Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/160 E. 2023/230 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/160 Esas
KARAR NO : 2023/230
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2019
KARAR TARİHİ : 28/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların Talepleri
Davacı vekilinin 10/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin unvanından da anlaşılacağı üzere … grubu tarafından üretilen villa … kırmızı, villa … beyaz, tradokya, sarafin vb. Birçok şarap nev’inin satışı ve pazarlaması ile iştigal ettiğini, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında 20/07/2011 tarihli şarap satım sözleşmesinin imzalandığını, işbu sözleşmenin 2.1 maddesinde; 2.1 İşbu sözleşme 150.000.-TL ciro kotalı olduğunu, işbu kota hedefi gerçekleşinceye kadar geçerliliğini koruyup, devam ettiğini, sözleşmenin süresi içinde bedelsiz olarak verilen ürünler ile kampanyalı yapılan satışlar kota hedefine dahil edilemeyeceğini, kota hedefi tamamlandıktan sonra ayrıca bir ihtar ve/veya ihbara gerek kalmaksızın sözleşmenin kendiliğinden sona erdiğini, kota hedefinin tamamlanması için geçecek süresinin (beş) yılı geçemeceğini, 5 (beş) yıldan önce kotanın hedefinin gerçekleştirilmesi ile veya kota hedefi gerçekleştirilmemiş olsa dahi her halükarda 5 (beş) yılın tamamlanması ile sona erdiğini, 5 (beş) yıllık süre içerisinde kotanın gerçekleştirilememesi halinde müşterinin …’nın kendisine ödemesi gereken münhasır reklam ve satış yeri bedelinin tamamını almış ise aldığı katılım bedelinin gerçekleştiremediği satış ile oranlanması sonucu bulunacak miktarlarını …’ya iade edeceğini kabul ve taahhüt eder.” Hükmünün yer aldığını, anılan Sözleşmenin 5 özel şartlar k maddesinde; “……, MÜŞTERİ’ye girişte 44.000.-TL + KDV nakit, 150.000 TL ciro kotası sonrası 10.000.-TL + KDV bedelsiz ürün verecektir.” şeklinde düzenlenmiş olduğunu, davacı müvekkil şirket tarafından davalıya 21.07.2011 tarihinde 51.920.-TL ödeme yapıldığını ve 1.000.-TL + KDV olmak üzere 1.180.-TL de cari hesabından düşüldüğünü, taraflar arasında imzalanan 20.07.2011 tarihli Sözleşmenin 2.1 maddesi gereğince 20.07.2016 tarihinde sona ermiş olması sebebiyle müvekkili şirket tarafından …. Noterliğinin 29.01.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 20.07.2016 tarihinde sözleşmenin sona erdiği ve davalı şirketin katılım bedelinin gerçekleştiremediği satış ile oranlanması sonucu bulunan A Seri … sıra numaralı 19.01.2019 tarihli 15.059,16.-TL hizmet bedeli faturasının ödenmesi hususu davalıya ihtar edildiğini, davalı … Noterliğinin 01.02.2019 tarih ve … numaralı cevabi ihtarnamesi ile fatura aslını iade ederek kotanın doldurulduğunu belirtildiğini, davalının iddialarının mesnetsiz olduğunu, davalının bu tutumunun T.T.K. 20/2 maddesinde belirtilen tacir olma hükümlerine aykırılık olduğunu hüsnüniyet kaidelerine riayet etmediğini gösterdiğini, alacaklarının tahsili için … İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun borcu bulunmadığı gerekçesiyle takibe itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu, arabuluculuk toplantısından anlaşma sağlanamadığını, belirterek davalının haksız itirazının reddi ile takibin devamını, itiraz haksız ve kötü niyetli olmakla % 20’den az olmamak kayıt ve şartı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin ”restoran ve yiyecek içecek hizmetleri” alanında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davacı ile aralarında … marka şarapların pazarlanması ve satışını konu alan 20.07.2011 tarihli Sözleşme imzalandığını, işbu sözleşme ile müvekkili şirketin, …adlı işletmesinde davacının(…) halihazırda ürettiği ve/veya üreteceği, ithal ettiği ve/veya edeceği ve münhasıran dağıtım haklarına sahip olduğu Şarap grubu ürünlerini satmayı kabul ve taahhüt etttiğini, sözleşmenin başlangıçtan itibaren 5 yılın dolmasıyla ya da 5 yıl içerisinde