Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/167 E. 2020/165 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/167
KARAR NO : 2020/165

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 05/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil davacının, internet ödeme sırasında yaptığı hata neticesinde başka firmaya göndereceği parayı 05/12/2018 tarihinde 60.000,00 TL’yi …bank … şubesinden davalı şirketin … Bankası … Şubesi’ne yolladığını, yapılan bu ödemenin yanlışlıkla yapıldığını, şifai olarak iletişime geçilmesine rağmen paranın geri gönderilmediğini, bunun üzerine … 8. Noterliği’nin … tarih … Yevmiye Numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, buna rağmen bir sonuç alınamadığın beyanla davalarının kabulü ile hata neticesinde davalıya banka hesabına yatırılan 60.000,00 TL’nin iadesine, ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap sunmamış, davalıyı temsilen duruşmalara da katılan olmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından banka havalesi yoluyla davalıya hatalı olarak gönderildiği iddia edilen tutarın 6098 Sayılı TBK’ nun 77 ve devamı maddelerinde düzenleme altına alınan sebepsiz zenginleşme hükümlerince davalıdan tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı davasını Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde yöneltmiş, … 26. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 20/06/2019 tarih … Esas … Karar sayılı görevli olmadığından bahisle usulden red kararı üzerine dosya yeniden tevzi işlemine tabi tutulmuş ve bu defa mahkememizin 2019/167 Esasına kayıtlanmıştır.
Davacı dava dilekçesinin ekinde … 8. Noterliği’nin … tarih … Yevmiye Numaralı İhtarnamesi’ nin ve tebliğ şerhi ile dava konusu işleme ilişkin havale/eft dekontunun bir suretini sunmuş, davacının suretini sunduğu dekont aslı tensip zaptı ile birlikte …bank T.A.Ş. … Şubesinden celp edilmiştir. Davacının sehven gönderildiği bildirilen davalı hesabına ait hesap hareketleri … Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünden istenerek dosyamız arasına alınmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, davacı davaya konu tutarın hatalı olarak gönderildiği iddiasında bulunduğundan taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, mahkememizce resen görevlendirilen Mali Müşavir Bilirkişi … 03.01.2020 tarihli raporunda özetle; “… Davacı şirketin 2018-2019 yılların ait yasal defterlerini usulüne uygun tuttuğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı şirketin davalı şirket ile dava konusu paranın havalesini gerektirir bir ticari ilişkisinin bulunduğu, havale işleminin yapıldığı 05.12.2018 tarihinde davalı şirketten 10.198,30 TL alacaklı olduğu borçlu olmadığı, 60.000,00 TL tutarlı havale işlemi ile davalı şirketten 05.12.2018 tarihi itibariyle 70.198.30 TL alacaklı olduğu, 25.12.2019 tarihi itibariyle de davacı şirketin davalıdan 70.198,30 TL alacaklı olduğu…” mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu davacı ve davalıya tebliğ edilmiş, taraflar rapora karşı beyanda bulunmamış, davacı vekili katıldığı 05.03.2020 tarihli karar celsesinde bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir ancak sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir ve somut olayda davalı tarafından ticari defterleri incelemeye sunulmadığından davacının kayıtları tek başına kesin delil olarak kabul edilmemiştir.
Davacı taraflar arasındaki ticari ilişkiden dava dilekçesinde bahsetmemiş davasını davalıya hatalı olarak havale/eft gönderdiği temeline oturtmuştur. Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere davacı ile davalı arasında ticari ilişkiye dayalı karşılıklı faturalaşmanın söz konusu olduğu ve bu çerçevede sürekli olarak alacak borç ilişkisinin oluştuğu tespit edilmiştir. Borçlar Kanununda sorumluluğun kaynaklarından biri olarak öngörülen sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Ayrıca dosyamız arasına alınan davacı tarafça gönderilen paraya ilişkin havale/eft dekontunun incelenmesinden açıklama kısmında “Cari hesaba mahsuben” kaydının bulunduğu yani taraflar arasında hukuken geçerli bir ilişkinin bulunduğu görülmektedir. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre havale bir ödeme vasıtası olup, var olan bir borcun ödendiğini gösterir. Bu karinenin aksini havaleyi gönderen şahsın ispat etmesi gerekir. Dava konusu tutarın davalıya hatalı olarak gönderildiği hususunda ispat yükünün davacıda olduğu esas üzerinden yapılan değerlendirmede de, davacının iddiasını ispat edemediği, her ne kadar bilirkişi raporunda davacının kendi kayıtlarına göre davalıdan alacaklı olduğu belirtilmiş ise de davacının kayıtlarını tek taraflı olarak düzenlediği ve karşı taraf kayıtları ile bunların doğrulanmadığı, kaldı ki davacının ticari defterlerine göre alacaklı olduğuna değil paranın hatalı gönderildiği olgusuna dayandığı, davacı yanın iddiasını ispatlar başkaca delil de sunmadığı, yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla davacının sübuta ermeyen davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
KARAR:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL ret harcından peşin alınan 1.024,65-TL harcın mahsubu ile artan 970,25-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahk. Nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulüne okunup, anlatıldı.05/03/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