Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/279 E. 2020/301 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/279
KARAR NO: 2020/301

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/02/2017
KARAR TARİHİ:09/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili tarafından davalı şirketin yapılan hazır beton satışının konusu olan betonu davalı ana yüklenicisi …’nin … … otel ve Avm İnşaatı şantiyesindeki çalışanlarına imza karşılığı teslim edildiği bu faturalara konu borcunun 203.915,04 TL lik kısmının ödenmediği ödenmeyen iş bu faturalardan kaynaklanan cari hesap nedeni ile hakkında icra takibi yapıldığını davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu fatura muhteviyatı malların davalıya teslim edildiğinin davalı tarafından vergi dairesine verilen büyük alış ( BA) formu ile tespit edilebileceğini belirterek 191.724,55 TL asıl alacak ve işlemiş faizin den ibaret alacak üzerinden itirazın iptaline ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkilinin 08/02/2017 tarihinde hakkında yapılan takibe borca ve ferilerine itiraz ettiğini aynı zamanda … İcra Müd.nün yetkisine de itiraz ettiğini iş bu davanın da görülme yerinin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu zira davacı ile müvekkili şirket arasında 21/04/2015 tarihinde … projesi beton alım sözleşmesinin 13. maddesinde … Mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığını kaldı ki müvekkilini davacıya her hangi bir borcunun olmadığını bu sözleşme kapsamında alınan betonun bedelinin tümünün davacıya ödendiğini hakkındaki ihtiyati hacze de itiraz ettiğini belirterek öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini davanın reddini ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde; Davalının cevap dilekçesindeki 9.087.713-TL’lik ödeme iddiası afaki olarak oluşturulmuş bir rakam olduğunu, gerçeğe aykırı olduğunu, kabul etmediklerini, imzasız bilgisayar çıktısı niteliğindeki hesap ekstrelerindeki davalı tarafından gerek yürürlükteki yasal mevzuatta, gerekse yanlar arasındaki akitte tanımı bulunmayan sırf cari hesaptan kaynaklanan alacağı eritmek amacı ile tek taraflı olarak düzenlenen faturalara, içeriğine ve davacının kayıtlarında bulunmayan ödeme kayıtlarına ayrı ayrı itiraz ettiklerini, cevap dilekçesi ekindeki imzasız bilgisayar çıktısı kağıtlara bakıldığı zaman davacıya iş bittikten sonra beton temini için tanzim edilen 2016 yılı Mayıs ayındaki son faturalardan 7 ay sonra tanzim edilen ve davacı tarafından kabul edilmediği için iade edilen 31.01.2017 tarihli, 71.380,35TL bedelli satış faturası davalının cari hesaptan kaynaklanan borcunu para ile ödemekten ziyade hileli işlemlerle eritmeye yönelik olduğunun anlaşılacağını, davadan önce …Noterliğinin 25.11.2016 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi ve icra takibine konu ödeme emri ekinde cari hesap alacağı sarih bir şekilde davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalının ödeme emri ekinde belge, dayanak, cari hesap dökümü veya fatura tebliğ edilmediği iddiasıda tebliğ mazbatası üzerindeki şerh ile de sabit olduğunu, davalı taraf cevap dilekçesinin 4. Kısmının 3 nolu paragrafında davacının davalıya düzenlediği tüm faturaların kayıtlarına işlendiğini beyan ederken, icra takip dosyasına sunduğu yetki belgesi ve haciz kaldırma talepleri ile dosya kapsamına vakıf olmasına rağmen, yine dilekçenin 4. Kısmının 1. Paragrafında ödeme emri ve dava dilekçesi ekindeki faturaların tebliğ edilmediğini tebliğ edildikten sonra beyanda bulunacaklarını beyan ederek süreci uzatarak alacağın tahsilini sürüncemede bırakma cihetine gittiğini, müvekkilinin borçluya sözleşmeden kaynaklanan beton teminine ilişkin edimlerini Beton santralinin şantiye ve yakınında yer gösterilmemesi nedeni ile 9.km ileride bir yere kurulması sonucu ortaya çıkan nakliye, işçilik gibi bir takım ek maliyetleri ile birlikte eksiksiz olarak yerine getirdiği ve borçlu tarafta ana işverenden yüklendiği işi eksiksiz olarak yerine getirmek sureti ile işi teslim ettiğini, davaya konu borcun ödenmesi için davalı tarafın gerçek maksadının ve kötü niyetinin anlaşılması için davalı asıl işveren yapı sahibinden davacıya ödenmek üzere mezkur parayı çok önceden aldığını ve başka bir ihtiyacı için harcamasına rağmen yaşadığı finansal sıkıntılar nedeni ile müvekkili gibi bir çok taşeron ve tedarikçiye ödemeyerek kullandığını, cevap dilekçesindeki aleyhlerine olan hususların tamamına ayrı ayrı itiraz ettiklerini, sırf alacağı sürüncemede bırakmak, zaman kazanmak amaçlı itirazların TTKm.18/2-3, m.21, m.22 ve m.1530 gereği yasal himaye görmeyeceği aşikar olmakla, arz ve izah olunan nedenlerle ve mahkemece nazara alınacak diğer yasal nedenlerle gerek yetkiye gerekse borca yapılan itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmolunmasını yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin itiraz edene yüklenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 2. Cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin hileli işlem yapıldığı iddiası karşısında müvekkilinin hiçbir şekilde hileli bir işleme tevessül etmeyeceğini, davalının açık bir iftira niteliğindeki bu iddialarına karşı her türlü talep, dava ve şikayet haklarını saklı tuttuklarını, davacının tüm alacaklarının ödenmiş olduğunu, müvekkilinin dosya kapsamındaki faturalara konu mal ve hizmeti teslim aldığını, ihtiyati haciz işlemi başlayana kadar herhangi bir itirazda bulunmamasının alacağın varlığına dair yasal karine oluşturduğunu, davalının … Noterliği kanalıyla göndermiş olduğu 25.11.2016 tarih, … yevmiye numaralı ihtarname müvekkili şirkete tebliğ edilmiş olduğu halde herhangi bir itiraz yapılmamış olduğunu, bunun da yasal karine iddiasında bulunduğunu, davalı tarafından yapılan takibe ve ihtiyati hacze müvekkili tarafından itiraz edilmiş olduğu halde davalı vekilinin alacağın varlığına dair yasal karine iddiasını nasıl bir hukuki temele dayandırdığının anlaşılmadığını, davaya cevap dilekçelerin de belirttikleri gibi ihtarnamenin tebliği üzerine müvekkili şirket, cari hesaplar arasındaki farklılığın kaynağını belirlemek üzere iyi niyetli bir şekilde defalarca davacı şirkete cari hesap ekstresini gönderdiğini ve mutabakat yapılmasını talep ettiğini, davacının bu taleplere hiçbir şekilde cevap vermediğini, müvekkili şirket hakkında haksız ve hukuka aykırı bir şekilde ihtiyati haciz kararı alarak uygulandığını, söz konusu haksız ve hukuka aykırı ihtiyati haciz kararı uygulanmak sureti ile 191.724,55-TL alacak için müvekkili şirkete ait … ili … ilçesinde yaklaşık 6 dönüm arsa (2013 yılı tapu satış bedeli 760.000,00-TL olan); İstanbul ili Şişli İlçesinde (2011 yılı tapu satış bedeli 606.000,00-TL olan) mevcut taşınmaz üzerine haciz konduğunu, …, …, …, …, …, …, …,…, …, …, …, …., … Bankası, …, …, …, … ve …’na haciz ihbarnameleri gönderildiğini, bunlar ile de yetinilmemiş, … … Ajansı, … Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve … A.Ş.’ne de haciz ihbarnameleri gönderildiğini, haksız ve hukuka aykırı olarak verilmiş ihtiyati haciz kararı ve davalının alacak iddiasının çok çok üzerinde bir şekilde ihtiyati haciz kararını uygulamış olması nedeniyle müvekkilinin çok ciddi maddi ve manevi zararları doğduğunu, sözleşme gereği davanın yetkili mahkemenin … (…) Ticaret Mahkemesi olduğunu, yetkisiz Mahkemede açılmış olan davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini, müvekkili şirket tarafından davacıya 9.087.713-TL ödeme yapılmış olduğunu, müvekkilinin davacıya 191.724,55-TL borcunun bulunmadığını, davacının % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın tüm istemleri ile esas yönünden reddine karar verilerek, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki ticari satımdan kaynaklanan alacağın ödenmemesi üzerine başlatılan icar takibine davalı tarafından yapılan itirazın İİK67 ve devamı maddelerince iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı davasını … Asliye Ticaret Mahkemeleri nezdinde ikame etmiş, dosyanın görüldüğü … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yetki sözleşmesi ile bağlı kalınarak mahkemenin yetkisizliğine ve dosyanın yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir. Davacının iş bu kararı istinaf yasa yoluna götürmesi üzerine istinaf incelemesini yapan … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’ nin 12/12/2018 tarih 2018/675 E., 2018/675 K. Sayılı ilamı ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça Bölge Adliye Mahkemesinin anılan kararı temyiz incelemesi için Yargıtaya taşınmış ise de bu defa Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’ nin 30/04/2019 tarih 2019/1395 E., 2019/2831 K. Sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemelerinin görev ve yetkiye ilişkin vermiş oldukları kararların kesin nitelikte olması gerektiğindan davacının temyiz başvurusu reddedilmiştir. Kararın kesinleşmesi üzerine yeniden tevzi işlemine tabi tutulan dosya mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kayıtlanmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyası celp edilmiş ve incelenmesinde; davacının öncelikle …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyasından davalı aleyhine icra takibine giriştiği, alacaklı …. A.Ş. tarafından, borçlu …. A.Ş. aleyhine 191.724,55 TL asıl alacak, 12.190,49 TL işlemiş faiz olmak üzere yekün 203.915,04 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihi olan 03/02/3017 tarihinden itibaren %10,50 oranında avans-reeskont faiz işletilmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun başta yetkiye olmak üzere borca ve ferilerine itiraz ettiği, borçlunun takibe itiraz ettiği gün davacı alacaklı yanca ihtiyati haciz kararı alınarak kararın infaz edildiği, akabinde borçlunun dosya borcuna ilişkin teminat sunduğu, icra müdürlüğünce konulan hacizlerin kaldırıldığı, sonrasında … İcra Hukuk Mahkemesi’nce 03/03/2017 tarihli karar ile hacizlerin kaldırılmasına dair memur işlemine yapılan şikayetin reddine karar verilmesinin ardından kararın istinaf incelemesini yapan … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’ nin 02/06/2017 tarih 2017/1631 E., 2017/1126 K. Sayılı kararı ile ihtiyati hacizlerin kaldırılması yetkisinin icra mahkemesinde olduğundan bahisle istinaf başvurusunun kabulüne karar verildiği, bu karara karşı bu defa … 3. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından 03/07/2017 tarih 2017/659 E., 2017/623 K. Sayılı kararı ile icra müdürlüğü dosyasına yeterli teminat yatırıldığından konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, bu arada itiraz sonucu icra takibinin durduğu, alacaklı vekilinin borçlunun yetki itirazını kabul ederek dosyanın … İcra Müdürülüğüne gönderilmesini talep ettiği, dosyanın ….İcra Müdürlüğü’ nde … E. Numarasını aldığı, yeniden gönderilen ödeme emri üzerine borçlunun süresinde takibe itiraz ettiği ve mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlışılmıştır.
Taraflar arasında bağıtlanan 21/04/2015 tarihli … … Projesi Beton Alım Sözleşmesi, davacı tarafından davalıya keşide edilen … 10. Noterliği’nin 25.11.2016 tarih 41248 Yevmiye Numaralı ihtarnamesi dosyamıza sunulmuştur.
Tarafların uyuşmazlık konusu dönemi kapsar BA/BS kayıtlarının celbi için … Vergi Dairesi ve … Vergi Dairesi Müdürlüklerine müzekkere yazılmış ve anılan kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
Taraf delilleri toplanmış ve davacı … davalı fatura ve ticari defter deliline dayanmış olmakla, taraflar arasında ticari ilişki ile bunun sonucu alacak olup olmadığının tespiti açısından taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi …, 17/02/2020 tarihli Bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın 2015-2016-2017-2018-2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil taşıdığını, davalı tarafın 2015-2016-2017-2018-2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil taşıdığını, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği takibi konu olan faturaların davacı … davalı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiğini, davacı 2015 Form BS Formu Bilgilerinin; Gelir İdaresi Başkanlığı, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 01.10.2019 sayılı yazısının eklerinde davacı şirkete ait 2015 yılına ait BS formunda, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği 80 adet faturayı KDV hariç 6.594.702,00 TL üzerinden beyan ettiğinin tespit edildiğini, davacı 2016 Form BS Formu Bilgilerinin; Gelir İdaresi Başkanlığı, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 01.10.2019 sayılı yazısının eklerinde davacı şirkete ait 2016 yılına ait BS formunda, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği 50 adet faturayı KDV hariç 1.170.642,00 TL üzerinden beyan ettiğinin tespit edildiğini, davacı 2017 Form BS Formu Bilgilerinin; Gelir İdaresi Başkanlığı, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 01.10.2019 sayılı yazısının eklerinde davacı şirkete ait 2017 yılına ait BS formunda, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği 2 adet faturayı KDV hariç 120.982,00 TL üzerinden beyan ettiğinin tespit edildiğini, davalı 2015 Form BA Formu Bilgilerinin; Gelir İdaresi Başkanlığı, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 30.09.2019 sayılı yazısının eklerinde davalı şirkete ait 2015 yılına ait BA formunda, davalı şirketin davacı şirketin düzenlediği 79 adet faturayı KDV hariç 6.594.702,00 TL üzerinden beyan ettiğinin tespit edildiğini, davalı 2016 Form BA Formu Bilgilerinin; Gelir İdaresi Başkanlığı, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 30.09.2019 sayılı yazısının eklerinde davalı şirkete ait 2016 yılına ait BA formunda, davalı şirketin davacı şirketin düzenlediği 50 adet faturayı KDV hariç 1.170.642,00 TL üzerinden beyan ettiğinin tespit edildiğini, davalı 2017 Form BA Formu Bilgilerinin; Gelir İdaresi Başkanlığı, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 30.09.2019 sayılı yazısının eklerinde davalı şirkete ait 2017 yılına ait BA formunda, davalı şirketin davacı şirketin düzenlediği 2 adet faturayı KDV hariç 120.982,00 TL üzerinden beyan ettiğini, 2015 yılı davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde; davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 22.04.2015 tarihinde başladığını, 31.12.2015 tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan 149.135,19 TL alacaklı olduğunu, 2015 yılı davalı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde; davacı taraf ile cari hesap ilişkisinin 21.04.2015 tarihinde başladığını, 31.12.2015 tarihi itibariyle davalı tarafın davacı tarafa 61.173,89TL borçlu olduğunu, 2015 yılı cari hesap ekstreleri karşılaştırıldığında; davacı şirket ile davalı şirket arasındaki cari hesap bakiye farkının 87.961,30 TL olduğunu, bu farkın nedeninin davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarına yukarıda detayı verilen kayıt işlemlerinin olduğunu, bu kayıt işlemlerinin davacının ticari defter ve kayıtlarında yer almadığını, 2016 yılı davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde; 31.12.2016 tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan 191.724,55 TL alacaklı olduğunu, 2016 yılı davalı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde; 31.12.2016 tarihi itibariyle davalı tarafın davacı tarafa 84.798,93 TL borçlu olduğunu, 2016 yılı cari hesap ekstreleri karşılaştırıldığında; davacı şirket ile davalı şirket arasındaki cari hesap bakiye farkının 106.925,63 TL olduğunu, bu farkın nedeninin davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarına yukarıda detayı verilen (2015 yılı 87.961,30+2016 yılı 18.964,33 TL) kayıt işlemlerinin olduğunu, bu kayıt işlemlerinin davacının ticari defter ve kayıtlarında yer almadığını, 2017 yılı davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde; 31.12.2017 tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan 191.724,55 TL alacaklı olduğunu, 2017 yılı davalı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde; 31.12.2017 tarihi itibariyle davalı tarafın davacı taraftan 168.507,23TL alacaklı olduğunu, 2017 yılı cari hesap ekstreleri karşılaştırıldığında; davacı şirketin alacak tutarında değişiklik olmadığını, fakat davalı şirketin 168.507,23 TL alacaklı duruma geçtiğini, bunun nedeninin 29.06.2017 tarihli, 253.306,16 TL tutarlı, “…. İcra Dairesi … icra dosyasına” açıklamalı kayıt işleminin olduğunu, 2018 yılı cari hesap ekstreleri karşılaştırıldığında; davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde 31.12.2018 tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan 191.724,55 TL alacaklı olduğunu, davalı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde 31.12.2018 tarihi itibariyle davalı tarafın davacı taraftan 168.507,23TL alacaklı olduğunu, 2019 yılı cari hesap ekstreleri karşılaştırıldığında davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde 01.01.2019 tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan 191.724,55 TL alacaklı olduğunu, davalı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, 01.01.2019 tarihi itibariyle davalı tarafın davacı taraftan 168,507,23TL alacaklı olduğunu, 29.01.2019 tarihi itibariyle davalı tarafın davacı tarafa 84.798,93 TL borçlu olduğunu, bunun nedeninin 253.306,16 TL tutarlı, “… no lu Havale Alma” açıklamalı kayıt işlemi olduğunun tespit edildiğini, neticeten taraflar arasındaki uyuşmazlığının asıl ve esas nedeninin davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olan 2015-2016 yıllarına ait yukarıda detayı verilen toplam 106.925,63 TL (2015 yılı 87.961,30+2016 yılı 18.964,33 TL) tutarın olduğunu, 12.02.2020 davalı şirket merkezinde yapılan yerinde incelemede; davalı şirketten talep edilerek dosya muhteviyatına eklenen, yukarıda bahsi geçen işlemlere ait muhasebe kayıtlarının detayında, davalı şirketin elektrik fatura tutarlarını ödeyip, davacının cari hesap bakiyesinden düştüğünü, davalının düzenlediği dekontlarda “adınıza yapılan elektrik faturası ödemesi” ve “aşağıdaki tutar cari hesabınıza borç kaydedilmiştir.” açıklamalarının yazıldığını, davalı şirket tarafından kaşe ile imzalandığını, ödenen faturaların tüketici adı soyadı olarak “… A.Ş.” yazdığını, bu kayıt işlemlerinin davacının ticari defter ve kayıtlarında yer almadığını, davalı şirketin dosya muhteviyatına sunduğu, “… … Projesi” başlıklı, 21.04.2015 tarihli, Beton Alımı Sözleşmesi’ni tarafların imzaladığını, işveren kısmında: …. A.Ş. davalı şirketin, yüklenici kısmında: …. A.Ş. davacı şirketin unvanın yazıldığını, sözleşme madde 3-fiyat ve ödeme şekli kısmında sözleşme konusu iş, “yukarıdaki birim fiyatlar karşılığında yapılacaktır.” “bu fiyatlara her türlü vergi, sigorta, nakliye, fon, gümrük bedeli, gümrük komisyonu vs. sözleşme konusu işlerin yapılması ile ilgili bilcümle masraflar dahildir. Birim fiyatlarına kdv dahil değildir.” “….Yüklenici tarafından kullanılması gerekli görülen ekipman ve malzemelere ait maliyetler, vergi, sigorta, finansman maliyeti, yüklenici karı+tüm genel giderler, büro ve haberleşme giderleri Yüklenici teklif fiyatlarına dahil olup, ayrıca bedel ödenmeyecektir.” İbarelerinin olduğunu, ödemelerin gerekçesi için dosya muhteviyatında herhangi bir yazışmanın, karşılıklı hesap mutabakatının, vb. teyit yazısının veya tevsik edici bir belgenin olmadığının, bu durumun ispatının davalı tarafın uhdesinde olduğunu, bu nedenle davacı şirketin 191.725,55 TL davalı şirketten alacaklı olduğunu, davacı şirketin takip tarihi itibariyle 191.724,55 TL asıl alacak, 12.190,49 TL işlemiş faiz, 203.915,04 TL tutarındaki toplam alacağını talep edebileceğini, takip tarihinden itibaren üzerinden asıl alacak üzerinden yıllık % 10,50 ve değişen oranlarda avans-reeskont faizi talep edebileceğini, tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin Mahkememizin takdirlerine ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davalı Yan Bilirkişi Raporuna Karşı 08/03/2020 Tarihli Beyanlarında özetle; Bilirkişi Raporundaki aleyhlerine olan hususları kabul etmediklerini, taraflar arasındaki Sözleşmesel ilişkide sadece ticari defter incelemesi ile yeterli bir kanaat oluşturulamayacağını, mahkemece … AŞ. Ne müzekkere yazılarak raporda tespit edilen elektrik faturalarının dökümlerinin dosyaya kazandırılmasını, konusunda uzman elektrik mühendisi, sözleşme ve hak ediş uzmanı ve hukukçu bilirkişiden oluşacak heyetten tüm giderlerin yükleniciye ait olduğu, bir beton alım sözleşmesinde beton üretilen santralde kullanılan elektrik bedeline hangi tarafın katlanacağının belirlenmesini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle usul ve esas yönünden reddine karar verilerek, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Yan Bilirkişi Raporuna Karşı 09/03/2020 Tarihli Beyanlarında özetle; Davalının savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamındaki tüm beyan, itiraz ve yeni delil bildirmesine muvaffakatlerini olmadığını, bilirkişi raporundaki aleyhlerine olan hususların tamamına ayrı ayrı itiraz ettiklerini, sırf alacağı sürüncemede bırakmak, zaman kazanmak amaçlı itirazların TTKm.18/2-3, m.21, m.22 ve m.1530 gereği yasal himaye görmeyeceği aşikar olmakla alacaklarının varlığı sübuta ermekle arz ve izah olunan nedenlerle davanın kabulüne, ….İcra Müdürlüğü …-Esas (Eski dosya No: …İcra Müdürlüğü …-Esas )sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile davalı lehine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmolunmasına karar verilerek yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında beton alım sözleşmesi imzalandığı ve bu sözleşme çerçevesinde ticari ilişki yürütüldüğü hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık bu ticari ilişki kapsamında ürün alım satımından dolayı davacı yanca davalı adına düzenlenen faturalar nedeniyle davacının davalıdan icra takibinde istenen tutar kadar alacaklı olup olmadığıdır. Taraf ticari defterlerinin incelenmesinden, davacının davalı adına düzenlediği faturaların davalı ticari defterlerine kaydedildiği ve vergi dairesine BA/BS formları ile bildirildiği belirlenmiştir. Taraf kayıtları arasındaki farlılık davacının ticari defterlerine kayıtlı olmayan, davalının tek yanlı olarak elektrik enerjisi tüketimi açıklamalı davacıyı borçlandırıcı kayıtlarıdır. Bağıtlanan sözleşme incelendiğinde 3. Maddede fiyat ve ödeme ayrıntılarının düzenlendiği, buna göre her türlü genel giderin yükleniciye ait olduğu ve iş veren tarafından yükleniciye ayrıca bir ücret ödenmeyeceği kararlaştırılmıştır. Bu madde hilafına davalının tek taraflı olarak kayıtları ile davacıyı borçlandırması doğru görülmemiştir. Kaldı ki buna ilişkin davacı ile karşılıklı bir mutabakat metni, faturaların davacıya tebliğ edildiğine ilişkin belge veya kayıt sunulmamıştır. Bir diğer husus davalının davacıya borçlu olarak gözükürken ticari defterlerine” … nolu havale alma” açıklamalı 253.306,16 TL tutarlı işlem ile alacaklı hale geçmesidir. İcra dosyasının incelenmesinden davalı tarafça borç ödemesi söz konusu olmayıp nakit olarak teminat yatırıldığı, sonrasında ise teminat mektubu sunulmak suretiyle bu teminatın geri alındığı anlaşılmaktadır. Bu tutarın borç ödenmişçesine davacı alacağından mahsubu mümkün değildir. Tarafların karşılıklı ticari defter kayıtları ile davacının alacağı belirlenmiş, davacı davasını ispat etmiştir. Açıklanan nedenlerle 191.724,55 TL asıl alacak ile bu alacağa uygulanacak 3.299,26 TL takip öncesi işlemiş faiz eklenmek suretiyle davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Davalı yanca davacının kötü niyeti ortaya konulamamıştır. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR:
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
A-Davalının …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 191.724,55 TL asıl alacak + 3.299,26 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 195.023,81 TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmek sureti ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
B-Hükmolunan alacak üstünden hesaplanan 39.004,76 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 13.322,07 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.462,78 TL nin mahsubu ile bakiye kalan 10.859,29 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 2.494,18 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 800 TL bilirkişi ücreti, 306,75 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.106,75 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 1.058,49 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 100 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 4,37 TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 22.101,67 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6100 sayılı HMK.nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verilen, verilen karar açıkça okundu anlatıldı.09/07/2020

Katip …

Hakim …