Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/283 E. 2020/345 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/283
KARAR NO:2020/345

DAVA:Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:15/09/2019
KARAR TARİHİ:17/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mülkiyeti dava dışı …’a ait olan … plakalı araç müvekkili sigorta şirketinde 29/12/2017-29/12/2018 başlangıç-bitiş tarihli … sayılı poliçe ile kasko sigortası bulunduğunu, maddi hasarlı trafik tespit tutanağına göre 21/11/2018 günü saat 08.45 sularında meydana gelen kaza da … plaka sayılı araç … caddesinden … istikametine seyir halinde iken … benzinlik önüne geldiğinde davalı yan uhdesinde sigortalı olan … plaka sayılı araç güvenli ve yeterli mesafeden takip etmediğinden çarpma neticesinde maddi hasarlı kaza meydana geldiğini ve müvekkili sigorta şirketi sigortalısı için 6.068,00 TL hasar bedeli ödediğini, müvekkili sigorta şirketinin hasar tazminat bedelini ödediğini, müvekkili sigorta şirketinin dava açmadan önce davalı yana bildirimde bulunduğunu, meydana gelen maddi hasarlı kaza da davalı yan uhdesinde sigortalı olan araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, bu nedenlerler, 6.068,00 TL’nın rücu tazminatının fazlaya dair faiz ve kusur artışından doğan dava ve talep haklarının saklı tutularak 12/07/2019 tarihinden itibaren … kısa vadeli avans kredileri için uyguladığı faiz oranı üzerinden faiz, masraf ve ücreti vekalet ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesi ile 21/11/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle kasko sigortalısına ödemiş olduğu tazminatı, … Sigorta A.Ş.’de ZMMS Poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın kazada kusurlu olduğundan bahisle müvekkili şirketten talep ettiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … sayılı ZMMS Poliçesinin mevcut olduğunu, teminatlarının poliçenin ön yüzünde kayıtlı olduğunu, sorumluluklarınn genel ve özel şatlar dahilinde poliçede yazılı limit ile sınırlı olduğunu, kaza tutanağı incelendiğinde 21/11/2018 günü saat 08:45 sıralarında, … plakalı aracın şerit değiştirmek için kontrolsüzce sağa doğru yöneldiğini, sigortalı … plakalı aracın düz bir şekilde ilerlemekte olduğunu, davacının sigortacısı olduğu … plakalı aracın şerit değiştirmek isterken kontrolsüzce sigortalısının önüne kırdığını, bu nedenle kazanın meydana geldiğinin açıkça görüldüğünü, davacının sigortacısı olduğu aracın sigortalısını sıkıştırdığını ve sigortalısının maruz kaldığı darbe nedeniyle kaldırıma çıktığını, kabul anlamına gelmemek üzere sigortalısının meydana gelen kazada kusurunun %50 olarak değerlendirildiğini, kusura ilişkin ödemenin davacı şirkete yapıldığını, meydana gelen hasarda sigortalının daha fazla bir kusuru bulunmadığını, davacı tarafından 12.07.2019 tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de müvekkili şirketin usulüne uygun olarak temerrüde de düşürülmediğini, davacı dosyaya müvekkili şirketin temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir evrak da sunmadığını, davacının faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu, sigortalılarının kusuruna ilişkin ödeme yapılmış olduğunu ve sigortalılarının daha fazla kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilerek, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacıya kasko sigortalı araç ile davalıya sigortalı araçların karıştığı trafik kazasında davacının sigortalısına ödediği bedelin davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizin 25/09/2019 tarihli tensip zaptı ile … plakalı araca ait ve davacı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın … poliçe numaralı sigorta poliçeleri ile bunlar üzerinden açılan hasar dosyalarının celbi sağlanmış, davacının dava dilekçesinde belirtilen delillerinin toplanmasına yönelik olarak kazaya karışan araçların trafik tescil kayıtları getirilmiş, Sigorta Bilgi Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak kaza tarihine ilişkin tramer kayıtları dosyamıza kazandırılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümü için izlenmesi gereken yol; meydana gelen kazada tarafların kusur durumlarını, yapılan ödemenin hasarla uyumlu olup olmadığını, davacının sigortalısına halefiyet koşullarının oluşup oluşmadığını tespit etmekten ibarettir.
Mahkememizce yukarıda tespit edilen hususlarda rapor tanzim etmek üzere resen görevlendirilen makine mühendisi bilirkişi …, 26/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “21/11/2018 tarihinde, saat 08.45 sıralarında dava dışı sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı … araç ile ,,, Caddesini takiben … istikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde şerit değiştirmek için sağa yöneldiğinde aracının ilk olarak arka sağ köşe kısımları ve devamında sağ yan kısımları ile aynı istikamette seyir halinde olan ve geriden gelen davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü dava dışı … yönetemendeki … plaka sayılı … marka minübüsün sol ön kısımlarının çarpışmasını takiben, minübüsün sağ taraftan yol dışı kalarak ön ve alt kısımları ile … Petrol İstasyonu levhası, yeşil alan ve taşlara çarpması şeklinde gerçekleşen hadisede: Davacı tarafa sigortalı araç sürücüsü dava dışı (… plaka sayılı araç sürücüsü) …’ın %50(yüzde elli) oranında kusurlu olduğu, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü (… plaka sayılı aracın sürücüsü) …’ın %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu, 21/11/2018 tarihinde meydana gelen kaza sonucu, olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, … plakalı araçta meydana gelen hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, söz konusu aracın toplam hasar tutarının (KDV dahil) 12.138,16 TL olabileceği davalı taraf sürücüsünün kusuruna isabet eden tutarın; 12.138,16-TL*%50 kusur oranı=6.069,08-TL olabileceği, davacı Sigorta tarafından aracın onarıldığı – alıcısı … olan, 18/12/2018 tarihli ’20/1500249 Hasar ATS Ödeme Mahsubu’ açıklamalı 12.136,39-TL tutarlı Mahsup Fişi fotokopisi bulunduğu, davacı Sigorta şirketince ibraz edilmiş ‘…’ antetli, toplu ödemeli 30/01/2019 tarihli ekindeki listede ’20/1500249′ dosya nolu 6.068,00-TL tutarlı ödeme yapıldığının belirtildiği, Mahkemece belirtilen ödemeler kabul edilmesi durumunda (12.136,39/2(%50)=6.068,19) davalı sigorta şirketince ödenecek bakiyenin bulunmadığı…” mütalaa etmiştir.
Davacı taraf 27/02/2020 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı yazılı beyanlarında; bilirikişi raporunda sigortalısına %50 oranında kusur verilmesinin yanlış olduğunu, davalının sigortalısının gerçekleşen kazada %100 oranında kusurlu olduğunu, dosyanın kusur değerlendirilmesi açısından ATK’ya sevkine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf 23/03/2020 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı yazılı beyanlarında; aleyhlerine olan tüm hususlara itiraz ettiklerini, bilirkişi raporu uyarınca talep edilecek bakiye bir alacak bulunmadığından davanın reddini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: Kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihinde davalı; … plakalı aracın ise davacı sigorta şirketine sigortalı olduğu dosya kapsamındaki sigorta poliçelerinden anlaşılmaktadır. Davacı yaptığı 12.136,39 TL lik ödemeye ilişkin belgeyi dosyamıza sunmuş, halefiyet koşulları oluşmuştur. Davacı ve davalının sigortalılarının meydana getirdiği trafik kazasında yukarıda özetlenen bilirkişi raporunda yer verilen kusur oranları ve hasarın tespiti, gerçekleşen kazanın oluşuna ve meydana gelen zarar ile uyumlu olarak değerlendirilmiş, bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve yasa yolu denetimine elverişli ve yeterli kabul edilmiştir. Davacının %50 kusurlu kabul edildiği hadisede, hesaplanan zarar miktarının davalı tarafından sunulan toplu ödeme listesi ile davacıya ödendiği belirlenmiştir. Sunulan ödeme listesinde hasar tarihi, kazaya karışan araçların plakası, hasar dosya numaraları, ödenen tutar ve rücu oranına yer verilmiştir. Kaldı ki davalının yaptığı ödeme davacı tarafından da inkar edilememiştir. Öyleyse tarafların kusur durumu, meydana gelen zararın miktarı ile bu zararın davalı tarafından ödenmiş olması, davacının bakiye alacağının da bulunmadığının anlaşılması karşısında davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE;
2-Alınması gereken 54,40-TL ret harcının peşin alınan 103,78-TL harçtan mahsubu ile artan 49,38-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereği hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere kara verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.17/07/2020

Katip …

Hakim …