Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/186 E. 2020/333 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/186 Esas
KARAR NO: 2020/333

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/09/2019
KARAR TARİHİ:14/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirket arasında danışmanlık hizmetine ilişkin sözleşme ile ticari ilişki tesis edildiğini, müvekkilinin bu çerçevede sözleşme ve ticari ilişkiye uygun olarak ifada bulunduğunu ve faturalandırılmış alacaklarının davalı tarafından ödenmediğini, 30.01.2018 tarih … numaralı ve 30.01.2018 tarihli … numaralı faturaların sözleşme hükümlerine uygun olarak davalı şirkete teslim edildiğini ancak faturaların toplam 9.676 TL muaccel bedelinin ödenmediğini, bu itibarla müvekkilinin tarafından davalı şirkete …. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnameyi gönderdiğini, davalının hiçbir suretle ödemeye yanaşmadığı nedeni ile …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yapılan haksız ve hukuka aykırı itiraz sonucu icra dosyasının durdurulduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile borçlunun takibe asıl alacağa, faiz oranına ve tüm ferilere ilişkin haksız itirazlarının iptalini ve takibin devamını dava ve talep etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğ edildiği cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
B.Uyuşmazlık ve Deliller
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, dosyamız davalılarının borçlu olduğu, dava değerlerinin aynı olduğu, davalılar tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde itiraz dilekçeleri sunulduğu görülmüştür.
Tarafların … formları ilgili vergi dairelerinden istenmiş, yazılan müzekkerelere … Vergi Dairesi Müdürlüğü ve … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nce cevap verilmiş, verilen cevaplara ek olarak tarafların … formları gönderilmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle ticari defterler üzerinde teknik inceleme yaptırılmış, hazırlanan 13.03.2020 tarihli raporunda bilirkişi özetle; “Davacının 2019 yılı hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterinin kanuna uygun eksiksiz olarak tutulduğunu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığının tespit edildiğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığın fatura ve cari hesap bakiyesi alacağı konu olduğunu, davalı tarafından her ne kadar icra takibine dosya kapsamına borcunun olmadığına dair itiraz etmiş ise de dava konusu iki adet faturanın BA formalarında kayıtlı olduğunu, davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan kaydi olarak asıl alacak 9.676 TL alacaklı olduğunu” mütalaa etmiştir.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Huzurdaki dava itirazın iptali davasıdır. Dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacı tarafın davalı taraftan bu aralarındaki ilişki nedeni ile alacaklı olup olmadığı, davacı taraf alacaklı ise bu alacağın miktarının ne olduğu, alacağın takip tarihi itibari ile likit olup olmadığı, icra inkar tazminatı şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, davacının dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, davalının gerek icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesi hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığına dair bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı itiraz dilekçesinde ilişkinin bulunmadığına dair bir savunma ileri sürmemekte, itiraz dilekçesinin sunulduğu gün itibariyle bir alacağın bulunmadığına ve taleplerin yargılamayı gerektirdiğine dair itirazda bulunmaktadır.
TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de bu Kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır. Defter tutma yükümlülüğü Kanunun 64. maddesinde ayrıca düzenlenerek her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Her iki tarafında tacir olması nedeni ile 17/12/2019 tarihli celsede tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına, hazır bulunmayan davalıya ticari defter inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini incelemeye esas olmak üzere HMK 222 gereği sunmak üzere iki haftalık kesin süre verilmesine, bu süre içerisinde gereği yerine getirilmediği takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının davalıya İHTARINA, ihtar yerine geçmek üzere iş bu duruşma tutanağının tebliğine karar verilmiş ve ilgili duruşma tutanağı davalı taraf tebliğ edilmiştir.
Davalı tarafa ara karar tebliğ edilmesine rağmen verilen süre içerisinde davalı tarafça karar gereği yerine getirilmediği gibi herhangi bir beyanda da bulunulmamıştır. Kendisine ihtar yapılmasına rağmen davalı tarafça ticari defterler sunulmamıştır. Hazırlanan 13/03/2020 tarihli bilirkişi raporundan ve dosya kapsamından taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, davacının ticari defterlerinin açılışlarının usulüne uygun yapıldığı, davacının cari hesap alacağına ilişkin faturaların muhasebe programında muhasebe kayıtlarında yer aldığı, ticari defterlere göre takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 9.676,00 TL alacaklı olduğu, davacı ve davalı tarafların … formlarının birbirleri ile uyumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Her ne kadar anılan bilirkişi raporu yalnızca davacı tarafa ait ticari defterler üzerinden yapılmış ise de, davalı tarafa ihtar yapılıp süre verilmesine rağmen ticari defterlerinin incelenmesi için gerekli iş ve işlemleri yapmadığı, tarafların … formlarından davacının alacaklı olduğu, davalının bu borcu ödediğine dair herhangi bir savunmasının bulunmadığı, davalı tarafça herhangi bir ödeme belgesinin sunulmadığı anlaşılmakla mevcut delillerden yeterli kanaat oluşmuş, davanın basit yargılamaya tabii olması, basit yargılama usulünde sözlü yargılama aşamasının bulunmaması, davalı tarafça hiçbir duruşmaya iştirak edilmemesi, verilen sürelere riayet edilmemesi nedeniyle tahkikata son verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davacının davasının kabulü ile, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasına yönelik itirazların iptaline, takibin devamına,
2-Alacağın likit ve itirazın haksız olması nedeniyle takdiren %20 üzerinden hesaplanan 1.935,20 TL TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 660,96-TL harçtan peşin alınan 116,87-TL harcın mahsubu ile bakiye 544,09-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 116,87-TL peşin harç, 750-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 118,70-TL olmak üzere toplam 1.029,97-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/07/2020

Katip …

Hakim …