Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/475 E. 2020/12 K. 09.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/475
KARAR NO : 2020/12

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/09/2019
KARAR TARİHİ : 09/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, … mahallesi arı sokak no …adresinde ikamet ekmekte olan … isimli dava dışı şahsa, gönderilmek üzere; 18.05. 2019 günü saat 9.30 civarında adrese teslim olmak üzere; Şafak mahallesi … sokak no … Kepez/Antalya adresinde faaliyet göstermekte olan …Kargo Sanayi şubesine …barkod numaralı gönderi ile içerisinde… numaralı … marka ve model cep telefonun bulunduğu kutuyu kargolamak üzere…Kargo’nun… Şubesine teslim edildiğini, cep telefonunun paketleme işlemi şube çalışanları tarafından yapılmış olup içerik kısmında bu marka bu model telefonun bulunduğunun yazıldığını, dava dışı … isimli şahsın müvekkili kargonun kendisine ulaşmadığını beyan etmesi üzerine müvekkilinin, kargoyu göndermiş olduğu şubeye giderek kargonun hareket bilgileri hakkında bilgi almak istediğini, hareket ve teslimata ilişkin işlemler hakkında … isimli …Kargo çalışanı İstanbul … Şubesinden kargoyu Sabah şubeye gelen kişiye teslim edildiği bilgisini verdiğini, bahse konu paketin 20.05.2019 günü …Kargo Yeşilpınar Eyüp İstanbul şubesince kimliğini bilmedikleri başka bir şahsa kargo görevlisi tarafından teslim edildiğini, iş bu kargonun teslim edileceği kişi olan dava dışı …’ın, …şubesine giderek güvenlik kameralarını incelediğinde telefonu alan şahsın başka biri olduğunu teslim fişini incelediğinde ise … isminin kullanıldığını ancak güvenlik kamerasında tanımadığı bir şahsın telefonu teslim aldığı bilgisini verdiğini, müvekkilinin göndermiş olduğu kargonun, Yeşilpınar Şubesinde davalı şirket çalışanlarının ağır kusuru nedeni ile herhangi bir kimlik tespiti yapılmadan, asıl muhatap alıcıya değil; kimliği belirsiz bir başka 3. kişiye teslim edildiğinden gönderilen cep telefonlarının kaybolduğunu, davalı şirket çalışanlarından hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan dolayı sikayetçi olduğunu, davalı şirkete, müvekkili zararının giderilmesi için başvurmuş davalı şirket telefonun faturasını istemiş olmasına rağmen bugüne kadar zararı karşılamadığını ve arabulucuk faaliyeti esnasında da zararı ödemeyeceğini beyan ettiğini, dava konusu telefonun gerekli kimlik bilgileri tespit edilmeksizin alıcıya değil yetkisiz kişiye tesliminin davalı şirket çalışanlarının ağır kusurunu oluşturduğunu, 6762 sayılı TTK’nın 767/5. maddesi uyarınca eşya taşıyıcının hile veya ağır kusurundan dolayı zayi olmuşsa taşıyıcının sorumlu olduğunu, müvekkilinin iş bu telefonu ekte sunulu satış sözleşmesi uyarınca 10.500-TL bedelle aldığını, iş bu kargonun, taşıyıcının hile veya ağır kusurundan dolayı zayi olduğundan dolayı 10.500-TL bedelin tazmini için arabuluculuk faaliyeti de sonuç vermediğinden iş bu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu, sonuç olarak ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile; 10.500-TL maddi tazminatın müvekkilin şirkete bu durumu bildirdiği tarihten itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı ile davalı arasında akdedilen taşıma sözleşmesi uyarınca davacının davalıdan maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK.nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninde olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır.
HMK’ nın 138. Maddesine göre mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. Mahkememizce taraflar 09/01/2020 tarihli duruşmaya davet edilmiş, davacı ve davalı vekilinin katılımı ile belirtilen tarihte duruşma gerçekleştirilmiş, tarafların bu husustaki beyanları alınmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre bir davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için mezkur kanunun 4. maddesinde sayılan mutlak bir ticari dava olması veya her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğması gerekmektedir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un amaç başlıklı 1. maddesinde, “Bu Kanun’un amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerinin korucuyu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir. Tanım başlıklı 3. maddesinin (1) sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (k) Tüketici; Ticari-veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (1) Tüketici işlemi; Mal veya hizmet piyasalarında Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi.” düzenlemeleri bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı dava dışı şahsa göndermek üzere bir adet cep telefonunu davalı kargo şirketinin şubesine teslim etmiş, davalı kargo şirketi davacının ürünü gönderdiği dava dışı …ile aynı ismi kullanan başka bir kişiye teslim ettiği anlaşılmıştır. Davacının ise kargo şirketinin üzerine düşen edimleri yerine getirmediği, kimlik tespiti yapmadan gönderiyi kim olduğu belli olmayan 3. bir kişiye teslim ettiği ve sorumluluğu bulunduğundan bahisle zararının tazmini için dava açtığı anlaşılmaktadır. Dava dilekçesi ve ekleri ile davalı kargo şirketi tarafından sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde, davacı tarafın tacir olmadığı, ticari ve mesleki amaçla hareket ettiğini gösteren bir kaydın dosyada bulunmadığı belirlenmiştir. Davalılardan sadece kargo şirketinin tüzel kişi tacir olması yargılamanın mahkememizde yürütülmesi için yeterli görülmemiştir.
Taraflar arasında 6502 sayılı yasa kapsamında bir tüketici ilişkisi ve taşıma sözleşmesi bulunduğu, davacının kanunda tanımı yapılan tüketici sıfatına haiz olduğu, dolayısıyla 6502 Sayılı Yasa’nın 3. Maddesi uyarınca davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği açıktır. Nitekim … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’ nin… E.,…Karar sayılı 10.05.2017 tarihli kararında “…Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-l maddesinde taşıma ilişkisinin de tüketici işlemi olarak düzenlendiği, aynı Kanun’un 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğinin hüküm altına alındığı, anılan düzenlemeler kapsamında davacının tüketici olduğu ve işbu davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait bulunduğu… ” denilerek aynı husus vurgulanmış, aynı dairenin 08/11/2019 tarih 2018/1566 E., 2019/1099 Karar sayılı kararında da Tüketici Mahkemesi tarafından verilen karar hakkında görev yönünden olumsuz bir değerlendirme yapılmadan esasa girilerek karar verilmesi de bu konuda daha önce verilen kararın açıkça devamı niteliğindedir.
Bir davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi ve ticaret mahkemesinde görülebilmesi için ya mutlak ticari dava olması ya da her iki tarafın tacir olması ve işin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekmektedir. Bu durumda, mahkememiz dava konusunda uyuşmazlığa bakma konusunda görevli olmayıp, uyuşmazlığa bakma görevi Tüketici Mahkemesine aittir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmesi dahi yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiğinden mahkememizce göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usul yönünden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/01/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