müvekkilinin 150.000,00 TL’lik … ürünü satışı yapmasıyla(KOTAYA ULAŞMASIYLA) sona ereceğini, sözleşmenin başında karşı yanın, müvekkili şirkete 44.000,00 TL’+KDV değerinde bedelsiz ürün vereceğini, şayet 5 yılık süre içerisinde müvekkili 150.000,00 TL’lik kotaya ulaşırsa başlangıçta verilen ürünlerin bedelinin müvekkili şirketten talep edilmeyeceğini, sözleşmenin 2. Maddesinde ancak kota gerçekleştirilemediği durumda müvekkilin iade yükümlülüğü olduğundan bahsedildiğini, sözleşmenin 5./k/ia maddesinde ”alınan katılım bedelinin gerçekleştirelemeyen satış ile oranlanması” sonucu bulunacak miktarın iade edileceğinden bahsedilerek ancak 150.000,00 TL’lik kotaya ulaşılmadığı durumda iade yükümlülüğü olduğunun düzenlendiğini, müvekkili şirketin cari hesapları ve ticari defterlerinden görüleceği üzere 20.07.2011 tarihi ile 20.07.2016 tarihi arasında müvekkili 150.000,00 tl’lik satış hedefine(kotaya) ulaşmıştır. dolayısıyla müvekkilinin başlangıçta davacı yandan almış olduğu reklam, satış yeri bedeli ve katılım bedelini iade etme yükümlülüğü bulunmadığını, davacının kötüniyetli davranarak müvekkili aleyhine … Noterliğinin 29.01.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiğini, işbu ihtarname kabul anlamına gelmemekle birlikte sözleşmenin 20.07.2016 tarihinde sona erdiğini ve ”katılım bedelinin gerçekleştiremediği satış ile oranlanması sonucunda müvekkili şirketin davacıya borçlu olduğunun tespit edildiğini bildirildiğini, A Seri … sıra numaralı 19.01.2019 tarihli, 15.059,16 TL hizmet bedelli faturanın müvekkili şirkete gönderildiğini, müvekkili şirketçe karşı yana … Noterliğinin 01.02.2019 Tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin göndererek hem faturaya itiraz edildiğini, davacının iddia ettiği hususlara itiraz edilerek borçlu olmadığını beyan ettiğini, belirterek davanın reddini, davacının icra takibinin iptali ile davacının kötüniyetli başlattığı takibinden mütevellit %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava davacı ile davalı arasında akdedilen sözleşmeye davalı tarafça uyulup uyulmadığı, başlatılan icra takibinin itiraz ile durdurulmasına hakkı olup olmadığına icra inkar ve kötü niyet tazminatlarının şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … hazırladığı 24/02/2020 bilirkişi raporunda özetle; davacı şirket defter ve belgelerini ibraz etmediğinden alacağın davalı defter ve belgelerinde yer alıp almdıığı, hangi belgelere dayandığı ve miktarı hususlarında inceleme ypılamadığını, davalı şirketin TTK ya göre tutulması gereken ticari defterlerinden 2012 ve 2014 defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdiğini, yevmiye defterlerinin kapanış tasdikini de yasal süresi içerisinde yaptırdığını, şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdığını, davalı şirketin 2011-2016 yılları arası defter kayıtlarını dava dosyasına ve taraflarına sunduklarını, 2011 yevmiye ve kebir defterleri ile 2012 yılı kebir defterinin kayboludğunu beyan ettiğini ve fiziki olarak sunmadığını, yevmiye defterleri kapanış tasdiklerinin de bulunmadığını, davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen icra takibi ve dolayısıyla dava konusunu oluşturan 19/01/2019 tarih, … sıra numaralı ve 15.059,16TL tutarlı faturanın davacı tarafından 29/01/2019 tarihli ihtarname ile bildirilmesi üzerine davalı şirket tarafından yasal süresi içerisinde 01/02/2019 tarihinde cevabi ihtarname ile kabul edilmemesi neticesinde bu faturanın davalı şirket defterlerinde yer almadığının tespit edildiğini, davalı şirketin defter ve belgelerine göre davalı şirketin icra takip tarihi itibariyle davacı şirkete borcunun bulunmadığını, davalı şirketin 2011 defterlerinin görülmemesine rağmen incelenen dönemleri olan 2012,2013,2014 ve 2015 dönemlerinde sözleşmede belirtilen 150.000,00TL ciro rakamının üzerinden alım yaptığı tespit edildiğini mütalaa etmiştir.
İtirazlar üzerine 11/11/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı şirketin, 2011,2012,2013,2014, 2015 ve 2019 dönemleri Türk Ticaret Kanunu’na göre tutulması gereken ticari defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdiğini, yevmiye defterlerinin kapanış tasdikini de yasal süresi içerisinde yaptırdığı dolayısıyla sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdıklarını, davalı şirketin, Türk Ticaret Kanunu’na göre tutulması gereken ticari defterlerinden 2012 ve 2014 defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdiğini, yevmiye defterlerinin kapanış tasdikini de yasal süresi içerisinde yaptırdığını, şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdıklarını, Davalı şirket 2011, 2012 2013, 2014,2015 ve 2016 defter kayıtlarını dava dosyasına ve taraflarına sunmasına rağmen 2011 yılı yevmiye ve Kebir defterleri ile 2012 yılı Kebir defterinin kaybolduğunu beyan ederek fiziki olarak sunamadığını, 2013 ve 2015 dönemleri yevmiye defterleri kapanış tasdiklerinin bulunmadığını, davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen icra takibi ve dolayısıyla dava konusunu oluşturan 19.01.2019 tarih … sıra numaralı ve 15.059,16 TL tutarlı faturanın davacı defterlerinde yer aldığını, davacı tarafından 29.01.2019 tarihli ihtarname ile bildirilmesi üzerine davalı şirket tarafından yasal süresi içerisinde 01.02.2019 tarihinde cevabi ihtamame ile kabul edilmemesi neticesinde bu fatura davalı şirket defterlerinde yer almadığını, davacı şirket defter ve belgelerine göre davacı şirket icra takip tarihi (28.02.2019) itibariyle davalı şirketten 15.059,16 TL alacaklı görünmesine rağmen, davalı şirket defter ve belgelerine göre, davalı şirketin icra takip tarihi itibariyle davacı şirkete borcunun bulunmadığını, davacı şirketin defter ve belgelerine göre ilgili dönemlerde davalı şirkete sözleşmede belirtilen 150.000,00 TL ciro rakamının üzerinde satış yaptığını, davalı şirketin ise davacı şirketten 2011 defterlerinin görülememesine rağmen incelenen dönemleri olan 2012, 2013,2014 ve 2015 dönemlerinde sözleşmede belirtilen 150.000,00 TL ciro rakamının üzerinde alım yaptığını mütalaa etmiştir.
itirazlar üzerine bilirkişi 04/10/2021 tarihli ek raporunda özetle; davacı şirket tarafından 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 dönemlerinde davalı şirkete toplam 173.817,70 TL tutarında satış gerçekleştirildiğini, davacı şirket tarafından 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 dönemlerinde davalı şirkete 27.618,81 TL iskontolu satış gerçekleştirildiğini, davacı şirket tarafından davalı şirkete yapılan iskontolu satışlarda, iskonto oranlarının %15 ila %40 arasında değişkenlik gösterdiğini, iskontolu satışların toplam tutarı olan 27.618,81 TL’nin, toplam satış tutarı olan 173.817,70 TL’nin %15,89’unu oluşturduğunun saptandığını mütalaa etmiştir. Mahkememizce seçilen mali müşavir bilirkişi … 26/12/2021 tarihli raporunda özetle; davacı tarafın 2011-2012-2013-2014-2015-2016-2017-2018-2019 yılına ait ticari defterler ve
kayıtlarının (HMK md.222TTK 64 m/mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliği bulunduğunu, davalı tarafın 2012-2014-2019 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının (HMK md.222TTK 64
m/mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliği bulunduğunu, 2011-2013-2015-2016-2017-2018 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının (HMK md.222TTK 64 m/mülga TTK 85 m.) sahibi lehine
delil niteliği bulunmadığını, tarafların ticari defter ve kayıtlarının karşılaştırıldığında takip tarihi itibariyle taraflar arasında 15.059,16 TL cari hesap farkının bulunduğunu, taraflar arasındaki farkın davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer alan, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer almayan 15.059,16 TL tutarlı satış faturası açıklamalı kayıt işleminden kaynaklandığını, işbu kayıt işleminin,
19.01.2019 tarihli … numaralı faturanın KDV dahil 15.059,16 TL tutarlı faturaya ait olduğunu, fatura üzerinde açıklama kısmına “hb nakit gelecek aylar” diye yazıldığını, faturanın teslim alan ve teslim eden kısımlarının olmadığı, imza ile teslim edilmediği ve teslim alınmadığını, davacı tarafından …. Noterliğinin 29.01.2019 tarihli … yevmiye madde numaralı ihtarnamesi ile 20.07.2011 tarihli şarap satış özleşmenin 20.07.2016 tarihinde sonra erdiğinin, 15.059,16 TL hizmet bedeli faturasının ödenmesinin ihtar edildiğini, davalı tarafından … Noterliğinin 01.02.2019 tarihli … yevmiye madde
numaralı ihtarnamesi ile faturaya itiraz edildiği, sözleşme gereği kota miktarının aşıldığının ve 188.175,35 TL tutarında faturanın bu iddialarının ispatı olduğunun ihtar edildiğini, “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21– (2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” İfadesinin yer aldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 20.07.2011 tarihinde başladığı, 20.07.2016 tarihinde sonra erdiğini, 5 yıl süresinin olduğu, iş bu 5 yıl içerisinde davalı tarafın sözleşme ile kararlaştırılan ürün türleri/grupları ile 150.000,00 TL tutarındaki kotayı gerçekleştirilmesinin amaçlandığını, davacı tarafın 21.07.2011 tarihinde sözleşmede bahsi geçen 44.000,00 TL+KDV = 51.920,00 TL tutarı davalı tarafa ödediğini, ödemenin davalı tarafın kayıtlarında yer aldığını, hesaplamaların sözleşmenin hukuki değerlendirmelerinden bağımsız, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği, tarafların ticari defter ve kayıtlarına işlediği faturalar üzerinden, sözleşme ile kararlaştırılan ürün türlerine/gruplarına ait ürünlerin ve sözleşme dışı ürün türlerine/gruplarına ait ürünlerin alımlarının sözleşme süresi esas alınarak, tarafların ticari defter ve kayıtları ile karşılaştırılarak yapıldığı, 20.07.2011 sözleşme başlangıç tarihi ile 20.07.2016 sözleşme sona erme tarihi arasında davacı tarafın davalı tarafa toplam KDV dahil 199.155,24 TL tutarında fatura düzenlediğini, iş bu tutardan KDV dahil 4.944,02 TL iade faturaları mahsup edildiğinde KDV dahil 194.211,22 TL tutarında faturanın olduğu,
Faturalar üzerindeki malın cinsi kısımlarında belirtilen ürün bilgilerine göre alımların tür, nitelik ve miktar olarak tablolarda detaylı olarak kampanyalı satışlar, kota dışı satışlar, yüksek alkol satışları, satış iadeleri ve sözleşme ile kararlaştırılan ürün türleri/grupları satışları olarak bölümlere/kısımlara ayrıldığı,
alım miktarları, KDV hariç toplam satış (iskonto ve iade tutarlarının hesaplamadan düşüldüğü)
net ciro tutarının 164.585,75 TL,
iş bu net ciro tutarı içinde kampanyalı satış net ciro tutarının 22.967,86 TL, kot dışı satış net ciro
tutarının 16.854,90 TL, yüksek alkol satış net ciro tutarının 2.172,74 TL, sözleşme ile
kararlaştırılan ürün türleri/grupları ile yapılan satış net ciro tutarının 122.590,25 TL
olduğunu, sözleşme ile kararlaştırılan ciro tutarının 150.000,00 TL olduğunu, sözleşme ile kararlaştırılan ürün türleri/grupları ile davalı tarafın gerçekleştirdiği net
ciro tutarının 122.590,25 TL olduğu, sözleşme kotasının yaklaşık % 82 oranında
doldurulduğunun tespit edildiğini, sözleşme süresi içinde gerçekleşen toplam net ciro tutarının 164.585,75 TL olduğunu,
sözleşme kotasının yaklaşık % 110 oranında doldurulduğunu mütalaa etmiştir.
İtirazlar üzerine bilirkişi 04/03/2022 tarihli raporunda, kök raporda yapılan tespit ve hesaplamalar veya görüşü değiştirecek herhangi bir durumun bulunmadığını, itirazlar üzerine bilirkişi 28/05/2022 tarihli ek raporunda, seçenek 1: kök ve ek rapordaki hesaplama,
Sözleşme ile kararlaştırılan ciro tutarının 150.000,00 TL olduğu,
sözleşme ile kararlaştırılan ürün türleri/grupları ile davalı tarafın gerçekleştirdiği net ciro tutarının 122.590,25 TL olduğunu, sözleşme kotasının yaklaşık %82 oranında
Doldurulduğunu, sözleşme süresi içinde gerçekleşen toplam net ciro tutarının 164.585,75 TL olduğunu,
sözleşme kotasının yaklaşık %110 oranında doldurulduğunu,
seçenek 2: ek-2 rapordaki hesaplama, sözleşme ile kararlaştırılan ciro tutarının 150.000,00 TL olduğu,
sözleşme ile kararlaştırılan ürün türleri/grupları ile davalı tarafın gerçekleştirdiği net ciro tutarının dosya muhteviyatına sunulan fatura tutarının KDV hariç tutarı mahsup edildikten sonra 111.262,95 TL (122.590,25 TL – 11.327,30 TL) olduğu, sözleşme kotasının yaklaşık %74 oranında doldurulduğunu, sözleşme süresi içinde gerçekleşen toplam net ciro tutarının dosya muhteviyatına sunulan fatura tutarının KDV hariç tutarı mahsup edildikten sonra 153.258,45 TL (164.585,75 TL-11.327,30 TL) olduğunu, sözleşme kotasının yaklaşık %102 oranında doldurulduğunu mütalaa etmiştir.
Mali müşavir bilirkişi … ile nitelikli hesap uzmanı bilirkişi … 16/01/2023 tarihli raporda özetle, … İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı dosyası ile talep edilen alacak meblağının 15.059,16 TL olduğunu, davalı müşterinin bu dönemde sözleşme şartlarına göre net cirosu 122.590,25 TL olduğunu, buna göre davalı taraf sözleşmenin 2.1 maddesinde düzenlenen 150.000 TL ciro hedefine ulaşamamış ve 122.590,25 TL de kalmış olup kotanın gerçekleşme oranı 122.590,25 TL / 150.000,00 TL = % 81,73 oranı olduğunun hesaplandığını, bu tespit ve Sözleşmenin 2.1 maddesi 2.paragrafında ‘’ …’ nın kendisine ödemesi gereken münhasır reklam ve satış yeri bedelinin tamamını almış ise aldığı katılım bedelinin ve sözleşme ve sözleşme gereği …’dan aldığı bedelsiz ürünlerin oranlanması sonucu bulunacak miktarlarını …’ ya iade edeceği …’’ düzenlemeye göre davacı tarafa ‘‘Katılım bedelinin ve alınan bedelsiz ürünlerin oranlamasına göre ‘’ bulunacak miktarın …’ ya iadesi borcu doğmuş olacağının değerlendirildiğini, alınan katılım bedeli :44.000,00 TL + KDV = 51.920,00 TL olup alınan bedelsiz ürün tespit edilemediğini, buna göre , davacının sözleşmenin 2.1 kapsamında ödenen katılım bedeli
olan 51.920,00 TL nin x kota gerçeklememe oranı (% 100- % 81,73 ) = 9.485,78 TL sini davalıdan talep edebileceğini mütala etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında 20/07/2011 tarihli “Sözleşme” başlıklı sözleşme gereğince, davalı yan işletmesinde davacı şirketin ürettiği veyahut üreteceği veya münhasıran dağıtım hakkına sahip olduğu şarap ürünlerini satacak olup sözleşmede 150.000,00TL ciro kotası kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin ciro kotasına ulaşılması halinde sona ereceği, bu sürenin 5 yılı aşamayacağı, 5 yıllık üre içerisinde ciro kotasına ulaşılamaması halinde ise davalının, davacıdan aldığı münhasır reklam ve satış yeri bedelinin tamamı ile davacıdan aldığı katılım bedeli ücretsiz ürünlerin sözleşme sona erme tarihindeki cari fiyat listesine göre gerçekleştiremediği satışla oranlanmak suretiyle davacıya iade edeceği hususunda anlaşmışlardır.
Taraflar arasındaki işbu sözleşme beş yıllık sürenin tamamlanmasıyla sona ermiştir. Uyuşmazlık, davalının sözleşmede kararlaştırılan ciro kotasına ulaşıp ulaşmadığı, davacıya iadesi gereken ödeme bulunu bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce alanında uzman bilirkişilerden alınan raporlar ile, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmiş, dosyaya celp edilen ve taraflarca sunulan tüm bilgi ve belgeler bir arada değerlendirilmiş olmakla hazırlanan son bilirkişi raporunun yargısal denetime açık olduğu da değerlendirilerek hükme esas alınmasına karar verilmiştir. Taraflar arasında 150.000,00TL ciro kotası belirlendiği ancak davalının net cirosunun 122.590,25 TL’de kaldığı, sözleşmede belirlenen hedefin gerçekleştirilemediği sabit görülmüştür. Bu halde kotanın gerçekleşme oranı %81,73 olarak belirlenmiştir.
Davalı, davacıdan 44.000,00TL+KDV olmak üzere toplam 51.920,00TL katılım bedeli almıştır. Davacı yanın davalının ücretsiz ürün aldığı iddiası ispat olunamamıştır. Davacı yanın sözleşme kapsamında iadesi gerekli başkaca ödemesi olmadığı kanaatine varılmıştır.
Bu halde sözleşme hükümleri gereğince ciro kotasına erişemeyen davalı, aldığı katılım bedelini gerçekleştiremediği satışla oranlanmak suretiyle davacıya iade etmelidir. Gerçekleştirilemeyen satış oranı ödenen katılım bedeli ile oranlandığından davalının davacıya 9.485,78TL ödeme yapması gerektiği, davaya konu ….İcra Dairesinin 2019/… esas sayılı dosyasında yürütülmekte olan takip sebebiyle davacının davalıdan 9.485,78TL alacaklı olduğu anlaşılmış olup davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, alacak likit ve belirlenebilir olmadığından davacının icra inkar tazminatı taleperi reddolunmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; ….İcra Dairesinin 2019/… esas sayılı dosyasında yürütülmekte olan takibe yapılan itirazın 9.485,78TL yönünden İPTALİ ile, takibin 9.485,78TL üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
2-Davacı yanın icra inkar tazminatı taleplerinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 647,97TL harçtan peşin alınan 181,88TL harcın mahsubu ile bakiye 466,09TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 181,88TL peşin harç, 44,40TL başvurma harcı olmak üzere toplam 226,2‬8TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.800,00TL bilirkişi ücreti, 186,7‬TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 3.986,70TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 2.511,62TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin kabul red oranına göre 488,53TL sinin davacıdan, 831,60TL sinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına
7-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 5.573,38TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibrariyle KESİN olmak üzere karar verildi.verilen karar usulen okundu anlatıldı.28/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır