Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/313 E. 2022/280 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/313 Esas
KARAR NO : 2022/280
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/09/2019
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 16/09/2019 tarihli dilekçesi ile, müvekkili kurum ile … Limited Şirketi, … Hizmetleri Anonim Şirketi, … Limited Şirketi ve … Limited Şirketi arasında özel güvenlik hizmet alımına ait sözleşme imzalandığını, söz konusu firmalarda görev yapan ve işten ayrılan güvenlik personeli … … idaremize ve çalışmış olduğunu şirkete dava açarak kıdem/ihbar tazminatı, fazla mesai vb, ücretleri talcp ettiğini, açılan dava sonucunda … İş Mahkemesi’nin 2015/… E. 2018K. sayılı kararıyla bir kısım taleplerin … …’a ödenmesine hükmedildiğini ve … … vekili tarafından … icra müdürlüğünde 2018/… Esas numarasıyla açılan icra dosyasına müvekkili idarece cebri icra yoluyla 52.757.00 TL ödeme yapıldığını, müvekkili kurum ile her bir davalı arasında yapılan ihale süzleşmesine ekli şartnamelerde söz konusu işçi alacak ve haklarında: yüklenici sılatı ile davalı şirketlerin sorumlu olduğunun belirtildiğini, bu sebeple müvekkili kurumun rücu hak ve yetkisi bulunmakla birlikte her bir davalı firma, kendi sözleşme dönemlerine tekabül eden tutar kadar sorumlu olduğunu, ödenen 32.757,00 TL’nin; …’ın daha önce çalışmış olduğu … Limiled Şirkelt, … Hizmetler Anonim Şirketi, … Limited Şirketi ve … Limited Şirketinden; kendi dönemlerine karşılık gelen tularların talep edilmesine sarşı olumlu cevap alınamadığını, davalı şirketlerle yapılan arabuluculuk görüşmesi sonuçsuz kaldığını beyanla; … Limitcd Şirketi kendi dönemi olan 12.02.2011-31.12.2011 ve 01.06,2014-31.12.2014 tarihleri arasını kapsayan 14,246,00 TL, – … Anonim Şirketinden kendi dönemi olan 21.08.2010-11.02.2011 ve 01.01.2012-31.12.2013 tarihleri arasını kapsayan 25.140,00 TL, … Limited Şirketinden kendi dönemi olan 01.01.2014-31.05.2014 tarihleri arasını kapsayan 4.190,00 TL, … Limited Şirketinden kendi dönemi olan 01.01,2015-04,12.2015 tarihleri arasını kapsayan 9.218,00 TL’nin rücu alacağının tahsiline karar verilmesini beyanla; davanın kabulü ile müvekkili kurumun ödeme tarihi olan 05/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin, davacı tarafından ödendiği belirtilen kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarına yönelik herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davalı şirketler ile davacı arasındaki ilişki, …’nin, Kamu ihale Kanunu’nun 62. maddesi gereğince açtığı ihale neticesinde akdedilen sözleşmeye dayandığını, bu sözleşme ile müvekkil şirket … İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ nün işyeri durumundaki alanlarda güvenlik faaliyetlerini yürütmeyi üstlendiğini, davacı, kendi görev alanındaki kamu hizmetini yürütürken yardımcı iş olarak değerlendirdiği güvenlik hizmetini 3. Kişilere gördürmek üzere mevzuata uygun olarak bu ihaleyi belirli dönemlerde ayırmış, dolayısıyla farklı taşeronlarla ile aynı veya farklı dönemlerde benzer ilişki kurulduğunu, taşeronlar tarafından yürütülen, söz konusu faaliyet, bütünüyle davacı tarafından belirlenmiş esaslara uygun olarak yürütüldüğünü, davacı tarafından yapllan işyeri organizasyonu, sözleşme ve onun da içeriğini belirleyen idari-teknik şartnamelerde yer alıyor olup, ihaleyi alanın bunun dışında bir faaliyet modeline göre hareket etmesi hukuken mümkün olmadığını, ilgili kamu tüzel kişisi nihal karar verici durumunda olduğunu, işe alma ve işten çıkarma yetkisi davacı idarede olup müvekkil şirketin böyle bir yetkisi bulunmadığını, işçilerin işe alınmasında, işten çıkarılmasında, ücretlerinin tespitine, yapacakları işin belirlenmesine, yapacakları işle ilgili alınması gereken eğitimlere davacıya bağlı idareciler karar verdiğini, dava dışı … başlangıçtan itibaren tüm emir ve talimatları davacı kurumdan alığını ve dolayısıyla davacı kurumun işçisi olduğunu, kanun koyucu 6552 sayılı Kanun ile İş Kanunu’nun 112. maddesine ek fıkralar getirerek, taşeron aracılığıyla işçi istihdam eden kamu kurum ve kuruluşlarının kıdem tazminatından tek başlarına sorumlu tutulmalarını düzenlendiğini, böylece hem işçiye karşı olan dış ilişkide hem de alt işverene karşi olan ilişkide, Kamu İhale Kanunu vasıtasıyla işçi istihdam eden kamu kurum veya kuruluşunun münhasıran sorumlu tutulması öngörüldüğünü, somut olayda da davacı ile imzalanan hizmet alım sözleşmesinde personele ödenecek kıdem tazminatlarının yükleniciye rücu edileceğine dair açık bir hüküm bulunmadığını, sözleşme bedeline dahil olan tutarların zaten müvekkili şirketlerce karşılandığını, kıdem tazminatı ve diğer tali işçilik alacaklarının müvekkili şirketlerin maliye hesabına ve bedele dahil olmadığını, zaten sözleşme tarihi itibariyle de öngörülebilir olmayan kıdem tazminatının müvekkili şirketten talep edilmesinin izahının olmadığını, müvekkili şirketler yönünden davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı ile müvekkil arasındaki ilişki incelendiğinde bunun hizmet alım işi olmadığı işçi temini ilişkisi olduğu açıkça görülebileceğini, davacı işverenlikten kaynaklanan gücün tamamını sözleşme hükümlerinden aldığı yetkiyle kullandığını, personel seçilmesinden, işin düzenlenmesine, emir ve talimat yetkisinden, denetime kadar işverenlikten kaynaklanan tüm özellikler tamamen davacıya tanındığını, işin fiili işleyişinde de ihale dokümanına uygun olarak tüm yetki ve yönetim de davacıda olduğunu, personelin seçiminde, yürütülmesinde ve iş ilişkisinin sona erdirilmesinde tek söz sahibi olan davacı ile müvekkil şirketin ilişkisi incelendiğinde bu ilişkinin açıkça işçi temini ilişkisi olduğu görüldüğünü, işbu sebeple davacı ile müvekkil arasında bir alt işveren – üst işveren ilişkisi kurulamadığını, dava dışı işçinin sadece ve sadece davacının işçisi olduğunun kabul edilerek değerlendirme yapılması gerektiğini, işbu sebeple dava dışı işçi lehine hükmedilen kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, hafta tatili, fazla mesai alacaklarından sadece davacı sorumlu olduğunu, davacı kurum ile müvekkil şirket arasında imzalanan sözleşme uyarınca dava dışı işçi de bu kapsamda müvekkil şirket bünyesinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, davacı ile imzalanan sözleşme müvekkil şirkete işin devamı süresince personelin SGK primleri, vergileri, ücreti, yol, yemek ücreti v.s. gibi düzenli ve sürekli verilen haklarının teslimiyle ilgili sorumluluk verildiğini, davacının talep ettiği ücretlerden müvekkil şirketin bir sorumluluğu olmadığını, sözleşme hükümleri incelendiğinde davacı tarafından ödenen kalemlerin müvekkile rücu edilebileceğine dair bir düzenleme bulunmadığı da açıkça görüleceğini, davacının talep ettiği alacak kalemleri dava dışı işçinin davacı nezdinde gerçekleştirdiği çalışmalardan doğduğunu, ancak davacı tarafından bu alacak kalemlerine karşılık müvekkil şirkete bir ödeme yapılmadığını, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinde sözleşmeye dahil olan giderler bildirilmiş olup bu alacak kalemleri arasında kıdem ve ihbar tazminatı, alacağı, yıllık izin alacağını, hafta tatili alacağı belirtilmediğini, işbu alacakların müvekkile yükletilmesi davacının sebepsiz zenginleşmesine sebep olacağını, müvekkilinin sorumlu olduğununu kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının ödeme yaptığı tarihte müvekkilinin temerrüde düştüğünden söz edilemeyeceğinden bu tarih itibariyle faiz işletilmesinin mümkün olmadığını, davanın öncelikle usulden reddini, neticeten haksız ve dayanaksız davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Şti vekili cevap dilekçesinde özetle,Davanın konusu rücu alacağı olduğunu, Mahkemeninde görev alanında olmadığını, görevli Mahkeme İstanbul Nöbetci Asliye Hukuk Mahkemelerinin olduğunu, rücu davasının dayanağı olarak gösterilen, dava dışı personel … …’ın, … İş Mahkemesinin 2015/… Esas sayılı davası derdest olduğunu ve henüz sonuçlanmadığını, müvekkili şirket tarafından (davalı sıfatıyla) Tehiri İcra talepli istinaf edildiğini, mahkeme kararı bizzat, davacı … tarafından da (davalı sıfatıyla) İstinaf edildiğini, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2018/… Esas sayılı istinaf dosya numarası ile derdest olduğunu, ve henüz sonuçlanmadığını, davacı yan teminat yatırmadığını ve bu nedenle, icra takip dosyasına, davaya konu bedeli ödemek zorunda kaldığını, İstinafta derdest ve sonuçlanmamış olan dava dışı personel …’ın dava dosyasına istinaden, dava dışı personel … …’a …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı İcra dosyasından, ödeme yapılınış olması, davacının kendi tasarruf ve taktiri ile olduğunu, davanın dayanağı, dava dışı personel … … müvekkili şirkette 01.01.2015-04.12.2015 tarihleri arasında ( 11 ay, 3 gün süre ile ) Özel Güvenlik Görevlisi olarak çalışmaya başladığını, … …’ın müvekkil şirkette almış olduğu son aylık net ücreti 2.040,44-TL olduğunu, dava dışı personel … …’ın çalışmakta olduğu … Genel Müdürlüğüne bağlı … Garajında 15.08.2015 tarihli hırsızlık olayı yaşanmış, 5.220,00 TL değerinde 9 adet lastik çalındığını bu olay ile ilgili olarak, … müfettişlerince yürütülen soruşturma sonucu 01.12.2014 tarihinde müvekkil şirkete bildirilmiş ve dava dışı personel … …’ın iş akdine son verilmesi istendiğini, müvekkili şirket tarafından, … tarafında bildirilen soruşturma raporu ve tutanaklar üzerinde yapılan incelemeye göre, meydana gelen hırsızlık olayında davacının ağır kusurunun bulunması ve bu nedenle müvekkilimin zarara uğraması nedeniyle, Dava dışı personel … …’ın iş akdi 04.12.2015 tarihi itibariyle İş Kanunu 25/11 maddesi uyarınca fesih edildiğini, davacı ile müvekkili şirket arasında akdedilen Güvenlik Hizmet sözleşmesi 11.09.2014 tarihinden sonra ( 01.01.2015-31.12.2015 tarihleri arası ihale dönemindedir.) Bu halde dava dışı personel … …’ın kıdem tazminatından, üst işveren kurum/davacı … bizzat sorumlu olup, alt işveren konumunda ki müvekkil şirketin hiçbir sorumluluğu bulunmadığını beyanla davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN VE GEREKÇE:
Dava, davacının dava dışı işçi için icra müdürlüğü dosyasına ödemek zorunda kaldığı bedelin davalılardan sorumlu oldukları döneme göre rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş, taraflar arasında imzalanan sözleşmeler dosyamıza kazandırılmıştır.
… İş Mahkemesine müzekkere yazılarak 2015/… E. 2018/… K. Sayılı dosyasının gerekçeli kararı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi kararı ve kesinleşme şerhi UYAP sistemi üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas Sayılı dosyası celp edilmiştir. Dosyanın incelenmesinden davacının 06/11/2018 tarihinde 51.848,00 TL, 28/12/2018 tarihinde ise 909,00 TL tutarında ödemede bulunduğu belirlenmiştir.
… SGK’ya müzekkere yazılarak dava konusu sözleşme nedeniyle dava dışı … …’ın SGK kayıtları getirilmiştir.
Davalı … Hiz. Ltd. Şti. yargılama sırasında tanık dinletme talebinde bulunmuş ise de uyuşmazlığın esasının bilirkişi incelemesi ile çözümlenecek olması, tanık delili ile ispat edilecek bir husus bulunmaması nedeni ile istem yerinde görülmemiştir.
Mahkememiz uyuşmazlığa bakmakta görevli olduğundan mahkememizin görevli olmadığına yönelik ileri sürülen dava şartı eksikliği beyanına değer atfedilmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, hesap uzmanı bilirkişi 04.01.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…davacının davalılara rücu etmesinin mümkün olduğu, yapılan oranlamaya göre davalı …’e 27.885,20 TL; davalı …’a15.639,63 TL; davalı …’ya 4.546,50 TL, davalı …’e 9.668,89 TL miktarda rücu edebileceğini, davacının işlemiş faiz talep edip edemeyeceğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu” şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporuna davalı … ve … vekili tarafından itiraz dilekçesi sunulmuş, diğer davalılar rapora beyanda bulunmamışlardır.
Davacı yanca bilirkişi raporunda maddi hata olduğu ileri sürülmüşse de anılan maddi hatanın resen düzeltilmesi mümkün görülmekle yeniden bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmemiştir.
Davacı vekili 02.03.2022 tarihli ıslak dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda davayı ıslah etmiş, eksik harcı ikmal etmiş, ıslah dilekçesi davalılara tebliğ edilmiştir.
Davalı … Hiz. Ltd. Şti ıslaha karşı beyan dilekçesi sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalılar arasında güvenlik hizmeti alınması hususunda ayrı ayrı sözleşmeler akdedildiği, dava dışı … …’ ın işçilik alacaklarının tahsili için dosyamız davacı ve davalıları hakkında … İş Mahkemesi nezdinde dava ikame ettiği, mahkemece davanın kısmen kabulü ile belirlenen tutarın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verildiği ve bu denetimin … Bölge Adliye Mahkemesi denetiminden geçerek kesinleştiği, bunun üzerine dava dışı … tarafından icra takibine girişildiği ve davacının bu icra dosyasına ödemede bulunduğu ihtilafsızdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının ödediği tutarı diğer davalılardan rücu edip edemeyeceği ve bunun miktarı hususlarındadır. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda dava dışı … …’ ın davalıların alt işveren olduğu dönemlerde davacı bünyesinde çalıştığı ve davalıların sorumlu olduğu dönemler ayrı ayrı gösterilmiş, dosyadaki SGK kayıtları doğrultusunda hesaplama yapılmıştır. Maddi hesap hatası dışında denetime elverişli ve usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu mahkememizce de benimsenmiş, maddi hata hususunda mahkememizce resen hesaplama yapılmış ve yeni bilirkişi raporu alınmamıştır.
Bilirkişi raporunda davacı yanca yapılan toplam ödeme gün sayısına bölünürken 27,69 yerine maddi hata sonucu 30,31 yazılarak davalıların sorumlulukları buna göre hesaplanmış ise de mahkememizce 27,69 kat sayısı dikkate alınarak davalıların sorumlu oldukları miktarlar ayrı ayrı belirlenmiş ve sonuca gidilmiştir.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır…( Yargıtay 23. Hukuk Daresi’ nin 26/01/2021 tarih 2019/2339 Esas, 2021/225 Karar sayılı ilamı)
Davalı … ıslah edilen kısma ilişkin zaman aşımı itirazında bulunmuş ise ödeme tarihi itibariyle zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla bu itiraza değer atfedilmemiştir.
İlgili karar uyarınca davalı … ve …’ in kıdem ve ihbar tazminatından sorumlu olmadığı, aksi halde ise hesaplanan tutarın 1/2 sinden sorumla tutulması gerektiğine ilişkin itirazlarına itibar edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle ödeme tarihi olan temerrüt tarihinden itibaren tarafların tacir oluşu dikkate alınarak avans faizi ile birlikte, davalı … Ltd. Şti. ve … yönünden dava ve ıslah dilekçesi dikkate alınarak davanın kabulüne; … Hiz. Ltd. Şti. İle … Ltd. Şti yönünden ise aşkın talepte bulunulduğu dikkate alınarak bilirkişi raporu ve resen yapılan maddi hesap sonucu belirlenen tutar üzerinden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının;
A-… Hizmetleri A.Ş Yönünden KABULÜNE; 25.474,80 ₺’nin ödeme tarihi olan 05.11.2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte adı geçen davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B-Davanın … Ltd. Şti. Yönünden KISMEN KABULÜNE; 4.153,50 ₺’nin ödeme tarihi olan 05.11.2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte adı geçen davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin istemin Reddine,
C-Davanın … Ltd. Şti. Yönünden KABULÜNE; 14.288,04 ₺’nin ödeme tarihi olan 05/11/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte adı geçen davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,

D-Davanın … Hiz. Ltd. Şti. Yönünden KISMEN KABULÜNE; 8.833,13 ₺’nin ödeme tarihi olan 05/11/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte adı geçen davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 3.603,31 ₺ harçtan ıslah harcı olan 900,96 ₺ ile 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.621,65 ₺ harcın davalılardan (davalı … A.Ş’ nin 1.266,09 TL, …Ltd. Şti.’nin 710,11 TL, … Ltd. Şti.’ nin 206,42- TL, … Hiz. Ltd. Şti. 439,00TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) alınarak Hazineye ödenmesine,
3-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 900,96 TL peşin harç ve 80,70 ıslah harıcı ile 44,40 TL başvurma harcının toplamı olan 1.026,06 TL nin davalılardan (davalı … A.Ş’ nin 495,52 TL, … Koruma ve Ltd. Şti.’nin 277,92 TL, … Ltd. Şti.’ nin 80,79- TL, … Hiz. Ltd. Şti. 171,81 TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine, bakiye kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 1.365,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.354,18 ₺’nin (davalı … A.Ş’ nin 653,98 TL, … Ltd. Şti.’nin 366,80 TL, … Ltd. Şti.’ nin 106,62- TL, … Hiz. Ltd. Şti. 226,76 TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00TL’nın davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.309,54 ₺’nin (davalı … A.Ş’ nin 632,42 TL, … Ltd. Şti.’nin 354,70 TL, … Ltd. Şti.’ nin 103,11- TL, … Hiz. Ltd. Şti. 219,28 TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) alınarak Hazineye irat kaydına, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 ₺ vekalet ücretinin davalı … Hiz.Aş.’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 4.153,50 ₺ vekalet ücretinin davalı … Ltd Şti alınarak davacıya verilmesine,
8-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 ₺ vekalet ücretinin davalı … Ltd. Şti alınarak davacıya verilmesine,
9-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 ₺ vekalet ücretinin davalı … Ltd. Şti. alınarak davacıya verilmesine,
10-Red edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 384,87 ₺ vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Ltd. Şti. ‘ye verilmesine,
11-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı ve Davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğundan gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.21/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır