Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/357 E. 2020/642 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/357 Esas
KARAR NO : 2020/642

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2019
KARAR TARİHİ : 09/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili Bankanın İskenderun şubesi ile kredi borçlusu … arasında Genel Kredi Sözleşmeleri imzalandığını, sözleşmeleri davalılardan Adnan ve Güner’in müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşme kapsamında borçlu şirkete taksitli ticari kredi kullandırıldığını, kredi borçları ödenmeyince, borçlulara hesap kat ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarname uyarınca da borçlular tarafından herhangi bir ödeme yapılmayınca; davalı/borçlular hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. dosyası üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını ve takibe haksız yere itiraz edildiğini, yasal zorunluluk nedeniyle Arabuluculuk Bürosuna başvurulduğunu, arabuluculuk dosyasından anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kredi borçlusuna ticari kredi kullandırıldığını, davanın değerinin 1.406.123,58 TL olarak gösterildiğini ancak davalılardan …’nun borcun sadece 1.000.000,00 TL’lik kısmı ve bu kısmın faiz ve ferilerinden sorumlu olduğunu, diğer davalılar …LTD. ŞTİ. ve … için ise dava değerinin 1.406.123,58 TL olduğunu beyanla, buna göre itirazın iptaline ve davalıların icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevabında; davalılara usulüne uygun hesap kat ihtarı tebliğ edilmediğini, Kredi … Fonu kefaletinde olan alacağın muaccel olmadığını, yetki itizarında bulunarak İskenderun icra müdürlüğü ve mahkemelerinin yetkili olduğunu beyanla, davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların sunduğu belgeler, kredi sözleşmesi ve ekleri, hesap özetleri, icra dosyası dosyamız arasına alınmış ve incelenmiştir.
Dosyamız bilirkişiye verilmiş, rapor alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari krediden kaynaklı alacağın tahsili istemli icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
İlk genel kredi sözleşmesinin 20/05/2015 tarihinde 1.000.000,00TL limitli olarak imzalandığı ve davalı müteselsil kefiller Adnan ve Güner’in kefalet limitinin 1.000.000,00TL olduğu, daha sonra 12/07/2017 de yeni bir sözleşme imzalandığı ve sadece davalı asıl borçlu şirket ile müteselsil Adnan tarafından imzaladığı, ikinci kredide 3.500.000,00TL kefalet ve kredi limiti açıldığı görülmüştür.
Davalılardan Şirket asıl borçlu, diğerleri müteselsil kefildir. Kefil olan davalı …, aynı zamanda davalı şirketin temsile yetkilisidir ve sözleşmeyi şirket adına da kendisinin imzaladığı görülmektedir. Davalı … ise davalı …’ın eşidir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 31. Maddesinde İstanbul icra müdürlüğü ve mahkemelerinin yetkili olduğu, bunun HMK’nın 17. Maddesi uyarınca bir yetki sözleşmesi olduğu ve tacir olan tarafları bağladığı anlaşılmakla, davalıların yetki itirazları yerinde görülmemiş, mahkememizce işin esasına girilmiştir.
Davacı taraf takip talebinde, 1.191.559,56 TL ihtiyaç kredisi nedeniyle asıl alacak, 13.166,74TL işlemiş faiz, 658,34 TL BSMV ve 942,25 TL ihtarname ve sair masraf, 197.830,95 TL Kredili Mevduat Hesabı bakiye alacağı, 1.872,14 TL faizi ve 93,60 TL BSM vergisi olmak üzere toplam 1.406.123,58 TL üzerinden takip yapmış, ihtiyaç kredisi nedeniyle asıl alacağa yıllık %45, KMH asıl alacağa da yıllık %30,24 oranında faiz talep etmiştir.
Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporunda da usulüne uygun yapılmış hesaplama sonucu aynı miktarda alacaklar ve faiz oranı tespit edildiği görülmüştür.
Davalı tarafın süresinde takibe itiraz üzerine takibin durduğu ve işbu davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça kredinin muaccel olmadığı savunulmuş ise de,…Fonu’nun (…) davacı bankaya karşı sorumluluk üstlendiği, Fon’un bankaya ödeme yapması halinde de bankanın alacağı takip edip tahsil etme ve fona aktarmaya yetkili olduğu, banka ile Fon arasındaki iç ilişkinin dava konusu olmadığı anlaşılmış ve davalının muacceliyet itirazı yerinde görülmemiştir.
Her ne kadar davalı taraf, muaceliyet oluşmadığını, yetkiye ilişkin şartın genel işlem koşulları olduğunu ileri sürmüş ise de, davalının tacir olduğu, sözleşmede bildirilen adrese usulüne uygun hesap kat ihtarı tebliğe gönderildiği, şirketin daimi çalışanına ve kefillerin de adresine Tebligat Kanunu’nun 21. Maddesine göre usulüne uygun tebliğ edildiği, tacirlerin basiretli bir iş adamı gibi davranmakla yükümlü olduğu, bankanın önceden hazırladığı tip sözleşmenin ferdileştirilmesini istemek veya başka kredi kuruluşundan kredi almakta muhtar olduğu, davalıların bunu yapmayıp sözleşmeyi imzalaması ile artık sözleşme hükümleri ile bağlı olduğu, TTK’nın 8. Maddesinde belirtildiği üzere ticari işlerde faiz oranının serbestçe kararlaştırılabileceği, bu nedenle TBK’nın 88 ve 120. Maddelerinin uygulanmayacağı, bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere davanın ve takibin haklı olduğu, böylece davanın kabulüne karar vermek gerektiği yönünde vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ ile, davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının İPTALİNE, takibin takip talebindeki gibi DEVAMINA,
2-Alacağın likit ve itirazın haksız olması nedeniyle takdiren %20 üzerinden hesaplanan 281.224,71-TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı …’nun icra inkar tazminatının sadece 200.000,00 TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına,
3- Kabul edilen dava değeri olan 1.406.123,58 TL üzerinden hesaplanan 96.052,30TL harçtan peşin alınan 16.982,46 TL’nin mahsubu ile bakiye 79.069,84TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak hazineye ödenmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 82.014,33 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 1.167,00 TL yargılama giderinin ve davacı tarafça peşin ödenen 16.982,46 TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvuru sarf gideri olan 1.320,00TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye ödenmesine,
7-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 09/12/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır