Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/159 E. 2019/128 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/159 Esas
KARAR NO: 2019/128 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/09/2019
KARAR TARİHİ: 14/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesin özetle; Borçlu …ın müvekkili şirket yetkilisi olan …’ın avukatlığını yaparak parasını tahsil etmesi için aralarında imzaladıkları protokol ile anlaştıklarını, müvekkiline ait 23.069,61 TL tutarındaki bir alacağı tahsil etmesi için taraflar aralarında 5.300,00 TL avukatlık ücreti üzerinden anlaştıklarını, borçlu icra dosyasını açtığını, müvekkiline ait alacağı tahsil ettiğini ancak bedelinin müvekkili şirkete ödemediğini, müvekkili borçluya hiçbir koşulda ulaşamadığını, … Hukuk Bürosuna bağlı başka avkatlarla görüşmek zorunda kaldığını, görüştüğü avukatların parayı tahsil ettiklerini fakat o miktarda bir paraya sahip olmadıkları için ödeme yapamayacaklarını belirttiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, buna eş zamanlı olarak İstanbul CBS’ye … numaralı suç duyurusunda ve bağlı bulunduğu İstanbul barosuna … numaralı baro şikayetin de bulunulduğunu, borçlunun borcu kabul etmediğine dair itirazı ile haksız kötü niyetli olarak icra takibinin durdurulduğunu, borçlunun itirazının yerinde olmadığını, takip konusu tahsilat ın bir önceki icra dosyasının bulunduğu İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden yapıldığı için diğer borçlunun ödediği 23.069,06 TL tutarındaki borç önce … İcra dairesine yatırıldığını, tahsil edilen borcun 31/07/2017 tarihinde ilgili icra dairesine yattığını, 01/08/2017 tarihinde de Av. … tarafından ödenen miktarın tamamının icra veznesinden çekildiğini, bu nedenlerle davalı tarafın İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları 23.069,61 TL yönünden iptaline karar verilerek ve takibin aynı miktar yönünden devam etmesine karar verilmesini, davalının yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilerek, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği likit alacağa, dava konusu miktar üzerinden %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; taraflar arasında akdedilen avukatlık sözleşmesi uyarınca davalının kendisine verilen vekaletname gereği davalıya verdiği hukuki hizmetten doğan ihtilaftan kaynaklı başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre bir davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için mezkur kanunun 4. maddesinde sayılan mutlak bir ticari dava olması veya her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğması gerekmektedir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nda 2.5.2001 tarihli 4667 sayılı Kanun’la yapılan bir kısım değişiklikler sonucunda avukat müvekkil arasındaki sözleşme ilişkisi, vekâlet sözleşmesinden ayrı bir sözleşme türü olarak “avukatlık sözleşmesi” şeklinde tanımlanmış olup, gerek uygulama gerekse doktrin ve yargı kararlarında da bu şekilde kabul görmektedir.
Avukat ve müvekkil arasında kurulan avukatlık sözleşmesi, ayrı bir kanun olan Avukatlık Kanunu’nda (AK) düzenlenen, vekâlet sözleşmesinden ayrı, kendine özgü bir sözleşme türüdür. Bu sözleşmede müvekkil açısından güdülen amaç, bir iş görme ediminin, salt kişisel ihtiyaçlar için bir başkası tarafından yerine getirilmesi değildir. Nitekim Avukatlık Kanunu’nun, 1, 2, 34, 35, 58, 62. maddelerinde düzenlenen, avukatlığın amacı ve avukatların, yargının kurucu unsurlarından olan savunmayı (müvekkili nezdinde) temsil etmelerine ilişkin görevleri dikkate alındığında da bu husus açıkça anlaşılmaktadır.
Serbest çalışan bir avukatın, üstlenmiş olduğu savunma görevi kapsamında, belli bir miktar ücrete hak kazanması da, yapılan işi, yargı faaliyetinden çıkarıp, bir tüketici işlemi haline getiremeyeceği gibi, bağımsız savunmayı temsil eden avukatı da TKHK’da tanımlanan “satıcı”, “sağlayıcı”, “girişimci”, “müteşebbis” kapsamına dâhil edemez. Kaldı ki AK’nun 11. maddesinde, avukatlıkla birleşemeyen işler sayılmış olup, mesleğin ticari bir faaliyet olmaması nedeniyle, avukatların tacirlik, esnaflık gibi işlerle iştigal etmeleri de yasaklanmıştır.( Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 18/05/2018 tarih… E., … Karar)
HMK.nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninde olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır.
HMK’ nın 138. Maddesine göre mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. Mahkememizce dava şartı olduğundan usul ekonomisi gereğince taraflar davet edilmeden doya üzerinden inceleme ve karar verme yoluna gidilmiştir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 11.04.2019 tarih 2017/15-2141 Esas., 2019/442 Karar)
Somut olayda taraflar arasında avukat olan davalıya, davacı tarafından hukuki işlerini takip etmek üzere vekaletname düzenlendiği, bu kapsamda davalının davacı lehine açılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün… E. Sayılı dosya alacağını takip ve tahsil ettiği dosya kapsamı ve icra müdürlüğü dosyasından anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf icra dosyasına yapılan ve davalı tarafından tahsil edilen tutarın alacaklı davacıya ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Yukarıda da değinildiği üzere bir davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi ve ticaret mahkemesinde görülebilmesi için ya mutlak ticari dava olması ya da her iki tarafın tacir olması ve işin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekmektedir. Eldeki davada mutlak ticari bir dava söz konusu olmadığı gibi Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin kararında da belirtildiği üzere davalı avukat tacir sayılamayacağı gibi avukatlık sözleşmesi kapsamında verilen hizmet de ticari bir işletmeye ait ticari bir hizmet değildir. Bu durumda, mahkememiz dava konusunda uyuşmazlığa bakma konusunda görevli olmayıp, uyuşmazlığa bakma görevi asliye hukuk mahkemesine aittir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmesi dahi yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiğinden mahkememizce göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usul yönünden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır