Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/326 E. 2020/349 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/326 Esas
KARAR NO: 2020/349

DAVA:Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/11/2017
KARAR TARİHİ:17/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01.09…. tarihinde müvekkilinin sahibi bulunduğu … Plaka numaralı … marka … model otomobiline davalı … Sigortanın sigortalısı ve sürücü …’in kullandığı … Plakalı araç ile çarparak hasarlanmasına sebep verdiğini, olay sonrası hasarlı araçla ilgili tespit raporunun alındığını, davalı … şirketine 04.03.2014 tarihli dilekçe ile taahhütlü olarak başvuruda bulunduklarını, telefonla aranan davalı şirketin bu olayla ilgili 7901921 numaralı hasar dosyasının açıldığını ödemelerinin yapılacağını bildirdiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin …’da çalıştığını ve orada ikamet ettiği için hasarlı aracını …’daki ilgili servise götürerek hasar tespiti yapıldığını, yapılan hasar tespitinde 5.735,74 EURO olduğunu, bunun dava değerindeki karışılığı 26.397,02 TL olduğunu, davalı şirketin hasar dosyasını açmasına rağmen hasar paralarını ödemediğini, bu nedenlerle söz konusu hasar bedeli olan 5.735, 74 EURO bedelin dava tarihinde TL ye çevrilmiş bulunduğunu 26.397,02 TL üzerinden dava tarihinden itibaren yasal faizin uygulanmasını dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın trafik kazası nedeni ile davacının aracında meydana gelen maddi zararın tazmini olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 109. Maddesinde motorlu araç kazalarından doğan maddi zararlar bakımından zaman aşımı süresinin 2 yıl olarak düzenlediğini, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanunun bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş olması durumunda bu sürenin maddi tazminat istemleri için de geçerli olacağının düzenlendiğini, davaya konu kazada herhangi bir yaralanma ya da ölümün söz konusu olmadığını, maddi hasarlı trafik kazalarında ve araçta oluşan uzamış ceza zaman aşımının uygulanmasının söz konusu olmadığını, zaman aşımı süresinin KTK md. 109/1 maddesi uyarınca 2 yıl olduğunu, kazanın 01.09…. tarihinde meydana geldiğini, davanını zaman aşımı nedeni ile reddine karar verilmesini, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, kusur değerlendirilmesi yapılabilmesi için kazanını meydana geldiği yer ve kaza şeklinin bilinmesi gerektiğini, davacının sürücünün kusurunun ispat etmekle yükümlü olduğunu, sürücünün kusurlu olduğuna dair herhangi bir tespit yapılmadığından ispat edilemeyen davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin tarafından alınan ekspertiz raporunda dava konusu araçtaki kazanın hasar miktarının 11.032TL olduğunu, haksız fiilden kaynaklanan zararın ancak haksız fiil tarihinde ve memleket parası üzerinden gerçekleştirileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, değerlendirme ve Gerekçe
Dava, davacının maliki olduğu araç ile davadışı gerçek kişinin maliki olduğu araç arasında meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacı aracında meydana gelen zarara ve değer kaybına ilişkin tazminat davasıdır. Uyuşmazlık davacının maliki olduğu araçta meydana gelen zarardan davalı … şirketinin sorumlu olup olmadığı, kusur oranı, alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dava asliye hukuk mahkemesine hitaben yazılan bir dilekçe ile ikame edilmiş, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce uyuşmazlığın poliçeden kaynaklanması nedeniyle görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğu kanaatiyle görevsizlik kararı vermiştir. Görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiş ve yukarıdaki esas numarasını almıştır.
Dosyanın yapılan incelemesinden davacının sahibi bulunduğu … Plaka numaralı … marka … model araç ile davalı … tarafından sigortalanan araç arasında 01/09/… tarihinde kaza gerçekleştiği ve davalının aracını yurt dışında tamir ettirdiği, buna dair eksper raporu aldırdığı ve sigorta şirketine 05/03/2014 tarihinde başvurduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça huzurdaki davanın 16/11/2017 tarihinde ikame ediliği, dava dilekçesinde bulunan havale ve harç tahsil müzekkeresinden anlaşılmaktadır.
Davalı vekilince süresinde sunulan cevap dilekçesinde zamanaşımı ilk itirazında bulunulmuştur.
2318 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. Maddesine göre motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.
Huzurdaki davada cezayı gerektiren bir fiilden doğma söz konusu olmadığında uzamış zaman aşımının uygulanması için bir sebep bulunmamaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 154. Maddesine göre zamanaşımı ancak borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse; Alacaklı, dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa kesilir.
Dosyanın incelemesinden Türk borçlar Kanunu’nun 154. Maddesinde zamanaşımını kestiği belirtilen herhangi bir halin gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı tarafça sigorta şirketine başvuru yapılması halinin zamanaşımını kestiği ifade edilmiş ise de 6098 sayılı kanunumuzda zaman aşımını kesen haller arasında bulunmayan sigorta başvurusunun zamanaşımını kestiğinin kabulüne imkan bulunmamaktadır. Olsa olsa davacının 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi gereği sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde dava açılabileceğinden bu 15 günlük sürede zamanaşımının durmasından bahsedilebilir.
BAM 8. Hukuk Dairesi’nin 2018/337 Es sayılı dosyasında verilen 2018/183 K sayılı kararda belirtildiği üzere 2918 sayılı KTK’nın 14/04/2016 tarih ve 6704 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değişik 97. maddesine göre sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en genç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması halinde zarar gören dava açabilecektir. Bu hüküm dikkate alındığında davacının sigorta şirketine başvuru tarihi olan tarihten itibaren 15 gün süre ile zamanaşımı duracaktır.
Sigorta şirketine başvuru evrakları incelendiğinde başvurunun 05/03/2014 tarihinde yapıldığı, anlaşılmaktadır. Kaza 01.09…. tarihinde gerçekleşmiş, zamanaşımı 05/03/2014 tarihinden 20/03/2014 tarihine değin durmuş ve talep hakkı 16/09/2014 tarihinde zamanaşımına uğramıştır. Bir an için davacının zararını ve zarar vereni daha sonra öğrendiği düşünülse dahi en geç başvuru tarihinden itibaren bildiği açık olduğundan başvurudan sonraki 15 günden sonraki tarih olan 20/03/2014 tarihinden itibaren dahi 2 yıllık zamanaşımı süresinin 20/03/2016 tarihinde dolduğu anlaşılmakla davanın bu tarihten iki yıla yakın bir süre sonra açıldığı anlaşılmakla alacağın zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından başka bir inceleme yapılmaksızın aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanını zaman aşımı nedeni ile REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre alınması gereken 54,40TL red karar harcının, davacı tarafça peşin yatırılan 450,80TL harçtan mahsubu ile 396,40TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/07/2020

Katip …

Hakim …