Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/344 E. 2020/330 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/344 Esas
KARAR NO : 2020/330

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2017
KARAR TARİHİ : 14/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili İst.Anadolu …Asliye Hukuk Mahkemesinin… Es. Sayılı dosyasına vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin alacağı nedeniyle Anadolu … İcra dairesi … E sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı vekilince yapılan itiraz sonucunda (Anadolu … İcra Hukuk …E-…K)muhtara yapılan tebligatın geçersiz sayıldığını, ıttıla tarihi 18/11/2016 olarak kabul edildiğini, davalıdan …nolu 06/09/2016 tarihli 24.072 TL bedelli 1 adet fatura bakiyesi olan 14.472,00 TL’lik alacağın bulunduğunu, davalının faturaya ilişkin 9.600 TL’yi müvekkilinin hesabına ödendiğini belirterek, davalının haksız yere takibe itiraz ettiğini, müvekkilini mağdur ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu bedelin %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde; Tarafların tacir olduklarını ve davanın ticari işletmeyle ilgili olması nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, taraflar arasında yapılan 23.10.2015 tarihli Sözleşme’de her türlü uyuşmazlıkta İstanbul Mahkemelerinin ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu hususunun kararlaştırıldığını belirterek görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini savunmuş, esasa ilişkin olarak hukuki dayanağı olmayan davanın Reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava; davacının alacağını tahsil etmek amacıyla yapılan icra takibine davalının itirazı nedeniyle açılan itirazın iptal davasıdır.
Dava ilk olarak açıldığı İst.Anadolu …Asliye Hukuk Mahkemesinin… Esasında görülmekte iken mahkemece yapılan yargılama sonunda … K. Sayılı 08/02/2018 tarihli kararı ile mahkemenin görevsizliğine dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, verilen görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilerek mahkemenin… sayılı esasına kaydedilmiştir.
Celp edilen İst. And. …İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası celp edilmiştir.
İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce dosyaya sunulan ve taraflar arasında imzalanan 23/10/2015 tarihli Hizmet Sözleşmesi tetkik edilmiş, tetkikinde sözleşmenin 15.maddesinde “Sözleşmeden kaynaklanan her türlü uyuşmazlıkların hallinde, İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili olacaktır” şeklinde taraflarca mutabakata varıldığından imzalanan sözleşmedeki yetki şartı dikkate alınarak mahkemelerinin yetkisizliğine karar verilerek dosya İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiştir. Mahkememize tevzi edilen dosya yukarıdaki esas numarasını almıştır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyasında yapılan incelemede İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, dosyamız davalısının borçlu olduğu görülmüştür. Dava kapsamında uyuşmazlık davacı ile davalı arasında bir sözleşme olup olmadığı, davacının alacaklı olup olmadığı, icra dairesinin ve mahkememizin yetkili olup olmadığı hususlarının tespitine ilişkindir.
İtirazın iptali davaları İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş olup borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini sağlamak amacı ile açılır.
Kendine özgü bir dava türü olan itirazın iptali davasının açılabilmesi için bazı koşulların bir arada bulunması gerekir.
a) Öncelikle yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir.
Belirtildiği üzere geçerli bir takipte gönderilen ödeme emrine, geçerli bir itiraz bulunması halinde itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğinden itibaren bir yıllık süre içerisinde bu dava açılabilecektir.
Geçerli bir takibin bulunmaması halinde takibin devamına imkan bulunmadığı gibi geçerli bir itirazın bulunmaması halinde de incelenip iptal edilmeye konu edilecek bir itirazın bulunmaması söz konusu olacaktır.
Dosyanın yapılan incelemesinden itirazın yetki itirazını da içerdiği, davalı borçlunun yetkili icra dairesi olarak İstanbul icra dairelerini tercih ettiği görülmektedir. Taraflar arasında imzalanan 23/10/2015 tarihli Hizmet Sözleşmesi tetkik edilmiş, tetkikinde sözleşmenin 15.maddesinde “Sözleşmeden kaynaklanan her türlü uyuşmazlıkların hallinde, İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili olacaktır” şeklinde yetki sözleşmesi bulunduğu anlaşılmaktadır. Yetkili icra dairesinde takip yapılması dava şartıdır. Taraflar tacir olduğundan takip ve dava münhasıran yetkili olduğu belirtilen mahkemelerde ve icra dairelerinde başlatılmalıdır.
İtirazın iptali davalarında yetkiye itiraz olması durumunda mahkemece ilk önce bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler ve açıklamalara göre, somut olayda yetkili icra dairesi Mucur İcra Dairesidir. İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılması dava şartıdır. Şu halde, yetkili icra dairesinde takip yapılmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.( Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/29012 Es; 2020/5682K) Dosyada yapılan incelemede yetkisizlik kararı veren mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığına dair inceleme yapıp dava şartlarına yönelik değerlendirme yapması gerekirken mahkemenin yetkili olup olmadığına dair değerlendirme yapıp yetkisizlik kararı verdiği anlaşılmaktadır. Ne var ki bu durum mahkememizi yetkili hale getirse de dava şartlarına dair eksiklik devam etmektedir.
6100 Sayılı HMK’nın 114. Maddesi davanın görülebilme şartlarını düzenlemiştir. Yukarıda belirtilen sebeplerle yetkili icra dairesinde takip yapılmış olması dava şartı olduğundan ve icra dairesinin yetkili olduğundan söz edilemeyeceğinden itirazın iptali davasının görülebilmesi mümkün değildir. Davanın HMK 114’e aykırı olarak ikame edildiği anlaşılmaktadır.
Dava şartlarının eksik olması halinde ise uygulanacak yol devam eden maddede düzenlenmiştir. Buna göre mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Son tahlilde davanın dava şartı yokluğundan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın HMK 119/2 gereği yetkili icra dairesine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından davanın, dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre alınması gereken 54,40TL red karar harcının, davacı tarafça peşin yatırılan 174,79 TL harçtan mahsubu ile 120,39 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/07/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