Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/307 E. 2021/670 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/307 Esas
KARAR NO:2021/670

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/09/2019
KARAR TARİHİ:06/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile, taraflar arasında … ili, … ilçesi, … pafta, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılacak A, B, C, D ve E bloklarıyla ilgili 23.06.2017 tarihli ve 30.06.2017 tarihli, 24 ay süreli, 6 ayrı yapı denetim hizmet sözleşmesi imzalandığını, inşaatın toplam alanının 52037 m² olduğunu, sözleşmeye göre davacının projeleri inceleyip ruhsata ve eklerine uygun yapı yapılmasını denetleme hizmeti vereceğini, ilgili sözleşmelerin belediyeye de sunularak yapı ruhsatı alındığını, bir yapı denetim kuruluşunun en fazla 360.000 m² alanda denetim yapabildiğini, uygulama denetçisi ve kontrol elemanı kotalarının farklı olduğunu, davalı tarafın yapı ruhsatı almasından sonra 36 ay boyunca inşaata başlamadığı için davacının bu kotasının dolu kaldığını ve başka iş alınamadığını, davalıdan sadece ruhsat aşamasında %10 hakediş tahsil edildiğini, geri kalan 26 ay boyunca kotanın inşaat miktarınca dolu olmasına rağmen bir bedel alınamadığını, inşaat yapılacak olsaydı davacının belirlenen bedele hak kazanacağını ve bu gelirden mahrum kaldığını, bunun üzerine davalıya … 25. Noterliğinin … yevmiye numaralı, 28.12.2018 tarihli ihtarnamesinin gönderilerek işe başlanmasının talep edildiğini, bu ihtarnameye karşı davalı tarafça … 27. Noterliğinden gönderilen 18.01.2019 tarihli cevabi ihtarname ile, ekonomik gelişmeler nedeniyle gecikme yaşandığını ve yapı ruhsatından sonra 2 yıl içerisinde inşaata başlama konusunda haklarının olduğunu, bundan sonra 18.03.2019 tarihinde … 24. Noterliğinden davacı tarafça davalıya gönderilen ihtarname ile, sözleşme ile bağlı kalınmayacak ise fesih durumunun bildirilmesinin istendiğini ve davalının … 27. Noterliğinden gönderdiği 20.05.2019 tarihli ihtarname ile, sözleşmenin mücbir nedenle feshedildiğini bildirdiğini, davacı tarafça … … 18. Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… D.iş sayılı dosyasında tespit yaptırıldığını, böylece davacının hak ettiği alacaklar nedeniyle gelir mahrumiyeti yaşadığını beyanla, şimdilik 10.000,00TL yoksun kalınan kâr alacağının temerrüt tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevabında, iddiaları kabul etmediğini, 26 ay sonra zarar iddiasında bulunulduğunu, sözleşme bedellerinin %10’ü kadar ödeme yapıldığını, inşaata başlanmadığı için davacının başka alacağının olmadığını, sektörel kriz dolayısıyla inşaata başlanamadığını, mücbir durum oluştuğunu, davacının kotasının dolmadığını, davacının davasının haksız olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların sunduğu bilgi – belgeler dosyamız arasına alınmış, incelenmiştir.
Mahkememizce inceleme günü belirlenerek dosyamız bilirkişiye verilmiş ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi sunduğu 30.12.2019 tarihli raporunda, inşaatın yapılmadığını, proje nedeniyle %10 ödeme yapıldığını, inşaat yapılmış olsaydı davacının 159.184,78TL gider yapıp 708.480,00TL kazanç sağlayacağını ve aradaki fark olan 549.295,22TL’nin davacının net kârı olacağını bildirdiği görülmüştür.
Davalı tarafça sunulan uzman mütalaası dosyamız arasına alınmış ve incelenmiştir.
Rapora itiraz üzerine belediyeden kayıtlar celp edilmiş, dosyamız heyet bilirkişisine verilerek rapor alınmıştır.
Davacı tarafın sunduğu hukuki mütalaa dosyamız arasına alınmış, incelenmiştir.
Heyet bilirkişi tarafından sunulan 02.08.2020 tarihli raporda, davacının yapabileceği iş kapsamında sözleşmenin icra edilmemesi dolayısıyla KDV hariç 665.965,24TL ücrete hak kazanacağı ve inşaatın devamı sırasında yaklaşık 11.800,00TL masraf yapmış olabileceği, KDV dahil edildiğinde 785.838,98TL gelir elde edeceği bildirilmiştir.
Davacı taraf 01.03.2021 tarihinde ıslah dilekçesi sunarak dava değeri 774.038,98TL’ye yükselttiğini bildirmiştir.
Tarafların yeni iddialar ileri sürmesi ile tekrar rapor alınmasını istemesi üzerine, mahkememizce bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış ve bilirkişiler ek raporda, davacının kotalarının dolu olmadığını, ancak bu iş yapılmış olsaydı davacının 665.965,24TL net hak edişinin olabileceğini, KDV vergisinin doğmadığını, iş yapılmış olsaydı davacının 43.331,92TL masraf yapacağını ve bu masraftan kurtulduğu için net kârın 622.633,32TL olduğunu ve bundan mahrum kaldığını bildirmiştir.
Bilirkişi heyetinin ek raporuna karşı taraflarca itirazlar sunulmuş ve mahkememizce bilirkişilerin gerekçeli ayrıntılı ve uzmanlıkları itibariyle yeterli görülen ek raporu hükme esas alınmış, itirazlar reddedilmiştir.
Davalı tarafın ısrarla yapı denetim uzmanının heyete dahil edilmesi istemi sonuca etkili olmayacağı değerlendirilerek reddine karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, yapı denetim sözleşmesi ve inşaat ruhsatı alınmasına rağmen iş sahibi davalı tarafından inşaatın yapılmaması ve davacının bu nedenle kazanması muhtemel kârdan mahrum kalması nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
Alınan bilirkişi heyet raporu ve ek raporunda belirtildiği üzere inşaata başlanmasının davalının kusurundan kaynaklandığı, davacıya atfedilecek bir kusur bulunmadığı, sözleşmenin 2017 yılında yapılmasına rağmen henüz sektörel kriz yaşanmadan inşaata başlamak mümkün iken davalının iki yılı aşkın bir süreyle işi beklettiği, daha sonra davacı tarafından işe başlanmasının ihtar edilmesi sonrasında karşılıklı gelişen diyalog üzerine sözleşmenin davalı tarafça feshedildiği, inşaatın davalı tarafça yapılmayacağının sabit olması üzerine davacının mahrum kaldığı kâr tahsili talebiyle işbu davayı açtığı, iş yapılmış olsaydı davacının yaptığı masraflar hariç 622.633,32TL net kâr elde edeceği, dolayısıyla davacının mahrum kaldığı gelirin bu olduğu, ancak davacının ıslah talebiyle talebini 774.038,98TL’ye yükselttiği, aradaki fark kadar talebin yersiz olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacının mahrum kaldığı kâr 622.633,32TL ise de, TBK’nın 50/2.maddesi nazara alınarak, iş yapılmadan davacının mahrum kaldığı kârın tamamının ödenmesinin davalının mahvına neden olacağı ve hakkaniyete aykırı olacağı, bu nedenle mahkememizce re’sen ve takdiren %50 hakkaniyet indirimi uygulanmasının alacak miktarı nazara alındığında yerinde olacağı, bu durumda %50 hakkaniyet indirimi sonrası 311.316,66TL’nin fesih ihtar tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısma ilişkin talebin reddine karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafın ıslah talebi ile mahkememizce kabul edilen kâr mahrumiyeti arasındaki fark yönünden davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine, hakkaniyet indirimi dolayısıyla davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmemesine karar vermek gerektiği değerlendirilmiş ve yargılama gideri buna göre paylaştırılmıştır.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, bilirkişi son raporunda tespit edilen miktar üzerinden %50 hakkaniyet indirimi yapılarak 311.316,66TL’nin temerrüt tarihi olan 20.05.2019 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısma ilişkin talebin REDDİNE,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 21.266,04TL karar harcından, peşin alınan 170,78TL harç ve 13.048,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam ‭13.218,78‬TL harcın mahsubu ile 8.047,26‬TL bakiye harcın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
3-Davacı tarafça yatırılan toplam 13.218,78‬TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00TL’nin kabul/ret oranına göre 888,08TL’sinin davalıdan ve 431,92‬TL’sinin davacıdan alınarak hazineye ödenmesine,
5-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 30.242,17TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Ret edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 18.333,54TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 3.207,20TL yargılama giderinden kabul/ret oranına göre 2.157,78TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 5.750,00TL yargılama giderinden kabul/ret oranına göre 1.881,43TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/10/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır