Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/174 E. 2021/791 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/174 Esas
KARAR NO : 2021/791
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2019
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/07/2018 tarihide … İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulanan … Mah. … Sk. N. …Eyüp/İstanbul adresinde davalılar tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkili şirketine ait tesislere hasar verildiğini, müvekkilinin şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelli kapsayan hasar bedeli olan 10.411,86 TL hasar veren aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalılar tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine 10.411,86 TL ve işlemiş faiz 379,96 TL olmak üzere … İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı takip dosyası başlatıldığını, borçlu … ve … İnş. Vekillerinin yetkiye, borca ve faize itiraz ettiklerini, takibin durdurulduğunu ve arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını bu nedenlerle itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … San ve Tic. Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davacı tarafın belirttiği adreste yapmış olduğu çalışmalarda üzerlerine düşen tüm işleri teknik şartnameye uygun bir şekilde gerçekleştiğini, üstüne düşen sorumluluğu eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, bu nedenle meydana gelen hasarda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davacının teknik şartnameye uygun imalat yapılmadığını, elektrik hattının nizami şekilde döşenmediğini, elektrik kablolarının yeterince derinde olmadığını, kazı çalışmaları sırasında kabloları koruyacak tuğla ve işaret konulması gerektiğini ancak bu işlemlerin yapılmadığını, davacı tarafça tek taraflı olarak belirlenen hasar bedelinin fahiş olduğunu, ayrıca davacı tarafından tek taraflı olarak belirlendiğini bu bedelin kabulünün mümkün olmadığını bu nedenlerle davanın reddine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu adreste müvekkili idare elamanlarınca her hangi bir çalışma yapılmadığını, dava konusu hasarın meydana geldiği tarihte ve yerde İBB başkanlığı yüklenicisi … A.Ş. Tarafından da çalışma yapıldığını ve hasarın bu çalışmadan kaynaklandığı hususunun açıkça bildirildiğini, el ile yapılan çalışma ile ait yapı hattına zarar verilemeyeceğini, verilmiş bir hasar var ise müvekkili idare elamanlarınca hasarın verilmediğini yüklenici firma çalışanları tarafından çalışma yapıldığından yine taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini, her halükarda müvekkili şirketine husumetin yönetilmesinin hukuka aykırı olduğunu, zararın tazmini için kusur- zarar illiyet bağı oluşmadığını, dava konusu hasar iddiasına bağlı tazminat talebinin muhatabının müvekkilli olmadığını, açılan bu davanın müvekkili tarafından dava konusu zararı ödemekle yükümlü tutulabilmesi için zararın varlığının yeterli olmayıp bu zararın idareye atfı kabil ve isnadının mümkün olması zararla idari eylem veya işlem arasında illiyet bağının bulunması şartlarının bir arada gerçekleşmesinin zorunlu olduğunu, zararın idari eylem veya işlemden değil de zarar görenin veya bir başkasının eyleminden doğması halinde, zararla idari eylem arasındaki illiyet bağının kesilir ve zararın idari eyleme ve idare tüzel kişiliğine bağlanması imkanının ortadan kalkacağını, davacı tarafın hasar bedeli olarak istediği olarak istediği meblağ da fahiş olup neye göre hesaplandığı belli olmayan bu mablağa itiraz ettiklerini düzenlenen hasar tespit tutanağının tek taraflı olarak hazırlandığını, kabul edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesine talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık ve Deliller
Dava ve cevap dilekçeleri değerlendirildiğinde uyuşmazlığın 19/07/2018 tarihinde … Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan davacıya ait tesisata davalılar tarafından hasar verilip verilmediği, hasar verilmiş ise bu hastaların verilmesinde davalıların kusurunun bulunup bulunmadığı, davalılara kusurunun bulunması halinde kusur oranları, davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, meydana gelen hasar bedelinin ne kadar olduğu, davalıların bu hasardan sorumlu olup olup olmadıkları noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen elektrik mühendisi bilirkişi … ‘ un hazırladığı 17/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davacı tarafın sorumluluğunda yer alan yer altı enerji kablosunun … ENERJİ KABLOLARI MONTAJ USUL VE ESASLARI kapsamında yer alan yönetmelikte belirtilen şartlara göre tesis edilmediği bu nedenle davalı tarafından yapılan yüzeye yakın kazı çalışmasında meydana gelen hasardan davalıların sorumlu tutulamayacağını,” mütalaa etmiştir.
İtirazlar doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi …’ un hazırladığı 16/09/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; ” kök raporda yer alan değerlendirmelerde bir değişikliğin olmadığını, mevcut bilgiler kapsamında itiraz dilekçesinde kök rapordaki değerlendirmeyi değiştirecek yeni bir bilgi ve belge olmadığını, davalılar tarafından yapılan yüzeye yakın kazı çalışmasında meydana gelen hasardan ve hasar için ortaya çıkan 10.411,86 Tl bedelden davalıların teknik değerlendirme kapsamında sorumlu tutulamayacağını,” mütalaa etmiştir.
İtirazlar doğrultusunda yeniden bilirkişi raporu alınmasına karar verilerek mahkememizce görevlendirilen elektrik mühendisi bilirikişi … 02/09/2021 tarihli bilirikişi raporunda özetle; “dosya kapsamında bulunan, dağıtım tesislerine verilen hasar tespit tutanağı formunda 19/07/2018 tarihinde … mahallesi kırkmerdiven sk. N. … önü adresindeki 3 x120+70 mm2 kabolaya … tarafından hasar verildiği bilgilerinin bulunduğunu, meydana gelen kablo hasarında kablonun yüzeye yakın olduğunu zararda Bedaş’ ın kusurlu olduğunu,” mütalaa etmiştir.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 8. Maddesine göre “… içindeki alt yapı hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi amacıyla büyükşehir belediye başkanı ya da görevlendirdiği kişinin başkanlığında, yönetmelikle belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşların temsilcilerinin katılacağı alt yapı koordinasyon merkezi kurulur. Büyükşehir ilçe (…)(1) belediye başkanları kendi belediyesini ilgilendiren konuların görüşülmesinde koordinasyon merkezlerine üye olarak katılırlar. Alt yapı koordinasyon merkezi toplantılarına ayrıca gündemdeki konularla ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının (oda üst kuruluşu bulunan yerlerde üst kuruluşun) temsilcileri de davet edilerek görüşleri alınır…
…Koordinasyon merkezleri tarafından alınan ortak yatırım ve toplu taşımayla ilgili kararlar, belediye ve bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilgililer için bağlayıcıdır…
…Alt yapı koordinasyon merkezinin çalışma esas ve usulleri ile bu kurullara katılacak kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, çıkarılacak bu yönetmeliğin, alt yapı yatırım hesabının kullanılması ve ödenek tahsisi ve aktarmasına ilişkin kısımları hakkında, Maliye Bakanlığı ve Devlet Plânlama Teşkilâtı Müsteşarlığının görüşünü alır….” şeklinde düzenlenmiştir.
Belirtilen maddeye dayanılarak hazırlanan … Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği’nin alt yapı koordinasyon merkezi (AYKOME)’nin kuruluş, teşekkül, görev ve yetkileri düzenlenmiştir. Anılan yönetmeliğin teşekkülü düzenleyen 7. Maddesine göre “AYKOME, büyükşehir belediye başkanı veya görevlendireceği kişinin başkanlığında büyükşehir belediyesi fen işleri daire başkanı ile büyükşehir belediye başkanının belediye ve işletmeleri ile bağlı kuruluşlarından en az şube müdürü seviyesinde görevlendireceği en fazla on kişinin…Şehir İçi Elektrik Dağıtım A.Ş. temsilcisinin…katılımından oluşur.” denilmektedir. Buna göre davacı kurum ile davalı kurumun bizzat …’yi teşekkül ettiren kurumlardan oldukları anlaşılmaktadır.
Aynı yönetmeliğin görev ve yetkileri düzenleyen 8. Maddesine göre … Kazı yapılacak tarihleri tespit eder, kazı yapmanın yasak olduğu tarihlerde acil durumlar için büyükşehir belediye başkanına veya … birimi yöneticisine yetki verir. Alt yapı ile ilgili kazı yapacak gerçek ve tüzel kişilere izin ve kazı ruhsatı verir ve buna ilişkin bedeli belirler.Birden fazla kurumca aynı yer ve aynı anda yapılması gereken alt yapı yatırımlarını ortak program taslağına alır ve …’nin onayına sunar. Kamu kurum ve kuruluşlarının ortak programa alınmayan alt yapı yatırımları için hazırlanan programlara uygun olarak ruhsat verilmesini teklif eder. Ruhsatsız kazı yapılmasını önler. Ruhsatsız kazı yapıldığının tespiti durumunda, kazı yapanlar hakkında gerekli işlemin yapılmasını sağlar.
Taraflar arasındaki asıl uyuşmazlık tarafların bu hasarda kusur durumları ile davalıların gerçekleşen zarardan sorumlu olup olmadıkları noktasındadır. Davalıların savunmalarının ortak noktasında gerçekleşen zararın davacının yer altı tesislerini yasal mevzuata uygun olarak tesis etmediğinden gerçekleştiği ve davalıların herhangi bir kusuru olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yukarıdaki düzenlemeler ışığında Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dosya kapsamındaki hasar tespit tutanakları, taraf beyanları hep birlikte dikkate alındığında davalı şirketin diğer davalı … gözetim ve sorumluluğunda dava konusu mevkiide, hasar tarihinde kazı çalışması yaptığı ve tutanak içerikleri ile sabit olan hasarın gerçekleştiği, haksız fiil sorumluluğuna dayanan hasardan her iki davalının birlikte sorumlu olduğu sabittir. Bu noktada davalı kurumun kazı yapılmadığına dair itirazına itibar edilmemiştir. Davalıların kazı yaparken yukarıda belirtilen madde hükümlerine aykırı hareket ederek gerekli dikkat ve özeni göstermemesi, gözetici personel bulundurmaması sonucu zarara sebebiyet vermeleri, davacının ise bilirkişi raporunda da belirtilen sebeplerle tesisatının yükümlülüklere aykırı olarak imal etmesi nedeniyle kusurlu oldukları açık olup mahkememizce tarafların eşit oranda kusurlu olduğu değerlendirilmiş ve hesap buna göre yapılmıştır.
Yargıtayın yerleşik içtihatları uyarınca …’ nin haksız fiil sorumluluğuna dayanan eylemlerine ilişkin davaların adli yargıda görülmesi gerektiği kararlaştırıldığından … yönünden görevsizlik kararı verilmeyip davaya devam olunmuştur.( Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/15610 Esas,2018/4235 Karar sayılı kararı)
Davalı … Genel Müdürlüğü ile diğer davalı arasında, imzalanan sözleşme hükümleri uyarınca TBK’nın 66. maddesi anlamında adam çalıştıran ilişkisi vardır. Davalılar arasında yapılan sözleşmede, işin yapımı sırasında verilecek zararlardan …’nin sorumlu olmadığı belirtilse dahi, sözleşme hükümlerinin taraflar arasında geçerli olacağı ve 3. kişi olan davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, bu hali ile, davalı … Genel Müdürlüğünün de diğer davalı ile birlikte zarardan müteselsilen sorumlu olduğu açıktır. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ nin 10/04/2019 tarih 2018/1039 Esas,2019/691 Karar sayılı kararı)
Hesap Yönünden Yapılan İnceleme
Dava dilekçesine ek olarak sunulan hasar formunda davacının maddi hasar malzeme, maddi hasar montaj, araç ve personel, dağıtılmayan enerji bedeli, eşik kesinti süre aşım bedeli, etüd koordinasyon bedeli adları altında zarar kalemleri belirlediği, ve bu zarar kalemlerinin toplamı üzerinden %18 KDV uyguladığı görülmektedir.
a. İşçilik Bedelleri
Davacı kurum ile davalılar arasında herhangi bir sözleşme bulunmamaktadır. Bu durumda haksız fiil sorumluluğu gündeme gelecektir. Yargıtay’ın yerleşik kararlarında da belirtildiği gibi haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olup, zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dâhil edilemez.
Dava dilekçesinde davacının hem montaj hem de işçilik bedeli istediği anlaşılmaktadır. Malzeme bedelinden ayrık bir montaj bedeli hesaplanması karşısında, montaj bedelinden kastedilenin kullanılan malzemeyi monte eden personele ödenen ücret olduğu görülmektedir. Bir diğer zarar kalemi olan Etüd Koordinasyon Bedeli hesap formu içeriğine bakıldığında davacı kurum personeline tahakkuk ettirilen ücretin yer aldığı görülmektedir. Bu durumda davacının Yargıtay kararları kapsamında dışarıdan çalıştırdığını ve bu nedenle ücret ödediğini ispat edemeden talep edemeyeceği bir zarar kalemini farklı adlar altında istediği görülmektedir. Öte yandan dava dilekçesine ek hasar formlarından davacı kurumun kablo montajı için uzman, mühendis, müdür ve bölge müdürü için ücret takdir edip tahakkuk ettirdiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde ve taraflara verilen süre içerisinde davacı tarafça haricen işçi çalıştırılıp bu işçiler için işçilik ücreti ödendiğine dair bir delil sunulmamıştır. Bu nedenle davacı tarafça montaj, personel ve koordinasyon bedeli olarak isimlendirilen ve özünde işçilik bedeli olan bu kalemlerin tamamına yönelik taleplerin reddine karar verilmiştir.
b. Dağıtılamayan Enerji Bedeli
Yüksek Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’ nin 2015/10383 Esas; 2015/12692 Karar sayılı ilamında ; ”Öte yandan, tüketilmeyen elektrik santrallerde otamatik olarak üretilmeyip ancak kullanıldığı anda üretilerek eneji nakil hatları üzerinden dağıtılan bir enerji türüdür. Kullanılan enerji miktarı günün değişik saatlerinde farklı olduğundan kesinti (inkıta) süresi belirlenemez ve bu sebeple de satılamayan enerji bedeline hükmedilemez. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan hukuksal olgular göz önüne alınarak işçilik bedeline ve satılamayan enerji bedeline hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup ….’ şeklinde belirtildiği üzere dağıtılamayan enerji bedeline hükmedilmesine imkan yoktur. Bu itibarla davacının dağıtılamayan enerjiye dair bu talebinin reddine karar verilmiştir.
c. Maddi Hasar
Davacı tarafça sunulan ve talep edilen zarar kalemlerinin içeriğini açıklayan formda talep edilen maddi hasar malzeme bedelinin 74,97 TL olduğu görülmektedir. Bilirkişi tarafından yapılan araştırmada anılan kablonun piyasa fiyatının talep edilen bedele yakın olduğu görülmektedir. Davacının sırf meydana gelen hasar nedeni ile kablo kullandığı, bu hasar meydana gelmese kabloyu satın almak ya da kullanmak zorunda kalmayacağı açık olduğundan davacının bu zarar bedelini istemesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmayıp mahkememizce de bu yönde tarafların kusur oranları yönünden %50 indirim yapılmak suretiyle karar tesis edilmiştir.
d.Araç Bedeli
Zarar görenin söz konusu zararı giderebilmek özel olarak araç temin ettiğine dair dosyad abir bilgi ya da belge yer almaması, kendi araçlarını kullanmış olması sebebiyle bu masraflar genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel olarak araç temin edilip çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dâhil edilemez. Bu nedenle bu talebin reddine karar verilmiştir.
e. Şebeke Yıpranma ve Eşik Kesinti Bedeli
Şebeke yıpranma bedelinin herhangi bir veriye dayandırılmaması ve yönetmelik değişikliği nedeniyle 48 saati aşmayan kesintilerde abonelere tazminat ödenmesinin gerekmemesi değerlendirilerek bu taleplerin de reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında davanın maddi hasar bedeli üzerinden kabulüne karar verilmiş, hasar tarihinden takip tarihine değin işleyecek faizin hesabı basit bir matematik hesabı olduğundan bu konuda da bilirkişi incelemesine ihtiyaç duyulmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Değinilmesi gereken bir diğer husus ise davacının talep edebileceği tazminat oranlarıdır. Yargıtayın yerleşik uygulaması yönünde dışarıdan bu konuda hizmet alındığı ve bunun için gider yapıldığı belgelendirilmedikçe araç ve personel giderinin genel idare gideri olması nedeni ile ayrıca talep edilemeyeceği açıktır. Davacı her ne kadar dosyaya hizmet alımına ilişkin sözleşme sunmuş ise de bu sözleşmenin gerçekleşen hasar ve somut olaya ilişkin olmaması nedeniyle bu sözleşmeye değer atfedilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle bilirkişi raporunda kullanılan malzeme bedeli olarak hesaplanan tutar üzerinden kusur oranları gözetilerek kabul, diğer taleplerin ise reddi cihetine gidilerek davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE; …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Es sayılı takibine vaki itirazın; 37,48 TL asıl alacak ve 1,74 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 39,22 TL yönünden İPTALİNE; takibin bu alacak yönünden kaldığı yerden DEVAMINA
2-İtiraz kısmen haksız ve alacak likit olduğundan kabul edilen alacağın %20 nispetinde hesaplanan 7,844 TL İcra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Alınması gereken 2,67-TL harçtan peşin alınan 133,34-TL harcın mahsubuna,
5-Davacı tarafından yapılan 1.100- TL bilirkişi ücreti, 322,60-TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.422,60 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 5,17 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 39,22-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar lehine hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. 13/c Uyarınca hesaplanan 39,22 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.