek üzere iş bu duruşma tutanağının tebliğine karar verilmiş ve ilgili duruşma tutanağı davalı taraf tebliğ edilmiştir.
Davalı tarafa ara karar tebliğ edilmesine rağmen verilen süre içerisinde davalı tarafça karar gereği yerine getirilmemiş, inceleme gün ve saatinde mahkememizde ticari defterler hazır bulundurulmamış, herhangi bir beyanda da bulunulmamıştır. Kendisine ihtar yapılmasına rağmen davalı tarafça ticari defterler sunulmamıştır. Hazırlanan 10.06.2020 tarihli bilirkişi raporundan ve dosya kapsamından taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, davacının ticari defterlerinin açılışlarının usulüne uygun yapıldığı, davacının cari hesap alacağının biletleme işlemlerinden kaynaklandığı, ticari defterlere göre takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 25.019,11 TL alacaklı olduğu, davacı tarafça takip tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürecek bir bildirim yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar anılan bilirkişi raporu yalnızca davacı tarafa ait ticari defterler üzerinden yapılmış ise de, davalı tarafa ihtar yapılıp süre verilmesine rağmen ticari defterlerinin incelenmesi için gerekli iş ve işlemleri yapmadığı, davalının bu borcu ödediğine dair herhangi bir savunmasının bulunmadığı, davalı tarafça herhangi bir ödeme belgesinin sunulmadığı anlaşılmakla mevcut delillerden yeterli kanaat oluşmuş, davanın basit yargılamaya tabii olması, basit yargılama usulünde sözlü yargılama aşamasının bulunmaması, davalı tarafça hiçbir duruşmaya iştirak edilmemesi, verilen sürelere riayet edilmemesi, hiçbir beyanda bulunulmaması nedeniyle tahkikata son verilerek aşağıdaki şekilde itirazın iptaline, likit ve muaccel bir alacağa haksız itirazda bulunulduğundan kabul edilen alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
A. …. İcra Müdürlüğü’nün … Es sayılı takibine vaki itirazın;
a. 25.019,11 TL alacak yönünden İPTALİNE; takibin bu alacak yönünden kaldığı yerden DEVAMINA
b. 1.952,18 TL’lik takip öncesi faiz yönünden takip öncesi temerrüt oluştuğuna dair dosyamıza yansıyan herhangi bir belge bulunmadığından REDDİNE,
c. Kabul edilen alacağın %20 nispetinde hesaplanan 5.003,82 TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 1.709,05 TL harçtan peşin alınan 292,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.416,64 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 292,41TL peşin harç, 750-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 128,70-TL olmak üzere toplam 1.215,51-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. .10/07/2020

Katip …

Hakim …