Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/359 E. 2022/68 K. 28.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/359 Esas
KARAR NO : 2022/68
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2019
KARAR TARİHİ : 28/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 17/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile …nın açtığı ihalelere katılarak bir kısım işler aldığı, bu nedenle de …nden alacaklı hale geldiği, … ndan hak ettiği alacaklar karşılığında da müvekkilinin 17/02/2014 tarihli ve 1.103.930,02 TL tutarlı … seri numaralı fatura tanzim edildiğini, faturaya herhangi bir itirazda bulunulmadığını, bu nedenle de söz konusu faturanın kesinleştiğini, müvekkilinin davalı tarafa borcu olduğunu, bu borca karşılık dava dışı …nin alacaklarını … Noterliğinin 19/02/2014 tarih ve … yevmiye numaralı temlik anlaşması ile davalı tarafa temlik ettiğini, temlik anlaşmasının …nın 19/02/2014 tarihinde kabul edildiğini, 19/02/2014 tarihili itibari ile müvekkili, … ve davalı arasında üçlü bir anlaşma gerçekleştiğini, işbu sözleşme gereğince müvekkilinin alacaklı olduğu miktarların … tarafından davalı tarafa ödenmediği için de davalı tarafın bahsi geçen anlaşmayı dikkate almaksızın alacaklı olduğunu ve tüm alacaklarını müvekkilinden tahsil ettiğini, müvekkilinin söz konusu ödemeleri davalı tarafa yaptıktan sonra … aleyhine alacak davası açtığını, davalı tarafa müvekkilli tarafından yapılan ödeme miktarının 76.236,00 TL olduğunu, müvekkili tarafından …na 76.236,00 TL miktarlı alacak davası açıldığını, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiğini, ancak davalının istinafa başvurduğunu ve istinaf kararı neticesinde mahkeme kararının kaldırıldığını, temyiz başvurusu da red edildiğini ve kararın kesinleştiği yönünde karar verilmiş olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin tüm haklar saklı kalmak üzere 76.236,00 TL’nin davalı tarafa ödendiği tarihten itibaren işleyen en yüksek banka mevduat faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 03/01/2020 tarihli UYAP havale tarihli dilekçesi ekinde sunulan … Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas Sayılı dosyasına sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili 03/01/2020 tarihli dilekçesinde, mahkememizin 2019/… Esas sayılı dosyasına sunulması gereken cevap dilekçesini sehven… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… E. Sayılı dosyasına sunulduğunu ve davalı vekili tarafından 03/01/2020 tarihli dilekçe ekinde sunulan cevap dilekçesinin dikkate alınmasını talep ettiğini ve söz konusu cevap dilekçesinde; dava konusu bononun hukuken teminat senedi olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını, borçlar kanunu gereğince alacağın temliki ile birlikte devredene garanti borcu yüklediğini, buna göre devir sırasında devredenin alacağın varlığını ve borçlunun borcu ödeme gücüne sahip olduğunu garanti ettiğini, alacağın temliki ile devredenin sorumluluğunun ortadan kalkmadığı gibi, borcun ödenmemesi sonucu olaşan faiz, gider ve diğer zararları da garanti ettiğini beyan etmiştir.
Dosyamız ile birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… esas sayılı dosyasında birleşen davacı vekilinin vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile …nın açtığı ihalelere katılarak bir kısım işler aldığı, bu nedenle de …nden alacaklı hale geldiği, … ndan hak ettiği alacaklar karşılığında da müvekkilinin 07/03/2014 tarihli 925.766,826 TL tutarlı … seri numaralı fatura tanzim edildiğini, faturaya herhangi bir itirazda bulunulmadığını ve kesinleştiğini, …nin alacaklarını … Noterliğinin 19/02/2014 tarih ve … yevmiye numaralı ve … Noterliğinin 13/03/2014 tarih ve … yevmiye numaralı temlik anlaşmaları ile davalı tarafa temlik ettiğini, 19/02/2014 ve 14/03/2014 tarihi itibariyle müvekkili, davalı ve … arasında üçlü bir anlaşma gerçekleştiğini, …nın müvekkiline olan tüm borçlarını davalı tarafın 15/08/2014 tarihine kadar ödeyeceği taahhüdünde bulunduğunu, ancak ödeme taahhüdünün yerine getirilmediğini, faiz ve komisyon gidelerinin temlik sözleşmesine onay veren davalı belediyenin sorumlu olduğunu, bu nedenle … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/ … Esas ve 2017/ … karar sayılı kesinleşen ilamı ile davalıya 107.995,59 TL ödeme yaptığının anlaşıldığını beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile 107.995,59 TL’nin davalı tarafa ödendiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosyamız ile birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/ … esas sayılı dosyasında birleşen davalı vekilinin vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyası ile birleştirme taleplerinin olduğunu, müvekkili ile davacı arasında imzalanan faktoring sözleşmesine binaen sorumluğunun devam ettiğini, davacı tarafından müvekkiline yapılan bir ödeme bulunmadığını, müvekkili ile davacı arasında yapılan temlik işlemi neticesinde davacının …ndan olan alacağı temlik aldığını, temlik konusu olan alacağın ödenmesi öngörülen vadeye karşılık olarak faktoring işlemi yapıldığı ve buna istinaden davacıya ödeme yapıldığını, ancak temlik borçlusunun öngörülen vadeyi geçirdiğini ve ödemeleri aksattığını, davacının sözleşme kapsamında verdiği garanti yükümlülüğü dolayısıyla müvekkili açısından doğan zararı tazminle yükümlü olduğunu beyanla; haksız ve kötüniyetle açılan davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:
-Bankacı … , Mali Müşavir … ve Nitelikli Hesap Uzmanı … tarafından hazırlanan 17/09/2021 tarihli bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizin 2019/ … Esas sayılı dava ve Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/ … Esas sayılı dava yönünden;
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davacının alacağın temliki hükümleri uyarınca dava dışı … tarafından yapılmayan ödemeden kaynaklı ayrı ayrı alacak talebine ilişkindir.
Davacı ile dava dışı … arasında 08/10/2013 tarihinde belediye sınırları içinde bitümlü karışımlı asfalt betonu ile yol yapımı konulu ihale sözleşmesi imzalanmış, bu sözleşme gereği edimini ifa eden davacı tarafa ödenmesi gereken hak edişe ilişkin ödemelere ait belgeler davacı tarafça … Noterliğinin 19/02/2014 tarih … yev. Nolu temlikname ile alacağını davalı … AŞ’ne temlik etmiş olduğu görülmüştür.
Dava dışı belediye başkanlığı tarafından bu temlikname kabul edilmiş ancak belediye tarafından 30/07/2014 tarihinde taahhüt edilen miktar dava dışı Faktoring şirketine ödenmediği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından 20/111/2015 tarihine kadar ödemelerin yapıldığı, geç ödeme yapılmasından dolayı davalı tarafından 30 adet aylık faiz komisyon faturası kesildiği görülmüştür.
Alacağın temliki işleminin aslî neticesi, temlik sözleşmesi uyarınca temlik edilen alacağın, devredenin malvarlığından çıkıp, devralanın malvarlığına geçmesidir. Bu işlem neticesinde, devreden, devre konu olan alacak hakkı üzerinde tasarruf yetkisini kaybeder. Dolayısıyla devredenin artık alacağı tahsil etmek, borçluyu ibra etmek veya alacağı tekrar başka bir şahsa devretmek gibi bir takım tasarruf yetkisinin mevcudiyetini gerektiren işlemleri yapabilme imkânı kalmamıştır. Buna karşılık, devralan, alacak hakkı üzerinde tasarruf yetkisinin mevcudiyetini gerektiren bir takım işlemleri (devir, tahsil, ibra gibi) yapabilir. Devreden, aynı alacağı ikinci bir defa devrederse, karşı taraf, ilk temlikten haberdar olmasa bile, iyiniyetli olsa dahi, alacağı iktisap edemez. Çünkü ilk temlik geçerli olup, bu temlikle birlikte devredenin alacak üzerindeki hak sahipliği ve dolayısıyla tasarruf yetkisi sona erdiği için, ikinci temlik geçerli olmaz. Aynî hakların devrinden farklı olarak, alacağın temlikinde tasarruf yetkisinin olmamasına karşı iyiniyet korunmamıştır. Mevcut bir alacağın temlikinde, temlik konusu alacak hakkı, bir tasarruf işlemi niteliğini haiz olan yazılı temlik sözlenmesinin kurulmasıyla birlikte devralanın malvarlığına geçer.
