Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/406 Esas
KARAR NO : 2023/714
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2019
KARAR TARİHİ : 31/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …. A.Ş. ile müvekkil firma arasında… ve …simli tıbbi cihaz bakım ve onarımı yapılması hususunda anlaşılmış olduğu ve mutabakat sağlandığı, Müvekkil firma söz konusu cihazların ve de davalı tarafça talep edilen başkaca cihazların bakım ve onarımını ve temizliğini yapıp; üzerine düşen edimleri yerine getirmesine rağmen davalı borçlu tarafından davaya konu hizmet bedelleri ödenmemiş olduğu, Davalı borçlu firma bakım ve onarım sözleşmesine konu …Görüntüleme cihazında meydana gelen arızanın müvekkil şirketin hizmet kusurundan kaynaklandığı iddiası ile cihazın tekrar işler hale getirilmesi için gereken işlemlerin yapılarak söz konusu bedelin müvekkil firma alacaklarından mahsup edilmesi talebi ile Kartal …Noterliği’ nin …yevmiye numaralı ihtarnamesini göndermiş olduğu, bu ihtarnameye cevaben davalı borçlunun müvekkil firmaya hizmet sözleşmesinden kaynaklanan mevcut borcunun bulunduğu, tarafımızca bir onarım yapılması taleplerinin ancak cari hesap borcu kapatıldığında mümkün olduğu, ayrıca cihazdaki arızanın müvekkil firma yetkililerinin sorumluluğunda olan ünitelerden kaynaklanmadığı, Kartal … Noterliği’ nin …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtaren bildirildiği, söz konusu uyuşmazlığa ilişkin cihazın bakımı için gerekli olan davalı borçlu firma tarafından müvekkil firmaya gönderilen faturaya tarafımızca itiraz edilmiş olduğu, davalı firma söz konusu itirazın süresinde yapılmadığı iddiası ile Kartal … Noterliği’ nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirimde bulunduğu, bu ihtarnameye dayalı hususlar gerçeği yansıtmadığından, sözleşme kapsamında helyum gazına ilişkin bedelin müvekkilce ödenmesi mümkün olmadığı, Kartal … Noterliği’ nin …sayılı ihtarnamesi ile davalıya cevaben itirazlarımız sunulmuş olup, toplamda 161.955,01 TL olan cari hesap borçlarının 7 gün içerisinde ödenmesi ihtar edildiği, ancak davalı müvekkili firmaya herhangi bir ödemede bulunmadığı, Kartal …Noterliği’ nin … yemiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkil firmaya cihazın bakım ve onarımı dahil her türlü masrafı karşılaması gerektiği iddiası ile cevap verdiği, cari hesap borcunu ödemeyen davalı firmaya gönderilen Kartal .. Noterliği’ nin… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı şirketle müvekkil şirket arasındaki sözleşmenin feshedildiği ihtaren bildirildiği, daha sonra davalı borçlu firmanın söz konusu cihazdaki arızanın müvekkil firma yetkililerinin kusurlu hizmetinden kaynaklandığı iddiası ile İstanbul Anadolu …Sulh Hukuk Mahkemesinin… D. İş sayılı dosyası ile açtığı davada; 12.04.2019 tarihli bilirkişi raporu ile müvekkil firma tarafından yapılan bakım- onarım işlemlerinde herhangi bir nitelik noksanlığı olmadığı kanaatine varıldığını belirterek, davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyasına borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, alacak borçlu tarafından likit ve bilinebilir olduğundan alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen Bakım ve Onarım sözleşmesinin 141. Ve 7.2. Maddeleri kapsamında bakım, onarım ve … dahil tüm gerekli malzemeler ile cihazın çalışır duruma gelmesi için gerekli tüm malzemelerin davacı şirket yükümlülüğünde olmasına rağmen dava konusu … Manyetik Rezonans Görüntüleme Cihazı için gereken 500 litre sıvı helyumun tedarik edilmesi konusunda davalı şirketten talepte bulunulduğunu, gerekli olan bedelin ise davalı şirket cari hesabından düşülmesini talep ettiğini; sözleşmeye aykırı olmasına rağmen davacı şirketin bu talebinin davalı şirket tarafından kabul edildiğini belirterek; davanın reddine, davalı lehine davacının %20 kötü niyet tazminatına mahküm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır. uyuşmazlık, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, tarafların sözleşmeye uygun olarak ifa gerçekleştirip gerçekleştirmedikleri, faiz şartlarının oluşup oluşmadığı, icra inkar ve kötü niyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, dosya kapsamında oluşan deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen bilirkişi heyetinin hazırladığı 04/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Tarafların 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yapıldığı, tarafların kayıtlarına göre 31.12.2017 tarihi itibariyle hesap bakiyesinin uyumlu olduğu, Mahkeme tarafından davalı tarafın savunması ve beyanlarının kabulü halinde davacının takip tarihi itibariyle 13.110,58 TL alacaklı olduğu ancak bu alacağın takip tarihinden sonra ödenmiş olması nedeniyle davacının davalıdan alacağının faiz tahakkukundan doğan 735,45 TL olacağı, Mahkeme tarafından davacı tarafın iddialarının kabulü halinde davacının takip tarihi itibariyle 161.955,01 TL alacaklı olduğu, bu durumda davacının toplam alacağının davacı talebine bağlı kalınarak toplam 165.759,06 TL olacağı, Teknik İncelemeye Göre Davacının Alacağı: Davacı …Ş.’nin, ….1,8 Barın arızalanmasında ve Helyum kaybı konusunda kusuru olmadığından, sözleşmenin 7.2. maddesi gereğince; icra takip tarihi itibarıyla 150.564,40 TL tutarındaki ….1,8 Bar bedeli ile sıvı Helyum bedellerini davalı …’den talep edebileceği kanaatine varılmıştır…” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
İtiraz üzerine alınan 26/09/2021 tarihli 1. ek raporda özetle; “… Defter Kayıtlarına Göre Davacının Alacağı: Tarafların 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yapıldığı, Tarafların kayıtlarına göre 31.12.2017 tarihi itibariyle hesap bakiyesinin uyumlu olduğu, Sayın Mahkeme tarafından davalı tarafın savunması ve beyanlarının kabulü halinde davacının takip tarihi itibariyle 13.110,58 TL alacaklı olduğu ancak bu alacağın takip tarihinden sonra ödenmiş olması nedeniyle davacının davalıdan alacağının faiz tahakkukundan doğan 735,45 TL olacağı,
Teknik İncelemeye Göre Davacının Alacağı: Kök raporda, davacı …Ş.’nin, Burst Disc Ass.1,8 Barın arızalanmasında ve Helyum kaybı konusunda kusuru olmadığından, sözleşmenin 7.2. maddesi gereğince; icra takip tarihi itibarıyla alacağının 150.565,40 TL olduğu tespit edilmişti.
Ancak, davacı, 30.01.2019 tarihli yazısı ile MR cihazı için 500 litre sıvı helyumun davalı tarafından temin edilmesini ve 54.407,29 TL bedelin kendi alacaklarından mahsup edilmesini talep ettiğinden kök raporda hesaplanan davacı alacağından 54.407,29 TL tenzil edilerek, icra takip tarihi itibariyle davacı alacağı 94.588,50 TL olarak hesaplanmıştır.
Heyet Üyesi …’ın Ayrık Görüşüne Göre Davacının Alacağı:
Davacının helyum bedellerini talep edemeyeceği, Teknik olarak kanıtlanamamakla birlikte yetkin olmayan personel tarafından eksik ya da kusurlu müdahale sebebi ile 2…. arızasına sebep olmuş olabileceği. Özel nitelikte bilgi ve beceri gereken MR ve …müdahalelerinde yetkin personel kullanmayarak sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediği. Bu durumda müdahale ve sonrasın davacı lehine herhengi bir tutar alacak olarak hesaplanamayacağı aksine kullanılan 500 litre He dahil olmak üzere zararları tazmin etme yükümlülüğü doğacağı görüşündeyim…” mütaalada bulunmuştur.
