Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/350 E. 2020/202 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/350 Esas
KARAR NO : 2020/202

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2018
KARAR TARİHİ : 16/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 14/11/2018 tarihli dava dilekçesinde; sahte olduğu söylenilen 25/12/2018 keşide tarihli …şube… hesap, … numaralı 52.400,00TL’lık çekin mağduriyetime sebebiyet vermesi nedeniyle ekte sunduğu belgelerden gerekli incelemenin yapılarak mağduriyetinin ortadan kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde;yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğunu, davacı ile davalı şirket arasında 11/09/2018 tarihinde faktoring sözleşmesi olduğunu, faktoring işlem tutarının davacı hesabına ödendiğini, faktoring sözleşmesi kapsamında davacının ciro yolu ile davalıya teslim ettiği keşidecisi …Şti. 25/12/2018 tarihli 52.400,00TL’lık çekin sahte olduğunun muhatap banka tarafından bildirilmiş olduğunu, müvekkili için faktoring sözleşmesinin devam ettirilmesi imkanı kalmadığını, … Noterliğin 01/10/2018 tarih 52.400,00 TL risk tutarının ödenmesi hususunun ihtar edildiğini ve sonrasında davacı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas ayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ihtarname, ihtiyati haciz ve icra takibinin hiçbir itiraza uğramadığını beyanla, öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini ve akabinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davalı ile davacı arasında faktoring sözleşmesinden kaynaklı borçlu olup olmadığı, davacının toplam 52.400,00 TL’lik alacağının tahsili ve tespiti için açılmış olan menfi tespit davasıdır.
Dosya mahkememize İstanbul… Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas ve… Karar sayılı 10.07.2019 tarihli, yetkisizlik kararı ile tevzii edilmiş ve mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce, 22/11/2019 tarihli celse ara kararı ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Bankacı bilirkiş… tarafından ibraz edilen 06/02/2020 tarihli raporda; davalı faktoring şirketinin, davacıdan 01/10/2018 takip tarihi itibariyle tahsil tekerrür olmamak kaydı ile; 52.400,00 TL asıl alacak + 139,97 TL faiz + 157,20 TL komisyon olmak üzere 52.697,17 TL talep edebileceğini, bu tutarı aşan taleplerin yerinde olmadığı, davacı, faktoring işlemine gerçek kambiyo senedi ibraz etmekle yükümlü olduğundan, faktoring sözleşmesinin II/6 hükmü uyarınca faktoring şirketinin bir kusurundan söz edilemeyeceği, davacının, asıl alacak tutarına tahsil edilinceye kadar yukarıda belirtilen orandan temerrüt faizi davacıdan talep edilebileceği, tarafların masraf, tazminat, vekalet ücret ve benzeri taleplerin mahkeme takdirinde kaldığı yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Tarafların bilirkişi kök raporuna karşı itiraz ve beyanları doğrultusunda mahkememiz 10/03/2020 tarihli celse ara kararı ile dosyanın ek rapor aldırılmak üzere aynı bilirkişiye tevdiine karar verilmiş olup, bilirkişi ek raporunda; Yargıtay HGK. Kararı uyarınca faktoring işleminde; Faktoring işlemine sunulan çek bedeli ile fatura değeri arasında bir uyumsuzluk bulunmamakdığı, Çekin de faturanın da 52.400.00 TL’lik bedel ihtiva ettiği, b- Senedin son hamili olan faktoring şirketinin çeki, senet metnindeki ciro silsilesine göre …adlı kişiden aldığı anlaşıldığını, Faktoring şirketi ile … arasında geçerli bir faktoring sözleşmesi ve faktoring ilişkisi bulunduğu ve çek bu kapsamda faktoring şirketinin eline geçtiğini, bu nedenlerle; Davalı faktoring şirketinin, davacıdan 01.10.2018 takip tarihi itibariyle tahsil tekerrür olmamak kaydı ile; 52.400.00TL Asıl Alacak + 139.97TL Faiz + 1.500.00TL Komisyon olmak üzere toplam 54.039.97TL talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı yönündedir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davanın menfi tespit davası olduğu, davacının faktoring şirketinin inceleme yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği iddiasında bulunduğu ve davasını bu temel üzerine inşa ettiği anlaşılmaktadır. Dosyadan davacının araç sattığı, araç satımına istinaden çek kabul ettiği, daha sonra bu çeki faktoring ilişkisine istinaden davalıya teslim ettiği ve alacağını temlik ettiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere taraflar arasındaki sözleşmenin 2/6. Maddesinde müşterinin devir olunan alacağın mevcudiyetini, sözleşmenin kapsamı içinde alacaklar üzerinde yetkisinin varlığını ve ödeneceğini garanti etmektedir. Yine sözleşmeye göre çekin her ne sebeple olursa olsun ödenmemesi halinde davalı finansman ile faktoring şirketinin her türlü zararını ödeyeceğini taahhüt etmiştir. Dosyada bulunan fatura tutarı ile çek bedelinin aynı olması, faturanın bizzat davalı tarafından tanzim edilmesi karşılığında, faktoring şirketinin araştırma ve inceleme olanaklarının sınırlı olduğu da dikkate alındığında faktoring firmasının üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiği anlaşılmaktadır. Çekin sahte olup olmadığı, iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı uzmanlık gerektiren bir inceleme ile mümkün olabilmektedir. Alacağın gerçek bir ticari ilişkiden kaynaklandığını tevsike elverişli fatura veya benzeri belgelerin varlığını denetlemekle yükümlendirilen davalı faktoring şirketi dosyadaki mevcut fatura ve çek bedelinin tutarlı olması karşısında bu yükümünü yerine getirmiş sayılmalıdır. Aksi düşünce sınırlı araştırma ve istihbarat kaynağı bulunan faktoring şirketini teknik uzmanlık gerektiren bir alanda inceleme yapmak ile mükellef tutmak anlamına gelecektir. Kanun ve yönetmelik ile getirilen bir yükümlülük kanun koyucunun amacını aşar şekilde genişletilip taraflara sorumluluk yüklenemeyeceği değerlendirilmiş, dosyada bulunan bilirkişi raporunun hesap kısmına da itibar edilerek davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ / Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 54,40 TL’nin, peşin alınan 894,87 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 840,47 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.612,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; tarafların yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
5070 Sayılı Kanun gereğince e-imza ile imzalanmıştır.