Bu hususta Yargıtay 13. HD’nin 2017/44 Esas – 2017/4290 Karar sayılı ilamında: “..Temlik edenin, temlik anında sahip olduğu bir hakkını devrettiği durumlarda, yapılan bu tasarruf işlemi ile alacaklı, malvarlığının aktifindeki mevcut haklarda, başkası lehine bir azalmayı kabul etmektedir. Böylece, temlik akdi yapılır yapılmaz alacak, alacağa bağlı olan bütün imtiyazlar ve fer’i haklarla beraber devralana geçmektedir. Bu nedenle gerek işleyip de eski alacaklı tarafından tahsil edilmemiş, gerekse işlemekte olan tüm fer’i hak ve alacaklar yeni alacaklıya ait olmaktadır. Nitekim, temlik eden kişinin, temlikle birlikte borçlu ile hukuki ilişkisi kesildiğinden, alacağın tahsilinin dava ve talep hakkının da, onun maliki durumuna geçmiş olan, temellük edene geçmesi, alacağın temlikinin doğal bir sonucudur. Kural olarak alacağın temlikinde borçlunun hukuki durumunda herhangi bir değişiklik olmamakta, sadece muhatap olacağı kişi değişmektedir… Somut olayda, mahkemece, davacı ile dava tarihinden önce dava dışı devralan şahıs arasında akdedilen bu devir protokolü göz önüne alınarak davacının aktif husumet ehliyeti kalıp kalmadığı hususu değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken..” şeklinde belirtilmiştir.
Somut olayda; Davaya ve temlike konu 17.02.2014 tarih ve 1.103,930,02 TL miktarlı ve … seri numaralı fatura ile 07/03/2014 tarih ve 925.766,82602 TL tutarlı, … nolu faturaların borçlu kurum tarafından kabul edilerek kesinleştiği, borcun muaccel olduğu anlaşılmıştır. Temlik ile sözkonusu alacak hakları davalı … şirketine geçmekle, borçlu davacının alacak üzerindeki tasarruf yetkisi ortadan kalkmıştır.
Mahkememizce resen görevlendirilen Bankacı … , Mali Müşavir … ve Nitelikli Hesap Uzmanı … tarafından hazırlanan 17/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Alacağın temliki sözleşmeleri ile davacıya ait faturalar üzerindeki tasarruf yetkililerinin alacağı devralan davalı şirkete geçtiği, davacının alacak ve ferileri üzerindeki tasarruf yetkisinin temlikle birlikte ortadan kalktığı, Davalının temlik aldığı alacağın faizini dava dışı temlik borçlusu belediyeden talep etmediği, temlike konu alacağın temlik borçlusu belediye tarafından zamanında ödenmediği gerekçesi ile davacı temlik edene faiz ve komisyon ücreti tahakkuk ettirerek tahsil ettiği ve davacının bu şekilde zarara uğradığı, Davacının uğramış olduğu (76.236,00 TL+107.995,59 TL=) 184.231,59 TL zararın davalı tarafından tazmin edilmesi gerektiği, Davacının, dava dilekçesindeki talebine göre davalının tahsil ettiği bedellere ödeme tarihlerinden itibaren işleyen avans faizi tutarının 38.148,81 TL + 74.195,93 TL olabileceği, Ancak davalının, dava öncesinde temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir veri olmadığından, tacir olan davalıdan dava tarihinden itibaren işlemiş avans faizi talep edebileceği’ne,..” yönünde kanaat bildirilmiş, işbu bilirkişi raporu dosya içeriğine toplanan delillere uygun ve karar vermeye elverişli bulunduğundan, mahkememizce verilen kararda dikkate alınmış ve asıl dava ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Mahkememizin 2019/ … Esas sayılı dava yönünden;
1-) Davanın KABULÜ ile,
76.236,00TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Alınması gereken 5.207,68TL harçtan peşin alınan 1.301,93TL harcın mahsubu ile bakiye 3.905,75TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-)Davacı tarafça yapılan 44,40TL başvuru harcı, 1.301,93TL peşin harç, bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 3.153,80TL olmak üzere toplam 4.500,13TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 10.710,68TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-)Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-)Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
B) Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dava yönünden;
1-) Davanın KABULÜ ile,
107.995,59TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Birleşen dava dosyası yönünden, alınması gereken 7.377,17TL harçtan peşin alınan 1.844,30TL harcın mahsubu ile bakiye 5.532,87TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-) Birleşen dava dosyası yönünden, davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 14.209,58TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-)Birleşen dava dosyası yönünden, kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır