Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/211 E. 2019/7 K. 16.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/211 Esas
KARAR NO: 2019/7

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/09/2019
KARAR TARİHİ: 16/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … firması tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile, işbu faktoring firmasına müvekkili … A.Ş. Tarafından verilmiş bir kısım müşteri senedinin vadesinde ödenmemiş olduğu iddia ve gerekçesiyle faktoring sözleşmesi ekinde imzalatılmış 21/02/2017 tanzim tarihli 1.000.000,00-TL bedelli senet ve işbu senet üzerinde kefil olarak yer alan diğer müvekkilerinin imzaları dayanak kabul edilerek 149.500,00-TL asıl alacak ve işlemiş faiz tutarları ve yasal dayanağı olmayan komisyon bedeli ile birlikte 149.988,43-TL takip çıkışı üzerinden icra takibi açıldığını, işbu icra takip dosyası ile müvekkili davacıların tüm mal varlığına haciz konulduğunu, müvekkillerinden …’a ait 9 adet taşınmazın İspir İcra Müdürlüğünün… Talimat sayılı dosyası ile satışı yapıldığını, müvekkili davacı … A.Ş. Tarafından faktoring şirketine verilmiş tüm müşteri senetleri faktoring şirketi tarafından tahsil edildiğini ve bu nedenle davalı firmaya herhangi bir borcu kalmadığını, müvekkillerinin açılmış olan icra takibi ile talep edilmiş 149.988,43-TL tutarının tamamı davalı … şirketince işbu tahsilatların hiç biri alacaklı tarafça icra müdürlüğüne bildirilmediğini ve tarafımızdan sadece icra vekalet ücreti ve icra yargılama giderlerinin aslında talep edildiği takip dosyasında dosyada hiç tahsilat yokmuş gibi kötüniyetli şekilde tüm dosya hesabı nazarıyla İspir İcra Müdürlüğünün… Talimat sayılı dosyası ile müvekkili …’a ait 9 adet taşınmazın davalı alacaklı fatoring firması ile doğrudan işbirliği içerisinde olan kişilere satışı yapıldığını, alacaklı tarafın yapmış olduğu tahsilatların icra müdürlüğüne bildirmesi için 02/01/2019 tarihinde … iş emri numarasıyla Uyap üzerinden İstanbul … İcra Müdürlüğüne talep dilekçesi gönderilerek alacaklı tarafın yapmış olduğu tahsilatları icra müdürlüğüne beyan etmesi için alacaklı tarafa muhtıra gönderilmesini talep ettiğini, alacaklı tarafça icra dosyasına herhangi bir beyanda bulunulmadığını tahsilat bildirim yapılmadığını, icra müdürlüğüne 02/01/2019’de gönderilen talepleri doğrultusunda işlem sağlanmaması üzerine 10/04/2019 tarihinde … iş emri numarasıyla Uyap üzerinden İstanbul … İcra Müdürlüğüne ikinci kez talep dilekçesi gönderildiğini ve yine sonuç alınamadığını, …Noterliğinin 10/04/2019 tarih ve… yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek davalı … şirketinden İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile ilgili alacak tutarının tamamının davalı … şirketince tahsil edilmesine karşın tahsilatların icra müdürlüğüne bildirilmediğini, işbu davadaki taleplerinin menfi tespit istemine ilişkin olduğundan (TTK 5/a mad. Göre ise; konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında arabulucuya başvurulması gerektiğinden) İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … Esas …Karar sayılı 21/03/2019 tarihli ilamını dikkate alarak arabuluculuğu başvurulmaksızın bu davayı açtığını, davanın kabulüne karar verilerek, müvekkilerinin İstanbul …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyası ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre; ” MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3. maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile “Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükümlerinin cari olduğu tespit edilmiştir.
TTK nun 3.kitabında düzenlenen kıymetli evrakla (TTK madde 645-849) ilgili ticari davalar mutlak ticari dava niteliğindedir. Bu davalar tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak kabul edilir. Kıymetli evrakla ilgili ticari davaların niteliği gereği, taraflar dava konusu hak üzerinde çoğunlukla serbestçe tasarruf edebilmektedirler. Dava arabuluculuğa el verişli olmakla beraber dava şartı arabuluculuk kapsamında kalabilmesi için uyuşmazlık konusunun para alacağının ödenmesine ilişkin olması ve talep sonucunun tazminat veya alacağa ilişkin olması ya da her ikisini birlikte içermesi gerekir. Çek ve bono ile ilgili ticari davalar ise çoğunlukla menfi tespit talepli olarak ortaya çıkmaktadır. Her ne kadar davacı eldeki menfi tespit davasında zorunlu dava şartı arabuluculuk kapsamında kalmadığını ileri sürmüş ise de, TTK nun 5/A maddesindeki düzenleme ile talep sonucuna değil dava konusuna açıkça vurgu yapılarak dava konusunun bir miktar paranın ödenmesi olması şartı aranmış olduğu, menfi tespit davalarının esas itibariyle bir miktar paranın ödemesine ilişkin olmaları da dikkate alındığında dava şartı arabuluculuk kapsamında kaldığının kabulü gerekir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …H.D.nin 28/06/2019 tarih … E. Ve … K. )
Dava dosyasının incelenmesinde davalı factoring şirketine davacılardan … A.Ş. Tarafından verilmiş bir kısım müşteri senedinin vadesinde ödenmemiş olduğu iddiası ile factoring sözleşmesinin ekinde yer alan bono nedeni ile borçlu olmadığının tespitinin istendiği anlaşılmaktadır. Davanın niteliği gereği ödeme talebi davacı tarafından değil davalı tarafça öne sürülmekte olup, bu nedenle uyuşmazlığın dava şartı olan arabuluculuk kapsamında olduğu kabul edilmiştir. Dava dilekçesinden dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşıldığından 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanununun 18/A maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-7155 Sayılı Kanunun 20’nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanunun 23’üncü maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİ İLE USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL ret harcından peşin alınan 2.561,43-TL harcın mahsubu ile artan 2.517,03-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda HMK’nın 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tensiben karar verildi.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır