Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/337 E. 2019/16 K. 23.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/337
KARAR NO : 2019/16

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2019
KARAR TARİHİ : 23/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket …’nin kamuoyunda … olarak da bilinen … bünyesinde yer alan bir vakıf şirketi olduğunu, … vb. Markalarla Su Armatürleri (musluk) … ürünleri (lavabo, klozet vs.) yer ve duvar seramik kaplamaları, banyo küvetleri vs. Ürünlerin satış pazarlamasını yapan, sektörlerinde de ülkemizin lider konumundaki şirketlerinden biri olduğunu, müvekkili şirket …’un Türkiye geneline yayılmış onlarca bayisi bulunduğunu,…’un bayisi olan dava dışı …Tic. Ltd. Şti.’nin devam eden ticari ilişki ve …’un satın aldığı malların karşılığı olarak keşide ettiği; … Bankası … Şubesi’nin … hesap numaralı, … çek nolu, 31/08/2019 keşide tarihli ve 115.000,00 TL bedelli çekin ekte sunulan çek çıkış ve çek alındı belgeleri ile … tarafından teslim alındığını, … tarafından teslim alınan ödeme vadesi gelmemiş bu çekin, bayinin çek değişimi için çeklerini iade etmesi üzerine ekte sunulan … A.Ş. – Çek Portföyünden Müşteriye İade Dekontu düzenlenerek çeki düzenleyen bayiye teslimi için … Kargo … şubesi çalışanına zarf içinde teslim edildiğini, … Kargo … Şubesi çalışanı tarafından teslim alınan içinde çeklerin bulunduğu iki zarfın/kargonun zamanında alıcılarına teslim edilmemesi üzerine davacı … çalışanları tarafından … Kargo … Şubesi’nin telefonla arandığını, sonrasında ise içinde çeklerin bulunduğu iki kargonun … Kargo … Şubesi çalışanının çeşitli firmalardan kargoları toplarken kullandığı el arabasından çalınmış olduğunun ortaya çıktığını, çeklerin çalındığının oprtaya çıkmasından sonra müvekkili davacı … tarafından da … Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde 15/08/2019 gün ve … Sor. Sayılı dosyası üzerinden suç faillerinin tespiti ve cezalandırılmaları istemiyle şikayette bulunulduğunu, şikayetle ilgili soruşturmanın devam ettiğini, savcılık şikayetleri dışında … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyası tahtında çek iptal davası ikame edildiğini ve bu dosyadan çalınan çek ile ilgili olarak verilen ödemekten men yasağının da ilgili bankaya ibraz edildiğini, ayrıca çalınan çek ile ilgili olarak da Ticaret Sicil Gazetesinde de 23/08/2019 tarihinde ilan yapıldığını, sonuç olarak ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle; müvekkili şirketin davalılara borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu çekin müvekkili şirkete iadesine (istidadına), iş bu davanın konusunu teşkil eden … Bankası … Şubesi’nin … numaralı hesabından, … Tic. Ltd. Şti. Tarafından keşide edilen … çek nolu, 31/08/2019 keşide tarihli ve 115.000,00 TL bedelli çekin ihtiyati tedbir taleplerinin HMK 389 vd. Maddeleri uyarınca kabulü ile icra takibine dayanak yapılmamasını, icra takibine dayanak yapılmış olması halinde ise icra takibinin İİK 72 ve HMK 389 vd. Maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre; ” MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3. maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile “Dava şartı olarak arabuluculuk”
MADDE 18/A- (1) İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükümlerinin cari olduğu tespit edilmiştir.
TTK nun 3.kitabında düzenlenen kıymetli evrakla (TTK madde 645-849) ilgili ticari davalar mutlak ticari dava niteliğindedir. Bu davalar tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak kabul edilir. Kıymetli evrakla ilgili ticari davaların niteliği gereği, taraflar dava konusu hak üzerinde çoğunlukla serbestçe tasarruf edebilmektedirler. Dava arabuluculuğa elverişli olmakla beraber dava şartı arabuluculuk kapsamında kalabilmesi için uyuşmazlık konusunun para alacağının ödenmesine ilişkin olması ve talep sonucunun tazminat veya alacağa ilişkin olması ya da her ikisini birlikte içermesi gerekir. Çek ve bono ile ilgili ticari davalar ise çoğunlukla menfi tespit talepli olarak ortaya çıkmaktadır. Her ne kadar davacı eldeki menfi tespit davasında zorunlu dava şartı arabuluculuk kapsamında kalmadığını ileri sürmüş ise de, TTK nun 5/A maddesindeki düzenleme ile talep sonucuna değil dava konusuna açıkça vurgu yapılarak dava konusunun bir miktar paranın ödenmesi olması şartı aranmış olduğu, menfi tespit davalarının esas itibariyle bir miktar paranın ödemesine ilişkin olmaları da dikkate alındığında dava şartı arabuluculuk kapsamında kaldığının kabulü gerekir. Aksinin kabulü halinde hem kanun koyucunun amacına aykırı yorum yapılmış olacak hem de uygulamada büyük bir kargaşa yaşanacağından mahkemece taraflar arasındaki davanın zorunlu dava şartı arabuluculuk kapsamında kabul edilerek dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmuştur.”. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. H.D.nin 28/06/2019 tarih 2019/1734 E. Ve 2019/1521 K.) Aynı doğrultuda Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2019/1044 Esas sayılı kararında da “… ticari davalarda menfi tespit davalarının da zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğunun kabulü sonuç ve kanısına varılmıştır.” denilmekle aynı husus vurgulanmıştır.
Dosyanın incelenmesinde; … Tic. Ltd, Şti. Tarafından keşide edilerek davacıya verilen çekin, bayinin çek değişimi için geri istemesi üzerine iş bu çeki kargo firması aracılığı ile dava dışı firmaya göndermek istediği sırada kargo firması uhdesinde iken çalındığı ve çekin arkasının sahte cirolar ile doldurulmak sureti ile icra takibine konu edildiği, belirtilen nedenle davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu çekin iadesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davanın niteliği gereği ödeme talebi davacı tarafından değil davalı tarafça ileri sürülmekle, bu çerçevede uyuşmazlığın dava şartı olan arabuluculuk kapsamında kaldığı sabittir. Davacı taraf dosyaya sunduğu 23/09/2019 tarihli dilekçesi ile dava açılmadan evvel arabuluculuk başvurusunda bulunulmadığını beyan etmiştir. 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5A maddesine göre konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Dava ve 23/09/2019 tarihli delikçe içeriğine göre davacının arabuluculuğa başvurmadığı anlaşılmakla dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-7155 Sayılı Kanunun 20’nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanunun 23’üncü maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİ İLE USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL ret harcından peşin alınan 1.963,92-TL harcın mahsubu ile artan 1.919,52-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda HMK’nın 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda tensiben karar verildi. 23/09/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