Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/222 E. 2021/589 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/222 Esas
KARAR NO : 2021/589
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/09/2019
KARAR TARİHİ : 21/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ticari genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile karşı taraf sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün 6100 kusurlu olduğunun trafik kazası tespit tutanağı ve kazadan sonra alınan ekspertiz raparu ile sabit olduğunu, bu kaza nedeniyle müvekkili şirket tarafından … plaka sayılı araçta meydana gelen hasar nedeniyle tazminat ödendiğini, davalının kazanın meydana gelmesinde kusurlu bulunan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olması sebebiyle meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptalini ve takibin takip talebindeki şartlarla devamını, davalıların %20’den aşağı olamamak üzere icra inkar tazminatı mahkum edilmesini, yargı giderleri harç ve vekalet ücretinin davalıya tahmilini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava itirazın iptali davasıdır, dava sigorta şirketinin sigortalısına ödediği bedelin zarar verene rücusuna ilişkin takibe itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödediği bedelin zarar verenin sigorta şirketine ZMSS kapsamında rücu şartlarının sağlanıp sağlanmadığı, hasar bedelinin ve faizin hesabı, kötüniyet ve icra inkar tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyaları mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… ve 2019/… esas sayılı dosyaları ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyalarında borçlu olarak yer alanların dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı ve dava değerlerinin aynı olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçeleri sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davanın KASKO kapsamında ödenen zararın ZMSS sigorta şirketinden tazminine ilişkin olması nedeniyle öncelikle … plakalı aracın kaza tarihinde geçerli bir kasko sigorta poliçesinin olup olmadığı incelenmiştir. Dosyada bulunan kayıtlarından … plakalı aracın davalc şirket nezdinde 21/12/2017 başlangıçlı … numaralı genişletilmiş kasko poliçesinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketinin sorumlu olup olmadığının anlaşılması amacı ile davalı şirketten hasar dosası istenmiş yapılan incelemeden … plakalı aracın davalı şirket nezdinde 04/07//2017 başlangıçlı … numaralı ZMSS poliçesinin bulunduğu anlaşılmıştır.
… Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak dava konusu aracın tescil kayıtları istenmiş, 21/12/2020 tarihli yazıya ek olarak kayıtlar gönderilmiş, incelenmesinden … plaka sayılı aracın … LTD ŞTİ’ye ait olduğu görülmüştür.
… Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak dava konusu aracın tescil kayıtları istenmiş, 23/12/2020 tarihli yazıya ek olarak kayıtlar gönderilmiş, incelenmesinden … plaka sayılı aracın …’a ait olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın Adli Tıp Kurumu’na tevdiine ve kusur raporu aldırılmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu’nca hazırlanan 20/01/2020 tarihli raporda; maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının olduğunu ancak mahal şartlarını, trafik işaret levhası, yol genişliği, çarpma noktasının konumu hakkında dosya içerisinde veri bulunmadığını, sağlıklı rapor tanzimi açısından taraf ve tanıkların katılımı ile gerçekleştirilecek olan keşfe binaen tanzim olunan kroki üzerinde; olay mahalli yol özellikleri, olay mahalli kavşağın özellikleri (trafik işaret ve levhaları), sürücülerin seyir istikametleri, çarpışma noktasının konumu ve yol kenarlarına olan mesafelerine ihtiyaç duyulduğu kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen Makine Mühendisi … marifetiyle hazırlanan 18/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davacı tarafa kasko sigortalı araç sürücüsü dava dışı (… plaka sayılı … marka/tip, 2014 model araç sürücüsü) … ‘un kusursuz olduğunu, dava dışı sürücü (… plaka sayılı araç sürücüsü) … ‘ın %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, söz konusu kazaya ait … Kaza İhbar Nolu TRAMER kaydındaki kazaya karışan araç sürücülerinin mutabakatla sonuçlanan kusur durumu değerlendirmesi dikkate alındığında; … plaka sayılı araç sürücüsünün kusursuz (%0) olduğunu, diğer … plaka sayılı araç sürücüsünün %100 kusurlu olarak tespit edildiğini, tramer kusur durumunun tarafınca tespit edilen kusur durumu ile uyumlu olduğunu, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğunu, söz konusu aracın toplam hasar tutarının (KDV dahil) 14.875,85 TL olabileceğini, davalı taraf sürücüsünün kusuruna isabet eden tutarın 14.875,85 TL olabileceğini, davacı Sigorta tarafından “… ” antetli, alıcısı aracın onarıldığı … Tic. olan, 03/09/2018 tarihli, 12.606,65TL tutarlı ve 01/10/2018 tarihli, 2.269,20TL tutarlı 2 adet dekont fotokopisinin bulunduğunu, toplam14.875,85 TL tutarlı ödemenin kabul edilmesi halinde davalı sigorta şirketince ödenecek hasar tutarının 14.875,85 TL olabileceğini” mütalaa etmiştir,
Mahkememizce bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş davacı taraf 23/09/2020 tarihli dilekçe ile raporun davalarını ispatladığını ifade etmiştir. usulüne uygun tebliğe rağmen davalı tarafça herhangi bir beyan ve itiraz sunulmamıştır.
TTK’nın 1472. Maddesi’ne göre sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.
Kanunun açık metni karşısında sigorta şirketinin sigortalısının tabii olduğu hukuki rejime tabi olacağının kabulü gerekir. Ancak öncelikle halefiyet şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması ve davacının bu davayı açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Dosyada yapılan inceleme sonucunda dava dışı … San Tic Ltd Şti ile davacı arasında … plaka sayılı araç için Kara Araçları Genişletilmiş Kasko Sigorta Sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye istinaden … numaralı poliçenin tanzim edildiği, poliçenin 21/12/2017- 21/12/2018 tarihleri arasında cari olduğu ve araç bedelini temin ettiği anlaşılmaktadır. Dava konusu hasarın 13/06/2018 tarihinde meydana geldiği anlaşılmaktadır. Yine dosyada bulunan … Bankasına ait dekonttan davacı sigorta şirketince 03/09/2018 tarihinde 12.606,65 TL ve 01/10/2018 tarihinde 2269,20 TL ödendiği anlaşılmaktadır. Böylece dava konusu hasarın poliçe kapsamında kaldığı, davacının da bu hasara istinaden ödeme yaptığı neticeten TTK1472 kapsamında halefiyet şartlarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Araştırılması gereken diğer husus davalının bu zarardan sorumlu olup olmadığıdır. Dosyada yapılan inceleme sonucunda dava dışı … ‘ ile davalı arasında … plaka sayılı araç için Kara Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye istinaden … numaralı poliçenin tanzim edildiği, poliçenin 04/07/2017-04/07/2018 tarihleri arasında cari olduğu ve asgari limitleri temin ettiği anlaşılmaktadır.
Alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamından davacı tarafa sigortalı aracın kaza sırasında park halinde olduğu, böylece kazanın oluşuna etkisinin bulunmadığı, davalı tarafa trafik sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, meydana gelen kaza sonucu … plakalı araçta meydana gelen hasarın kazanın oluşumuyla uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, toplam hasar tutarının KDV dahil 14.875,85 TL olabileceği anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere davacının halefiyet hakkı bulunduğu ve bunu tevsik ettiği, davalı sigorta şirketinin geçerli sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen hasardan sorumlu olduğu dosyadan anlaşılmıştır.
Değinilmesi gereken bir diğer husus takip öncesi işletilen faize ilişkindir. Türk Ticaret Kanunu’nun 10. Maddesine göre “Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar.” Davacı tarafça davalıya takip öncesi herhangi bir ihtarname çekilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda takip öncesi faiz istenemeyeceğinin kabulü gerekir. (Kesin vade olmadığı gibi temerrüde düşüren ihtarname de çekilmeden icra takibi yapılmış ise takip tarihinde temerrüt gerçekleşir. (11.12.1957 tarih 17/29 sayılı İçihadı Birleştirme Kararı) Temerrüde esas icra takibi de bulunmuyorsa dava tarihinde temerrüt gerçekleşir.) Bu nedenle davacının takip öncesi faize ilişkin talebinin de reddine karar verilmiştir.
… BAM … Hukuk Dairesi de aynı yönde içtihatta bulunmuştur. Anılan kararda “Ancak, dava zorunlu mali mesuliyet sigortacısına karşı açılan rücu davası olup, davadan önce temerrüde düşürüldüğü ispatlanmayan davalı sigorta şirketi yönünden faizin 2918 sayılı KTK.nun 99. maddesi gereğince dava tarihinden itibaren başlatılması gerekirken, ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi isabetli görülmediğinden… ” denilmektedir. (Ankara BAM 26. HD : 2017/2390 K : 2018/1832)
Bu noktada yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin yasal düzenlemelere kısaca değinmek gerekir. 6325 Sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun zorunu arabuluculuğu düzenleyen 18/A maddesinin 11. Fıkrasına göre taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
Dosyadaki arabuluculuk ilk ve son tutanaklarından, davalının ilk toplantıya katılmadığı görülmektedir. Bu nedenle 6325 Sayılı Kanunun 18A/11 fıkrası gereği yargılama giderlerinden davalı sorumlu tutulmuş ve dava kısmen reddedilmesine rağmen davayı lehine vekalet ücretine hükmolunmamıştır. (İstanbul BAM 31. Hukuk D. 2021/1238E-2021/1148K)
Son tahlilde mevcut delillerin vicdani kanaat oluşmasına yeterli olması nedeniyle başka bir araştırmaya lüzum görülmemiş ve tahkikat neticelendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
a. … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Es sayılı takibine vaki itirazın asıl alacak yönünden İPTALİNE; takibin bu asıl alacak yönünden kaldığı yerden DEVAMINA
b. … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Es sayılı takibine vaki itirazın asıl alacak yönünden İPTALİNE; takibin bu asıl alacak yönünden kaldığı yerden DEVAMINA
2- Davalının itirazında haksız ve alacağın likit olması nedeniyle hükmedilen bedeller baz alınarak takdiren %20 üzerinden hesaplanan 2.975,17 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, İcra inkar tazminatının mükerrer olmamak kaydıyla dosyalardan birinden infazına
3. Takip öncesi işletilen 1070,74 TL değerindeki fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE
4-Alınması gereken 1.016,16-TL harçtan peşin alınan 272,33-TL harcın mahsubu ile bakiye 743,83-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 272,33-TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 316,73 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti, 101,30 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 601,30 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
8-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
İlişkin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/09/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır