Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/446 Esas
KARAR NO : 2021/793
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 20/09/2019
KARAR TARİHİ : 02/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … şirketi tarafından müvekkiline ait araca %100 kusurlu olarak çarptığını ve müvekkilinin aracında ağır hasar meydana geldiğini, davalı … şirketince … poliçe numarasıyla sigortalanmış olan … plakalı araç, 28/04/2019 günü … sevk ve idaresinde iken, davacın … ‘a ait ve … plakalı araca çaptığını, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası alınan ekspertiz raporuna göre müvekilinin uğradığı zararın 14.489,00 Euro olduğunu, aracın yabancı plakalı olup, yargıtay içtihatları gereğince zaranın aracın kayıtlı olduğu ülkeye göre belirlenmesi gerektiğini,ekspertiz raporu bedeli ise 2.008,96 euro olduğunu, Yargıtay kararları gereğince ekspertiz ücreti yargılama gideri olarak ele alındığı için buna uygun talepte bulunduğunu, 2.008,96 euro ödendiğini, davalı … şirketine başvuru yapıldığına, bu başvuruya yanıt verilmemiş olduğunu, davalı şirketin 02/08/2019 tarihi itibariyle temerrüde düştüğünü, sonrasında arabuluculuk görüşmesinin de olumsuz sonuçlandığını, davalı … şirketine gerekli belgelerle iadeli taahhütlü mektup yoluyla başvuru yapılmış olduğunu, … adına kayıtlı İstanbul İli, … İlçesi, … Mah. , … ada, … parselde kayıtlı taşınmazla ilgili ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinde karar verilmesini istediğini, davanın kabulü ile, davacı müvekilinin maddi zararının 14.489,00 euro olduğunu tespitinin davalılardan müştereken ve müteselsilen ve aynen tahsini, aynen tahsilinin mümkün olmaması halinde fiili ödeme günündeki Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı olarak tazminini istediğini, davalı şirket açısından temerrüt tarihi olan 02/08/2019 tarihinden itibaren, davalı sürücü … açısından kaza tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 28/04/2018 tarihinde … Gişelerine yaklaşırken ve çok şeritli yolda ortadan ilerlerken … plakalı davacının aracının sağ şeritten aniden solşeride direksiyonu kırdığını ve müvekkilinin önüne geçmeye çalıştığını, ancak hızını iyi ayarlamayadığı için müvekkilinin önüne geçince müvekkilininde davacının aracının sol arka tamponuna sağ ön tamponuyla vurmak zorunda kaldığını, olayın sağ şeritten sola geçmeye çalışan aracın hız sınırını iyi ayarlamamasından dolayı olduğunu, jandarmanın olay yerinde müvekkiline haklı olduğunu sözlü olarak beyan ettiğini ancak tutanağa tam tersini çizdiğini müvekkilininde bunu sonradan öğrendiğini, müvekkilinin ZMMS olan … Sigortaya kazayı bildirdiğini onların işi çözeceklerini beyan ettiklerini, davacının zararın abartıldığını, davacının zara ve ziyanı aşırı abarttığını ve Almaya’ da bir bilirkişiye yaptırdığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı davasını belirsiz alacak davası olarak açtığını. Belirsiz alacak davası gerek doktrinde gerekse Yargıtay tarafından belirtildiği üzere istisnai bir dava türü olduğunu, Dolayısıyla her eda davasının belirsiz alacak davası şeklinde açılması mümkün olmadığını. başvuran aracında müvekkilinin sigortalısı olan araç ile kazası sonucu meydana gelen maddi zararı talep edildiğini. Başvuru hakkında hüküm oluşturulması için gerçek zararın belirlenmesi hususunun öncelikle çözümlenmesi gerektiğini. alacağın miktarının, davanın açıldığı tarihte tam ve kesin olarak tespit edilebilmesi, objektifleştirilmiş dikkat ve özen çerçevesinde davacı alacaklıdan gerçekten beklenilmediğini, Huzurdaki uyuşmazlıkta, alacaklı olan başvuru sahibinin gereken dikkat ve özen çerçevesinde alacağını bilemeyeceğinden bahsedilemeyeceğini. Davacının teknik bilgiye sahip eksperden tazminat alacağını öğrenme imkânı uygulamada ve mevzuatta kendisine tanındığını, Bunun için davalı yana başvurması veya davalı yandan herhangi bir belge veya bilgiye ihtiyaç bulunmadığını, başvuru sahibinin başvuru aşamasında tutar bakımından maddi zararı ve değer kaybı miktarını bilebilecek durumda olduğunu, kaza tarihinde meydana gelen trafik kazasında Müvekkili Şirket Kusur oranı tespit edildikten sonra ancak bu oranda olmak kaydı ile sorumlu olduğunu, Sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, bu nedenle dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığının ve kusur oranının belirlenmesinin önem taşıdığını, söz konusu kaza neticesinde davacının, aracında oluştuğunu iddia ettiği değer kaybı bedelinin ilgili yasal mevzuatımızda cari olan ilkeler ışığında belirlenmiş olması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık ve Deliller
Dava maddi zarar nedeni ile tazminat davasıdır. Uyuşmazlığın davacıya ait araç ile davalı gerçek kişiye ait ve davalı … şirketine sigortalı araç arasında meydana gelen trafik kazasında kazaya karışan tarafların kusur oranları, meydana gelen hasarın niteliği, tarafların bu hasardan sorumlu olup olmadıkları, davacının talep ettiği tazminat bedelinin hakkaniyete uygun olup olmadığı, meydana gelen hasara dair ekspertiz ücretinin uygun olup olmadığı, meydana gelen hasarın hesabı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, davalı … nezdinde tutulan hasar dosyası, davacı tarafça yaptırılan ekspertiz kayıtları, poliçe, servis kayıtlarından oluşan deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir
Mahkememizce resen görevlendirilen makine mühendisi bilirkişi … hazırladığı 30/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davalıya sigortalı … plakalı otomobilin sürücüsü …, olayda … oranında kusurlu olduğunu, davacı adına tescilli … plakalı otomobilin sürücüsü …, olayda kusuruz olduğunu, somut olayda bahsi geçenlerin dışında herhangi bir kimseye atfi kabil kusur imkânının bulunmadığını, … plakalı otomobilde meydana gelen hasarların, kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğunu, dava konusu … plakalı otomobilin ağır hasarlı olması, onarımının ekonomik olmaması nedeniyle tam zayi (pert total olarak) değerlendirilmesinin yerinde olduğunu, dava konusu otomobilin kadri maruf, haddi layık anarım bedelinin KDV hariç 19.989,16 Euro olduğunu, dava konusu otomobilin kaza tarihindeki ikinci el piyasa değerinin 21.300,00 Euro olduğunu, dava konusu otomobilin hasarlı (sovtaj) değerinin 6.811,00 TL olduğunu, hasarlı halinin sigortaya bırakılması durumunda davacının uğradığı zararın net 21.300,00 Euro olduğunu, hasarlı halinin davacıya bırakılması durumunda davacının uğradığı zararın net 14.489,00 Euro olduğunu,” mütalaa etmiştir.
İtirazlar doğrultusunda alınan 31/12/2020 tarihli bilirkişi … ek raporunda özetle; davalı şirketin davacıya ait … plakalı otomobilin ağır hasarlı olduğunu, onarımının ekonomik olmaması nedeniyle tam zayi (pert total olarak) değerlendirildiği dikkate alındığında araçta değer kaybı oluşmayacağını, 30.04.2019 tarihli Servis Ön İşlem Formunda … plakalı otomobilde meydana gelen toplam malzeme ve işçilik zararı 50.328,29 TL (KDV hariç) ve 59.387,41 TL olduğunu, yukarıdaki miktarlar yönünden piyasa araştırmasına göre kadri marufunda olduğunu, KDV dahil 2.008,96 Euro ekspertiz ücretinin Almanya şartlarında uygun olup olmadığı hususunun değerlendirmesi uzmanlık alanı dışında olduğundan değerledirmek mümkün olmadığını,” mütalaa etmiştir.
Ekspertiz raporuna dair İtirazlar doğrultusunda sigortacı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi … tarafından hazırlanan 22/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Sigortacılık kanunu, Sigorta Eksperleri Yönetmeliği ve Sigorta Eksperleri Atama Yönetmeliği gereği meydana gelen hasarlarla ilgili eksper atama şartları ve uygulamaları açıkça belirtilmediğini, sigorta şirketince atanan eksper tarafından yapılan tespitlere, 3 iş günü içinde sigortalı veya sigorta ettiren ya da sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişi tarafından itiraz edilebileceğini, itiraz süresi, eksper raporunun EKSİST’ e girişine ilişkin olarak muhataba yapılan bildirimle başladığını, itiraz halinde, bakanlıkça belirlenecek bölge, branş, iş dağılımı gibi objektif kriterler dikkate alınarak EKSİST üzerinden tesadüfi olarak eksper ataması yapılabileceğini, Söz konusu hasarla ilgili hazırlanan ekspertiz raporuna itirazı olması durumunda davacı tarafından başka bir sigorta eksperi talebinde bulunarak eksper ataması gerçekleştirilebileceğini, ancak davacının böyle bir talepte bulunmadığını, ekspertiz raporunun yurt dışında yapılmasını tercih ettiğini ve karşılığında 2.008,96 Euro tutarın fatura edildiğini, Türkiye sınırları içerisinde meydana gelen hasarın yeniden yapılan ekspertiz değerlendirmesi, durumunda, hasarın meydana geldiği 2019 yılı itibariyle belirlenen “Ekspertiz Ücret Tarifesi” nde meydana gelen hasar tutarı da göz önüne alındığında ekspertiz ücretinin üst sınırı olan KDV hariç 968,63 TL. (ekspertiz hizmeti alındığı takdirde fatura kesilerek ‘418 oranında KDV tutarı ücrete dahil edilir) olması gerektiğini, 2.008,96 Euro tutarındaki ekspertiz ücretinin makul sınırların çok üstünde olduğunu, ekspertiz ücretinin KDV hariç 968,63 TL olabileceği sayın mahkemenizin uygun görmesi durumunda ayrıca ekspertiz için yapılan ulaşım, konaklama ve diğer giderlerin ekspertiz ücretine ilave edilebileceğini” mütalaa etmiştir.
İtirazlar doğrultusunda alınan 08/09/2021 tarihli bilirkişi … ek raporunda özetle; “menşei ülke Almanya’da yapılmakta olan hasar ekspertiz raporları için ödenen ekspertiz ücretlerinin hasar miktarına dayanması bağlamında 20.000 Euro tutarındaki bir hasar bedelinin tespitinde alınacak ekspertiz hizmeti ek temel ücret tutarı 1.380 Euro ile 1.550 Euro arasında olduğunu, ayrıca yapılan net diğer maliyetlerin toplamı ise 100,00 Euro ile 150 Euro arasında olduğunun görüldüğünü, Otomobil Bilirkişi Ofisi … 14.06.2019 tarihli … nolu Ekspertiz Raporu’ nda, … plakalı otomobilin KDV hariç 19.989,16 Euro hasar tespiti için hazırlanan ekspertiz raporunda alınan ekspertiz net temel ücret Tutarının 1.541,00 Euro, net diğer maliyet kalemleri toplamının 147,20 Euro, toplam net tutarın 1.688,20 Euro, 419 KDV dahil toplam tutarın 2.008,96 Euro olduğunu, söz konusu olayda faturalandırılan ekspertiz net temel ücretinin 1.541 Euro ve net diğer maliyet kalemleri toplamının 147,20 Euro olduğunu, yapılan araştırmalar neticesinde net temel ücret ve net diğer maliyet kalemleri toplamının kadri marufunda olduğunu, dava konusu olayda yapılan ekspertiz hizmeti için menşei ülke Almanya’ da faturalandırılan ekspertiz ücretinin fahiş olmadığını,” mütalaa etmştir.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Kanunun açık metni karşısında sigorta şirketinin sigortalısının tabii olduğu hukuki rejime tabi olacağının kabulü gerekir. Ancak öncelikle sigorta şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması ve davalının pasif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Dosyada yapılan inceleme sonucunda davalılar arasında ZMSS Sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye istinaden … numaralı poliçenin tanzim edildiği, poliçenin 19/12/2018-19/12/2019 tarihleri arasında cari olduğu ve 36.000,00 TL’lik maddi hasar limiti içerdiği anlaşılmaktadır. Dava konusu hasarın 28/04/2019 tarihinde meydana geldiği anlaşılmaktadır. Böylece dava konusu hasarın poliçe kapsamında kaldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporundan davalı …’un gündüz vakti görüşün açık olduğu mahalde dikkatsiz bir şekilde olay yerine yaklaştığı, hızını durumun koşullarına göre ayarlamadığı, yeterli mesafede durmadığı ve kolayca önleyebileceği bir kazayı önleyemediği nedeniyle tam kusurlu bulunmuştur. Mahkememizce öngörülen kusur oranları nesafet kurallarına uygun görülmüştür.
Değinilmesi gereken husus gerçekleşen hasarın doğru hesaplanıp hesaplanmadığı hususundadır. Yapılan incelemeden aracın hasar değerinin 19.989,16 EURO olduğu, aracın kaza tarihindeki güncel değerinin 21.300,00 EURO olduğu, sovtaj değerinin 6.811,00 EURO olduğu aracın tamirinin ekonomik olmadığı belirlenmiştir. “Yabancı plakalı araçların hasar tazminat talepleri yönünden aracın pert değerlendirilmesi yapılsa dahi, aracın onarım bedeli, aracın satın alındığı ülke rayicindeki piyasa değeri ile karşılaştırılması bakımından önem arz etmektedir. Şöyle ki; eğer aracın satın alındığı ülke rayicindeki piyasa değeri onarım giderinden fazla ise davacı yalnız onarım giderini, onarım giderinden az ise, aracın olay gününde satın alındığı ülkedeki sürüm değerini davalıdan isteyebilir. Y17HD 2016/10741;2019/10657” Bu nedenle dava konusu aracın pert total değeri üzerinden değerlendirme yapılmıştır.
Bir diğer husus ise davalının kazanın meydana gekdiği Türkiye yerine ikamet ettiği ülkede tamirat yapmasının hakların sakınılarak kullanılması ilkesine aykırı olup olmadığı hususudur. Bu hususta Yargıtay 19. Hukuk dairesinin içtihatları istikrar kazanmış durumdadır. Şöyle ki bir içtihadında daire “Davacıya ait araç, yabancı plakalı olup hasar onarımı davacının ikamet ettiği Almanya ülkesinde sağlanmıştır.Davacı tarafından sunulan hasara ilişkin ekspertiz raporu ile davacı aracındaki hasar onarım bedellerinin Almanya’daki karşılığı belgelenmiş olup, bu ekspertiz raporundaki bedellerin kazayla uyumlu ve Almanya ülkesindeki piyasa şartlarına uygun olduğu, 20.06.2014 tarihli bilirkişi raporu ile de benimsenmiştir. Dairemiz’in yerleşik uygulaması ile Hukuk Genel Kurulu’nun 2014/17-28 E.- 2015/1745 K. sayılı ve 24.06.2015 tarihli ilamında da belirtildiği üzere; geçici süreyle geldiği Türkiye’de aracı hasara uğrayan davacının, tamirin yapılacağı yeri belirleme konusunda seçim hakkının bulunması ve aracını Türkiye’de tamire zorlanamayacağı, yabancı ülkede tamiri seçmiş olması halinde ise o ülkedeki tamir bedellerinin tahsilini talep etme hakkının bulunduğu açıktır. Bu durum karşısında, tarafların dayandığı delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı dikkate alınarak.. Y17HD .2015/1202; 2016/8734” demektedir. İçtihatta da açıkça yer aldığı üzere davalı taraf onarımı Türkiye’de yapmaya zorlanamayacağından davacının talebinde haklı olduğu anlaşılmıştır.
Son tahlilde mahkememizce …’dan getirtilen belgelerden ve fotoğraflardan meydana gelen kazanın hasar ile uyumlu olduğu, sunulan bilirkişi raporlarının dosya içeriğine toplanan delillere uygun ve karar vermeye elverişli bulunduğundan mahkememizce verilen kararda dikkate alınmış ve davacının hasar onarım bedelinden davalı … Sigorta A.Ş’nin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamı ve limiti dahilinde olmak üzere diğer davalı ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu kanaatine varılarak -yargılama giderleri yönünden ise sigorta poliçe limitleri gözetilerek Y17HD 2019/4042/2020/5119- aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile; 14.489,00 Euro alacağın davalı … yönünden 28/04/2019 tarihinden, davalı … AŞ yönünden poliçe limiti olan 36.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere 02/08/2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının Euro cinsine uyguladığı en yüksek 1 yıllık mevduat faiz oranıyla birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Ekspertiz ücretine dair talebin yargılama giderleri arasında değerlendirilmesine,
3-Alınması gereken 6.245,28-TL harçtan peşin alınan 1.551,43-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.693,85-TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davalı … şirketi yönünden poliçe limitleri yönünden %39,37 TL sorumlu olmak üzere yalnızca 1.847,96 TL Sorumlu olmak üzere hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 1.551,43-TL peşin harç, 1.150-TL bilirkişi ücreti, 2.008,96- Euro ekspertiz ücreti’nin dava tarihindeki kur olan 6,3054 TL üzerinden karşılığı olan 12.667,29 TL ekspertiz ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 267,25-TL olmak üzere toplam N12.934,54 -TL yargılama giderinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davalı … şirketi yönünden poliçe limitleri yönünden sorumlu olduğu %39,37 olan yalnızca 5.092,32 TL sorumlu olmak üzere davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 12.635,43-TL vekalet ücretinin davalı … şirketi yönünden poliçe limitleri yönünden yalnızca 4.080,00 TL’dem sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 02/11/2021
Katip …
e-imzalıdır.
Hakim …
e-imzalıdır.