Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/223 E. 2020/649 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/223 Esas
KARAR NO : 2020/649 Karar
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/09/2019
KARAR TARİHİ : 10/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket … A.Ş. (“… Sinema”) ile davalı/borçlu … … Ltd. Şti. (“… Özel Eğitim”) arasında devam eden ticari ilişki bulunması sebebiyle davalı borçlu firmaya muhtelif tarihlerde e-fatura sistemi ile tebliğ edilen ayrıntılı elektronik fatura karşılığı 29.500,00-TL tutarında reklam gösterim hizmeti verildiğini, mevcut hesap ekstresinin tetkiki ile yapılan kısmi ödemeler neticesinde 17.700,00-TL’lik bakiye tutar, davalı tarafından müvekkili şirkete ödenmediğini, davalı ile müvekkil şirket arasında devam eden ticari ilişki nedeniyle, söz konusu alacağın tahsili amacıyla müvekkili şirket tarafından doğrudan hukuki yollara başvurulmaksızın öncelikli iyi niyetli davranılarak davalı şirketin bakiye alacağı ödenmesi amacıyla 22.10.2018 tarihlerinde iadeli taahhütlü ihtarname gönderildiğini, ancak söz konusu alacak, davalıdan tahsil edilemediğini, müvekkili şirket tarafından söz konusu bakiye bedel alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatılldığını ve ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı tarafından, takibe, takip konusu asıl alacağa, işlenmiş faize ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiğini, davalı tarafından haksız olarak yapılan itiraz üzerine, …. İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkili şirket tarafından davalıya karşı 17.07.2018 tarihinde 33.800,00-TL bakiye borç tutarını içerir hesap ekstresi bakiye mutabakat mektubu gönderildiğini ve söz konusu mutabakat mektubu içeriği ve borç tutarı hakkında davalı tarafından mutabık olunduğu yönünde görüş bildirildiğini, davalı hesap ekstresinde kalan 17.700,00-TL bakiye borcunu 26.10.2018 tarihinden beri ödemediğini, müvekkil şirket ile arasındaki ticari ilişki, kaşeleyerek imzaladığı mutabakat mektubu ve yapmış olduğu kısmi ödemeler kapsamında davalı, müvekkili şirkete karşı borçlu olduğunu ve borçlu olduğu tutarı bildiğini, bu nedenlerle, davalının, …. İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı dosyasına haksız ve kötüniyetli olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız ve kötüniyetli olarak yapılan itiraz ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilerek, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemeye açıldığını, davacı taraf, müvekkili şirket ile aralarında akdedilmiş bir sözleşmeyi gerek icra dosyasına ve gerekse huzurdaki dava dosyasına sunmadığını, müvekkili şirket tarafından, … İcra Dairesi’ne sunulan borca itiraz dilekçesinde borcun kabul edilmediği ve ilgili itirazların yapıldığının belirtildiğini, sayın mahkemenin yetkili olmadığını, Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, davanın yetkisizlik nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, söz konusu fatura incelendiğinde, üzerinde müvekkil şirket tarafından kabul edildiğine dair kaşe, imza veya başkaca bir ibarenin bulunmadığı, herhangi bir tebliğ şerhi veya iadeli taahhütlü mektuba ilişkin evrakın da olmadığının görüleceğini, müvekkili şirketin kötü niyetli olmadığını, bu nedenlerle; davaya bakmaya Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olduğundan davanın yetki nedeni ile reddine, mahkeme aksi kanaatte ise haksız ve mesnetsiz huzurdaki davanın reddine, davacı tarafın kötü niyet ile takip başlatmasından mütevellit dava edilen miktarın %20’sinden az olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK.m67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’ nün 2018/… Sayılı dosyası celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … tarafından, borçlu … … Ltd.Şti aleyhine 17.700,00 TL asıl alacak üzerinden, bu alacağa takip tarihi olan 15.11.2019 tarihinden itibaren %19,50 ( yıllık) oranında avans faiz işletilmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı yan icra müdürlüğünün yetkesine itiraz etmiş ise de yetkili icra müdürlüğünün belirtilmediği, yetki itirazının usulüne uygun olmadığı belirlenmiştir. Yine her ne kadar mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de itirazın iptali davasında icra takibinin başlatıldığı yer mahkemesi yetkili olduğundan davalının yetki itirazına değer atfedilmemiştir.
Taraf delilleri toplanmış ve davacı, fatura ve ticari defter deliline dayanmış olmakla, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, alacak olup olmadığının tespiti açısından taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiş olup, mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 27/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…davacı tarafın 2018-2019 yıllarına ait yasal defterlerini usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı tarafın, 20.01.2020 tarihli defter inceleme günü gelmediğinden ticari defter ve kayıtları üzerinden inceleme yapılamadığı,, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresine göre; 01.01.2019 tarihli açılış işlemi ile davacı şirketin davalı şirketten alacağının 17.700,00-TL olduğu, davacı Form BS Formu Bilgilerine göre, takibe konu kdv dahil 29.500,00-TL tutarlı faturanın 05-2018 döneminde KDV hariç 25.000,00-TL tutarla beyan edildiği, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği dosya muhteviyatına sunduğu, 31.05.2018 tarihli … fatura numaralı, KDV dahil 29.500,00-TL tutarlı e-faturanın, açıklama kısmına “REKLAM GÖSTERİM BEDELİ/LOCAL” yazıldığı, faturanın teslim alan ve teslim eden kısımlarının boş ve imzasız olduğu, faturaların davalı tarafa tebliğ edildiğine, davalı tarafın faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak yada belgeye rastlanılmadığı, ” davacının dosya muhteviyatına sunduğu 17 temmuz 2018 tarihli mail, konusu cari hesap mutabakatı cevabı olan, logo e-mutabakat kullanıcısından, … kullanıcısına gönderilen e-maildc, Sayın … A.Ş. yetkilisi, 17.07.2018 15:48:11 tarihinde … … LTD. ŞTİ. firmasına gönderdiğiniz, aşağıdaki bilgileri gösterilen cari bakiye mutabakat mektubunuza “mutabıkız” yanıtı gelmiştir, cevap açıklaması: dönem 2018-dönem ay mayıs- alacak tutarı 33.800,00-TL diye yazıldığı, bu mutabakat mektubu logo e-mutabakat altyapısı kullanılarak oluşturulmuştur, dip notunun sayfanın sonunda olduğu, davacının cari hesap ekstresinde de davalıdan 31.05.2018 tarihi itibariyle 33.800,00-TL alacağı olduğu, bunun karşılığında, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmadığı, dosya muhteviyatına herhangi bir belge yada tevsik edici belgede sunmadığı, durumları göz önüne alınarak işin yapılıp yapılmadığıyla ilgili nihai takdir sayın mahkemenize bırakıldığı, davacı şirketin takip tarihi itibari ile davalı şirketten takdir sayın mahkemenize bırakılmak üzere 17.700,00-TL alacaklı olduğu,.” mütalaa edilmiştir.
Davalı tarafın bilirkişi raporuna karış beyan dilekçesinde dosyanın bilirkişi raporu ile birlikte davalı defterleri ile birlikte mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak rapor tanzim edilmesi için Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmasını talep ettiği, Mahkememizce 12/03/2020 tarihli celse ara kararında Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiştir. 10/07/2020 tarihli Talimat Bilirkişi Raporunda Özetle;”…Dosya kapsamında davalı şirket ticari defter kavıt ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, davacı şirket yasal defterlerinde takip tarihinde davalı şirketten 17.700,00-TL alacaklı olduğu kayıtlı iken davalı şirket yasal defterlerinde takip tarihinde davacı şirketten 11,800,00-TL alacaklı olduğu kayıtlı olup Taraf ticari defter kayıtları arasındaki uyumsuzluğun davacı şirket tarafından davalı şirket adına tanzim edilen ve davalı şirket yasal defter kayıtlarında yer almayan “31.05.2018 tarih … numaralı 29.500,00-TL bedelli faturadan kaynaklandığı tespit edilmiş olup, davalı şirket kayıtlarında yer almayan faturaya karşılık davalı şirket tarafından davacı şirket adına 26.10.2018 tarih … sıra no.Iu “31.05.2018 tarihli … No.lu iade faturamız ” içerikli 11.800,00-TL bedelli İADE ( KISMİ İADE) faturası düzenlediği tespit edilmiştir. Davalı şirket tarafından davacı şirket adına tanzim edilen “iade faturası” dikkate alındığında, bahse konu faturanın davalı şirket kabulünde olduğu takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davalı şirketin takip tarihinde davacı şirkete 17.700,00-TL borlu olduğu, icra inkâr tazminatı hususunun Yüksek Mahkemenin takdirinde olduğu…” sonuç ve kanaatine varıldığı mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendiriliğinde; davacının, bakiye fatura alacağına istinaden davalı hakkında icra takibi başlattığı, davalının borcu bulunmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiği dosya kapsamı ile sabittir. Davacının davalıdan alacaklı olup olmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Davacı defterlerine göre davacı icra takibinde belirtilen tutar kadar davalıdan alacaklıdır. Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde talimat yolu ile alınan bilirkişi raporuna göre de davalı davacıya yine takip miktarı kadar borçludur. Davalı her ne kadar borcu kabul etmediğini ve dava konusu faturanın kendisine tebliğ edildiğinin ve hizmetin verildiğinin davacı yanca ispatlanamadığı savunmasında bulunmuş ise de bilirkişi raporuna göre davalı davacı yanca düzenlenen faturayı kayıtlarına işlememiş olmasına karşın aynı seri numarası ile bu defa borcun bir kısmına ilişkin iade faturası tanzim ederek davacıya göndermiştir. Aynı fatura numarası üzerinden iade faturası düzenlenmesi faturanın davalı şirket kabulünde olduğunu göstermektedir. Ayrıca davalı yanca davacıya, gönderilen cari hesaba ilişkin mutabık olduklarına ilişkin mail gönderilmiş ve mail içeriği davalı yanca inkar edilmemiştir. Kaldı ki davalı defterlerinin kapanışları usulüne uygun yapılmamakla aleyhe delil niteliği rağmen lehine delil vasfı da bulunmamaktadır. Tüm bu sebeplerle davacının takip konusu kadar davalıdan alacaklı olduğu mahkememizce sabit görülmüştür. Her iki tarafın tacir olduğu göz önünde bulundurulduğunda davacının avans faiz talebi de yerinde görülmüş, alacağın likit olduğu dikkate alınarak davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, davacının kötü niyeti ortaya konulamadığından davalının bu yöndeki talebinin ise reddi cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile; davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline; takibin takip talebindeki şartlar ile aynen devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20 si nispetinde hesaplanan 3.540 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 1.209,08 TL harçtan peşin alınan 213,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 995,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 213,78 TL peşin harç, 800 TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 148,30 TL olmak üzere toplam 1.206,48 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
8-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğundan gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.10/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır