Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/420 E. 2022/502 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/420 Esas
KARAR NO : 2022/502

DAVA : İtirazın İptali (Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2019
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili banka ile davalı borçlu…PAZL. TİC. A.Ş. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi gereği borçlu şirkete çek taahhüt kredisi, şirket kredi kartı, taksitli ticari kredi, ticari kredili mevduat hesabı açılıp kullandırıldığını, diğer davalının ise müteselsil kefil sıfatı ile sözleşme kapsamında borçtan sorumlu olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine davalılara ihtar çekildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlular hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalılarının itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek, davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili beyan dilekçesi ile; davalı müvekkillerin davacı bankadan kullanmış oldukları… Kredilerine ait taksitlerin ödenmesinde hiçbir gecikme olmadığını, tüm ödemelerin en geç vade tarihinde olacak şekilde yapıldığı bildirilmiştir.
İcra dosya aslı ve dava konusu belgelerin bir örneği dosyamız arasına sunulmuş ve incelenmiştir.
Dosyamız bilirkişiye verilerek, kök ve ek rapor alınmıştır.
Yapılan incelemede, davacı taraf, davalının hesabını 05/10/2018 tarihinde kat ederek 1.744.495,32TL nakdi ve 16.600,00TL çek teminatının ödenmesini talep etmiş, ihtarname davalılara 11-12 Ekim 2018 tarihinde tebliğ edilmiş, 1.340.958,19 TL üzerinden 20/11/2018 tarihinde takibe geçmiş, itirazın iptali davası ise 19/09/2019 tarihinde açılmıştır.
Davacı taraf İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasından 900.000,00TL üzerinden ihtiyati haciz kararını da alarak icraya koymuştur.
Davalı taraf, davacının hesap kat ihtarına verdiği 15/10/2018 tarihli cevabi ihtarda temerrüt ve risk oluşmadığını bildirerek itiraz etmiştir.
Mahkememizce alınan kök ve ek raporlar ile ödeme tablosundan icra takip tarihine kadar taksitlerin süresinde ödendiği, kredinin aylık sabit taksitli bir kredi olduğu, takip tarihi itibarıyla bir temerrüt oluşmadığı görülmüştür.
Davacı tarafa neden hesabın erken kat edilerek kapatıldığı sorulmuş ancak buna gerekçe olabilir haklı ve somut bir gerekçe sunulmadığı, riske dair bir belge de sunulmadığı, davacı vekilinin 30/03/2022 tarihli beyanında sahadan gelen müşteri ziyaretinde davalının faaliyetini durdurduğunun tespit edildiğini ve sözleşmenin 20. Maddesine dayanılarak fesih hakkının kullanıldığını bildirdiği görülmüştür.
İncelenen kredi belgelerinden; 25/06/2018 tarihinde 25 aylık sabit taksitli 1.300.000,00TL miktarlı kredi kullandırıldığı, aylık ödemenin 25/07/2018 tarihinde başladığı ve davalının her ay düzenli ödemesine rağmen hesabın kat edildiği, kattan sonra da ödemelerin yapıldığı ancak davacının icra takibine geçmesi ve ihtiyati haciz uygulaması nedeniyle ödemelerin yapılamadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptaline ilişkindir.
Herkes haklarını kulanırken ve borçlarını öderken dürüst olmak zorundadır.
Davalı taraf, yatırım amacıyla aldığı aylık sabit taksitli kredinin geri ödeme planına güvenerek parayı yatırıma yatırmış ve davacı kredinin tamamını geri çağırarak davalı yönünden katlanılamaz bir yük yaratmıştır. Kredinin sabit taksitli ve aylık ödemeli olması, davalının ticareti terk ettiğine dair somut bir bilgi veya belge sunulmaması, icra takibine kadar da ödemelerin devam etmiş olması nazara alındığında, davacının hesap kat ihtarının dürüstlükle bağdaşmadığı değerlendirilmiştir.
İtirazın iptali davası takip tarihi itibarıyla geçerli olan koşullara göre değerlendirilecek bir dava olup, davalı sonradan ödemeleri kesmiş ise de davacının icra takibine geçmesinde haklılığı bulunmamakta, davanın hukuka aykırı olduğu değerlendirilmiştir. Kaldı ki, ihtiyati haciz kararı üzerine zaten davalının ödeme imkanı da elinden alınmaktadır. Bu nedenle davacının haksız olduğu anlaşılmıştır.
Davacı takip ve davasında haksız olduğuna göre, davasının reddine karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının, temerrüt oluşmadan takibe geçilmiş olduğundan REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre alınması gereken 80,70 TL karar harcının, davacı tarafça peşin yatırılan 16.195,43 TL harçtan mahsubu ile, artan 16.114,73 TL harcın kararın kesinleşmesi ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 79.733,54 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/06/2022
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır