Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/244 E. 2020/297 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/244 Esas
KARAR NO :2020/297

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/09/2019
KARAR TARİHİ:07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirket … A.Ş. ile davalı borçlu şirket arasında 01.03.2019 tarihli Kart Satış Sözleşmesinin imzlandığını, müvekkilİ şirket tarafından üye kuruluşlar vasıtası ile müşteri şirket personeline elektronik ödeme kartı ile yemek yeme olanağı sağlandığı, davanın bu sözleşmeden doğan alacaklara ilişkin kesilmiş faturalardan kaynaklandığını, müvekkili şirketin tüm sözlü ve yazılı uyarılarına rağmen borcun ödenmemesi sonucunda alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlu şirketin borca itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazının iptalini, takibin devamını, %20’ den az olmamak üzere icra inkar tazminatını, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacının icra takibine konu ettiği kart satış sözleşmesine itiraz etmediklerini, davacı yana herhangi bir borcun bulunmadığını, asıl alacak ve işlemiş faiz tutarı yönünden ihtilaflı davanın reddini, müvekkili takip öncesinde temerrüde düşürülmediğinden faiz talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, icra inkar tazminatı koşullarınıj oluşmadığını belirterek davanın usulden reddini, aksi kanaatte davanın esastan incelenerek reddini, müvekkili şirket lehine asıl alacağın % 20 si tutarında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
B. Toplanan Deliller
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, dosyamız davalısının borçlu olduğu, dava değerlerinin aynı olduğu, davalı vekili tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde itiraz dilekçeleri sunulduğu görülmüştür.
Davacının BA/BS formları ilgili vergi dairesinden istenmiş, yazılan müzekkereye … Kurumsal Vergi Dairesi Müdürlüğü’nce cevap verilmiş, verilen cevaplara ek olarak tarafların BA BS formları gönderilmiştir.
Mahkememizce yazılan talimat üzerine … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle ticari defterler üzerinde teknik inceleme yaptırılmış, hazırladığı 23/03/2020 tarihli raporunda bilirkişi özetle; davalının ticari defterlerinin yerinde incelendiğini, davacının ticari defterlerin ilgili kısımları mahkeme dosyasına ibraz ettiğini, davacı ticari defterleri üzerine yapılan inceleme sonucunda davacı …’in 22/05/2019 takip tarihi itibariyle davalıdan 57.418,99 TL alacaklı olduğunun yer aldığını, davalı ticari defterlerinde yapılan incelemede ise davacının davalıdan 45.875,99 TL alacaklı olduğunun yer aldığını, aradaki farkın 22/05/2019 tarihinde banka havalesiyle davacıya 11.543,00 TL ödeme yapılmasından ileri geldiğini, ödemenin banka havalesiyle yerine getirildiğini, davacının icra takibinde talep ettiği 1.108,78 TL işlemiş faizi ihuzurdaki davada talep etmediğini, davacı …’in 12/09/2019 dava tarihi itibariyle 45.875,99 TL alacaklı olduğu, davacı talebinin ise 57.418,99 TL olduğunu mütalaa etmiştir.
Davalı vekili sunduğu 22/06/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 11.543,00 TL ödeme yapıldığını, davacı şirketin defterlerinin tamamının incelenmesi gerektiğini ifade etmiştir.
Davacı vekili sunduğu 30/06/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 11.543,00 TL ödemenin yapıldığını, ancak davanın takip tarihindeki haklılık durumuna göre incelenmesi gerektiğini ifade etmiştir.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Huzurdaki dava itirazın iptali davasıdır. Dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacı tarafın davalı taraftan bu aralarındaki ilişki nedeni ile alacaklı olup olmadığı, davacı taraf alacaklı ise bu alacağın miktarının ne olduğu, alacağın takip tarihi itibari ile likit olup olmadığı, icra inkar tazminatı şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, davacının dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, davalının gerek icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesi hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığına dair bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı itiraz dilekçesinde ilişkinin bulunmadığına dair bir savunma ileri sürmemekte, takibe konu alacağın bulunmadığına dair itirazda bulunmaktadır. Öte yandan her iki tarafça da 11.543,00 TL ödeme yapıldığı konusunda mütabakat bulunmaktadır.
TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de bu Kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır. Defter tutma yükümlülüğü Kanunun 64. maddesinde ayrıca düzenlenerek her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Her iki tarafında tacir olması nedeni ile 17/01/2019 tarihli celsede tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına , davacı tarafın ticari defterlerini dosyaya sunması nedeniyle davalı tarafın yerinde inceleme ve talimat yazılması talebinin kabulüne karar verilmiştir. Mahkememizce yazılan talimat üzerine … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce görevlendirilen mali müşavir marifetiyle ticari defterler üzerinde teknik inceleme yaptırılmış, rapor 23/03/2020 tarihinde sunulmuştur. Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davacı ticari defterleri üzerine yapılan inceleme sonucunda davacı …’in 22/05/2019 takip tarihi itibariyle davalıdan 57.418,99 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerinde yapılan incelemede ise davacının davalıdan 45.875,99 TL alacaklı olduğu, aradaki farkın 22/05/2019 tarihinde banka havalesiyle davacıya 11.543,00 TL ödeme yapılmasından kaynaklandığı, ödemenin banka havalesiyle yerine getirildiği, davacının icra takibinde talep ettiği 1.108,78 TL işlemiş faizi ihuzurdaki davada talep etmediği anlaşılmaktadır.
Davacının ticari defterlerinin ilgili bölümlerinden ve bizzat davalı tarafın ticari defterlerinden davaya konu uyuşmazlık çözümlendiğinden, davacıya ait tüm defterlerin incelenmesine ihtiyaç duyulmamış ve davalı tarafın buna dair talebi reddedilmiştir.
Değinilmesi gereken bir diğer husus takipten sonra ancak davadan önce yapılan ödemenin hukuki durumudur. Huzurdaki davada 22/05/2019 tarihinde banka havalesiyle davacıya 11.543,00 TL ödeme yapılmıştır. Yapılan incelemede takibin de aynı tarihte ikame edildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki dosyada yapılan ödemeden davacının haberdar edildiğine dair bir belgeye rastlanmamıştır. Öte yandan UYAPtan yapılan kontrolde takibe dair harcın ödenme saatinin 12:01 olduğu banka havalesinin ise 12:15’te gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının yapılan ödemeyi bildiğinden söz etmek mümkün değildir.
Yargıtay3. Hukuk Dairesi’nin 2019/5497 Es; 2020/1571K sayılı ilamında “… Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi; davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenledir ki mahkeme itirazın iptali davasında; tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır…
Şu açıklamalardan anlaşıldığı üzere; itirazın iptali davası, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabi olduğundan (İİK.m.67/1); alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Burada borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden; mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır…
Somut uyuşmazlıkta icra takibinden sonra ve itirazın iptali davasından önce davalı tarafın icra dairesi dışında 487,56 TL kısmi ödemede bulunduğu anlaşılmıştır. Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde; icra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından kısmi ödeme yapılmış olması halinde mahkemece, kısmi ödemeler düşülerek, dava tarihine göre belirlenecek bakiye alacak tutarı üzerinden karar verilmesi gerekir.” denilmektedir.
Hal böyle iken davacının takip tarihinde ödenmemiş olsa da dava tarihinden önce ödenmiş kısım için de dava açtığı açık olup davacının bu kısım için dava açmasında hukuki yararının bulunduğundan bahsetmek mümkün değildir. Öte yandan takip talebinde yer almakla birlikte dava dilekçesinde talep edilmediğinden taleple bağlılık kuralı gereği faize ilişkin hüküm tesis edilmesine lüzum görülmemiştir. Son tahlilde dosya kapsamına ve ticari defterlere uygun olarak hazırlanan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de, bu talebe ilişkin değerlendirme yapılması sehven ihmal edilmiş, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmaması adına buna ilişkin herhangi bir hüküm tesis edilmemiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; …. İcra Müdürlüğü’nün … Es sayılı takibine vaki itirazın;
a. 45.875,99 TL alacak yönünden İPTALİNE; takibin bu alacak yönünden kaldığı yerden DEVAMINA
b. 11.543,00 TL’lik kısım yönünden dava öncesi ödeme yapıldığı anlaşıldığından, bu miktar yönünden açılan davanın hukuki yarar yokluğundan REDDİNE,
c. İcra takibinde belirtilen vade farkı yönünden harcı ödenip de açılmış bir dava bulunmadığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 3.133,79 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 687,94 TL harcın mahsubu ile 2.445,85 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 687,94 TL peşin harç ve 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 732,34 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 903 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.703,00 TL’nin kabul-red oranına göre hesaplanan 1.360,64 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık asgari Ücret Tarifesi genel hükümler 13/2 gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.763,88 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari Ücret Tarifesi genel hükümler 13/2 gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2020

Katip …

Hakim …