Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/224 E. 2020/354 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/224
KARAR NO : 2020/354

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2019
KARAR TARİHİ : 17/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili 11/09/2019 tarihli dava dilekçesinde davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalıya fatura karşılığı reklam gösterim hizmeti verildiğini, faturaların ödenmediğini, davalıya iyi niyetli olarak ödeme yapmasını ihtar edildiğini ancak davalı tarafından ödeme yapılmadığını, bu nedenle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından borca karşı itiraz edildiğini, itirazın kötü niyetli olduğunu belirterek itirazın iptalini %20 oranında icra inkar tazminatının taraflarına ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekilince cevap süresi içinde ek süre talebinde bulunulduğu, mahkememizce bir defaya mahsusu olmak üzere ek süre verildiği, ancak davalı tarafça verilen ek süre içerisinde davaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
B. Toplanan Deliller
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, dosyamız davalılarının borçlu olduğu, dava değerlerinin aynı olduğu, davalılar tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde itiraz dilekçeleri sunulduğu görülmüştür.
Davacının BA/BS formları ilgili vergi dairesinden istenmiş, yazılan müzekkereye …kurumsal Vergi Dairesi Müdürlüğü’nce cevap verilmiş, verilen cevaba ek olarak tarafların BA BS formları gönderilmiştir.
Mahkememizce ticari defterler üzerinde mali müşavir bilirkişi …marifetiyle teknik inceleme yaptırılmış, 31/01/2020 tarihli raporunda bilirkişi özetle; davacı ve davalı tarafların 2018 yılı hesap dönemlerine ilişkin tutulması gerekli defterlerini eksiksiz olarak tuttuklarını, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığını, ticari defterleri VUK 228-226 maddeleri gereğince muhasebe usul ve tekniğine uygun olarak tutulduğunu, davalı tarafın yargılama kapsamında faturalara itiraz etmiş ise de TTK 21/2 gereği davalının 8 günlük süre içerisinde faturalara itiraz etmediğini, dava konusu faturaların davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında da kayıtlı olduğunu, davacının takip tarihi itibariyle 58.497,59-TL kayden alacaklı olduğunu mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş taraflarca bilirkişi raporuna karşı itiraz ve beyan dilekçeleri sunulmuştur.
Davacı vekili sunduğu beyan dilekçesinde raporu kabul ettiklerini, rapor ile alacağın tevsik edildiğini ifade etmiştir.
Davalı vekili sunduğu bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde raporu kabul etmediklerini, faturanın teslim hususunu kanıtlamadığını, davacının teslimi ispat etmesi gerektiğini, icra inkar tazminatına dair mütalaayı kabul etmediklerini ifade etmiştir.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Huzurdaki dava itirazın iptali davasıdır. Dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacı tarafın davalı taraftan bu aralarındaki ilişki nedeni ile alacaklı olup olmadığı, davacı taraf alacaklı ise bu alacağın miktarının ne olduğu, alacağın takip tarihi itibari ile likit olup olmadığı, icra inkar tazminatı şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, davalının icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesi hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığına dair bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı itiraz dilekçesinde ilişkinin bulunmadığına dair bir savunma ileri sürmemekte, itiraz dilekçesinin sunulduğu gün itibariyle bir alacağın bulunmadığına dair itirazda bulunmaktadır.
TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de bu Kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır. Defter tutma yükümlülüğü Kanunun 64. maddesinde ayrıca düzenlenerek her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu belirtilmiştir. Her iki tarafında tacir olması nedeni ile 10/12/2019 tarihli celsede tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir.
Hazırlanan 31/01/2020 tarihli bilirkişi raporundan ve dosya kapsamından taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, tarafların ticari defterlerinin açılışlarının usulüne uygun yapıldığı, tarafların cari hesap alacağına ilişkin faturaların muhasebe kayıtlarında yer aldığı, her iki tarafın ticari defterlerine göre takip tarihi itibari ile davacının davalıdan kaydi olarak 58.497,59-TL kayden alacaklı olduğu, davacı ve davalı tarafların BA BS formlarının birbirleri ile uyumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davalı tarafça teslime dair itirazda bulunulmuş ise de davalı tarafın ticari defter ve bildirim formlarından alacağın varlığı açıkça anlaşılmakla teslime dair incelemeye lüzum görülmemiştir. Zira davalı tarafça yapılan bildirimler teslime dair karine teşkil etmekte olup aksini ispat yükü davalıya düşecektir. Davalı teslimin yapılmadığını ispat etmek zorundadır. Yalnızca davacı taraflarının incelenmiş olması teslimin yapılmadığına dair bir karine oluşturmaz. “…Davacı tarafın ticari defter ve kayıtların alacağın varlığı hususunda tek başına ispata yeterli değil ise de; davalının bağlı bulunduğu…Dairesinin cevabi yazısına göre, takibe konu faturanın davalı tarafça beyan edildiği dikkate alındığında bu husus teslime karine teşkil ettiğinden aksi yöndeki iddiayı ispat yükü davalı taraftadır. Davalı taraf, ticari defterlerini ibraz etmemiş, keza istinafa konu iddiası yönünden yargılama aşamasında taraflar arasında süre gelen ticari ilişkideki fatura örneklerini yahut ödeme belgelerini de ibraz etmemiştir. Dosyada mevcut SMM bilirkişi raporunda, salt davacı tarafın ticari defterleri incelenmiş olup takip tarihi itibariyle davacının alacak iddiası yerinde görülmekle davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353-1-b-1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir…” (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ nin 30.01.2020 tarih 2017/3832 E., 2020/227 Karar sayılı kararı)
Son tahlilde alacağa dair kayıtların her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, tarafların BA/BS formlarının uyumlu olduğu, davacının davalıdan kayden alacaklı olduğu, davalının bu borcu ödediğine dair herhangi bir savunmasının bulunmadığı, davalı tarafça herhangi bir ödeme belgesinin ve teslimin yapılmadığına dair herhangi bir delil sunulmadığı anlaşılmakla mevcut delillerden yeterli kanaat oluşmuş, davanın basit yargılamaya tabii olması, basit yargılama usulünde sözlü yargılama aşamasının bulunmaması nedeniyle araştırılacak ve incelenecek başka bir husus kalmadığından tahkikata son verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Alacağın her iki taraf defterlerinde yer alması ve likit olması karşısında davalı itirazının haksız olduğu anlaşılmakla kabul edilen alacak miktarı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM
Davanın KABULÜ ile,
1-Davalı yanın İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının İPTALİ ile takibin kaldığı yerden DEVAMINA,
2-Kabul edilen alacağın %20 nispetinde hesaplanan 11.699,51 TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 182,71-TL harçtan peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 138,31-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 44,40-TL peşin harç, 500-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 86,90-TL olmak üzere toplam 1.166,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.674,72-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.17/07/2020

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.