Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1356 E. 2020/114 K. 17.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1356 Esas
KARAR NO : 2020/114

DAVA : Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
KARAR TARİHİ : 17/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz dava dosyasının incelenmesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile, davacı kooperatif tasfiye halinde iken 21.10.2018 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeden dönüldüğünü ve kooperatifin yeniden faal hale geçmesine karar verildiğini, karar yeter sayısına erişilmeden alınan bu kararın 19.11.2018 tarihinde …Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından TTK32.maddesine göre tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını inceleme yükümlülüğüne aykırı davaranılarak sicile tescilinin yapıldığını, … İl Müdürlüğünün 26.08.2019 tarihli cevabi yazısından da kararın hukuka uygun olmadığının anlaşıldığını, tescil işleminin iptali için 12.11.2019 tarihinde davacı kooperatif tarafından Ticaret Siciline başvurulduğunu, 13.12.2019 tarihli cevabi yazı ile bu talebin reddedildiğini, terkin işleminin ancak kesinleşmiş mahkeme kararı ile yapılabileceğinin bildirildiğini, bu nedenle işbu davanın açıldığını beyanla, sicilin ret cevabına itiraz ederek kooperatife ait tasfiyeden dönüş ve faal hale gelmeye yönelik sicil kaydının iptali ile kooperatifin yeniden tasfiye sürecine döndüğüne ilişkin sicile kayıt yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taarfa yapılan tebligata rağmen bir cevap vermediği anlaşılmıştır.
Ticaret sicil dosya örneği celbedilip incelenmiştir.
Dava konusu işleme esas genel kurul toplantısına ilişkin tutanak, hazirun cetveli ve çağrı belgeleri, üye listesi örnekleri dosyamız arasına sunulmuş ve incelenmiştir.
Mahkememizce yapılan incelemede; tescil edilen toplantının 21/10/2018 tarihinde yapıldığı ve kooperatifin şu andaki temsile yetkilisi … ve …’ın da toplantıya katıldığı, toplantıya katılanların oy çokluğuyla kararların alındığı ve davacının şimdiki temsilcilerinin iptal davası açmadıkları da anlaşılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nu 45/3. Maddesine göre Yapı kooperatiflerinde ortakların en az 1/4’ünün toplantıya katılması gerektiği, 51. Maddesinde ise, Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça Genel Kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunacağı, Kooperatifin dağılması veya diğer bir kooperatifle birleşmesi ve anasözleşmenin değiştirilmesi kararlarında fiilen kullanılan oyların 2/3’ü çoğunluğu gerekli olduğu, anasözleşme, bu kararların alınması için oy çoğunluğu hakkında daha ağır hükümler koyabileceği düzenlenmiştir.
Bu kanunun 98. Maddesinde ise, bu kanunda aksine açıklama olmıyan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki Anonim şirketlere ait hükümler uygulanacağı belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 548/1. Maddesine göre, Şirket sürenin dolmasıyla veya genel kurul kararıyla sona ermiş ise, pay sahipleri arasında şirket malvarlığının dağıtımına başlanılmış olmadıkça, genel kurul şirketin devam etmesini kararlaştırabilir. Devam kararının sermayenin en az yüzde altmışının oyu ile alınması gerekir. Esas sözleşme ile bu nisap ağırlaştırılabilir ve başkaca önlemler öngörülebilir. Tasfiyeden dönülmesine ilişkin genel kurul kararını tasfiye memuru tescil ve ilan ettirir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun, Kararların bozulması ve şartlar başlıklı 53. Maddesinde yapılan düzenlemeye göre; Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri, Yönetim Kurulu, Kararların yerine getirilmesi Yönetim Kurulu üyeleri ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını mucip olduğu takdirde bunların her birinin, yapılan toplantı ve alınan kararların; kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurarak davayı açabilecektir. Böyle bir durumda kararın bozulması bütün ortaklar için hüküm ifade edecektir.
Somut olaya bakıldığında, … ve …’ın katıldıkları toplantıda muhalefetlerini gösterdiği ancak iptal davası açmadığı, diğer yönetim kurulu veya üyelerin de iptal davası açmadığı, hak düşürücü sürenin geçtiği, daha sonraki aşamada yöneticilerin istifası üzerine … ve …’ın yetkili temsilci seçildiği ve iş bu davayı 30/12/2019 tarihinde açtığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, Genel kurul kararının iptali davası açılması gerekirken bunun yapılmayıp, bir yılı aşkın süreden sonra tescilin terkinini sicil müdürlüğünden talep etme ve red üzerine işbu davayı açma hakkını doğurmayacağından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Yeterli harç alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Kararın kesinleşmesi halinde İstanbul Ticaret Sicil müdürlüğüne tebliğine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır