Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/153 E. 2020/314 K. 13.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/153 Esas
KARAR NO:2020/314 Karar

DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:10/09/2019
KARAR TARİHİ:13/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı … Şti. İle 05/03/2019 tarihinde Elektrik Enerjisi Sarbest Tüketici Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirket sözleşmede yer verilen 2.084,21 TL alacağını tahsil etmek amacıyla davalıya karşı … İcra Dairesinin …esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının borca ve ferilerine süresi içerisinde itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının faturaya itiraz etmediğini, … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, davalının haksız itirazı nedeniyle üzerine en az %20 icra inkar tazminatına hükmedilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 05.03.2019 tarihinde Elektrik Enerjisi Serbest Tüketici Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme doğrultusunda davacı şirket tarafından verilen hizmet ve tüketim bedeli karşılığında fatura düzenlendiğini, müvekkili firma tarafından kullanılan tüketim karşılığı olarak ödendiğini, davacı şirket tarafından müvekkiline sözleşmenin feshedildiği ve 01.06.2019 tarihinden sonra tüketim ve hizmet sunamayacakları bildirildiğini, fatura edilen kullanım bedellerinin de müvekkili şirket tarafından ödendiğini, müvekkili şirketin 01.06.2019 tarihi itibariyle elektrik kullanım ve tüketimi bulunmadığını, tüketimin sonlandığı tarihe kadar tüm faturalarda müvekkili şirket tarafından ödendiğini, müvekkilinin 01.06.2019 tarihine kadar tüketim hizmeti almış olduğunu, son tüketim faturası 10.06.2019 tarih ve 11.932,70 TL olarak … Fatura numarasıyla faturalandırıldığını ve müvekkili şirket tarafından bu tutarın alacaklıya ödendiğini, her fatura dönemine ait hesaplama modüllerinin taraflar arasında imzalanan sözleşmede açıkça belirtildiğini, faturalarda tüketici tarafından kullanılan elektik bedelleri … birim maliyetlerinin katılmasıyla her faturalama dönemleri için hesaplandığını, davacı şirketin sözleşmeyi itiraza konu son fatura tarihinden önce feshettiğini, davacı şirket, müvekkili şirkete kullanım/tüketiminin sona ermesinden sonraki bir dönem olan 17.06.2019 tarihinde …açıklaması ile 2.066,25 TL tutarlı bir fatura daha gönderdiğini, bu ek bedelin neler olduğu da açıklanmadığını, davacı şirket tarafından itiraz konusu fatura alacağı için müvekkili şirketin tüketimi bulunmadığını, buna rağmen yek ek bedel adı altında kesilen ve içeriğinin ne olduğu bilinmeyen bedelin müvekkili şirketten tahsil edilmek istenmesi davacı şirketin kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, açılan icra takibi haksız ve dayanaksız olduğunu, itirazın iptali davasının reddine, haksız ve dayanaksız icra takibi dolayısıyla davacı tarafından müvekkiline ödenmek üzere %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı ile davalı arasında elektrik enerjisi satın alınmasına ilişkin akdedilen sözleşme uyarınca davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın İİK67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyası celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … A.Ş. tarafından, borçlu … Ltd. Şti. aleyhine 2.066,17 TL asıl alacak, 18,04 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere yekün 2.084,21 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihi olan 10.07.2019 tarihinden itibaren yıllık %21,25 oranında faiz işletilmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlışılmıştır.
Davanın esasına geçmeden davalının mahkememizin görevine yönelik itirazının incelenmesinde; dosyamız davacı ve davalısının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesine ilişkin olması nedeniyle davalının mahkememizin görevli olmadığı hususundaki itirazının reddi gerekmiştir.
Davacı tarafından dava dilekçesine ekli olarak taraflar arasında bağıtlanan elektrik enerjisi serbest tüketici sözleşmesi ile ödenmeyen bedele ilişkin fatura sureti dosyamıza sunulmuştur.
Mahkememizce verilen 19/12/2019 tarihli celse ara kararı gereğince taraflar arasında akdedilen sözleşmede … adı altında bir alacak kaleminin bulunup bulunmadığı, davacı tarafından tanzim edilen ve davalı yanca ödemesi yapılan önceki aylar faturalarında bu alacağa yer verilip verilmediği, var ise davacı alacağının miktarı ve diğer taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda rapor tanzim etmek üzere dosya elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen elektrik mühendisi bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 14/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;” davacının; Mayıs 2019 ayı … farkından dolayı davalıdan 2.043,52 TL (îkibinkırküç lira elliiki kuruş) alacağının olduğunu, davacının asıl alacak talebinde (2066,17 – 2043,52 =) 22,65 TL fazlalık olduğunu, tafsilen arzedildiği üzere; Sözleşmenin muğlak olması, enerji bedelinin hesaplanma yönteminin karışık olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin Mahkemenin takdirinde olduğunu, sözleşmede … diye bir kalemin mevcut olmadığı ancak, davacının enerji tahakkukunun şekli itibariyle her faturalama döneminde bir önceki ayın … farkının tahakkuk ettirildiği…,” şeklinde mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporunda taraflar arasında akdedilen sözleşmede … adı altında bir kaleme yer verilmediği ancak önceki aylar faturalarında düzenli olarak ödemesinin yapıldığı belirtildiğinden, davacı tarafça talep edilen alacak kaleminin dayanağının bulunup bulunmadığı, davacının elektrik enerjisi toptan satışı yapmak için lisansının bulunup bulunmadığı ile var ise devam edip etmediği, … uygulamasının ne yönde olduğu hususlarında açıklama yapılmak üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ na müzekkere yazılmış, Kurumun 26/03/2020 tarihli cevabında özetle davacının anılan hususta lisansının bulunduğu ve devam ettiği, 5346 Sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun ve bu kanun kapsamında çıkarılan 1 Ekim 2013 tarihli ve 28782 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmelik Hükümleri uyarınca yenilenebilir kaynaklardan enerji üreten santrallerin teşviki için öngörülen bir mekanizma olduğu, …’e göre, bu santrallerin ürettiği elektrik enerjisi için bu santrallere, kanun ile öngörülen bedellerin ödendiği, teşvikten yararlanan santrallere ödenen bu miktarların ise elektrik piyasasında faaliyet gösteren her bir tedarikçi firmaya, pazar payları oranında yansıtıldığı, bu kapsamda ikili anlaşmaların içeriği, hukukun ve sözleşme özgürlüğünün sınırları içerisinde taraflarca serbestçe belirlendiği bilgisi verilmiştir.
Taraf iddia ve savunmaları, dosyaya yansıtılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında elektrik enerjisi serbest tüketim sözleşmesi adı altında abonelik sözleşmesi akdedildiği hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının sözleşme sona erdikten sonra yeni faturalandırma yaparak davacıdan ücret talebinde bulunup bulunmadığı, davacının … talebinin yasal dayanağının bulunup bulunmadığı ve bu ücretin davalıdan talep edilip edilemeyeceğidir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda sözleşmede … diye bir kalemin mevcut olmadığı ancak her faturalandırma döneminde önceki ayın … farkının tahakkuk ettirildiği belirtilmiş olmakla rapora ayrıca taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4.2 maddesinde elektrik enerjisi satış bedelinin nasıl hesaplanacağının formül ile gösterildiği belirtilmiş ve formüle raporda yer verilmiştir. Formülün incelenmesinde … birimine yer verildiği açıkça görülmektedir. Davalı her ne kadar bunun ne olduğunu bilinmeyen bir kalemi olduğunu ve kendisinden tahsil edilemeyeceği savunmasında bulunmuş ise de 6502 Sayılı yasaya tabi tüketici konumunda olmayan, tacir statüsünde bulunan davalının bilirkişi raporunda belirtildiği üzere muğlak da olsa sözleşmede alacak kalemi içerisinde yer verilen ibarenin ne olduğunu bilmediği yolundaki savunmasının dinlenebilirliği bulunmamaktadır. Kaldı ki … yazışma içeriğinden de açıkça anlaşılacağı üzere talep edilen alacak kaleminin haksız şart olarak değerlendirilebilecek bir uygulama olmadığı, elektrik enerjisi üreten santrallere teşvik için kanun ile düzenlenerek santrallerden yararlanan tedarikçi firmalara yansıtıldığı, yani bunun davacı tarafça ödemesinin ilgili kuruluşa yapıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin muğlak olması sözleşmede yer verilen, yasal dayanağı olan ve davalı yanca ödendiği anlaşılan alacak kaleminin talep edilemeyeceği anlamına gelmemektedir. Öyle ki davalı bu zamana kadar ödemiş olduğu faturalarda mevcut bu alacak kalemine itiraz da etmemiştir. Son olarak davalı sözleşmenin feshinden sonra faturalandırma yapıldığı savunmasında bulunmuş ise de bilirkişi raporu ile davacının davalıdan 2.043,52 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir. Davalı dosyaya ödeme belgesi de ibraz etmemiştir. Açıklanan nedenlerle bilirkişi raporu üzerinden hesaplanan miktar ile davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı toplamının %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
A-Davalının… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 2.043,52 TL asıl alacak üzerinden bu alacağın takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmek sureti ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
B-Hükmolunan alacak üzerinden hesaplanan 408,70 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 139,59 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL nin mahsubu bakiye kalan 95,19 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 44,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 800 TL bilirkişi ücreti, 79,80 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 879,80 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 862,62 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 2.043,52 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6100 sayılı HMK.nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
8-Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 40,69 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda HMK 341. Maddesi uyarınca miktar itibari ile KESİN olmak üzere karar verildi, verilen karar açıkça okundu anlatıldı.13/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır