Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/288 E. 2020/294 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/288 Esas
KARAR NO:2020/294

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/09/2019
KARAR TARİHİ:07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Tarafların İddia ve Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde, Müvekkili banka ile davalı borçlu …. Şti.’nin asıl borçlu, diğer davalılar … ve …’ın müşterek borçlu müteselsil kefil olduğu Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi ve Ticari Kredi Kartı Sözleşmesi imzalandığını. Müvekkili banka tarafından Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine ve Ticari Kredi Kartı Sözleşmesine istinaden ticari nitelikteki business kart verildiğini ve bu kredi kart ile davalının çeşitli mal ve hizmet alımında bulunduğunu, borçlunun business kart ile yaptığı harcama bedellerini geri ödememesi üzerine müvekkili banka tarafından davalılara …. Noterliği’nin 02.05.2019 gün ve … yevmiye no’lu ihtarname keşide edilerek, sözleşme hükümlerine dayanarak kredi kart hesabının kat edildiği, verilen süre içinde borcun ödenmesi ve ayrıca 18 adet çek yaprağının banka tarafından ödenmesi garanti edilen meblağ toplamı olan 36.540,00-TL’nın depo edilmesi ve çek karnesinin iade edilmesi gerektiği bildirdiğini, ihtara rağmen verilen süre içinde davalılar tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını ve davalı-borçlular hakkında …. İcra Müdürlüğü’ne … E. sayılı dosyası ile takip açıldığını. Davalı-borçluların icra takibine ve borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, takibin durmasına neden olduğunu, borçluların borcun esasına ve faizine ilişkin itirazları dayanaksız ve haksız olduğunu, icra takibinin dayanağı olan genel kredi ve teminat sözleşmesi gereğince banka kayıtlarının münhasır delil olduğunu, arabuluculuk müracaatından sonuç alınamadığını belirterek, davalılar …. Şti., … ve …’ın …. İcra Müdürlüğü’nün … E. ve …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyalarındaki itirazının ayrı ayrı iptali ile takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, taraflarına yapılan tebligat ile arabuluculuk toplantılarına katılım sağlandığını, yapılan müzakereler sonucunda anlaşmaya varılamadıklarının, müvekkillerin davacıya karşı herhangi bir borcu bulunmadığını, Müvekkillerin davacı bankaya karşı herhangi bir borcu bulunmadığının, davacının, kredi kartı borcu ile 36.540,00 TL tutarındaki ödenmesi garanti edilen çek yaprağı bedelinin ve kredi sözleşmesinden kaynaklanan bakiye asıl alacak ile 20.300,00 TL tutarındaki davacı tarafından ödenmesi garanti edilen çek yaprağı bedelinin davacı bankaya depo edilmesi gerektiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın, itirazın iptali talebinin ve icra-inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini, kötü niyetli davacı aleyhine takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep edilmiştir.
B. Toplanan Deliller
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile …. İcra Müdürlüğü’nün … mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, dosyamız davalılarının borçlu olduğu, dava değerlerinin iade edilen çekler dışında aynı olduğu, davalılar vekili tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde itiraz dilekçeleri sunulduğu, görülmüştür.
Mahkememizce resen görevlendirilen bankacı … marifetiyle teknik inceleme yaptırılmış, hazırlanan 27/01/2020 tarihli raporunda bilirkişi özetle; Davacı bankanın
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası kapsamında 11.06.2019 takip tarihi itibariyle; 294,28 TL nakit ve 24.360,00 TL gayrınakit olmak üzere 24.654,28 TL tutarında alacağı olduğu, davalı kefil …’ın kefalet sorumluluğu kapsamında müteselsil kefil sıfatıyla borçtan sorumlu bulunduğunu, davalıların sorumlulukları kapsamında takip tarihinden itibaren asıl alacak 67,60 TL ye yıllık %46,80 oranında ve asıl alacak 215,00 TL ye yıllık %31,80 oranında temerrüt faizi işletilebileceğini,
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası kapsamında 12.06.2019 takip tarihi itibariyle; toplam 18.344,93 TL tutarında alacağı olduğunu, takip tarihinden itibaren ticari kredi kartı hesabından doğan asıl alacak 16.975,66 TL ye yıllık %31,80 oranında temerrüt faizi işletilebileceğini, mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporları taraflara tebliğ edilmiş davacı vekilince sunulan 05/02/2020 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporundaki aleyhe olan hususlar dışında bilirkişi raporunu kabul ettikleri ifade edilmiştir.
Davalılar vekilince sunulan 12/02/2020 tarihli dilekçeyle bilirkişi raporuna itiraz edilmiş, dava açıldıktan sonra davacı bankaya iade edilen çeklere dair hususların bilirkişi raporunda yer almadığı ifade edilmiş ve bu doğrultuda ek rapor aldırılması talep edilmiştir.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Huzurdaki hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacı banka ile davalılar arasındaki kredi kartı ve çek hesabı sözleşmesi kapsamında davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olup olmadığı, davacı taraf alacaklı ise bu alacağın miktarının ne olduğu, alacağın takip tarihi itibari ile likit olup olmadığı, icra inkar tazminatı şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, davacının dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, mahkememize sunulan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile davalılar arasında sözleşme bulunduğu, gerçek şahıs davalıların bu sözleşmelerde kefil sıfatıyla bulunduğu, davacı banka tarafından davalıya çek karnesi teslim edildiği, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası kapsamında 11.06.2019 takip tarihi itibariyle davacının 294,28 TL nakit ve 24.360,00 TL gayrınakit olmak üzere 24.654,28 TL tutarında alacağı olduğu, davalı kefil …’ın kefalet sorumluluğu kapsamında müteselsil kefil sıfatıyla borçtan sorumlu bulunduğu, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası kapsamında 12.06.2019 takip tarihi itibariyle toplam 18.344,93 TL tutarında alacağı olduğu anlaşılmaktadır.
Anılan borçların ödenmemesi nedeniyle davacı tarafça davalılara …. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tebliğ edildiği, tebligatın 06/05/2019 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Öte yandan davalı tarafça dilekçe ekinde sunulan çeklerin iade edildiğine dair rapora itiraz etmişler ise de davanın açıldığı zamanki koşullara göre değerlendirme yapıldığından dava tarihinden sonra yapılan ödeme ve teslim edilen çeklere dair risklerin tasfiyesinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Nitekim Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/13485 Es sayılı kararında “Kabule göre de; mevcut dava açıldıktan sonra yapılan 10.000,00 TL ödeme yönünden davanın konusuz kaldığına dair kabul isabetsiz olup, ödemelerin ancak infaz aşamasında dikkate alınacağı gözetilmelidir.” demekle bu hususu ifade etmektedir.
Son tahlilde davalıların sözleşmeye aykırı davrandıkları ve kat ihtarına rağmen borçlarını ödemedikleri anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne, itiraz haksız ve alacak likit olduğundan kabul edilen alacak toplamı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile
A. …. İcra Müdürlüğü’nün … Es sayılı takibine vaki itirazın;
a. 294,50 TL nakdi alacak yönünden İPTALİNE; takibin bu alacak yönünden kaldığı yerden DEVAMINA
b. 24.360,00 TL gayrı nakdi alacağın 20.300,00 TL’lik kısmı yönünden KISMEN İPTALİ ile 20.300,00 TL’lik kısmı yönünden takibin bu alacak yönünden kaldığı yerden DEVAMINA; 4.060,00 TL’lik kısım yönünden takip öncesi iade yapıldığı dava dilekçesi ile belirtildiğinden ve bu çekler yönünden açılmış bir dava da bulunmadığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
c. Davalı tarafça iade edilen çeklere dair depo bedellerinin İNFAZ aşamasında dikkate alınmasına
B. …. İcra Müdürlüğü’nün … Es sayılı takibine vaki itirazın İPTALİNE; takibin kaldığı yerden DEVAMINA;
2-Kabul edilen alacağın %20 nispetinde hesaplanan 7,787.77 TL İcra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 1.386,69 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 450,00 TL nin mahsubu bakiye kalan 936,69 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 494,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 750 TL bilirkişi ücreti, 122 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 872 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6100 sayılı HMK.nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı ve (her ne kadar duruşma tutanağında sehven davalı yokluğunda denilmiş ise de davalılar vekilinin hazır bulunduğu duruşma tutanağından anlaşılmakla) davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2020

Katip …

Hakim …