İtiraz üzerine alınan 28/03/2022 tarihli 2. Ek raporda özetle; “… Mali Yönden İncelemeye Göre Taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisi Sayın Mahkeme’nin takdirine göre; Davacı taraf kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının asıl alacak olarak 161.955,01 TL alacaklı olduğu,
Davalı taraf kayıtlarına göre ise takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 13.110,58 TL asıl alacaklı olacağı şeklinde olup faiz hesaplamaları kök raporumuzda yapılmıştır. Buna göre kök raporda yapılan inceleme ve değerlendirmelerin sonuçları ile ilgili mali değerlendirme açısından herhangi bir değişikliğe gidilmesine gerek görülmemiş olup mali açıdan kök raporda elde edilen sonuçlar geçerliliğini korumaktadır.
Teknik İncelemeye Göre Davacının Alacağı: Yapılan incelemeler sonucunda; MR cihazındaki “…” hadiselerine sebep olabilecek teknik arızaların tespit edilemediği, “…” olaylarının kendi kendine oluştuğu, davacının sorumluluklarını sözleşmeye uygun şekilde yerine getirdiği, bakım-onarım işlemlerinde nitelik noksanlığının olmadığı kanaatine varılarak, davacı …Ş.’nin, davalı … İnşaat Hiz. A.Ş.’den icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği bedelin 94.588,50 TL olduğu kanaatine varılmıştır.
Heyet Üyesi…ın Ayrık Görüşü: Birinci arıza için yapılan çalışmalar sonucu sistemin tekrar çalışır duruma getirildiği; ancak davalı tarafın, önemli bir teknik gelişme sonrası kullandığı personelin bu konuda özel bir eğitimi olmadığı; ikinci arızanın birinci arızada yapılmış bir teknik hata ya da eksiklikten kaynaklanmış olma ihtimalinin çok yüksek olduğu ve ilgili personelin bu özel konuda eğitimi olmamasının bu ihtimali daha da güçlendirdiği; davacı yanın, gerekli bilgi ve yetkinliğe sahip personel kullanmayarak taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı davrandığı kanaatindeyim…” görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İtiraz üzerine yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmış, bilirkişi heyeti kök ve ek raporunda özetle; “…Cihazda meydana gelen … hadisesinin nedeni kesin olarak tespiti mümkün olmadığından sorumlu davacının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, buna karşılık cihazda meydana gelen …hadisesine müdahale eden personelin ise gerekli eğitimleri almadığı görüş ve kanaatiyle; Davacı şirketin 2018-2019 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliği taşıdığı, Davacının 2018-2019 yılı Yevmiye defterlerinde yapılan inceleme neticesinde, davalı ile olan cari hesap hareketlerini ticari defterlerine usulüne uygun olarak kaydetmiş olduğu, Davacının ticari defterlerinde davalı şirket ile cari hesabına ait 31.10.2019 tarihi itibariyle 148.844 43 TL alacaklı olduğu, icra takibi 20.05.2019 tarihinde başlatılmış olduğundan 18.03.2019 tarihinde davacının davalı yandan alacağı 161.955.01 TL olduğu, davalı şirketin 2018-2019 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliği taşıdığı, davalı şirketin 2018- 2019 yılı ticari defter incelemesi neticesinde 14.06.2019 tarihi itibariyle borç alacak bakiyesi bulunmadığı, davalı ve davacı şirket ticari defterleri karşılıklı incelendiğinde davalı ve davacı şirketin 2019 yılı açılış bakiyelerinin birbiri ile uyumlu olduğu ancak davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu halde davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan fatura toplamının 94.437,11 TL olduğu, davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu halde davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan fatura tutarının 54.407,29 TL olduğu, 94.437,11 TL + 54.407,29 TL =148.844,40 TL nin davacı şirketin ticari defterlerinde 31.10.2019 tarihi itibari ile davalı yandan alacaklı olduğu bakiye ile uyumlu olduğu, bu durumda uyuşmazlığın ilgili faturaların süresi içinde itirazı ve içerik bakımından kabul edilip edilmeyeceği hususunda toplanacağı, davacının haklı görülmesi halinde; davacının davalı yandan icra takip tarihi olan 20.05.2019 tarihi itibariyle Asıl Alacak tutarı 161.955,01 TL + 4.824,91 TL (işlenmiş faiz) toplam 166.779,92 TL için ödeme tarihine kadar TCMB yıllık %19,50 ve değişen faizi oranı ile icra harç ve masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte işleyecek faiz hesaplanmış olsa da talebe bağlılık ilkesinden dolayı davacının davalı yandan 20.05.2019 tarihi itibari ile 165.759,06 TL alacaklı olduğu, davalı tarafından davacı yana yapılan 14/06/2019 tarihindeki 13.410,68 TL tutarındaki ödemenin icra takip tarihinden sonra yapılmış olduğundan alacak miktarından düşülmesi gerektiği…” mütalaa etmiştir.
İtiraz üzerine başka bir bilirkişi heyetinden rapor alınmış, bilirkişi heyeti 09/09/2023 tarihli raporunda özetle; “…Mali açıdan incelemeler neticesinde; takip talebi, İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün …Esas Sayılı dosyası ile davacı tarafın davalı taraf hakkında 161.955,01 TL asıl, 3.804,05 TL işlemiş faiz olmak üzere 165.759,06 TL toplam alacağın takip tarihinden itibaren icra harç masrafları ve vekalet ücretiyle asıl alacağa işleyecek yıllık temerrüt faizi tahsili talebi ile (Türk Borçlar Kanunun 100.maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikli faiz ve masraflara mahsubuyla) 20.05.2019 tarihinde takibe geçtiği, davalı tarafın 29.05.2019 tarihinde itiraz ettiği, Dosyanın yetkili icra dairesine gönderildiği, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…sayılı dosyası ile davalı şirkete yeniden ödeme emri gönderildiği, davalı tarafın 24.06.2019 tarihli itiraz etiği, icra müdürlüğünün takibin durdurduğu, tarafların ticari defterleri karşılaştırıldığında takip tarihi itibariyle, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre davalı taraftan 161.955,01 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre davacı tarafa 13.110,58 TL borçlu olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafın düzenlediği 2 adet ve toplam KDV dahil 94.437,14 TL tutarlı fatura ile davalı tarafın düzenlediği 1 adet ve toplam KDV dahil 54.407,29 TL tutarlı faturadan kaynaklandığı, Davacı alacak 161.955,01 TL – Davalı borç 13.110,58 TL= 148.844,43 TL, Davacı fatura kaydı 94.437,14 TL + davalı fatura kaydı 54.407,29 TL = 148.844,43 TL, davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı davalı tarafın ticari defteri olmayan 2 adet ve toplam KDV dahil 94.437,14 TL tutarlı faturanın içeriğinin ispat edilmesi gerektiği, davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 1 adet ve toplam KDV dahil 54.407,29 TL tutarlı faturanın içeriğinin ispat edilmesi gerektiği, davacı tarafın haklı bulunması halinde 20.05.2019 takip tarihi itibariyle 161.955,01 TL asıl alacağı talep edebileceği, davacı tarafın davalı tarafı 19.03.2019 tarihinde Kartal 23 Noterliği 08659 yevmiye numaralı ihtarname ile 161.955,01 TL ödemenin 7 gün içerisinde (26.03.2019 tarihi itibariyle) ödenmesini ihtar ederek temerrüde düşürmüş olduğu, bu durumda takip tarihi itibariyle 4.824,91 TL işlemiş faiz hesaplandığı ve işlemiş faiz ile birlikte davacı tarafın 166.779,92 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın 14.06.2019 tarihi itibariyle 13.110,58 TL ödeme kaydının olduğu, 14.06.2019 tarihine kadar işlemiş faiz 2.258,48 TL olarak ve alacağın toplam 169.038,40 TL tutar olarak hesaplandığı, 13.110,58 TL tutarın düşümüyle 14.06.2019 tarihinde davacı tarafın 155.927,82 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın 14.06.2019 tarihi ile 18.09.2019 dava tarihi arasında işlemiş faizin 8.108,25 TL olarak hesaplandığı, dava tarihi itibariyle davacı tarafın haklı bunulması halinde talep edebileceği alacağın toplam 164.036,07 TL tutar olarak hesaplandığı, Teknik Yönden İncelendiğinde; Yetkin olmayan personel tarafından EKSİK ya da HATALI müdahale sebebi ile İkinci Guench arızasına sebep olmuş olabileceği, üretici firmadan özel eğitim alınarak yapılması gereken, bilgi ve beceri gerektiren MR ve Magnet müdahalelerinde yetkin personel