Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/241 E. 2019/124 K. 13.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/241 Esas
KARAR NO : 2019/124

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 12/09/2019
KARAR TARİHİ : 13/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı şirketin turizm alanının önde gelen firmalarından biri olarak “Büyükdere Cad. …Sok. No:… Şişli / İSTANBUL” adresinde faaliyet gösterdiğini, şirket merkezinin büyüklük olarak yetersiz olmasından ve defterlerin özenle saklanması açısından, ticari defterlerin şirket yetkilisinin güvenlikli çiftlik evinde muhafaza edilmekte iken evde 26.02.2018 tarihinde hırsızlık olayı yaşandığını, Büyükçekmece İlçe Jandarma Komutanlığı’na ihbarda bulunulduğunu, olay tespit tutanağında şirket yetkilisine ait evden bilgisayar kasası, monitörler, musluklar, avizeler ve bir takım evrakların çalındığı tespit edildiğini, hırsızlık olayına ilişkin Büyükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesi’nin …E ve Büyükçekmece… Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı davalarının derdest olduğunu, şirketçe 01.09.2019 tarihinde vergi dairesi tarafından şirketin defter ve kayıtları talep edildiğini ancak yapılan araştırma 2013-2014-2015 yıllarına ait ticari defterlerin de hırsızlık olayı neticesinde çalındığı tespit edildiğini, TTK’nın 82. Maddesi hükmü uyarınca davacının ziyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içerisinde zayi davasının açılması gerektiğini, müvekkilinin zayi olan ticari defterlerin yaşanan hırsızlık olayı neticesinde çalındığını öğrendiği tarihin de 22.01.2019 olup, işbu davanın süresi içerisinde açıldığını, tüm bu olaylar ışığında şirketin daha büyük zararlara uğramaması açısından, TKK madde 82/7 fıkrası uyarınca 2013-2014-2015 yıllarına ait tüm defter vesair belgelerinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava konusunun, davacıya ait defter ve kayıtların davacının yetkilisinin ikametinde meydana gelen hırsızlık dolayısıyla çalındığı iddiasıyla zayi belgesi verilmesine ilişkindir.
Büyükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesinin dosya örnekleri üzerinde yapılan incelemede, defterlerin çalınmasına ilişkin bir iddianın olmadığı ve hırsızlık eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı iddiasıyla dava açılmış olduğu, davacı şirket yetkilisinin de müşteki sıfatıyla taraf olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili duruşmada; “Ceza dosyasına konu hırsızlık olayından sonra defterlerin olmadığı farkedildi, müvekkilin tarafı olduğu davalar vardır ve defterleri ibraz etmesi gerekir, ancak ibraz edemediği için mağdur olmaktadır, defterlerin olmadığı vergi dairesinden defter istenmesi üzerine 01.09.2019 tarihinde farkedildi, dava dilekçemizi tekrar ederiz, talebimiz gibi karar verilsin” şeklinde beyanda bulunmuştur.
TTK’nın 82. Maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Yapılan incelemede; şirket yetkilisinin konutundan hırsızlık olayının 26/02/2018 tarihinde gerçekleştirildiği ve teşebbüs aşamasında kaldığı, her hangi bir malın çalınamadığı, olayın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıldan fazla sürenin de geçtiği, dolayısıyla şirketin kayıtlarının bu olayda zayi olmadığının sabit olduğu, bunun dışında bir neden ve delil de sunulmadığı, bu durumda iddianın ıspatlanamadığı gibi kanaat getirici bir delil de sunulmadığı, zayi belgesi verilmesine ilişkin şartın gerçekleşmediği anlaşılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının, dayanılan maddi olgular ve dosya kapsamı nazara alındığında süresinde ve kabul edilebilir olmadığından REDDİNE,
2-Davanın niteliği gereği yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Artan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde iadesine,
4-Yeterince Harç alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
İlişkin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/11/2019

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır