Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/442 E. 2020/203 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/442 Esas
KARAR NO : 2020/203

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2019
KARAR TARİHİ : 16/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 20.09.2019 tarihli dava dilekçesinde; davalı ile davacı arasında 04/01/2018 tarihinde üretim bandında kullanılmak üzere makine kiralanması için Leasing Sözleşmesi akdedilmiş, davalı …Ş aleyhine, 08/11/2018 tarihlerinde akdedilen sözleşmeye göre fazla ödenen bedellere ilişkin alacağa dayanan toplam 13.967.69 TL borç için ilamsız icra takibi başlattığını, ödeme planında belirlenen kira bedeli KDV dahil 13.275,81 Euro dur. 10. ve 11. taksitler dikkate alınarak fatura edilen kıra bedeli taksit başına 1.149,34 Euro fazla olduğunu, bu nedenle davacı kendisine gönderilen faturaları davalı şirkete noter aracılığı ile iade ettiğini, bunun karşılığında davalı noter aracılığı ile ihtarname çekerek fatura bedeli ödenmediği taktirde her türlü yasal yola başvurulacağının bildirildiğini, müvekkili şirket gerek kredibilitesine zarar gelmemesi, gerekse üretiminde aksama olmaması adına fazla olarak tanzim edildiği iddia edilen faturaların bedellerini ödediğini, akabinde fazla ödediği bedellerin iadesi amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatığını, davalı …Ş 28/12/201S tarihli dilekçesi ile takibe, borca ve fer’ilerine itiraz ettiğini, bu itiraz ile icra takibinin durdurulduğunu, davalı gerek ihtarnamede, gerekse icra dosyasına ibraz ettikleri itiraz dilekçesinde faturalara yansıtılan farkın sözleşme dayanaklı ve sözleşmeye konu malın satın alımında ortaya çıkan bir fark olduğunu belirtse de bu beyanlar gerçeği yansıtmadığını, davalının kendine nasıl maddi kaynak sağlayacağı, kendini nasıl finanse edeceği tamamen kendine kalmış bir durum olduğunu ekonomide meydana gelen dalgalanmalar nedeniyle faiz oranlarındaki artış davalı şirket ile bankalar arasındaki bir konu olup, malın satın alma işlemlerinde ortaya çıkan bir maliyet artışı olmadığını, Sözleşme ekinde kira bedeli ve kıra bedeli dışında kalan hangi kalem ödemelerden şirketin sorumlu alacağı belirtilmiş olup, sözleşme sonrası ortaya çıkan durumun firmaya sorumluluk yüklemediğini, davalının banka masrafı sayılamayacak kredi faizindeki değişimi davacı firmadan tahsil etmesi hukuka ve hakkaniyete aykırı bir durum olup, sözleşmede de konuya ait şirketi sorumlu tutan bir düzenleme olmadığını, bu nedenle İstanbul… İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına davalının itirazı haksız olduğundan İİK. md. 67 gereği iş bu itirazın iptalini ve takibe devam olunmasını, davalının asıl alacağın % 20 den az olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili 31.10.2019 tarihinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Finansal kiralama sözleşmeleri proje sözleşmeler olup, malın teslimi ve üretim-ithalatından önce düzenlenen ve imzalanan sözleşmeler olduğunu, sözleşmenin akdedildiği tarih, malın hazırlanarak kiracıya teslim edildiği tarihi fiili ödemenin yapıldığı tarih birbirinden farklı olabildiğini, taraflar arasında Finansal Kurumlar Birliğinin 08.01.2018 tarihli ve …numara ile tescillenen, 04.01.2018 tarihl… nolu Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, zira henüz mal hazır olmadığını, finansal kiracı davacıya teslim edilmediğini, satıcıya mal fatura bedeli ödenmediğini, söz konusu ödeme planı tamamıyla tahmini değerler ile sözleşmenin akdedildiği tarihteki baz maliyet hesaplanarak hazırlanmış olup bu hususun davacı tarafından da bilinmediğini, sözleşmenin imza tarihinden malın satın alınmasına kadar geçen 8 aylık sürede ülkede döviz kurlarında meydana gelen yükselmeler nedeni ile sözleşme fon maliyetleri ve faiz oranlarının değiştiğini, bu değişikliklerin kiracıya yansıtılacağı ve noter marifetiyle nihai ödeme planı keşide edileceği sözleşme ile açıkça kararlaştırıldığını, davalı şirket bir finans kuruluşu olmasına karşın belli bir sermayesi olduğunu, finansal kiracılara sağladığı fınans desteğini kendisi de bir bankadan kredi kullanarak temin ettiğini, davacı … kiracı tarafından açıkça imza altına alınan bu hususlar karşısında, davacının itirazlarının kötü niyetli olduğunu, davacı açıkça nakit çıkış tarihlerindeki kurların ve sair farkların, fon maliyetindeki değişikliklerin tarafına yansıtılacağını, sözleşme içerisindeki ödeme planının nihai ödeme planı olmadığını, nihai ödeme planının fonlama maliyetlerine göre tarafına ihtarname ile gönderileceğini ve bu ödeme planının hüküm ifade edeceğini açıkça kabul ettiğini, bu nedenle alacak iddiasında bulunan finansal kiracıdan alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava; finansal kiralama sözleşmesi kapsamında ödenen bedelin istirdadına ilişkin başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce davaya dayanak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirilmiş, yapılan incelemesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine toplam 13.967,69 TL üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı, davalının yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği, takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, 13/12/2019 tarihli celse ara kararı ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Bankacı bilirkişi…tarafından ibraz edilen 09/01/2020 tarihli raporda; Taraflar arasında Finansal Kurumlar Birliğinin 08,01.2018 tarihli ve…no ile tescillenen 04.01.2018 tarihli … no lu Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiği ve bu sözleşme kapsamında kiralanan malın davacıya teslim edildiği, davalı … şirketinin tahsilatları yaparken taksit tarihindeki gösterge niteliğindeki TC Merkez Bankası A.Ş efektif satış kurlarını dikkate aldığı, hiçbir şekilde kur artışlarından etkilenmediği, Kur artışından dolayı meydana gelen maliyet artışına tamamen kiracı şirketin katlandığı, banka kredi kullandırım oranlarındaki artışların ise, tamamen davalı … ile kredi kullandığı Bankaların kendi aralarındaki ilişkilere dayandığı. Nitekim Finansal Kiralama Şirketinin kiralamaya konu malın satın alımında öz kaynak mı – kredi mi kullanacağı, kredi kullanacaksa hangi bankadan ve hangi koşullarda kullanacağının tamamen Kiracı’dan bağımsız olduğu, bu konuda Kiracı/Davacı’nın etkisinin, dolayısıyla sorumluluğunun bulunmadığı, aksi durumun hayatın olağan akışına ters düştüğü, kaldı ki TTK’nun 18. maddesine göre, Tacir sıfatına haiz Finansal Kiralama Şirketi’nin tüm ticari faaliyetlerinde Basiretli bir iş insanı gibi hareket etmek, sağduyu sahibi olarak ileriyi düşünmek, iş ve işlemlerini ona göre organize etmek zorunda olduğu, Finansal Kiralama Sözleşmesi kapsamında davacıdan 13.916,67 TL fazla tahsilat yapıldığı, Tarafların masraf, vekâlet ücreti, icra inkar tazminatı ve benzeri diğer taleplerinin, Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz 03.03.2020 tarihli duruşma ara kararı ile dosyanın davalı vekilinin itirazlarını ve rapora karşı beyanlarını karşılar nitelikte ek rapor aldırılmak üzere aynı bilirkişiye tevdine karar verilerek, bilirkişi ek raporunda; davalı vekilinin 15 Ocak 2020 tarihli itiraz dilekçesine ilişkin görüşlerinin bir önceki kök raporda netice ve kanaat bölümlerinde açıklanan görüşlerin tekrarı yönünde olmuştur.
Somut olayda uyuşmazlık davalı … kuruluşunun tek taraflı olarak sözleşme ile kararlaştırılan ödeme planını davacı/kiracı kurum aleyhine değiştirip değiştiremeyeceği, kiracıyı sözleşmede kararlaştırılandan daha ağır bir yükümlülük altına sokup sokamayacağı, davacının ödemek zorunda kaldığı bedelin iadesinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Taraflar arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesine ek uygulama esaslarında fon maliyetleri, ithalat masraflarının kiracıya yansıtılacağı bildirilmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken husus bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalı … şirketinin tahsilatları yaparken taksit tarihindeki gösterge niteliğindeki TC Merkez Bankası A.Ş efektif satış kurlarını dikkate aldığı ve hiçbir şekilde kur artışlarından etkilenmediği, kur artışından dolayı meydana gelen maliyet artışına tamamen kiracı şirketin katlandığı hususudur. Bu durumda davalı … şirketinin dava konusu emtiayı hangi şartlarda aldığı, bu şartların davacı/kiracının sözleşmedeki yükümlülüklerini ağırlaştırıp ağırlaştıramayacağının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davalı tarafın bilirkişi raporuna itirazında belirttiği üzere malın tesliminin gecikmesi dava konusu emtiayı üreten üretici firmanın gecikmeli ifada bulunması nedeniyledir. Öncelikle belirtmek gerekir ki davacı kiracı, finansal kiralama şirketi ve üretici arasındaki alım satım sözleşmesine taraf değildir. Nitekim davalı ne cevap dilekçesinde ne de bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinde davacı kiracının geç teslime sebebiyet verdiğine dair bir ifadede bulunmamıştır. Davalı teslimin gecikmesi nedeni ile bir zarara uğramış ise, bu zarara katlanacak olan gecikmeli teslimde bulunan üretici firma olmalıdır.
Öte yandan finansal kiralama kuruluşlarının finanslarını nasıl sağladıkları, kendi ticari teamülleri, sermayeleri ve iç kaynaklarının durumunu ilgilendirip taraflar arasındaki sözleşmeden bağımsız parametrelere bağlıdır. Davacı/kiracı, finans kuruluşu olan davalının sermayesini nasıl kullandığı, finansman sağlarken ticari teamüllere uygun davranıp davranmadığı, uygun ve makul ticari işlemleri yapıp yapmadığı, riski minimize edecek pozisyonları alıp almadığını denetleyebilecek bir durumda değildir. Kaldı ki buna yetkisi de yoktur. Hal böyle iken davalının kendi iç kaynaklarına dair ticari kararlarının sonuçlarını, bu kararları denetleme yetkisi bulunmayan davacıya yüklemek mümkün değildir. Bu öncelikle belirlilik ilkesine aykırıdır. Zira kiracıyı, finans kuruluşunun kiralayanın ticari kararlarından sorumlu tutmak kur artışı gibi nesnel ve belirlenebilir parametreye dayanmaz.
Kiracı elbette ki bizzat imzaladığı sözleşmede belirtilen döviz miktarında meydana gelecek kur artışından sorumlu olacaktır; ki somut olayda kiracı taahhüt ettiği bedelin efektif efektif kurlarına göre ödemiştir. Ancak kiracı, finansal kiralama kuruluşunun hangi koşullarda kredi kullanacağını, proforma fatura tarihinde döviz cinsinden belirlenen mal bedelini karşılayacak iç kaynaklarında yeterince döviz rezervi bulundurup bulundurmadığını denetleyemeyeceğinden, proforma fatura ile mal bedelinin fiili ödeme tarihi arasındaki kur artışından sorumlu tutulamaz. Bu husus bilirkişi raporunda da finansal kiralama kuruluşunun nakit akışını basiretli bir tüccar gibi hareket ederek ayarlaması ve gerektiğinde riskten kaçınma (…) yöntemlerini kullanması gerektiği şeklinde ifade edilmektedir.
Son tahlilde, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunun somut olaya uygun ve denetlenebilir olduğu değerlendirilmiş, her ne kadar davacı tarafça 19/12/2018 tarihinden itibaren faiz işletilmiş ise de takip tarihi olan 21/12/2018 tarihi baz alınarak yapılan hesapta davacının 13.916,67 TL alacaklı olduğu hesaplanmış ve bu miktar üzerinden davanın kabulü ile itirazın iptaline, alacak likit ve muaccel olduğundan belirlenen bedel üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
2-Davalı yanın İstanbul… İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 13.916,67 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin belirlenen miktar esas alınarak kaldığı yerden DEVAMINA,
3-Likit alacağa yapılan haksız itiraz nedeniyle kabul edilen miktar üzerinden %20 nispetinde hesaplanan 2.783,33 TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
4-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 954,13 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 283,54 TL’nin mahsubu ile bakiye 715,59 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 283,54 TL harç ile, yine davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 830,05 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın red edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 51,02 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; tarafların yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı16/06/2020

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
5070 Sayılı Kanun gereğince e-imza ile imzalanmıştır.