kullanmayarak sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediği, ilk guench sırasında ve sonrasında 500 litre He dahil olmak üzere tüm zararların tazmin yükümlülüğünün davacıya ait olduğu, sözleşme yönüyle değerlendirildiğinde; teknik değerlendirmeye bağlı olarak; davacının sistemin bakım işlerini nitelikli personele yaptırmadığından sözleşmenin 5.2 maddesine aykırı davrandığı, işbu itirazın iptali davasına konu olan ve taraflar arasında mutabık kalınmayan iki adet faturadan kaynaklı doğmuş İstanbul … İcra Dairesi …Esas dosyası ile talep ettiği alacak tutarlarından davalı tarafın sorumlu olmadığı, sözleşme Madde 7.2 ye göre FİRMA sorumluluğunda olan ünitelerden (…- …-ehiller) kaynaklı helyum kayıpları FİRMA tarafından karşılanacaktır.” denildiği ve buna göre de davacının sorumlu olduğu; davalının sözleşme kapsamında helyum gazı temin etme yükümlülüğünün olmadığı” mütalaa edilmiştir.
Davalı tarafın tanıkları dinlenmiş, davalı tanığı … beyanında; “Ben davalı şirkette 8 yıldan beri radyoloji teknisyeni olarak çalışırım. Davacı ile sözleşme ilişkisinin kurulmasına bizzat vakıfım. Davacıdan servis hizmeti almaya başladıktan sonra dava konusu cihazda bir arıza meydana geldi. Davacıyı çağırdığımızda cihazda helyum gazının eksildiği, ayrıca kompresör arızasının olduğu bize bildirildi. Bu bahsettiğim durumlar ilk arıza durumu için söz konusudur. Davacı bizim bildirmemiz üzerine eksik kalan helyum gazını tamamlanması işlemini yaptı. Ayrıca kompresörün yenisi ile değişim yapıldı. Yapılan sözleşmede parça ücreti de dahil olduğu için bu işlemler için herhangi bir ücret ödemedik. Talep de etmediler. Bu bahsettiğim ilk arıza 2019 yılı Ocak ayı içerisinde gerçekleşmiştir. Cihazın bu şekilde çalışması sağlandıktan sonra yaklaşık olarak 1 ay içerisinde ikinci bir arıza meydana geldi. Cihaz yine helyum gazı eksiltti. Davacı tarafa durumu bildirdiğimizde gelip tekrar cihaza baktılar. Bu defa helyum gazı ücretini bizim ödememiz gerektiğini söylediler. Bizden para talep ettikleri için davacı ile olan ilişkimiz sona erdi. Zira bu ücreti davacının karşılaması gerekiyordu. Hatta … ile iletişime geçerek bu durumun neden kaynaklandığını sorup kimin kusurlu olduğunun belirlenmesini ve ücreti bu tarafın karşılamasını teklif ettik. …’ten cihazı incelemeye geldiler ve ortada bir rapor yazdılar. Davacı taraf ücreti karşılamadığı için biz de bu servis hizmetini ikinci defa başka bir firmadan aldık. Şuan da ismini tam olarak hatırlayamıyorum. Davacı taraftan çalışan personeline ilişkin yeterlilik belgelerini istedik. Bunlar bize verilmedi. Biz de davacı tarafın bu işi sağlıklı şekilde yapamayacağını değerlendirdiğimiz için hizmeti başka bir firmadan almayı tercih ettik.” beyan etmiş,
Diğer davalı tanığı … ise; “Ben davalı şirkette hastane müdürü olarak çalışırım. 3 yıldan beri davalıda çalışmam devam etmektedir. Sözleşme ilişkisini bu nedenle biliyorum. Dava konusu cihaz arıza verdiğinde benimle iletişime geçerek cihazda arıza olduğunu, cihazın helyum gazı eksilttiğini ve kompresörün değişmesi gerektiğini söylediler. Bunun ücretinin normalde davacının karşılaması gerekiyordu. Davacı bize ücreti şimdilik söz karşılayın daha sonra alacağımızdan kesersiniz, mahsuplaşırız dedi. Yani bu ilk arızanın bedelini biz ödedik. Davacı ekonomik durumumuz elverişli değil biz ödeyemeyiz dediği için bu arızanın bedelini biz ödedik. Bunun üzerine kompresör değişti ve helyum gazı eksiği giderildi. Daha sonra yaklaşık olarak 1.5 ay sonra cihazda ikinci arıza baş gösterdi. Bana verilen bilgide cihazın tekrar helyum gazı eksilttiği söylendi. Davacı taraftan bu arızanın giderilmesini istediğimizde tekrar ücretin bizim tarafımızdan karşılanması gerektiği söylendi. Hatta bunun üzerine Siemens’ten bu konuda teknik destek aldık ve bu hususta bir rapor düzenlendi. Siemens tarafından bu arızanın kullanıcı hatası mı ? yoksa üretim hatası mı ? olduğu hususunda bir şey söylenmedi. Davacı taraf sonuç olarak bu ikinci arızayı gidermedi. Bunun üzerine biz de kendi imkanlarımız ile başka bir firmaya arızayı gidertme yolunu seçtik. Bunun için ne kadar ücret ödediğimizi şuan net olarak hatırlamıyorum. İlk arızada dava konusu cihaz birkaç gün içerisinde onarıldı. Ancak ikinci arızada cihazı yaklaşık olarak 40-45 gün süre ile kullanamadık. Bu süre içerisinde o dönemde hesapladığımız MR cihazını kullanmadığımızdan ötürü 200.000,00 – 250.000,00 ₺ civarı bir maddi kaybımız oldu. Ancak dolaylı kaybımız da eklenince zarar daha fazladır. Dolaylı zarardan kastımız MR cihazını kullanamadığımız için hasta aynı zamanda ameliyatı da biz de olmaktan vazgeçip başka hastaneye gitmiştir. Bu şekilde de zararımız olmuştur. Ben davacı çalışanlarının kimler olduğunu net olarak bilmiyorum. Bana sadece bu çalışanların yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olmadığı söylendi.” beyan etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar aarsında davalıya ait tıbbi cihazların bakım onarım ve temizliğininin sağlanması amacıyla ticari ilişki kurulduğu, davacı yanın verdiği hizmet karşılığında alacağının bulunduğunu iddia ettiği, davalının ise borca itiraz ettiği ve davalıya borcunun bulunmadığını beyanettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında alanında uzman bilirkişiler tarafından hazırlanan ve alınan raporlardaki çelişkilerin giderilmesi talep edilen 08/09/2023 tarihli rapor ile; davacının edimlerini sözleşmeye uygun şekilde yerine getirmediği, MR ve … cihazlarına müdahaleleri konusunda uzman personel görevlendirmediği, yetkin olmayan personelce eksik ve hatalı müdahale yapıldığı bu nedenle cihazın ikinci kez arıza verdiği anlaşılmış olup davacının defterlerine işlediği davalının defterlerinde kaydı bulunmayan iki fatura bulunduğu, davacının bu faturalara ilişkin hizmetin verildiğini ispatlayamadığı kanaatine varılarak, itirazın iptali davasında alacağın varlığını ispat yükünü üzerinde bulunduran davacının iddiasını ispat edemediği değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiştir. Davalı aynın kötü niyet tazminat talepleri bakımından ise, alacağın bulunmadığının tespitinin kötü niyet tazminatı için yeterli olmayacağı, davalının davacı yanın takibe geçmekte kötü niyetli olduğunu ispatlaması gerektiği değerlendirilerek talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı yanın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 269,85TL karar harcının davacının peşin yatırdığı 1.778,06TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 1.508,21 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 24.423,76 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/10/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır