Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/46 E. 2020/422 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/46 Esas
KARAR NO : 2020/422

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2019
KARAR TARİHİ : 22/09/2020
YAZILDIĞI TARİH : 13/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı taraf arasında akaryakıt satış ve servis istasyonunun işleticiliği hususunda 06.08.2016 – 15.01.2019 tarihine kadar geçerli bayilik sözleşmesi ve aynı tarihli çerçeve protokol ekdedildiğini, davalı tarafın bayilik sözleşmesine ilave olarak düzenlenen Ürün Alım Taahhütnamesi ile yıllık asgari 310 ton beyaz ürünü … ten almayı eksik kalan ton üzerinden 54- USD tutarınca kar mahrumiyetini ödeneceğini, söz konusu kar mahrumiyeti tutarını … tarafından her bir anlaşma döneminin hitamında veya bizzat belirleyeceği dönemlerde anlaşmanın ifasıyla birlikte talep edilebileceğini anlaşmanın her ne sebeple olursa olsun sona ermesine müteakip … tarafından aynı ticari bölgede yeni bir bayilik tesis edilip edilmeyeceğine bakılmaksızın talep edilebileceğini … in anılan kar mahrumiyeti tutarını mutabakat dahilinde anlaşma süresi sonunda toplam olarak talep edebileceğini kabul ve taahhüt ettiğini, davalının bayilik sözleşmesini yerine getirmemesi ve istasyonu uzun süre ürünsüz bırakması sonucunda bayilik sözleşmesi müvekkili tarafından keşide edilen ihtarnamesi ile süresinden önce haklı nedenle sona erdirildiğini, davalının sözleşme sürecinde toplam 774,99 ton beyaz ürünü alma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalının doğan bu borcu ödememesi nedeni ile alacağının tahsili için arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını bu nedenlerle davanın kabulüne taahhütname uyarınca eksik kalan ürün miktarı için hesaplanan 31.299,10 USD kar mahrumiyeti alacağının temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı görülmekle dava dilekçesinde belirtilen vakıaları inkar ettiği varsayılarak yargılamaya devam olunmuştur.
B.Deliller
Davacı tarafça taraflar arasında akdedilen akaryakıt satış ve servis istasyonunun işleticiliği anlaşmasını içeren bayilik sözleşmesi ve aynı tarihli çerçeve protokol , ürün alım taahhütnamesi ve … 26. Noterliği’nin …tarih ve … yevmiye numaralı fesih ihbarnamesi dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizce resen görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … ve Enerji Hukuku Alanında Uzman Dr. … marifetiyle hazırlanan 25.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda bilirkişiler özetle; “Tarafların arasındaki bayilik sözleşmesinin davalının satın alma taahhüdüne uymaması ve son bir ayda da hiçi ürün almaması nedeniyle davacı tarafça haklı olarak fesh edildiğini, bu bakımdan davalının satın alma taahhüdünün ihlal edilmesi nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şart tazminatını ödemesi gerektiğini, davacının satın alma taahhüdünün ihlal edilmesi nedeniyle talep edebileceği cezai şart tazminatının 31.166,42 USD olarak hesaplanabildiğini, davacının hesaplanan bu alacağına 01.07.2018 tarihinden dava tarihi olan 04.09.2019 tarihine kadar ticari avans faizi işletilebileceğini, buna göre davacının talep edebileceği faiz tutarının 7.258,65 USD olarak hesaplanebileceğini,” mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı tarafça 19/03/2020 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep ederek davasını 31.166,42 USD üzerinden ıslah etmiş ve buna dair harçları ikame etmiştir. KEndisine usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen davalı tarafça bilirkişi raporuna karşı herhangi bir beyan veya itiraz sunulmamıştır.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Huzurdaki dava tazminat davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı şirket ile davalı şirket arasında akdedildiği belirtilen akaryakıt satış ve servis istasyonunun işletmeciliği hususunda 06/08/2016 tarihli ve 15/01/2019 tarihine kadar geçerli bayilik sözleşmesi ve aynen tarihli çerçeve protokol ile ürün alım taahhütnamesi kapsamında davalının eksik ürün alıp almadığı, eksik ürün alınmış ise bu nedenle davacı tarafın zararının doğup doğmadığı, eğer zarar hasıl olmuş ise bu zararın miktarının ne olduğu hususlarında toplanmaktadır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, davacının dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, taraflar arasındaki sözleşmeler hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin varlığına dair bir itirazının bulunmadığı görülmektedir.
TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de bu Kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır. Defter tutma yükümlülüğü Kanunun 64. maddesinde ayrıca düzenlenerek her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Her iki tarafında tacir olması nedeni ile15/11/2019 tarihli davacının hazır bulunduğu celsede tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına, tarafların inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini incelemeye esas olmak üzere HMK 222 gereği sunmalarına, bu süre içerisinde gereği yerine getirilmediği takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarının ihtarına karar verilmiştir. İhtarname şerhinin içerir tebligat davalıya 02/12/2019 tarihinde tebliğ olunmuştur.
Hazırlanan 02/03/2020 tarihli bilirkişi raporundan ve dosya kapsamından taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, davacı şirketin TTK’ya göre tutulması gereken ticari defterlerinin yasal süreleri içerisinde tasdik ettiği dolayısıyla davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdığı, taraflar arasında ürün alım taahhüdünün bulunduğu, taahhüt kapsamında sözleşmenin ifa edilmesi gereken sürenin sonuna kadar hesaplama yapıldığında davacının 774,990 ton ürün alması gerekirken 197.834 ton ürün aldığı, 577,156 tonluk bir sapmanın bulunduğu, sözleşmeye göre ton başına 54 USD cezai şart alacağının doğduğu böylece 31.166,42 USD tutarında kar mahrumiyeti tutarı oluştuğu, tarafların arasındaki bayilik sözleşmesinin davalının satın alma taahhüdüne uymaması ve son bir ayda da hiçi ürün almaması nedeniyle davacı tarafça haklı olarak fesh edildiği, bu bakımdan davalının satın alma taahhüdünün ihlal edilmesi nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şart tazminatını ödemesi gerektiği, davacının satın alma taahhüdünün ihlal edilmesi nedeniyle talep edebileceği cezai şart tazminatının 31.166,42 USD olduğu anlaşılmıştır.
Islah dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, ıslaha karşı herhangi bir beyanda bulunulmamıştır. 17/07/2020 tarihli celsede sözlü yargılamaya geçilmesine karar verilmiş taraflar tahkikata dair tüm beyanlarını belirtmek üzere mahkemeye davet edilmiş, usulüne uygun tebligata rağmen davalı taraf sözlü yargılama duruşmasında hazır bulunmamıştır. Son tahlilde toplanan deliller ile mahkememize sunulan bilirkişi raporunun uyumlu olduğu, raporun teknik ve fenne uygun olarak hazırlanmış ve denetime açık olduğu, uyuşmazlığı aydınlatmaya yeterli olduğu anlaşılmış, davanın bilirkişi raporu doğrultusunda kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile, 31.166,42 USD tazminatın 01/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek kamu bankalarınca dolar cinsi mevduatlara fiilen uygulanan azami faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 12.326,78-TL harçtan peşin alınan 99,46-TL harç ve 3.335,00TL ıslah harcın mahsubu ile bakiye 8.892,32-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 99,46-TL peşin harç, 3.335,00 TL ıslah harcı,2.000,00-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 154,40-TL olmak üzere toplam 5.633,26-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 21.081,75-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/09/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.