Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/273 E. 2021/816 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/273 Esas
KARAR NO : 2021/816
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2018
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı banka tarafından müvekkili aleyhine 08.09.2005 tarih ve … hesap numaralı Genel Kredi Sözleşmesine istinaden … İcra Müdürlüğü’nün 2008/… Esas sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, dosyadan davacıya tebligat yapılmadığını, davacının kredi çekmek için bankaya gittiğinde hakkında icra takibi olduğunu öğrendiğini ve icra dosyasına itiraz edildiğini, icra dosyasının öğrenilme tarihinin itirazın yapıldığı ve işbu davanın açıldığı tarih olan 05.10.2018 olduğunu, takibin dayandığı krediyi davacının kesinlikle çekmemiş olduğunu, ilgili krediden haberi dahi olmadığını, kredi sözleşmesinde işlem yapanın davacı olmadığını ve imzanın da davacıya ait olmadığını, kredinin kim tarafından ne şekilde hangi kimlikle çekildiği konusunda davacının bilgisi bulunmadığını, davacı kredi sözleşmesinin tarafı olmadığından hakkında yapılan icra takibinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı banka üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğinden davacının mağdur olduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu, çünkü davalı bankanın söz konusu kredinin sahtecilik neticesinde çekildiğini bilmekte olduğunu, 2005 yıllarında davacının kendisi ile birlikte 50 civarı kişinin daha isimleri kullanılarak sahte kredi çekildiği gerekçesi ile tanık olarak … Emniyet Müdürlüğü’nde dinlenmiş olduğunu, savcılık dosyasının bildirileceğini, kredi sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olduğu düşünülse dahi dosyada yapılan son işlem tarihinin 24.09.2008 olup sonrasında yapılan hiçbir işlem olmadığını, bu sebeple takibe konu borcun zamanaşımına uğradığını, icranın geri bırakılması gerektiğini beyanla, 08.09.2005 tarih ve … hesap numaralı “Genel Kredi Sözleşmesi’ne” istinaden davacının borçlu olmadığının tespiti ve takibin iptaline, aksi halde zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zamanaşımı itirazları olduğunu, takip tarihine rağmen borçlu tarafından şimdiye kadar herhangi bir itirazda bulunulmadığını, savcılık şikayeti yapılmadığını veya dava açılmadığını, davalı bankanın sahtecilik olup olmadığını bilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından davalı tarafa bu zamana kadar sahtecilik durumunun olduğunu belgeleyecek bir delil ibraz edilmediğini, davacının sahtecilik olduğunu bildiği halde olayı akışına bırakarak kusurun kendisinde olduğunu kabul etmekte olduğunu beyanla, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
…. Tüketici Mahkemesinin 13.06.2019 tarih, 2018/… Esas – 2019/… Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize tevzi edilmiş ve mahkememiz esasına kaydı yapılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davalı tarafından davacı hakkında başlatılan icra takibine konu alacak nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosya aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı dosyamız davalısı tarafından, borçlu dosyamız davacısı aleyhine 68.560,00YTL asıl alacak, 47.012,05 TL işlemiş faiz ve 2.350,60 TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 117.922,65 TL’nin, asıl alacak kısmına sözleşme hükümleri gereğince takip tarihinden itibaren işleyecek %24,96 temerrüt faizi, faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş; uyuşmazlık konusu genel kredi sözleşmesinin ve eklerinin aslı davalı yanca dosyaya sunuluştur. Kredi sözleşmesinde yer alan imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki davacı beyanı doğrultusunda davacının imza örnekleri mahkememiz kalemi vasıtası ile alınmış, davacının incelemeye esas ıslak imzalı belgelerin bulunduğu yerlerden belge asılları getirilmiştir. Davacı tarafın dava konusu ile ilgili savcılık soruşturması yapıldığı bildirilmekle … CBS’ ye müzekkere yazılarak 2005/… Sor. Sayılı dosyasının bir sureti dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş; Adli Tıp Kurumu … İnceleme İhtisas Dairesi Emekli Adli Belge İnceleme Ve Sahtecilik Uzmanı bilirkişi 26.10.2020 tarihli raporunda özetle; ” İnceleme konusu, … Bankası A.Ş.- … Şubesine ait, 07.09.2005 tarihli, “50.000-Ellibin YTL” tutarlı Genel Kredi Sözleşmesinde …’ye adına atılmış müşteri imzaları ile …’ye ait mevcut mukayese imzalar arasında ; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından da farklılıklar saptandığından söz konusu müşteri imzalarının mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’NİN ELİ ÜRÜNÜ OLMADIĞI” yönünde görüş bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık dosyaya sunulan … Bankası A.Ş.-… Şubesine ait, 07.09.2015 tarihli 50.000,00 YTL bedelli Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davalı tarafça anılan kredi sözleşmesine istinaden … İcra Müdürlüğü’nün 2008/… Esas sayılı dosyası ile davacı hakkında icra takibi başlatılmıştır. İcra dosyasının incelenmesinden takip nedeni ile davacıya yapılan bir tebligatın olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı kredi çekmek için bankaya gittiğinde hakkındaki icra takibinden haberdar olduğunu beyan etmiş ve bu takip nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davacı beyanın aksi davalı yanca ispatlanamamış, dosyaya davacının dahi önce takipten haberdar olduğuna ilişkin bir belge sunulmamıştır. Davalının zaman aşımı itirazı açıklanan nedenlerle yerinde görülmemiştir. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğu da sabittir. Alınan bilirkişi raporu ile kredi sözleşmesinde yer alan imzanın davacıya ait olmadığı açıkça tespit edilmiştir. Davalı basiretli tacir olduğundan buna uygun davranmak ve sözleşmeye atılan imzanın bizzat atıldığını kontrol etmek ile yükümlüdür. Davacının imzası bulunmayan bir sözleşmeden dolayı külfet altına girmesi beklenemez. Dosyada mevcut soruşturma dosyasının incelenmesinden soruşturma dosyası hakkında zaman aşımına uğraması nedeni ile Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiği görülmüştür. Davacı davalının kötü niyetli olduğunu iddia etse de salt imzanın davacıya ait olmadığı davalının kötü niyetini ispat için yeterli değildir. Dolandırıcılık ile ilgili kamu davası açılmamış ve bu husus karara bağlanmamıştır. Davacının dolandırıcılık eylemini bilerek yine de icra takibi başlattığı iddiası somut olarak dosyaya yansımamıştır. Davacının kötü niyet tazminatı belirtilen nedenlerle yerinde değildir. Buna göre davanın kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile başlatılan takibin iptaline, kötü niyet tazminatının ise reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; Davacının 08.09.2005 tarih ve … hesap numaralı “Genel Kredi Sözleşmesi” ile … İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, başlatılan takibin iptaline,
2-Davalının terditli ikinci talebi hakkında ilk talebi hakkında karar verilmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 8.060,07 ₺ harçtan peşin alınan 2.013,82 ₺ harcın mahsubu ile bakiye kalan 6.046,25 ₺’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yatırmış olduğu 2.013,82 ₺ peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacının yapmış olduğu harç, posta, bilirkişi ve müzekkere masrafı toplam 576,30 ₺’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
8-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 15.159,30 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.11/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”