Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/393 E. 2020/239 K. 29.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/393
KARAR NO : 2020/239

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2018
KARAR TARİHİ : 29/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının daha önceden evli olduklarını, 02/07/2013 tarihinde boşandıklarını, müvekkilinin ticari faaliyette bulunduğunu, davalının ise ticari faaliyete yardım ettiğini, taraflar arasında mal rejimi ve ceza davalarının bulunduğunu, müvekkilinin ticari faaliyette kullanılmak ve üçüncü şahsa verilmek üzere şirket kasasında bulunan imzalı boş senedi davalı tarafın kendi lehine hukuki bir sonuç doğuracak şekilde doldurulduğunu ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyası ile icraya konulduğunu, müvekkili ile davalı arasında hiçbir ticari ve akdi ilişki olmadığını, boşanma mal rejimi tasfiyesi ve ceza davaları var iken müvekkilinin eski eşine imzalı ve boş bir senedi vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek takip dosyasında icraya konulan bonoyla ilgili borçlu olmadığını tespitine, bononun iptaline, % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesindeki tüm iddialarının HMK 128. Maddesi çerçevesinde taraflarınca inkar ettiklerini, davacının borçlu olmadığına ya da senede ilişkin borçlu olmadığına yönelik tüm beyanlarının gerçek dışı olduğun, davacı daha önce de icra takibi ilk açıldığında aynı senede ilişkin olarak imzanın kendisine ait olmadığı gerekçesiyle İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinde… Esas sayılı dosyasıyla bir dava açtığını, yapılan yargılamada imzanın davacıya ait olduğunun kesin olarak tespit edildiğini, huzurdaki dava da dilekçede davacı tarafından boş olarak imzalanan senetlerden bahsedildiğin, ilk başta imza inkarı yapan davacının icra takip tarihinden yaklaşık 3 yıl sonra bu kez de artık inkarın manası olmadığını fark ederek imzayı kabul ettiğini, ancak başka bir senaryoyla icra takibini akamete uğratmak için gayret gösterdiğini, daha öncede hacizli araç üzerindeki hacizleri kaldırmak için davacının şimdiki eş tarafından İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyasıyla da bir istihkak davası açıldığını ancak o dava da müvekkil davalı-alacaklı lehine sonuçlandığını, davacının huzurdaki davayı açma sebebi de yine açılan icra takibi sebebiyle haczedilen menkul malı kaçırmak ve alacağın tahsilini engellemek olduğunu, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinde… Esas ve İstanbul… İcra Hukuk Mahkemesi… Esas sayılı dosyalarının incelenmesi ile davacının kötü niyetinin açıkça görüleceğini, davacının davasının reddi ile kötü niyet tazminatına çarptırılmasına karar verilerek, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı Kambiyo Senetlerine Özgü takibe dayanak teşkil eden kıymetli evrak nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı davasını Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde ikame etmiş, İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 12/02/2019 tarih … E., … K. Sayılı kararı ile görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı vekilinin süresi içinde olduğu anlaşılan talebi ile dosya İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş ve tevzi işlemine tabi tutulan dosya mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kayıtlanmıştır.
Davacının delil listesinde dayandığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde alacaklısının …, borçlusunun… olduğu, 30.12.2014 vade tarihli 70.000,00 TL bedelli bonoya dayanılarak … aleyhine 23.02.2015 tarihinde icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Taraflar arasında boşanma davası görüldüğü bildirilen Küçükçekmece … Aile Mahkemesi’ nin … E. dosyasının incelenmesinden tarafların boşanmalarına ilişkin hüküm tesis edildiği, dava konusu edilen bonoya davada ve ilamda yer verilmediği, buna ilişkin bir talep ya da savunmada bulunulmadığı belirlenmiştir. Yine Küçükçekmece … Sulh Ceza Mahkemesi’ nin … E.,… K. Sayılı dosyasının bir sureti Uyap sistemi aracılığı ile getirilmiş, sanık… hakkında müştekiler … ile …’e karşı tehdit ve hakaret suçlarını oluşturan eylemlerde bulunduğundan bahisle kamu davası açıldığı, yapılan yargılamada sanık hakkında her iki suçtan ayrı ayrı mahkumiyet kararı verildiği görülmüş ancak dava konusu bono ile ilgili bir iddia veya tanık anlatımına rastlanmamıştır. Davacının taraflar arasında mal paylaşımına ilişkin yargılamının yürütüldüğünü beyan ettiği Küçükçekmece …Aile Mahkemesi’ nin … E. Sayılı dosyası Uyap sistemi üzerinden celp edilmiş ve yargılamada yine dava konusu bonoya yer verilmediği anlaşılmıştır.
Davacı tanık deliline dayanmamış, yemin deliline dayandığından yargılama sırasında kendisine yemin delili hatırlatılmış, yemin metninin sunulması üzerine davalıya usulüne uygun yemin davetiyesi tebliğ edilmiş ve davalı 29/06/2020 tarihinde icra edilen celsede davacının yemin metni uyarınca yemin altında beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı, İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün …E. Sayılı icra takibine dayanak teşkil eden kıymetli evrakın davalı tarafından boşanmalarından önce iş yerinde kendisine yardım etmek amaçlı bulunduğu esnada kendi menfaatine olacak şekilde doldurulduğu, davalının kendisinden herhangi bir alacağının bulunmadığı iddiasında bulunmuştur. Davalı yan ise süresinde cevap dilekçesi vermemiş ise de daha sonra dosyaya sunulan beyan dilekçelerinde davacı iddialarını reddetmiş, kıymetli evrakın illetten mücerret olduğu, bedelsizliğin ancak yazılı delil ile ispatlanması gerektiğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunmasında bulunmuştur.
Borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi istenen icra müdürlüğü dosyasının incelenmesinden; davalının icra takibinde senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle imzaya itiraz ettiği, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’ nin … E. Sayılı dosyasında yürütülen yargılama sonucu senet altındaki imzanın davacıya (dosyamız davacısı) ait olduğu anlaşıldığından davanın reddi ile davacının tazminat ve para cezasına mahkum edildiği anlaşılmıştır. İcra takibine devam edilmesi karşısında bu defa haciz işlemine karşı 3. kişi…( dosyamız davacısının eşi) tarafından istihkak iddiasında bulunulmuş İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’ nin 07/12/2017 tarih… E. Sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir. Bunun sonucu dosyamız davacısı tarafından huzurdaki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı her ne kadar, davalının boşanmadan önce kendisi yanında yardım etmek amaçlı bulunduğu esnada, ticari işlerde kullanılmak üzere dava konusu bonoyu bu dönemde imzalı ve boş olarak ele geçirdiğini ve kendisi lehine menfaat doğuracak şekilde doldurduğu iddiasında bulunmuş ise de bu iddiasını ispatlayamamıştır. Gerçekten de kıymetli evrak sebepten mücerrettir. Bir para alacağını ihtiva eder. Aksi borçlu tarafça 6100 Sayılı HMK 200 maddesi uyarınca yazılı delil ile ispatlanmalıdır. HMK ‘ nın 201. Maddesi uyarınca yazılı delil başlangıcı bulunması halinde tanık dinlenebilir. HMK 203. Maddesi uyarınca ise senetle ispat zorunluluğunun istisnaları düzenlenmiş olup eşler arasındaki işlemler de buraya dahil edilmiştir. Dava konusu bononun düzenlendiği anlaşılan tarihte davacı ile davalı arasında henüz kesinleşmiş bir boşanma ilamı bulunmasa da davacı tanık deliline dayanmamıştır. Ayrıca boşanma davasının 2011 yılına açılması ve bono tanzim tarihinin ise 2014 yılı olması karşısında davacının bu yöndeki iddialarına itibar edilmemiştir.
Davacının tarafların bono tanzim tarihi olan 04.03.2014 tarihinde bir araya gelmedikleri, bu durumun iddialarının ispatını teşkil ettiği yolundaki iddiasına ise Yargıtay’ın kıymetli evrakın borçlu tarafından sadece imzalanmak suretiyle de tedavüle çıkarılabileceği ve senet metnindeki eksikliklerin daha sonra tamamlanabileceği, bu durumun kıymetli evrakın geçerliğine halel getirmeyeceği yönündeki istikrarlı uygulaması nazara alınarak davacının o tarihlerdeki tarafların HTS kayıtlarının celp edilmesi ve senet üzerindeki yazıların yaşının tespitine yönelik araştırma yapılması talebi mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Tüm bunlar ile birlikte davasını ispat edemeyen davacıya dayanmış olması hasebiyle yemin delili hatırlatılmış, davacı davalıya yemin teklif etmiş ve buna ilişkin yemin metni davalıya tebliğ edilmiştir. Davalı, mahkememizin 29/06/2020 tarihinde icra edilen duruşmasında yemin altında, yemin metninde yer aldığı üzere dava konusu senedi kendisi lehine sonuç doğuracak şekilde doldurmadığı, senedin K. Çekmece … Aile Mahkemesi’ nin … E., … K. Sayılı kararından sonra keşide edildiği, taraflar arasındaki mal rejimi davasına konu edilecek ve sonuç doğuracak şekilde hareket etmediği ve senet alacağının gerçek bir alacak olduğu hususlarında yemin altında beyanda bulunmuştur. 6100 Sayılı HMK uyarınca kesin delil niteliğinde olan yemin delili dikkate alınarak davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL ret harcının peşin alınan 1.195,43-TL harçtan mahsubu ile artan 1.141,03-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 9.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı ve davalının yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, karar usulen okundu, anlatıldı.29/06/2020

Katip
¸

Hakim
¸